Oğlum ağlıyor, ben ağlıyorum.

Oğlumun da konuşma problemi var. Esasında kelime dağarcığı oldukça geniş. Derdini de çok net anlatıyor. Ancak yaşıtlarına göre uzun cümleler kurarak kendini ifade etme şeklinde sıkıntı var hala üç kelimelik cümle sayısı çok az.

Bilmiyorum ya, elimden geleni yapıyorum ama acaba yetersiz anne miyim düşüncesi yakamı bırakmıyor.
Benim kızım 4,5 yaşındaydı kreşe başladığında ve konuşma problemi vardı. Cümle kuramıyordu, kelimeleri telaffuz edemiyordu. Çoğu zaman anlamıyordum söylediklerini, sinirlenip evi dağıtıyordu.
Kreşe ilk başladığında öğretmeni onu anlamadığı için ağlıyordu, öğretmeni de üzülüyordu. İki ay sonra sözleri daha anlaşılır oldu, sonra cümle kurmaya başladı. Arkadaş edindi vs.
Hala çekingen ama eskiye nazaran çok çok iyi.

Sadece anne olarak değil öğretmen olarak da karar verin çocuğunuz için.
Duygusallığı mantıkla destekleyin.

Bir de evde asla yemediği her şeyi arkadaşları yediği için yiyor. Ama evde asla yemiyor, sevmiyormuş :)
 
Işıklı masa gibi bir şey mi denesen? :) Benim oğlum da aşırı hareketli. 2 yaşı bitene kadar ‘deli dana’ tabirinin sözlük karşılığı gibiydi.
40 günlük dönen, 5 aylık emekleyen, 9 aya gitmeden yürüyen çocuk kendisi.
2 yaştan sonra sakinleşti.
5 dakika bir düzende Dursun diye epey uğraş veriyordum. Ama şöyle günün 24 saati böyle değildi.
10 saat kadarından söyle bitiyordu sanırım :)
Bizde işe yarayanlar,
Hareketli oyunlar, (yerden yüksek, seksek, araba sürme, basketbol oynama...)
Işık oyunları (ışıklı masa, gölge oyunları, bir masa lambasına aldığım renkli ampüller..)
Bir de babasının tiyatral bir şekilde oynadığı Lego -araba oyunları :)
Vayyy araba arkadaşım, bugün nasılsın, bence bir köprü inşa etmeliyiz. Üzerinden geçmek çok eğlenceli olmaz mı?
Aaaa bir garaj, ben sarı araba arkadaşımın yanında durmak istiyorum ama park nasıl edilir göster bakalım vs vs..

Bir de biz kitap yönünden şanslıydık.
20 den fazla kitap almıştım ama sadece 2 si ilgisini çekmişti.
Onu da şöyle yaptık, ona değil babasına okuyordum :KK70: sesimi değiştirerek. Karakterlere abartılı efektler vererek falan dikkatini çekti ve ufak ufak yaklaştı :)
(Bu okuma şeklini okul öncesi öğretmeni bir arkadaşımdan görmüştüm :) )

Bu örnekleri veriyor olma sebebim çocuğun sakin aktiviteleri arttırarak biraz totosunun üstünde durmasını sağlamak :KK70:
2 yaşından beri bizimki daha sakin.
2 yaş 2 ayda kardeş travması atlattık, bu konuda yardım aldım.
3 yaş 4 ay şimdi, bir kardeşi daha olacak ve inat konusunda aşırı aşırı zorluyor. Bu da dönemsel geçecektir diye umuyorum :)

Nasıl yani üçüncü çocuk yolda mı :) hem de hareketli çocuk ve kardeşi varken. Tebrik ediyorum gerçekten :) yardımcın var değil mi evde. Bence vardır, olmalı.

Benim sıpa işitsel değil, görsel alana ilgili. Sesli kitaplar aldım asla dinlemek istemedi. Ama bugün kitap sayfalarındaki numaralara takıldı. Sayfa numarasının aynısı olan butonlar var. Basınca hikaye okuyor. Onları eşleştirmek hoşuna gitti epey oyalandı.

