Obsesif Komplsif olanlar...


obsesiflerde kişinin bu davranışları günde en az 1 saatini alır. Yaptığının anlamsız ve saçma olduğunu bilir. Yapmadığı zaman da sıkıntıya girer.
bu bozukluk iiçin bilişsel davranışçı yaklaşım ve davranışçı terapi uygulanabilir.

Afrodit korktuğun durumu öncelikle en üst seviyede yaşamaya çalış. O durumla daha önce hiç olmadığın kadar karşı karşıya gelmeye çalış. Amaç Aşamalı olarak yöntemi geciktirmek.

daha sonra da evi odaları kontrol etme. Öylece yat. Eğer odaları kontrol etmeden yatıp uyuduğunda korktuğun şey başına gelmediğini test edersen bu durumu bırakabilirsin. tabi bunu tek başına yapamayabilirsin.

Psikiyatrist ve ailenle işbirliği yapmalısın , onların desteğini almalısın.
 
ateş düştüğü yeri yakıyor,doktorumdan tavsiyeler: bana mavi kelebeği düşünme demişti,aklımıza hemen geliveriyor bu düşüncelerde böyleymiş bilinç altında bunları ortaya çıkarmak veya uzaklaştırmak bizim elimizde.....
birde ben tekrar hastalanırmıyım diye soru sorduğumda bana şu cevabı verdi:hastalığı kapsülün içinde bir bitki düşün havasız ortamda,ışıksız ortamda ölüme terk ettiğini düşün dedi,sonra sen bunun ölü olup olmadığını merak edip kapağını aç dedi,ne olur yeniden canlanır bitki sen ona her açışında hava ve ışık veriyorsun demişti....hastalığı besleyip beslememek bizim elimizde iyileştikten sonra 1 sene daha kullanacağım ilaçları sonra geçecek dedi doktorum....
 
hayatını yüzdelik dilimlerle geliştirebilirsin dedi doktorum.%10 kitap okuma,%15 puzzel,%20 örgü,%10 vitray.....vs bana tavsiye ettikleri bunlardı.kafamı dağıtıcı şeyler önerdi,ölüm gibi kötü şeyler yaşadığımızda gezilere katılamıyorsunuz,herkes yas tutarken siz laylaylom gezemiyorsunuz, ama en azından ben çiçek motifleri çizimi yapıyorum,internetten araştırıyorum,şimdilik vitraya sardım oymacılık gibi çok hoş,kafamı dağıtıyor yeterince.
ben namazlarımı kılamıyorum,aklımda kötü düşünceler olduğu için,çok günahkar hissediyorum kendimi, hiç içimden gelmiyor dua etmek,ama türbe ziyaretlerinde bulundum Allah ruh hastalıkları ile mücadele eden hastalara şifa versin dedim,sonra camilerde topluca namaz kıldık içim çok huzurla kaplandı ama gel görki evde kılmıyorum,isteksizlik var bende 2 yıldır böyle hem zamandan hem ibadetten kaybım oluyor.....
 
bu arada kimileri ilacı kesmiş ama ben ilaç kullanmaya devam edeceğim ve inşallah birgün iyileştim diyeceğim.zayıflama ilaçlarının beyne etkisi olduğundan dolayı doktorum ilaç kullanmamı istemedi.
 
