- 3 Ekim 2007
- 14.294
- 34.841
- 39
-
- Konu Sahibi Pardonbakarmisiniz
- #201
Çok teşekkür ederim. Buna bazı öğretmen arkadaşlarımda o kadar rastlıyorum ki. Maddiyatı yüksek ailelerin çocuklarını kayıran öğretmenler çok fazla. Aslında çok zor değil. Önce kendi çocukluk dönemimizi düşünsek o dönemlerde mutlu olduğumuz üzüldüğümüz anları hatırlasak hiçbir çocuğa bunu yapmayacağız aslında. Bir çocuğu üzüp kırıp akşam başını yastığa nasıl rahat koyabilir ki bir insan ben bunu anlayamıyorum.Siz kendiniz çiçekmişsiniz zaten
Öğrencileriniz çok şanslı, her öğretmen sizin gibi düşünse keşke. O zaman bu tarz saçmalıklara da ortam saglanmamış olurdu. Maalesef bazı maddiyatçı öğretmenlerin işine geliyor bu durum. Ve benim bu konuyla ilgili travmatik bir anım var maalesef. Ekonomik durumumuz olmadigindan degil ama annem nedense hep olumsuz karşılardı bu hediye verme olayını. Öğretmenler gününde her yıl elinde çicek buketleri ve çeşitli hediyelerle okula gelen çocukların yanında öğretmenime mahçup olmamak adına onun için evden bulduğum bir kalemi hediye paketi yapmıştım. Hediyemi öğretmenime verdiğimde yüzünün düştüğü yetmezmiş gibi bir de sırf bana tepki olsun diye verdiğim hediyeyi gözümün önünde başka bir öğrenci arkadaşıma hediye etmişti. Bu durumun kalbimi ne denli kırdığını söylememe gerek yoktur heralde.
Demem o ki bu veya benzer sebeplerle hediye alamayan insanlar için bir kabusa dönüşebiliyor bugün. Bugünün anlam ve öneminin pahalı hediyeler olmadığını herkes idrak edebilse keşke.
Bir öğretmen olarak velilerden tek beklentim bizim okulda düzelttiğimiz çocukları evde bozmamaları ve işime karışmamalarıydı.Ay gerçekten kraldan çok kralcı var memlekette ya. Biz kira vermiyoruz, ev kredisi ödemiyoruz ülke şartlarında ortalama seviyedeyiz maddi olarak. Ben kendime en son 3 sene önce çanta aldım. Geçen gün 4-5 aydır biriktirdiğim para vardı gittim onunla Ajda aldım teee arabayı alırken satmıştım altınlarımı. Ombre çok pahalanmış diye saçımı boyatmayı bıraktım.
Kiralar olmuş 20 bin, çocuğa en basit marka defacto’dan mont alırsın 1000₺, zeytinyağı olmuş 300 lira. Manyak mı yahu bunlar, altın, çanta bilmem ne. Ay gerçekten şaşırıyorum.
Hediye dediğin alan kadar vereni de mutlu etmeli. Zora girip alınan şeyden hayır mı gelir? İşgüzar veliler acilen kapatılsın
Sizi bu güzel düşüncenizden dolayı kutlarım öğretmenim. Umarım kızımın karşısına da sizin gibi düşünen insanlar çıkar.Bir öğretmen olarak velilerden tek beklentim bizim okulda düzelttiğimiz çocukları evde bozmamaları ve işime karışmamalarıydı.
Buna rağmen hediye alan yok muydu tabiki vardı. Kolej öğretmeni olduğum için e burslular hariç hepsi zengin insanlardı.
Ben okulun yemekhanesinden eve yemek götürürdüm. Giydiğim ayakkabı da taktığım çanta da onlara göre markasızdı. Yerimi ve haddimi bildiğim için hiçbir özel günde bir beklentim asla olmadı. Bekleyenin de aklına tükürim.
Devlette nasıl olur bilmem ama çok yokluk çekip milletin verdiği kıyafet ile okula giden öğrenciler vardır. Kimse hediye için zorlanmamalı.
Yılda bir gün değil her gün öğretmene sevgi, itibar gösterilmeli.
Tamamen katılıyorum. İşi tüccarlığa dökmeden sakin ve huzurla kutlanması gereken bir gün her yıl çoğu evde kaosa sebep olmamalı.İçinize sinmiyorsa almazsınız. Kimse hediye almaya mecbur değil. Bahsi geçen hediye de abartılacak bir şey değilmiş zaten ama istemiyorsanız yine de katılmayın elbet.
Ben de öğretmenim. İlkokulda daha çok oluyor bu muhabbetler zaten, biz bu şekilde durumlarla pek karşılaşmıyoruz. Ben hediye kabul etmediğimi her sene belirtsem de alanlar oluyor, ufak tefek şeyler. Maddi değeri yüksek hediye gelse asla kabul etmem.