Ya düşün ki küçük kurbağa şarkısını ezbere biliyor ama makamı ile okumaktan sıkıldığı için hızlı hızlı tekerleme gibi okuyor. Sabredemiyor uzun uzun söylemeye :)
 
ay masallah koca:nazar:

jimnastik icin 3-3,5 yaşında alan yerler varmis galiba

bide takimlarin alt yapi spor okullari falan oluyo. ben bebek ufak diye arastirmadim ama oyle bi yere gondermek isterim

mesela fenerbahce gibi

artik çocukları mecbur ya eve tikiyoruz ya avm ye ya da el kadar parklara mahkumlar

hani dumduz yorulana kadar kosacagi alan yok ki yavrularin, cok üzülüyorum bu duruma:110:

konunuzu cok sabote ettim derdimi sıkıştırdım araya kusura bakmayin:oops:

Estağfurullah ne sabote etmesi efem :) kadın analar olarak fikir alışverişi yapıyoruz. Mutlaka spora göndereceğim zaten de en azından bir sene daha geçsin en azından bezden kurtulalım diye beklemekteyim :)
 
Aynı benim yeğenim.ablam da böyleydi bu ikinci kreşi ilkinde giderken sıkıntı çıkarırdı.orada ağlamıyormuş öğretmeni öyle derdi.ikinci kreşe başta yine gitmek istemedi ama şuan alıştı okula gitcem diyor durum geçici.eksiklere gelince ne tam ki:) sakin olun her şey tabiki çok güzel olacak.
 
Idrakyollariiltihabi Idrakyollariiltihabi Bende aynı sebeplerden 2 yasındaki oglumu kreşe gönderiyorum. Memnun değilim şuan için. Ama doktor devam etsin dediği için elim kolum baglandı. Ne bileyim belki açılır diyoruz.. Sosyal ortam sosyal ortam diyorlar, çocuk orada aynen dediğiniz gibi kendı halinde takılıp geliyor. Aktivite falan yapıyorlar bazen ama benimki onlara uyum saglayamıyor şuan. Bazılarına katılabiliyor. Kağıt veriyorlar karalıyor falan.. Bana kalsa ben çocugu 5 yasına kadar kreşe mreşe göndermezdim. Parklarla çeşitli başka ortamlarla çocuk gruplarıyla 1 saat kadar sosyalleştirmek isterdim. Ben çalışan bir annede değilim. Ev hanımıyım. Eve geliyo yüzünde çizikler var. Hep diyorlar ki çocuktur yapar, çocuktur olur. Geçen çenesinin altında kocaman bir çizik vardı şok olursun. Yine aynı şeyleri söylediler. Nasıl oldu görmemişler, ama çocukmuş olurmuş. Pardon da siz necisiniz o zaman burada? Bostan bekçisi misin sen? Ne halt ediyosun o esnada?
Altını değiştirmeyi unutuyolar çocuk pişik olmuş. Çantasına koydugum yiyecegi vermiyorlar 10 kere tembih ettim. Ama hepsi aynı. Bundan önceki yerde aynısıydı. Yani ben çocugumdan bıkmış da bırakmış değilim kreşlere o yüzden zoruma gidiyor.

Ben yarın devletin anaokullarına bakıcam. Bir de öyle denicem. Onlar adam gibi maaş alıyorlar devletten belki işlerini daha özenli yapıyorlar. Özeldeki gibi asgari maaş ya da 2.000 gibi maaşlarla çalışmıyorlar. Önyargım vardı artık yok, bir araştırıcam bakalım.

Ha bir de geçen oglumun öğretmeni bana diyor ki, oglunuz en ufak şeyde kendini korur gibi elini siper ediyor. Dur korkma diyoruz. Siz şiddet mi uyguluyorsunuz ya da eşiniz mi uyguluyor dedi. Bu gibi cümleleri bu kadar rahat kullanmasına ayrıca şaşırdım. Bir de ben çocugu saglam gönderip çiziklerle geri alıp bunun peşine düşen biri olarak nasıl böyle bir hata aradı bende çok şaşırdım. 2 haftadır böyle yapıyor dedi. Ama evde çocuk gayet iyi. Hiç öyle bir davranışı olmuyor. Ne olduysa orada oldu yani. Kadın kendi kendini ele verdi aslında. Şimdi işleri daha çabuk hızlandırmak istiyorum içime çok pis kurt düşürdü çünkü.