ben hergün ağlıyordum zihnimin yanılması olan kötü düşünceleri gördükçe,doktorların gerçeği benden sakladıklarını düşünüyordum ,üzülmeyeyim diye gerçeği söylemiyorlardı,herkese yazdım üniversiteden hocamı buldum sordum ona Allah razı olsun bana baya yardımcı oldu.hiçbiri gerçek değil çok şükür, ben bir psikoloğa gittim bana sende hiçbirşey yok dedi,yani şuanda o kadar ciddi bir tedavi içindeyimki ya bu hastalığı nasıl bilmez veya nasıl bu kadar umursamaz insanlar var....
sonra başka bir psikolog onun bana dediği şu oldu hayal kuran insanlarda bu çok oluyormuş birde yataktan düşer gibi oluyormusun demişti,sürekli yüksek bir yerden düşüyormusun gibi oluyormu dedi bana gerçekten bu 2 tespiti doğruydu,onun tedavisine 6 ay devam ettim,çünkü durumumu iyileştirmiyor yerimde sayıyor gibiydim.biz biraz geç gittik istanbula oradaki hastahane özel benim abim benim için kredi çekti 5000 tl kadar,hastanelerinde yattım,hipnoz,ebru sanatı etkinliği,ahşap boyama kursları vardı,ilaçlar beni sersem etti,doktorla konuştuklarım uçup gitti şimdi şimdi anlıyorum,ablamla beraber giriyoruz seanslara yoksa unutuyorum.

ben her gidişimde babamdan para alıyorum psikolog ve psikiyatris için 400tl ödemem oluyor.birde her ay psikoloğum beni görmek istiyor verdiği ödevleri yapıyormuyum diye,belki benim gibi biraz özgüveni eksik olan kişilere yardımı dokunabilir ben yazarım doktorun tavsiyelerini.ya keşke daha erken hasta olsaydım diyorum ama o zamanda eğitim hayatım aksayabilirdi, beni işsizlik dönemimde buldu bu hastalık,
boşken zihin yanılmalarıyla mücadele edebildim,şu anda size yazabiliyorum vaktim var.ama erken hasta olsaydım ailem o dönemlerde baya sıkıntı çekecekti,parasal anlamda iyi değildik.şimdi çok şükür ailemde çalışan var Allah sağlık sıhhat birde hayırlı bol kazanç versin herkese......

psikoloğum sen bu hastalığa yakalandın senin yakalanma oranın %15 iken benim %10 dur dedi.yani herkeste olabilen birşey kimse bilemez yakalanıp yakalanmayacağını,ve sen bu hastalığın nasıl geldiğini biliyorsun,onunla mücadele edebiliyorsun ben ise hiç karşılaşmadım ve neyin iyi neyin kötü geleceğini bilmiyorum dedi.
 
Okb Olan Varmi Aranizda Ve Bu Sorununuzu Nasil Aştiniz.yada Asabildinizmi.lütfen Paylasin Benimle
bu hastalıktan senelerce çok çektim, kendim aşmaya çalıştım olmadı. En sonunda annemin ısrarı ile doktora gittim, psikiyatristimin ilaç ve terapi yardımı ile aşabildim. Kendi gayretin her şeyden önce çok önemli, ilaç takıntılarını aşmanda oldukça yardımcı oluyor. Hastalık hakkında bir çok şey okudum, bazılarını okurken şükrediyorum iyiyim artık diye.Bazen takıntılar aklıma gelsede yapmıyorum. Hastalık hakkında buradan bilgi alabilirsin:
Takıntı Hastalığı: Obsesif Kompulsif Bozukluk
İnşaallah kısa sürede atlatırsın hastalığı
çok geçmiş olsun.
 
Son düzenleme:
merhabalar benimde böyle bir durum var ne yazık ki . küçükken okuduğum bir haberden o kadar etkilendim ki bu bende kaldı. haberde bir kadının kulağına örümcek giriyor ve orda yaşlıyor kadın baş ağrıları nedneiyle doktora gidince durum farkediliyor ama örümceği ordan alamıyorlar riskli olduğu için. ben bunu okudukta sonra korkmaya ve sürekli kulaklarımı kapatmaya başladım. saçlarımla pamukla sürekli kapatyorudm özellklede geceleri. saçlarımıla kapatmassam uyamıyordum. bu aralar saçımı kısa kestirdim ve kulaklarımı kapatsamda açılıyor şu yaz sıcağında kulalaırmı kapatmak için kulaklık pamuk kullanıyorum ve bundan çoook sıkıldım.ama yapmsaam korkuyorum örümcek böcek girer diye kulağıma. şöylede bir durum var ki evimiz blogun en üst katında ve bu güne dek tek bir örümcek bile olmamıştır.camlarda ise sieklklerimiz var ama ben neden böyleyim bilmiyorum.. çok bunaldım
 
