- 10 Haziran 2020
- 169
- 341
- 33
-
- Konu Sahibi buzdansaray
- #61
İlgi dilendiren insanlardan cidden böğğ geldi artık yaa. Adamın usta bir manipülatör olduğunu bir kenara bırakıyorum ve çok özet bir şey yazacağım bu ilişki ile ilgili; çalışması,yoğunluğu,bilmemnesi,iki elinin kanda olması hiçbişeyi değiştirmez. Bir adamın aklının ve kalbinin incecik bir köşesinde bile olsan seni yeri gelir 10 saniyeliğine tuvaletten bile arar bir sesini duyar. Gün boyu öldün mü kaldın mı başında bir dert mi var merak eder. Bu kadar aklının köşesine bile yer edemediğin insanı acilen hayatından çıkarmazsan ileride çok daha fazla canın sıkılır. Kendi değerini bil ve değersizleştirildiğin yerde kalma, yol yakınken dön.Merhaba herkese sevgili kadın arkadaslarım. 4,5 yıllık bir ilişkim var. Yaşlarımız uygun, yetişkin insanlarız. Nişanlıyız, Seneye evlilik düşünüyoruz. ilişkinin başlarında kaybetme korkusuyla aman ağzımızın tadı kaçmasın edasıyla birçok şeyi sindirip sustum." İyi bir ilişkide tartışma yaşanmaz" diye saçma sapan bir şeye inandırmıştım kendimi. Tepkimi doğru düzgün orataya koyamıyordum. Hiçbiri çok büyük şeyler değildi belki ama en azından tepkimi gösterip bir sınır çizebilirmişim diyorum. O zaman bana değer verirdi ve kaybetme korkusu yaşardı belki. Ama bunu hiç yapmadım yapamadım. O kaybetme korkusunu hep ben yaşadım. O hatalıyken ben konuyu içimde bir şekilde çözümleyip kapatıyordum. Ama onun asla bunu yapamadığını fark ettim. Bir tartışma yaşandığında nasıl oluyor bilmiyorum ama birden ben suçlu oluyorum, bana öyle cümleler kuruyor ki haklı olduğumu bildiğim halde kendimi hatalı hissettiriyor bana. Ben geri adım atmasam o asla atmaz. Konuyu lastik gibi uzatır da uzatır. Misal vereyim kendisi geçen sene bir fabrikada vardiyali çalışıyordu. Sabah onu arayıp konuşmak istemiştim. Ben vardiyadan dönmüşüm evde yatıyorum biliyorsun neden beni uyandırdın bak şimdi tekrar uyuyamıycam akşam da işe gidicem dinlenmeden diye bana kızmıştı, günlerce trip atıp konuşmamıştı benimle. İşin kötü yanı hatalı olmadığımı bildiğim halde kendimi hatalı gibi görüp ondan özür dilemeye başlıyorum. Sanırım kendisi bir manipülasyon ustası. Bu manipülasyonlar artık beni kişiliksiz birine dönüştürdü sanki. Kendimi sindirilmiş hissediyorum. Arkadaşlarımın ilişkilerine bakıyorum, her normal ilişkide olduğu gibi tartışıyorlar kavga ediyorlar, günlerce iletişim kurmuyorlar belki ayrılıyorlar ama sonunda bir şekilde anlaşıp orta yolu bulup barışıyorlar. Bu ilişikide orta yolu bulucu benim hep sanki. Ben tavrımı belli ediyorum kızıyorum bir konuda diyelim, o beni öyle bir sindiriyor ki ben kendimi köşeye sıkışmış bir böcek gibi hissediyorum, cümlelerim tükeniyor, mal gibi kalıyorum öyle. Beni ne yapıp ne edip haksız duruma düşürüyor. Geçen akşam ilgisizliğinden dert yanıyordum ona çünkü beni koca bir gün boyunca aramamıştı birkaç saniye sesimi duymak için bile.. biraz da sinirlendim bu yüzden, köprüleri yıkarak konuşmuştum sert bir dille. Yaa ben ne kadar yoğun calısıyorum bilmiyor musun sen sanki diye saldırır şekilde konuşmaya başladı, sen ilgi istediğinde sürekli seni pışpışlayacak mıyım ben dedi. Bu cümleye yıkıldım. Tamam evet bu ara baya yogun calısıyor gecesi gunduzu baya yogun oldu. Ya ben ondan gün boyu ilgi isteyen biri olmadım ki hiçbir zaman. İstedim ki birkaç dakika bile olsa beni arasın, birbirmizin sesini duyalım. İstesin ya bunu.Sonuçta hayatında bir önceliğim olmalı kız arkadası olarak. Bunun üzerine bile trip atan kendisi oldu, ben hatalı oldum ve gidip ben barışmaya çalıştım yine onunla. Ben bile kendime diyorum bazen yazık ya sana ne bu kişiliksiz duruş. İnsanın bir duruşu olur ya. Kaybetmekten bu kadar korkmazsın ya. Ben bu adamla evlenirsem böyle tartışma yaşadığımızda ne bk yicem diye kara kara düşünmeye başladım. Adam her defasında her tartışmada beni böyle sindirecek, ben de ses çıkaramadan kalacak mıyım böyle diye düşünmeye basladım. Çünkü ben ona karşılık verdiğimde hunharca hararetli bir tartışmanın içinde buluyorum kendimi.Böyle böyle zamanla o gürlediğinde ben böcek gibi sinmeye başladım. Tam bir böceğim ya. Bir ilişkide tartışma yaşanması gayet doğal farkındayım, ama bu kadar pasif birine dönüştüğüm için kendime acıyorum. Ya insan bazen rest çekebilmeli, sınır çizebilmeli. Şimdi nasıl bir yol izleyeceğimi bilmiyorum. Her şey en başından hatalı gibi geliyor. Olanların tüm sorumlusu benim kaybetme korkum muydu acaba diye düşünmeye başladım. Bu arada asla fiziksel şiddet geçmedi aramızda. Ama psikolojik şiddeti zirvelerde yaşadığımı hissediyorum...