Ay bende yerini bulmuşken döktüm içimi hakkını helal et.. Yani sosyalleşsin adı altında katlanıp duruyorum. Yerini daha iyileştirmeye calısıyorum bende. Aman doktor demeye dursun, göndermezsen için içini yiyor bu sefer

Hele hele hadsizliğe gel. Çocuk üzerinden size hesap soruyor bir de. Acemi olduğu buradan belli zaten. Böyle bir soru pat diye sorulmaz veliye. Kurumdaki psikoloğa söylenir, o önce çocukla görüşme sağlar. Sonra şüphelendiği bir durum olursa veli ile görüşür. Hadi diyelim birebir ilgilenmek istedi öğretmen, o soruyu sorma biçimi baştan sona yanlış ve bayağı.

Evet bazen çocuklar anlık tepkiler verdikleri için birbirlerine zarar verebiliyorlar. O an müdahale etme şansı olmuyor. Ancak bu sürekli tekrar ediyorsa bir sorun vardır.

İmkanınız varsa kurum değiştirin. Devlet okulları da pek farklı değil ancak en azından yarım gün gider, daha profesyonel bir öğretmen olma ihtimali yüksektir.
 
Ben de bebeyken kreşe bırakıldığımda ağlarmışım her bebe gibi. Hatta halamın oğlu da yandaki kreşte olurmuş. Ben ona seslenirmişim "x abi ben kurtar" diye :KK70: :KK70:
Şimdi annemle bir sorunum yok okulla sorunum olmadı yani hiiiçbir şeycik olmaz. Daha az ağlıyormuş zaten, yakında hiç ağlamaz. Sosyalleşecek sizinki daha, arkadaş edinecek bekleyin :KK66:

İnşallah ya, görürüm o günleri tez vakitte. Ben hiç ağlamazdım, okulu da pek severdim. O yüzden kendimden yola çıkarak bir şey diyemiyorum :) evde çok sıkıldığımı ve okula koşa koşa gittiğimi hatırlıyorum net olarak :)
 
Merhaba. Hemen hemen ayni durumdayiz. Ben de oglumu 2 aydir 9-13 arasi krese gonderiyorum. Tani olarak ogluma yaygin gelisimsel bozukluk denildi fakat konusurken yaptigi ekolali ve sizin yazdiginiz diger bulgular bana atipik otizmi dusunduruyor maalesef. Sizin oglunuzun konusmasi ne boyutta? Sizinle iletisimi nasil sagliyor?



Kreste gecirdigimiz bu iki aylik surecte iletisimsel olarak henuz ilerleme kaydedemedik fakat en azindan grup olarak yaptiklari etkinliklerin bile ogluma cok buyuk katkisi oldugunu dusunuyorum. Arkadaslarina katilmaya calisiyor, bu bizim cocuklarimiz icin cok degerli.

Oryantasyon surecinde benim oglan da mizmizlandi, ama bu bir surec ve illaki adapte oluyorlar. Bunun icin caninizi sikmayin. Oglunuz icin bu deneyim cok cok onemli.

Ekolali değil benim oğlandaki durum. Daha çok tutturma şeklinde oluyor. Takıntı dedi pedagog bu duruma. Ses tekrarı şeklinde değil yani. Bilinçli bir şekilde takıntı haline getiriyor bazı mevzuları.

Atipik otizm değil. İki uzman da olmadığını söyledi. Sadece götürdüğüm son uzman,"ilk seansta çok arada kalmıştım. Belirtileri Atipik otizme uymuyor olsa da, bazı davranışları var bu teşhise uyan. Ancak kesinlikle otizm diyemeyiz" dedi. Fazlasıyla takıntılı bir çocuk diye de ekledi.