bende öss ye hazırlandığım yılda farkettim fazlasıyla bu durumumu..annemin doktor arkadaşı farketti daha doğrusu..ben soruları çözmeye başladığımda o ilk soruyu çözemezsem 2. ye hayatta geçmiyordum:) matematikte özellikle..ve matematikçi oldum bu takıntım yüzünden:)..yaptığım hiçbirşeyden emin olamıyordum..elimde evin anahtarının evin kapısına ait olduğuna inanamıyordum bir türlü..defalarca deniyordum evden çıkamıyordum bu sebepten..doktora gittiğimde daha bir sürü şey söyledi bana ve hepsi mevcuttu bende..6 aylık ilaç tedavisi verdi bana ama ağır geldi..bi baktım habire gülüyorum..kendimi gülmekten alamıyorum..:S...akrabamızın cenazesinde bi baktım herkes bana bakıyor :18: çok utanmıştım.. sınavı atlattıktan bir süre sonra bırakmaya karar verdim ve çok istedim kendi kendime kurtulacaktım umursamaz olacaktım..aslında bu ilaçlara yavaş yavaş başlanıyor ve yavaş yavaş bırakılıyormuş ben biraz hızlı bıraktım dengem alt üst oldu..bu sefer 48 saat boyunca ağladım hiç durmadan dedim noluyor bana kafayı yemek üzereydim..kendimi toparladım ve kurtuldum o gün bu gündür üzerine gidiyorum herşeyin..kendimi kontrol altına almayı başardım en fazla heyecanlı zamanlarımda , en mutsuz olduğum zamanlarda, en korktuğum yada çok üzgün anlarımda..herşey beynimizde bitiyor ama yardım şart inkar etmiyorum:)
 
Arkadaşlar bende de yıllardır varmışta farkında deilmişim..Mesela şimdi obsesif olduğumu anlayınca eskiye gidiyorum küçükken herşeyden korkardım saçma sapan o zaman normaldi küçüksün korkuosun fln sonra aklıma gelmeye başladı mesela evden cıkmadan önce tuzlugu masanın ustune koymuştum geldiğimde orda durucakmı diye geldiğimde durdunu görünce rahatlıodum yapmıodum bi daha sonra bebeklerim canlanırmı acaba diye düşünüodum yada resimler ama asla canlanmadılar:) neyse büyüdüm evlilik stersi fln yok zayıflim takınsı ki görseniz ztn zayıfım megerse bunların hepsi takıntıymışşş.Sonra ben zayıflamaya başlayınca ve tam evliliğime az kala ablam hastalanınca korktum bende tavan yaptııı..Herşeyi okumaya ve ınsanların üzerindeki şeylere dikkat etmeye başladım deliriorum sandım.neyse ilaca başladım ve geçti sonra kafama göre bıraktım cunku gectiğini sanmışım halbuki sadece yazı okuma fln geçmiş diğerleri duruyordu..Şimdi tekrar ilaç içiyoum 22. günüm fln yan etkiler tavan yapmış durumda o kadar huzursuzumki anlatamam.Saçma olduğu halde bu seferde insanları cıplak görüorum elime bıcak alınca bişi yapamıyım diorum..Halbuki asla yapmıcam hepimizde olduğu gibi..
acaip tedirginim ilaç içmeden bu kadar değildim acaba budamı takıntı aslında iiyyimde ilaç içmeye şartlandım diemi böyle hissediyorum acaba doktorum 1 aydan sonra geçer dedi ilaç yan etkisi yaşayan varsa yazabilirmi acabaaa ne kadar sürücek böyleeee ???
 

