- 20 Ocak 2010
- 1.774
- 0
belki senin okudduğun fakültedeki öğrencilerde bi sorun vardır...:1shok:biz 1.sınıftan beri ders anlatmaya başladık hatta 1.sınıfta bize kimse ders anlatmadı..her bölümün illaki kendine göre zorlukları vardır..ama okul öncesi okumak bana göre biraz da yetenek işidirr,o yönde kabiliyeti olmayan insanlarr zorlanabilirler..ben okul öncesinin kendi içinde bi kıyaslama yapmadım zatenn.eğitim fakültesindeyim diğer bölümlerden bir çok arkadaşım varr ev arkadaşlarımın biri fen biligisi biri sınıf öğretmenliğindee..onlar 5 saat çalışıp sınava gidiolarsa benim 1 saat çalışıp gitmem yeterli oluo..sınavlarımız zaten ağırlıklı olarak uygulamalı oluo...türkiyenin köklü okullarından birinde okuorum ayrıca 5 aşamalı not sistemimiz var..hiç bi ünide böle de bişey duymadımm..her dersin 1 vize 2 quiz 1 ödev ve finali var.yatay geçişle gelen arkadaşlardan diğer okullardaki durumu da az çok bilioruz..gelen arkadaşlar geldikleri yerleri arıolar nedense..neyse konuyu saptırmaya gerek yok..ben gayett rahat bir şekilde okuyorum valla belkide sayısal çıkışlı olduğum için bu dersler bana çok basit gelio da olabilir bilemem.ama öğretmenlikte bu kadar rahat olmucağımı biliorumarkadaşım sen nasıl bir üniversitede okuyorsun biz sınıfı geçecez die öldük ölüdük dirildik ne taklalar attık 2. sınıftan itibarane ünivde bütün dersleri biz anlttaık o kadar çok eleştirildik yerden yere vurulduk senin okuduğun fakultede sorun var diğerleriyle karıştırma lütfen.
Bir öğretmen olarak listenin abartılmış olduğunu ve pek çoğunu yapmadığımı rahatlıkla söyleyebilirim.
Elbette gerektiğinde bir öğretmen duvar da boyar, kömür de taşır.
Özellikle tek öğretmenli bir köy okulunda çalışan bir öğretmense okulun hem müdürü hem hademesi hem öğretmenidir.
Her işi yapmak zorundadır.
Çalışma saatleri ve şartları düşünüldüğünde bir de üstüne tatiller eklendiğinde kesinlikle çok rahat bir meslek öğretmenlik.
Bu şartlarda ben asla maaşımdan şikayet etmedim.
Öğretmenlere sıkıntıları sorulduğunda hemen paradan bahsedilmesinden ve her öğretmenler gününde haber bültenlerinde ek iş yapan öğretmenlerin acındırılarak gösterilmesinden hep nefret ettim.
Her mesleğin olduğu gibi öğretmenlik mesleğinin de kolay ve zor olan yönleri var.
Aynı anda birçok çocuğa laf anlatmaya çalışmak gerçekten çok zor ve yorucu.
Sadece fiziksel değil ruhsal, zihinsel olarak da yorulduğunu hissediyor insan.
Ama bu yorgunluk pek çok meslek için de geçerlidir elbette.
İşinin hakkını vererek yapmaya çalışan herkes o yorgunluğu yaşıyordur zaten.
Her meslekte işini hakkıyla yapan ve yapmayan insanlar vardır.
Bu o meslekteki her insana mal edilemez.
Ben yazın sıcağında karın tokluğuna çalışan, gece gündüz iş yerinde olup üç kuruş maaş alan insanları görünce mesleğimden ve maaşımdan şikayet etmeye ar ederim.
Ama buradaki alaycı yaklaşımların ve öğretmenlerin emeklerinin neredeyse inkar edilmesinin beni üzdüğünü de belirtmeden geçemeyeceğim.
iyiki öğretmen olmuşum.
maaş konusunda bunun komik olduğunu düşünüyorum. 10 yıldır çalışıyorum. milim milim yükseliyor bu bana aşağılayııcı geliyor ne yalan söyliyim. başka meslekteki arkadaşlar ikramiyeler, zamlar falan derken hayli fazla alıyorlar evet ama benim tatilim de onlar da yok :)
ayrıca çocuk sahibi olduğumda öğretmenliğin değerini daha ii anladım. arkadaşım akşam saat 7-8lere kadar çocuğunu başkalarına bırakıyor ve bütün gün uzak kalıyorken ben sabahçı olduğum için öğleden sonralarımı kızımın yanında geçiriyorum. hem benim açımdan iyi. hemde çocuğum annesinden ayrı kalmıyor fazla ..ve bunun yanında paranın maaşın hesabının hiç önemi kalmıyor biliyomusunuz...