Sosyal iletişim bozukluğu teşhisi var sadece. Bunda, doğduğundan beri sadece benimle olmasının da etkisi büyük. Ailem çok uzakta. İlk iki yıl tüm akrabalardan uzaktık bütün günü sadece benimle geçirirdi. Evlenip uzak bir yere geldiğim için, kendi çevrem de yoktu. Son bir yıldır eşimin ailesi ile aynı apartmandayım ki bu bile çok fark etti. Oğlum daha aktif iletişim kurmaya başladı. Pedagogun dediğine göre geçici bir durum. Kreş önerdi daha hızlı ilerlemek adına. Umutla beklemekteyim :) size de kolaylıklar diliyorum. İnşallah ilerleme kaydedersiniz.
 
Benim kızım 4,5 yaşındaydı kreşe başladığında ve konuşma problemi vardı. Cümle kuramıyordu, kelimeleri telaffuz edemiyordu. Çoğu zaman anlamıyordum söylediklerini, sinirlenip evi dağıtıyordu.
Kreşe ilk başladığında öğretmeni onu anlamadığı için ağlıyordu, öğretmeni de üzülüyordu. İki ay sonra sözleri daha anlaşılır oldu, sonra cümle kurmaya başladı. Arkadaş edindi vs.
Hala çekingen ama eskiye nazaran çok çok iyi.

Sadece anne olarak değil öğretmen olarak da karar verin çocuğunuz için.
Duygusallığı mantıkla destekleyin.

Bir de evde asla yemediği her şeyi arkadaşları yediği için yiyor. Ama evde asla yemiyor, sevmiyormuş :)

Öğretmen olarak düşününce, "öğretmeni gelince ve ona ısınırsa her şey muntazam olacak ve oğlum iyi olacak" diyorum. Anne olarak düşününce de "daha çok küçük kuzummmmm" diye ağlıyorum :)

Peki sizin kızınız bu gelişmeleri ne kadar sürede gösterdi? Örneğin konuşamadığı için ortaya çıkan öfke problemi ne kadar zamanda düzeldi?
 
Sizin yerinizde olsam kameralı bir kreşe gönderirim .

Ben de anasınıfı öğretmeniyim ayrıca benimde çocuğum var . İçim aç kalması yönünde rahatsız ise ve anne okul bitti bitti diyorsa gondermezdim . Zaten belli bir nedenden dolayı gonderiyorsunuz birde o duruma daha çok sebep olmasın.

Göndermeyin demiyorum gönderin ama çocuğun mutlu olduğu bir okula içinizin rahat ettiği bir kuruma gönderin .

Komşu olsaydık ben ilgilenirdim komşu teyze olarak :KK49: ben şuan çalışmıyorum çalışan annelere Allah yardım etsin ve inşallah hersey yoluna girsin . Ah annelik ahhh ..
 
Çok araştırdım şu an için bütçeme en uygun yer burası olduğu için btşaz mecburiyet oldu. Bir okulla görüşmüştüm çok beğendim her yönden. Lakin öyle bir rakam verdiler ki, versem halıları kemirmek zorunda kalacaktık gıda niyetine.

Bugün hala araştırıyorum oyun gruplarını. Hani olur da kreş aynı lakayt tavrına devam ederse, otobüse binip gitmek pahasına oyun gruplarına gideriz diye düşündüm. En azından öğlen gider kapıda beklerim. Tabi bu b planı. İnşallah buna gerek kalmaz.
Umarim oyun gruplarına gerek kalmadan halledersin idrakyollariiltihabi. . Gerçekten zorlu bir süreçten geçiyorsun .kolaylıklar diliyorum ,umarım çabucak atlatırsınız bu sıkıntılı dönemleri .
 
Nasıl yani üçüncü çocuk yolda mı :) hem de hareketli çocuk ve kardeşi varken. Tebrik ediyorum gerçekten :) yardımcın var değil mi evde. Bence vardır, olmalı.

Benim sıpa işitsel değil, görsel alana ilgili. Sesli kitaplar aldım asla dinlemek istemedi. Ama bugün kitap sayfalarındaki numaralara takıldı. Sayfa numarasının aynısı olan butonlar var. Basınca hikaye okuyor. Onları eşleştirmek hoşuna gitti epey oyalandı.