Canım ben 1,5 yıl kullandım
dr.'um ilacı kademeli kesti;şeytan kulağına şu an çok iyiyim. Psikiyatri ilaçları dr. kontrolünde ve düzenli kullanıldığında oldukça etkili bence. Ama kendi gayretinde çok önemli. Yan etki konusunu kafana takma, ilaçların prospektüsünü okumamaya çalış. İnşallah kısa sürede iyileşirsin.
 
kızlar okb de özellikle istda anadolu yakasında bildiginiz iyi bir psikiyatrist varmı ya cok pahalılar maleseff
 
kemal sayar yazınca çıkıyor internette hem terapi hemde ilaç tedavisi yapıyormuş bağdat caddesinde anadolu yakasında ben gitmeyi düşünüyorum.NP hastanesine gidiyorum terapileri kemal sayardan almayı düşünüyorum ilaçlarım baya azaldı aydabir iğne sabah yarım hap içiyorum ve iyi hissediyorum kendimi.....
np hastanesindeki psikiyatris iyileştikten sonra 1 sene daha kullanacağımı söyledi.hastalığın tekrarlamaması için ve başa dönmemek için.benim kuzenim çok kilo alıyorum diye birde iyileştim diye ilacı kesti şimdi hastaneye kaldırıldı.onunkisi sürekli birilerinin onu takip etmesi şeklinde.doğru tedaviyi bulduktan sonra ilacı kesmeyin bence.....sağlıcakla kalın.....
 
Bir OCD'linin Gündelik Yaşamda Kendine Yaptıkları;
1.Erkek arkadaşımla telefonda konuşurken kesinlikle bakımlı olmalıyım, parfümler sıkıp, bitki çayı içmeliyim Yazınca öyle saçma geliyor ki ama lütfen gülmeyin bu seramoniyi yapıyorum her defasında ( O beni ararsa kısa konuşurum bu yüzden aptal seramonimi yapamadım ya)
2.Mesela dışardayım ellerim %100 temiz değilse yüzüme asla dokunamam.Yani yüzüme böcek konsa elimle alamam.
3.Yıllardır umumi tuvalet nasıl bir sey bilemiyorum, asla kullanmadığım için...
4.Dışarıda bir yerde elimi yıkadım diyelim, kağıt mendillerle kapı kulplarını tutarak çıkar, çıktığımda da elimi önce kolonyalı mendille silmeli ardından antibakteriyel jel veya spreyle dezenfekte etmeliyim.Bunu yapmazsam mutsuz olurum.
5.Bir arkadaşı güneş gözlüğünü denedi, midesi bulanan myheart da çantasına attığı güneş gözlüğünü eve gelince köpürte köpürte yıkadı bugün mesela.
6.Her pazar nevresimlerim ve bornozlarım yıkanmalı, aynı şekilde ben de o gün derim büzüşüp, buhardan tansiyonum düşünceye kadar banyoda kalmalıyım.
7.Bunun dışında kıyafetler yıkanır ve yalnızca bir defa giyilir.Yaz/Kış asla bir kıyafeti yıkamadan yeniden giyemem.Ayakkabıların ömrü de bir haftadır olur olmaz tüm ayakkabıları çamaşır makinesinde yıkamazsam olmaz asla.
8.Ruj ve kozmetik konusu...Lisede çok olur yakın kız arkadaşlar sormadan alabilir bu tarz eşyaları.Hepsi çöp kutusunu boylardı, pahalı kozmetik ürünlerine de meraklıysanız bu en zoru =)
9.Engelleyemediğim bir de çift sayı ve simetri takıntım var ki o konuların detayına hiç girmek istemiyorum
...
Şimdilik aklıma gelenler bunlar, yine paylaşacağım serüvenlerimi...
 
Son düzenleme:

Ah en önemli konuyu unuttum...Bu çamaşırları yıkama-asma-ütüleme görevi yalnız bana ait olmalı.Çamaşırları iki mandalla tutturmak gerekiyorsa mandalların rengi aynı olmalı ve hatta kıyafet-mandal renkleri de aynı olmalı ? Oha bana.
 