Yalnız işini iyi yapan başka kişilere hediye alıyor musunuz neden öğretmene alınsın diyenler var. Aynı şey değil arkadaşlar. Ve evet ben benimle özel olarak ilgilenen, görev tanımına girmemesine rağmen özveride bulunan insanlara hediye alıyorum. Yüzlerindeki gülümsemeyi görmek hoşuma gidiyor. Şu an ağır bir tedaviden geçiyorum. En son hastaneye gittiğimde 2-3 saat kadar bir süre ilaç aldım. Hemşire hanım serumu takıp gidebilir, ilaç bittikçe değiştirebilirdi. Görevi bu çünkü. Ama o her geldiğinde elimi tuttu, moral verdi. Her ilaç değişiminde tatlı tatlı konuştu, su vs gibi ihtiyaçlarım olup olmadığını sordu. Bunların hiçbiri onun yapmak zorunda olduğu şeyler değil. Sayesinde kendimi güvende hissettim. Bir sonraki gidişimde kendisine bir tatlı, lokum vs bir şey almayı düşünüyorum.
Mecbur muyum? Hayır. Benim alacağım bir tatlıya muhtaç mı? O da hayır. Bu hediye beni zora sokar mı? Kesinlikle hayır.
Sizler için de durum aynı. Almak zorunda değilsiniz ve öğretmenler de sizden gelecek hediyeye muhtaç değil. İçinizden geliyorsa alırsınız olur biter. Her sene bu muhabbetlere girilmesine gerek yok. ( söylediklerim maddi ederi olmayan basit hediyeler için geçerli)
İnşallah hayatım. İnşallah benim evatlarımın karşısına da çıkar.Sizi bu güzel düşüncenizden dolayı kutlarım öğretmenim. Umarım kızımın karşısına da sizin gibi düşünen insanlar çıkar.
Bir öğretmen olarak velilerden tek beklentim bizim okulda düzelttiğimiz çocukları evde bozmamaları ve işime karışmamalarıydı.
Buna rağmen hediye alan yok muydu tabiki vardı. Kolej öğretmeni olduğum için e burslular hariç hepsi zengin insanlardı.
Ben okulun yemekhanesinden eve yemek götürürdüm. Giydiğim ayakkabı da taktığım çanta da onlara göre markasızdı. Yerimi ve haddimi bildiğim için hiçbir özel günde bir beklentim asla olmadı. Bekleyenin de aklına tükürim.
Devlette nasıl olur bilmem ama çok yokluk çekip milletin verdiği kıyafet ile okula giden öğrenciler vardır. Kimse hediye için zorlanmamalı.
Yılda bir gün değil her gün öğretmene sevgi, itibar gösterilmeli.
Teşekkürler çiçeğimAaa öğretmen olduğunu bilmiyordum ben
Ya buna kesinlikle katılıyorum. Çocuğun öğretmene saygı duyması, ev ödevlerini yaptırıp ertesi günü derse hazırlıklı göndermek öğrenci kadar öğretmene de fayda.
Yer, had meselesi değil bence bu. Örnek veriyorum şu milletin daha bebesi 3-5 aylıkken sıraya girdiği kolejlerdeki öğretmenlere ohoo neler neler alınıyordur, alana dokunur mu? Hiç sanmam.
Az veren candan, çok veren maldan hesabı parası olan tabii ki alsın ne istiyorsa ama şartların belli olduğu semtlerde diretmeleri çok doğru bulmuyorum.
Üstte yazmıştım mesela ben 4. sınıftayken okul değiştirmiştim. Onlar 3. sınıftayken öğretmen sınıfa televizyon aldırmış. O televizyon sadece teneffüslerde şarkı dinlemek için açıldı 2 yıl boyunca. Düşünüyorum mesela hiç belgesel falan izlemedik. Ve televizyon konusu açıldığında öğretmen hep bana bakarak konuşurdu, “siz televizyona para verdiniz” falan filan diye. Ben kötü hissetmiştim kendimi ne yalan söyleyeyim. Zaten sevmezdi beni genel olarak da.
Bilmiyorum yani henüz veli değilim, öğrenci gözüyle bakıyorum o yüzden ama hala görüştüğüm öğretmenlerim var, onlara ne hediyeler almıştım hatırlamasam da her bayram ararım. Memlekete gittiğimde birini okulda ziyaret etmiştim çocuklarımla çok mutlu olmuştu.
Samimiyetin, hatır bilmenin hediyeden çok daha kıymetli olduğunu düşünüyorum.