Ya düşün ki küçük kurbağa şarkısını ezbere biliyor ama makamı ile okumaktan sıkıldığı için hızlı hızlı tekerleme gibi okuyor. Sabredemiyor uzun uzun söylemeye :)

Var yardımcı 2 gün :) hatta yatılı yardımcı için görüşmeler yapmaya çalışıyorum su sıra...
büyük hareketli, küçük de kucakta yaşamaya meyilli... (büyüğün eziyetinden sığınmacı)


Görsel diyorsan, ışıklı masayı dene :) dur bakayım fotoğraf bulacak mıyım :))

97F83D5A-863F-44D5-A757-159142083BF9.jpeg

Buldum :)
Altta bir kap, üstte borcam. Işık olarak telefon flaşı, kum yerine de irmik.
Senin oğlan yaşlarında başladık yapmaya. Hala bayılıyor.
Arabayı yapıyoruz sonra o arabayı elimle dağıtıp bir çöp adam, o çöp adam sonra arabaya biniyor, okula gidiyor falan...

Ama tavsiyem balkon gibi bir yerde yap, sonra ev devasa bir revani misali her yerde irmik görüyorsun :)
Işıklı masa diye satılanı da var da bu denemelik. Sonra baktım iş görüyor hep böyle yaptık :)

Aktiviteye performans puanım 10 üzerinden 4.
6 puanı temizlik aşamasında kırdım.
Oturma süresi 15 dakika falan oluyor. O donem için büyük başarıydı :)
Şimdi daha iyi. Hayat onu bile yordu :KK70:
 
Ablam çok üzülüyorum oğluma ya. Bilsem ki, öğretmenine yakınlık hissedecek ve sevecek, inan hiç aklım kalmayacak bırakırken. Ama nasıl anlatsam, oğlum aynı bana benziyor bu konuda. Pek mesafeli. İhtiyaç duymadıkça iletişim kurmuyor. Hani utangaçlıktan da değil. Kendi aleminde yaşıyor çocuk.

Bak bugün bir videoda, birkaç saniyeliğine araba çekici gördü. Koşarak çıktı odadan. "nerde nerede" deyip duruyor. Anlamadım ben de. Meğer aynısından oyuncağı varmış. Buldu getirdi. Bu örneği şu yüzden verdim. Asla açıkça anlatmaz derdini. Hemen eyleme geçer ve olur da anlaşılmaz ise öfkelenir. Asla sabredemiyor, bekleyemiyor. Ben sabrı öğretmediğim için değil, kıpır kıpır çocuk. Korkum, onun bu heyecanla derdini anlatma durumuna anlayış gösteremez ise öğretmeni, daha da öfkelenecek daha da içine kapanacak gibi geliyor. Lütfen ilgili ve merhametli bir öğretmeni olsun ya, lütfen çünkü :)

Seni anlıyorum aslında, hem tek çocuk hem bugüne kadar yalnızca seninle olmuş, etrafında büyükler olmamış, belki sürekli yaşıtlarıyla oynama imkanı da olmadı, ister istemez karşılıklı bir bağımlılığınız var birbirinize, kızım da tek çocuktu, senin oğlundan farklı olarak fazlasıyla dışa dönüktü, yaşadığımız yer zaten doğduğumuz yer olduğundan aile bireyleri, arkadaş çevresi, kızımla yaşıt çocukların olduğu bir ortamdı, sosyalleşme sorunu yaşamadı o yüzden ama tüm bu dışa dönük halleri, bitmek bilmeyen çenesi, ele avuca sığmaz halleri ben yanındaysam oluyordu, benle kendini güvende hissediyordu, ne zaman ki okula başladı bastı yaygarayı, istisnasız her gün ağladı, o ağladı ben kahroldum, gizli bağımlıyım ben de :)) ağlıyor diye okulda bırakıp eve gelmek onu terk ediyormuşum gibi vicdan azabına sebep olduğundan üstünden epey zaman geçti ama galiba 2-2,5 ay kadar okulun bahçesinde çivilenmiş gibi bekledim her teneffüs beni görsün diye, kızımla ilgili en kötü kararım onu anaokuluna vermemek oldu, zaten sosyal bir çocuk, evde de ben ona belli eğitimleri verebiliyorum diye kendimce bir bilmişlik yapıp çocuğu anaokuluna vermedim, insan zaman geçtikçe daha iyi sorguluyor kendini, anaokuluna vermemek belki bencilce kendi duygularıma yenik düştüğümdendi, ondan kopamama duygum, sanki ben yanında olmazsam ayakları üzerinde duramaz endişesi de yaşıyordum sanırım için için, sonra ceremesini de ben çektim ama, yağmur çamur dinlemeden okulda bekledim, bizim ki yavaş yavaş bırakılan bir tiryakilik gibiydi, neyse ki öğretmeninin müdahalesiyle ikna oldu, sen git ama akşam beni almaya gel dedi ve öylece okula alıştı.