Ve son olarak (Sanırım?)
Gardrobumda renk skalasında olmalı tüm kıyafetler, askılarıysa aynı model 1000 tane aldım sanırım çünkü aynı model olması şart ve aynı yöne doğru asılı olmalı kıyafetler.Farklı model askılar ve farklı yöne bakan kıyafetler hayatımı mutsuz kılarmış gibi...
 
neyse yazayim ben de, icimden geldi yine..

cok kucuktum, sanirim 7-8 yaslarindaydim 4 sayisina takintim basladi. her seyi 4 kere yapiyordum, tabi 7/24 degil ama aklima geldiginde engellenemez bir durtu ile herseyi 4e tamamliyordum. silgim yere mi dustu, egilip alirken 3 kere daha yere hizlica atip tutardim 4 olsun diye. annem bana seslenirdi, efendim anne derdim sonra da 3 kere daha sessizce efendim anne der ve de ritueli tamamlardim. evde haliya ve halilarin arasindaki beton yere 4er kere basarak yururdum. salon halisi kocaman oldugundan bacaklarimi aca aca 4 kere basarak gecmeye calisirdim, sonra antredeki minik kilimde de minik minik basarak 4e tamamlardim. bir keresinde misafir vardi odamdan bir sey almaya gitmem gerekmisti kosarak odama gectim tabi herkes tuhaf tuhaf bakmisti o sacma kosusumu gorunce. utanmistim ama engelleyemiyordum. cisimi bile 4 kerede yapardim tuta tuta. bu ergenlige kadar surdu yillarca..

coraplarim isaretliydi ilk acildiginda sol ayagima giydigim corabi bir daha saga giymezdim. sanki oyle olursa bir ugursuzluk gelecek gibi hissederdim.

basima kotu bir olay geldiginde o gun giydigim kiyafet kombinasyonunu bir daha giymezdim.
bir klasik, yerdeki cizgilere basmadan yururdum, yillarca eziyet cektim (ergenlikte bile bile cizgilerin uzerine basarak yurumeye kendimi zorladim ve de bu sekilde yendim bu olayi)

okulda yazi yazarken eger harflerin birlesim yerlerinde hafif bosluklar varsa deli olurdum, tek tek tum harfleri tamamlardim (bilmem dogru ifade edebildim mi umarim anlasilir olmustur, mesela a harfi yapmisim altta minicik bir bosluk kalmis yuvarlak tam birlesmemis, asiri rahatsiz olurdum). neyse, bu yuzden yavas yazardim.
universitede bu semptomlar sekil degistirdi (psikoloji okudum bu arada tam yerine gitmisim degil mi..)

evde kalirken her gece uykuya dalmadan surekli kotu senaryolar kurardim. tam uyku oncesi vucut uyusur ya, aklima su gelirdi ya tup gaz kaciriyorsa bu onun sersemligiyse? psikolojikman o tupun kokusu burnuma gelirdi. 8-9 kere yataktan kalkar kontrole giderdim. evden ciktigimda da ayni sey olurdu, 2-3 kere anahtarla yeniden acip iceriyi hizlica kontrol eder oyle cikardim.

bu arada ortaokuldan beri okulda hep cantam kucagimda oturdum. hic siraya birakmadim hep onumdeydi. kocaman sirt cantasi kucagimda durmaliydi. tum ogretmenlerim bu konuda benimle konusmustur :) ama ben oyle rahattim. universitede de bu el cantam oldu. cantami sik sik acar kontrol ederdim. sokakta yururken cuzdan anahtar telefon vs yoklama yapardim ayni sirayla. sonra bir yandan onlara bakarken (gozumu ayirmazdim orada kaldiklarindan emin olmak icin) fermuari yavasca ceker, fermuarin cantaya birlesen ucunu elimle siki siki tutar 2-3 adim atar sonra durur dusunurdum, acaba cuzdanim orada mi? cuzdanimi gordugumu hatirlamiyorum... ya az once cantami acip baktigimda anahtarim dusmusse? boyle boyle adim basi cantami kontrol ede ede yururdum.