ben şanslıydım .istanbulda başladım göreve. eğitime önem veren velilerin çoğunlukta olduğu bir mahallede çalışıyorum. o yüzden çok zor şartlarda öğretmenlik yapmadım. soba yakan, okul boyayan , ayağında ayakkabısı olmayan öğrencisi olan arkadaşlarım var. onların önünde saygıyla eğiliyorum.
bizim mesleğimiz diğer mesleklerle kıyaslanamaz diye düşünüyorum.
en basitinden biz çocuklarla çalışıyoruz ya.bu hiç de kolay değil. yetişkinlerle çalışmakla bunun arasında çok fark var. davranış öğretmeye çalışıyoruz. .. öğretimden önce eğitime önem veriyoruz..
Bu kadar ikili tartışmaya girilirse konu kilitlenir,biliyorsunuz değil mi??:hulya:
Bence kilitlensin zaten. Bu kadar saygısızca cümleleri hiçbir öğretmen arkadaşım haketmiyor.En azından okuyup okuyup sinir olmayız.
[.eğitimi ben!! veririm çocuğuma, evimde veririrm ailemde veririrm sokakta veririrm...siz zahmet etmeyin,
...
benim kızımın öğretmeninden bir tek beklentim olacak, dersi iyi anlatsın, anlatma yöntemini iyi bilsin, şişirmesin saatleri, haketsin maaşını da bi,zim ona güvenimizi de...ben eğitirim çocuğumu zahmet etmesin...psikolojisi de terbiyesi de hayatının ders dışındaki tüm kısımları da benim sorumluluğumda,
sevgili mühendis arkadaşım,
ah keşke bütün veliler sizin gibi olsa. bize çocuklar eğitilmiş bir şekilde gelse.o zaman herşey daha güzel olacak !!!ama malesef sizin gibi düşünen veliler azınlıkta kalıyor.ve acı gerçek şu ki, bu ülkede bırakın çocuğunu kendini eğitememiş o kadar insan varki, aslında eğitim işine velilerden başlamak gerekiyor.bir öğrenciye ödevini neden yapmadın? diye sormak bi yerde o kadar anlamsızlaşıyorki. çünkü çocuk masum.. ailesi o sorumluluğu vermemiş,ve ilgilenmemiş . -öğretmen dersi iyi anlatmadı, öğrenci anlamamış - faktörü burada yüzdeye vursak çok azdır.
bir çocuk , salı günü okuldan eve gider. çarşamba günü çantasında aynı kitap ve defterle okula gelir.yani bu çocuk salı günü eve gitmiş ve çantayı çarşamba sabahı okula gelene kadar unutmuştur.(ders programı günden güne farklıdır)bu örnek , bizim velilerimizin duyarlılığına(!)ilgisine çok basit bir örnektir.
ben siz öğretmenlerin de aynen bizler gibi kendi çocuklarını eğitme çabasında olmalarından yanayım...eğitimi ben!! veririm çocuğuma, evimde veririrm ailemde veririrm sokakta veririrm...siz zahmet etmeyin, hem eğitilmeyi bekleyen evinizdeki çocujlarınıza ayırın bu enerjiyi...zira 1okadar çocukjla uğraşıyorum, aman da hepiciini ben eğitiyorum" diye düşünmekten asıl size muhtaç olanı unutma ihtimaliniz yüksek...
benim kızımın öğretmeninden bir tek beklentim olacak, dersi iyi anlatsın, anlatma yöntemini iyi bilsin, şişirmesin saatleri, haketsin maaşını da bi,zim ona güvenimizi de...ben eğitirim çocuğumu zahmet etmesin...psikolojisi de terbiyesi de hayatının ders dışındaki tüm kısımları da benim sorumluluğumda, kimse karışmasın ve karıştığını iddia etmesin...
sadece işini hakkıyla yapan tüm ÖĞRETMENLERİN önünde saygıyla eğilirim...ve eğer bir öğretmeni bir çocuğu iyi eğittiği için kutlayacaksam o çocuk o öğretmenin kendi çocuğu olur...
[/QUOTE]İlk mesaj aşırı abartılı.Benim öyle görevlerim yok.
Öğretmenlik kutsaldır, eti senin kemiği benim laflarından nefret ediyorum.Maaşımdan memnunum, kimsenin takdirine, onaylamasına,vah vah işin zor demesine ihitiyacım yok. Ben böyle düşünmüyorum çünkü.Ben işimi yapamıyorum ki!