Yani anlayacağın eğer oğlunu emanet ettiğin öğretmeni gözün tutuyorsa okulu bırakmayın, kızım o kadar sosyal bir çocukken benden ayrılması 2, 2,5 ayı buldu, ki ilkokul çağındaki bir çocuktan bahsediyoruz, oğlun 3 yaşında ve adı konmuş bir teşhisi var, üstelik yakandan düşmüyor diye arada delirsen de farkında olmadan sen de ona bağımlılık geliştirmişsin aslında, o da sana bağımlı ve dış dünyaya adapte olmayla ilgili endişeleri var, biliyorsun çocuklar annelerinin yanında kendini güvende hisseder, dışarısı onlar için ürkütücü bir yerdir, anne yoksa korkarlar, paniklerler, oğlun bunu ifade edemese de hareketleriyle okul sonrası koşa koşa eve gelmesiyle, senle olmak istemesiyle belli ediyordur mutlaka, annesi onun güvenli limanı evi de sığınağı, sen onu güvenli alandan bilmediği başka bir alana götürüyorsun, oraya güvenmesi, öğretmeni sevmesi, arkadaşlarınla oynaması veya onlarla birlikte etkinlik yapması birkaç ayı bulur, okul genel olarak lakayt olabilir, bu ne derece önemlidir veya önemsenmelidir bilemem, ben biraz öğretmen odaklı annelerdenim, öğretmenin karakteri, eğitim kalitesi, çocuklara yaklaşımına bakıyorum, öğretmen çocukları seven gerçekten bu mesleği çocukları çok sevdiği ve onlara karşı sabırlı olduğu için yapan biriyse oğlunun ihtiyacı olan yaklaşımı gösterecektir, oğlunu gözlemleyip ona özel davranış kazandırma, sosyalleştirme modeli geliştirecektir, annelik duygularını oğlum için deyip biraz bastırmaya çalışmalısın, zor oluyor duyguları bastırmak ama yapmak zorundayız.

 
Son düzenleme:
Öğretmen olarak düşününce, "öğretmeni gelince ve ona ısınırsa her şey muntazam olacak ve oğlum iyi olacak" diyorum. Anne olarak düşününce de "daha çok küçük kuzummmmm" diye ağlıyorum :)

Peki sizin kızınız bu gelişmeleri ne kadar sürede gösterdi? Örneğin konuşamadığı için ortaya çıkan öfke problemi ne kadar zamanda düzeldi?
Kreşe başladıktan 2 ay sonra telaffuzu düzelmeye başladı.
Dönem sonunda artık uzun cümleler kuruyordu. Arkadaşları vardı, hergün ne yaptığını anlatmaya başlamıştı. :)
Konuşma başlayınca öfkenin çoğu bitti.
 
İşte sorun da o. Beni diğer veliler gibi görmemeleri :) zira ilk etapta bir iş teklifi yaptı kurum bana. Ben oğlumla şu aşamada aynı kurumda olmamın onun için iyi olmayacağını ve beş tam gün gitmesinin uygun olmadığını düşünerek reddettim. Sonrasında da anlam veremediğim bir tavırla karşılaştım. Ya da önyargılıyım bu konuda bilmiyorum.