sonra hastalik hastaligi basladi, ardindan panik atak. kalp hastasi olduguma emindim. inanilmaz asosyal oldum o donem. tek basima sokakta yuruyemez, evde oturamaz oldum. acilen yurda ciktim arkadaslarimla kalmak icin. hemen her gece mediko'daydim. gece yarisi hacettepe hastanesine taksiyle goturulurdum gecenin bir vakti acilde cektirdigim EKG'lerin haddi hesabi yoktur. doktorlarin hepsi beni bu 1.5 yil icinde tanidi. diazem verip yolluyorlardi. kimse beni dikkate almiyor diye inanilmaz sinirlenirdim. kalp krizinden olup gidecegimi dusundugumden olum korkusu ile oldukca agir (ve de daha sonra kroniklesecek) bir depresyona girdim.

bu arada hicbir arkadasima kalmaya gidemedim. davet eden olursa sordugum ilk soru "eviniz hastaneye yakin mi" olurdu. eger arkadasima kalmaya gitmissem mutlaka tum gece atak gecirir geceyi arkadaslarima zindan ederdim. o gece mutlaka ama mutlaka hastanede biterdi.

yeni donemde okulda "coping with stress" adli secmeli dersi aldim ve de dersin hocasi olan klinik psk. profesorune durumu anlattim. donem boyunca bana yardim etti. nefes egzersizleri, gevseme egzersizleri, telkin vs. once bunun panik atak oldugunu kabullendim, sonra bunu kontrol etmenin benim elimde oldugu konusunda kendimi ikna ettim, yavas yavas ataklarimin suresi kisalmaya basladi. sonra bir gun bir farkettim 1 haftadir hic atak gecirmemistim. o gun hayatimdaki en mutlu gundu. cunku 1.5 yilim depresyonla olum korkusuyla heba olmustu. toplamda 3 yil kadar elim nabzimda gezdim, devamli nabiz saydim ve de duzenli atip atmadigini kontrol ettim. bunun 2 yilinda her gun medikoda tansiyonumu olcturdum, aletin verdigi minik kagitlari bir deftere yapistirarak tansiyon gunlugumu tuttum. kampuste yururken (kaldirimin hep cimenlik kisminda yururdum, bayilirsam kafami betona carpip olmemek icin (?)), konusup guluserek grup halinde yuruyen ogrencileri gorunce onlar gibi "normal" oldugum zamanlari dusunur surekli aglardim, bunlar niye benim basima geliyor, bunu hakedecek ne yaptim diye...

universiteden mezun oldugumda artik OKB ile yasamayi ogrenmistim, bir daha cok buyuk sorunlarim olmadi. gunluk yapmak zorunda oldugum rituellerim hala var hala tabi ama kimse farketmiyor hatta bazen ben bile :) senin su mandal olayi falan bende de var. veya iste bardaklari boylarina gore dizme falan.. koydugum esyanin yerini biri degistirirse rahatsiz olurum her seyi belli bir duzenle dizer ve aradigimda o yerde bulmak isterim. ayrica yastigim cok onemlidir kimseye elletmem esime bile vermem, ben yokken odamiza gidip laptopta film izler de benim yastigima kafasini koyarsa hir cikar, o yastik acilen makineye atilir kiliflariyla birlikte yikanir. neden taktim bu yastiga inan hic bilmiyorum... 2 yildir falan boyle. onun disinda agiz sapirtisi veya agizla yapilan her hangi bir ritmik ses beni cileden cikarir. su an bilgisayarimin yaninda bir torba silikon kulak tikaci duruyor. bittikce siparis ediyorum. durum o kadar vahim. :)

neyse, bunlara ragmen eski halime gore cok iyiyim sukurler olsun. yalniz su panik atak zamani depresif oldum asosyal oldum demistim ya, iste o yerlesti ve hayatimin devamli bir parcasi oldu..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…