Benim sorunum bunlar değil. Burada bazı arkadaşlar demiş ki çocuğumu ben eğitirim. Tamamen katılıyorum. Ve sırf buna destek olmak için yazıyorum. Keşke tüm veliler böyle zekice düşünse. Türkiye'de bir kampanya yapılsa ""Ey Türk halkı çocuğunun terbiyesinden sen sorumlusun önce eğit sonra okula gönder. " Eğitim sorunları biter. Tüm öğrenciler dersi öğrenir. Öğretmenler daha şevkli çalışır. Türkiye bilimde ilerler.
16 yaşındaki çocuklara dersin ilk on dakikası sınıftaki çöpleri toplatmak, arka sırada oturup sınıfta ma....yon yapan erkek öğrencilere bunun ahlaksızlık olduğunu anlatmak, ön sıradaki kız arkadaşının südyenini çekiştiren erkek öğrenciye bu yaptığın sarkıntılıktır demek, tuvaletteki sabunluğa i...rını yapmak terbiyesizliktir demek, sınıfa tükürülmez demek, sınıfta balgamlar arasında ders anlatmak, duvarda ayak izleri görmek istemiyorum.
Biz yere çöp atmazsak , hademeler ne işe yarayacak diyen öğrencilerle tartışmak istemiyorum.
İstanbulun göbeğinde fena sayılmayan bir semtteyim. Bunlar sık olmuyor demeyin. 8 yılım bunlarla geçti. Valla ben hergün bunlarla meşgulüm. Çok oluyor ama size söylenmiyor.
Çocuğunuzu okullara kaydederken şu okul iyi, bu okul kötü diye sınıflandırma yapıyorsunuz ya! İyi okul öğrencisi kaliteli olduğu için iyidir. Öğretmeni iyi olduğu için değil. Demek ki okulun iyi olması sizin de elinizde.
Türkiyenin en iyi ünv. birinden mezunum , yüksek lisans yaptım. Araştırma görevlisi olacaktım, öğretmenlik mesleğini sevdiğim için tercih ettim . Pişmanım. Okulum berbat.Tayin isteyeceğim. Çevremdeki tüm okullar böyle. Bunlar istanbul için geçerli anadolu böyle değilmiş sanırım.
Hele genç öğretmensen hep kötü okula girersin. Genç, idealist öğretmenler hep kötü okula düşer. Çünkü puanı düşüktür. Böyle öğrenciler ve cahil veliler yüzünden mesleğinden nefret eder,ders bile anlatmak istemez. Yaşlanınca puanı artar iyi okula gider ama nafile ne şevk kalmıştır,ne de istek. Ben böyle olacağım sanırım.
Herkes çocuğunu kendisi eğitsin, ben kimsenin hayatında iz falan bırakmak istemiyorum. 7 yaşına kadar bir çocuğun karakteri oluşmuştur zaten. 16 yaşında Fatih İstanbul' u fethetmiş. Eğitim beşikte başlar okulda değil.
Branşımı anlatmak, onların da öğrendiğini görmek istiyorum. Bildiklerimi unutmamak için oturup kendi kendime test çözüyorum. Çünkü davranışlarıyla uğraşmaktan, gürültüyü kesmeye çalışmaktan ders anlatamıyorum.
Afedersiniz ama sınıf sessizleştiğinde gaz çıkaran, geğiren öğrencilerim oldu. Bir yıl boyunca her hafta 4 saat derslerine girdim. Anlamıyorlar, anlamıyorlar...
Disiplinden bahsetmeyin lütfen, tinerci çocuğu bile atamazsın okuldan.
Keşke seçmeseydim bu mesleği, durumum olsa ticaret yaparım. Meslek değiştir diyenlere sorarım kolay mı . Benim tahsilim bu.
Evde eşime çocuğuma bağırıyorum. Gürültüye tahammülüm yok. Maaşıma zam istemiyorum. Kutsal olmak istemiyorum. İnsanların çocuklarını eğitmelerini istiyorum ki, ben de işimi yapayım onlara branşımı anlatayım, soru çözeyim. İster hatırlasınlar beni ister hatırlamasınlar. Tek istediğim huzurla işimi yapmak.
çok moralim bozuldu okurken.inanılır gibi değil.gerçekten eğitim önce ailede başlar.çok yazık nasıl bir gençlik yetişiyor
ilginç gerçekten ben hiç duymadım mimarlara böyle şeyler söylenildiğini size sadece mühendisler diyomuş ama öğretmenlere köydeki çiftçi bile yan gelip yatıyosunuz diyo be canım.Hiçbişey olamazsan öğretmen olursun ne demek bizim de kendimize güvenimiz tam ama dediğim gibi haddi olmayan insanların bile dilinde aynı şey.İşimiz zor evet ama dayanılmayacak gibi değil elbette bizden daha zor meslekler de var biz bunu inkar etmiyoruz.Biz sadece öğretmenliğin üstüne atılan bu çamuru kaldırmaya çalışıyoruz