Şimdiden öğretmenler günün kutlu olsun
(Olay hediye değil ki ben de maddi değeri olan hediyeleri kabul etmiyorumki çocuklarım da ona göre davranır )ama bir öğretmen olarak sırf işini yapıyor diye başlayan cümleden rahatsızlık duyduğumu belirtmek istiyorum çünkü biz öğretmenler bir iş yapmıyoruz bu farkındalık oluşsa hediyeden çok daha anlamlı olur . Sizin o araba tamircisi kasiyer dediğiniz kişiye tatil günü iş yaptırabiliyor musunuz biz tatil günü soru çözüyoruz ,hafta sonu bir restoranda yemek yerken muhabbet ortasında çalan telefonumu belki önemli bir şey vardır diyerek velimin çok acil olmayan sorunlarını dakikalarca dinliyorum. Gün içinde deprem olduğunda kendi çocuğuma koşmak yerine( henüz anaokulunda ) önce tüm öğrencilerimin güvenliğini sağlıyorum arkamı dönüp gidemiyorum( annelik burada öğretmenliğin önüne geçebilmek için çırpınıyor) bu ve benzerleri işini yapmak değil çünkü görev tanımızda bu yok o yüzden tek istediğimiz anlaşılmak tek istediğimiz velilerimizin işi bu bakış açısından uzaklaşmasını sağlamak çünkü işimiz sandığınız çoğu şey aslında bizim fedakarlığımız ( her meslekte olduğu tabiki hakkıyla yerine getiremeyenler var) o yüzden en azından yılda bir kere bu somut bir hale dönüyor hediye olayı ve boyutunun abartıldığı yönündeki tüm yorumlara katıldığımı yeniden belirtmek isterimneden birilerine sırf işini yapıyor diye hediye alınıyor?
bu çok gereksiz ve çok anlamsız.
biz de çocukken popüler kültüre, sürü psikolojisine uyup alıyorduk ama o kadar ucuz şeylerdi ki asla ailemizin bütçesi sarsılmazdı
ve herkes bireysel alırdı. bir çiçek bir de minik bir süs, bu kadar.
doktora, hakime, savcıya, polise, bankada sorunumuzu çözen müşteri temsilcisine, markette ürünlerimizi geçirip ödemeyi alan kasiyere, pazardan alışveriş yaptığımız esnafa, arabamızı tamir eden ustaya hediye alıyor muyuz?
onlara almıyorsak öğretmene de almamalıyız mantıken. zaten emeğinin karşılığı olan maaşını her ay alıyor, her çalışan insan gibi.
manevi anlamda minnet duyuyorsanız o zaman bunu maneviyatla göstermelisiniz, maddi hediyelerle değil.
bazen sıcak bir teşekkür, duyguların paylaşıldığı bir mektup (öğrencinin yazdığı) çok güzel manevi hediye olabilir.
o saçma sapan para toplanıp alınan her şeyi öğretmenler kendileri de parasını ödeyip pekala alabilirler
aldığınız hediyelerin hiçbir özelliği yok yani bunu bilesiniz.
Evett, unuttumTeşekkürler çiçeğim
Bende evladına öğretmenlik yapan tüm annelerin öğretmenler gününü kutlarım. Sonuçta eğitim evde başlar. Canım annelerEvett, unuttumben de öğretmenler gününüzü kutlarım
Halbuki Antep zevkleri ile bezeli bir kutu kuru baklava olsa ay ne de iyi olurdu öğretmen içinBiz de para topladık. Çiçek, pasta, hediye alınacağını söyledi sınıf temsilcisi hanım ama hala ne alacağımızı konuşmadık. Bekledim bir açıklama yok. Antep zevkleriyle bezeli varak zehirlenmesi geçireceğimiz bir şeyse itiraz edeceğim. Herkesin derdi farklı işte jakdkdkd
Evet bugün ki sorunum bu ! Arkadaş biz neden öğretmenlere çeyiz düzüyoruz kahve makinesi, yemek takımı, fincan takımı..... Noluyo?
Evet canımız öğretmenlerimiz başımızın tacı ama bu kadarı fazla değil mi?
Veliler kendi aralarında grup kurmuşlar grubun adı
"öğretmenler günü hediyesi"
Herkes fikrini söyledi fincanda karar kılındı çoğunluk fincan takımı deyince sesimi cikaramadim. Bugün hediye işi soruldu henüz alınmamış bugün alınacakmis. Öyle dedikleri için yani henüz alınmadığı için fikrimi söylemek istedim dedim ki hanımlar öğretmenimiz adına löseve veya istediğiniz herhangi bir yardım kuruluşuna bağış yapalım. Veya fidan ekilebilir hocamız adına dedim. Saatlerdir herkes mesajı gördü kimseden çıt çıkmadı yanlis bişey mi söyledim diye içim içimi yiyor şimdi.haksiz miyim ben mi gereksiz davranıyorum?