Ben çalışırken öğretmen velilerden haz etmezdik mesela. Fazla müdahaleci ve "ben sizden iyi bilirim" tavrına sahip olurlardı. Dolayısıyla benim yönelttiğim sorular bile garip karşılanıyor. Özenle belirttim "ben sadece veliyim ve her veli kadar endişelerim var" diye.

Az evvel müdürü aradım. Sizinle oğlumu alırken konuşmak istediğim birkaç husus var diyerek. Özellikle üç hafta olduğu halde hala kayıt dosyasının hazırlanmamış olması beni rahatsız ediyor dedim. En basiti acil bir durum olsa bana ulaşamamanız durumunda elinizde bir adres ya da farklı bir telefon yok. Ve nedense ssdcee ben kaygılıyım bu hususta dedim. Geldiğiniz zaman konuşalım dedi kapattı. Boğacağım kadını o olacak.
Kayıt dosyası öğrencinin kaydı yapılırken hazırlanır.
Allah muhafaza oğlunuzla veya diğer çocuklarla ilgili acil bir durum oluşsa ve size ulaşamasalar diğer ebeveyne veya 3. Yakın şahsa nasıl ulaşmayı düşünüyorlar?
Çok acemice buldum idarenin tavrını.
Ayrıca veli ile konuşurken odadan çıkıp gidilmez acil bir durum varsa bile bilgi verilip müsade istenir bu basit bir görgü kuralıdır.
 
ay inşallah bizde o duruma geliriz. peki size neden gitmek istemediğini söylüyor muydu?
benden ayrılmak istemediği için ağlıyordu ilk başladığı gün daha kreşin kapısında ağlamaya başlamıştı bide çok küçüktü oğlum 29 aylıktı sorduğumda bazen sevmiyom okulu diyordu ama ben anlıyordum sırf gitmemek için öyle dediğini
 
Sizin yerinizde olsam kameralı bir kreşe gönderirim .

Ben de anasınıfı öğretmeniyim ayrıca benimde çocuğum var . İçim aç kalması yönünde rahatsız ise ve anne okul bitti bitti diyorsa gondermezdim . Zaten belli bir nedenden dolayı gonderiyorsunuz birde o duruma daha çok sebep olmasın.

Göndermeyin demiyorum gönderin ama çocuğun mutlu olduğu bir okula içinizin rahat ettiği bir kuruma gönderin .

Komşu olsaydık ben ilgilenirdim komşu teyze olarak :KK49: ben şuan çalışmıyorum çalışan annelere Allah yardım etsin ve inşallah hersey yoluna girsin . Ah annelik ahhh ..
Hocam yeni yönetmelik sınıflarda kamera olmasına izin vermiyor.
Koridor,mutfak ve bahçe gibi ortak kullanım alanlarında ise kamera zorunlu.
Teftiş esnasında sınıflarda kamera varsa tutanağa işleniyor ve söktürüp tekrar görülmesi için müfettişlere haber vermeniz gerekiyor.
Sınıflarından velilere naklen yayın yapan okullar aslında yasal olmayan bir iş yapıyorlar.
 
Benzer sıkıntıları biz de yaşıyoruz. Kreşe başlama sebebi de bu. Asla yaşıtları ile sosyalleşmiyor, oyun kurmuyor ve oyuna dahil olmuyor. Şayet sakin bir ortamda ondan bir iki yaş büyük bir çocuk yönlendirir ve özel olarak ilgilenir ise oynuyor. Ancak kendi başına dahil olmak istemiyor.

Benim için kreşin gerçek manada ile yaradığının göstergesi, oğlumun herhangi bir çocuktan bahsetmesi :) "muratla oynadık" "Ayşe ile yemek yedik" gibi. Benim sıpa sadece dayı, hala, anneanne, vs der.
bıraz önce çocuk psikiyatırından geldik, kızımı oyuncaklar ayönlendirdi o oynarken herşeyi konuştuk genel gelişimi hakkında da bilgi aldı dogumundan itibaren olan süreç hakkında, ayrılma kaygısı yaşıyordur zamanla geçecek ufak hediyeler, sevdiği şeyleri daha fazla yaparak falan onu kreşe adapte edebilirsiniz dedi.
kreş uygun bir tercih olmuş sosyalleşmesi açısından , devam edin, endişelenecek birşey yok dedi...
benim içim rahatladı yılmak yok yola devam diyorum :KK66:
 
benden ayrılmak istemediği için ağlıyordu ilk başladığı gün daha kreşin kapısında ağlamaya başlamıştı bide çok küçüktü oğlum 29 aylıktı sorduğumda bazen sevmiyom okulu diyordu ama ben anlıyordum sırf gitmemek için öyle dediğini
benımkıde 29 aylık başladı ekimde tam 2,5 aylık oluyor...
bızımkıde evde kalmak istiyor herkes onunla ilgilensin istiyor...
bugün çocuk psikiyatride randevumuz vardı, ayrılma kaygısı yaşıyor ama zamanla alışır dedi. hemen yaşıtları ile kaynaşan bir çocukta değil o nedenle kreş doğru tercih olmuş, devam etsin dedi.
 
Hele hele hadsizliğe gel. Çocuk üzerinden size hesap soruyor bir de. Acemi olduğu buradan belli zaten. Böyle bir soru pat diye sorulmaz veliye. Kurumdaki psikoloğa söylenir, o önce çocukla görüşme sağlar. Sonra şüphelendiği bir durum olursa veli ile görüşür. Hadi diyelim birebir ilgilenmek istedi öğretmen, o soruyu sorma biçimi baştan sona yanlış ve bayağı.

Evet bazen çocuklar anlık tepkiler verdikleri için birbirlerine zarar verebiliyorlar. O an müdahale etme şansı olmuyor. Ancak bu sürekli tekrar ediyorsa bir sorun vardır.

İmkanınız varsa kurum değiştirin. Devlet okulları da pek farklı değil ancak en azından yarım gün gider, daha profesyonel bir öğretmen olma ihtimali yüksektir.
Yani en basitinden şöyle düşünüyorum, özelde çalışan öğretmenlerin çocuğunlugunun ya devlete puana yetmemiştir ya da 2 yillik mezun olmustur. Devleti kazanmak da kolay degil. Bu işi gerçekten isteyen ve devleti kafaya takan insan %100ünü vermiştir o kitaplar için. Güzel bir maaşıda var. Vicdan merhamet meselesi her zaman kısmet nasip tabi. Ama en azından daha özenli olabileceğini düşündürüyor bana
 
Yok o öyle değil aslında. Yaşadığımız şartlar o kadar ağır ki, artık eskisi gibi iki üç çocuk doğurmaya cesaret edemiyor kimse. Dolayısıyla çocuğun oynayabileceği ne bir kardeşi, ne kuzeni, ne de komşu çocuğu oluyor. Çocuğun gördüğü tek insan annesi şanslı ise babası.

Her yer bina dolu. Laf olsun ise yapılmış çocuk parklarının birkaç adım ötesi ana cadde. Arabalar vızır vızır geçerken çocuğu salamıyorsun da.

Peki ne yapacak bu çocuklar? Asla kreşe göndermem diyen birçok anne, bir müddet sonra çocuğun eline tablet dayayıp TV ye mahkum ediyor. Yetemiyor çünkü tek başına. Yaşadığımız coğrafyada kreş bir lüks değil, ihtiyaç giderme alanı aslında.

Yetemiyor diye bakmamali, bir yetiskin zaten ne yaparsa yapsin bir cocugun oyun ihtiyacini karsilayamaz.
Yemeden icmeden 24 saat araliksiz oyun oynayabilen bir canlidan bahsediyoruz yahu, annelere haksizlik etmeyelim :KK66:

bir de oglum konusmuyor vs yazmissin, benim oglumda gozlemledigim yetiskinlerle iletisim kurma konusunda hic hevesli olmadigi,
ornegin okula alisma doneminde de en son artik mecburen alistigi kisi her zaman ogretmeni olmustur, o yuzden ogretmen cocuk iliskisine bence cok takilma, cocuklar arasindaki iliski daha cok sey ogretecek.
 
X