Kendını ole guzel anlatmışsınki öncelıkle kemdını bu kadar guzel anlatan bırının boyle bır mıkropla hayatını gecırmesı beni uzdu .Bu insanlar mutsuz ınsanlar .Senı de asla öutlu edemezler .Çünkü ıyılıgı guzellıgı bılmıolar .Manipülasyon ustası .Def et bu pisliği bence .Sen bılırsın ama .Merhaba herkese sevgili kadın arkadaslarım. 4,5 yıllık bir ilişkim var. Yaşlarımız uygun, yetişkin insanlarız. Nişanlıyız, Seneye evlilik düşünüyoruz. ilişkinin başlarında kaybetme korkusuyla aman ağzımızın tadı kaçmasın edasıyla birçok şeyi sindirip sustum." İyi bir ilişkide tartışma yaşanmaz" diye saçma sapan bir şeye inandırmıştım kendimi. Tepkimi doğru düzgün orataya koyamıyordum. Hiçbiri çok büyük şeyler değildi belki ama en azından tepkimi gösterip bir sınır çizebilirmişim diyorum. O zaman bana değer verirdi ve kaybetme korkusu yaşardı belki. Ama bunu hiç yapmadım yapamadım. O kaybetme korkusunu hep ben yaşadım. O hatalıyken ben konuyu içimde bir şekilde çözümleyip kapatıyordum. Ama onun asla bunu yapamadığını fark ettim. Bir tartışma yaşandığında nasıl oluyor bilmiyorum ama birden ben suçlu oluyorum, bana öyle cümleler kuruyor ki haklı olduğumu bildiğim halde kendimi hatalı hissettiriyor bana. Ben geri adım atmasam o asla atmaz. Konuyu lastik gibi uzatır da uzatır. Misal vereyim kendisi geçen sene bir fabrikada vardiyali çalışıyordu. Sabah onu arayıp konuşmak istemiştim. Ben vardiyadan dönmüşüm evde yatıyorum biliyorsun neden beni uyandırdın bak şimdi tekrar uyuyamıycam akşam da işe gidicem dinlenmeden diye bana kızmıştı, günlerce trip atıp konuşmamıştı benimle. İşin kötü yanı hatalı olmadığımı bildiğim halde kendimi hatalı gibi görüp ondan özür dilemeye başlıyorum. Sanırım kendisi bir manipülasyon ustası. Bu manipülasyonlar artık beni kişiliksiz birine dönüştürdü sanki. Kendimi sindirilmiş hissediyorum. Arkadaşlarımın ilişkilerine bakıyorum, her normal ilişkide olduğu gibi tartışıyorlar kavga ediyorlar, günlerce iletişim kurmuyorlar belki ayrılıyorlar ama sonunda bir şekilde anlaşıp orta yolu bulup barışıyorlar. Bu ilişikide orta yolu bulucu benim hep sanki. Ben tavrımı belli ediyorum kızıyorum bir konuda diyelim, o beni öyle bir sindiriyor ki ben kendimi köşeye sıkışmış bir böcek gibi hissediyorum, cümlelerim tükeniyor, mal gibi kalıyorum öyle. Beni ne yapıp ne edip haksız duruma düşürüyor. Geçen akşam ilgisizliğinden dert yanıyordum ona çünkü beni koca bir gün boyunca aramamıştı birkaç saniye sesimi duymak için bile.. biraz da sinirlendim bu yüzden, köprüleri yıkarak konuşmuştum sert bir dille. Yaa ben ne kadar yoğun calısıyorum bilmiyor musun sen sanki diye saldırır şekilde konuşmaya başladı, sen ilgi istediğinde sürekli seni pışpışlayacak mıyım ben dedi. Bu cümleye yıkıldım. Tamam evet bu ara baya yogun calısıyor gecesi gunduzu baya yogun oldu. Ya ben ondan gün boyu ilgi isteyen biri olmadım ki hiçbir zaman. İstedim ki birkaç dakika bile olsa beni arasın, birbirmizin sesini duyalım. İstesin ya bunu.Sonuçta hayatında bir önceliğim olmalı kız arkadası olarak. Bunun üzerine bile trip atan kendisi oldu, ben hatalı oldum ve gidip ben barışmaya çalıştım yine onunla. Ben bile kendime diyorum bazen yazık ya sana ne bu kişiliksiz duruş. İnsanın bir duruşu olur ya. Kaybetmekten bu kadar korkmazsın ya. Ben bu adamla evlenirsem böyle tartışma yaşadığımızda ne bk yicem diye kara kara düşünmeye başladım. Adam her defasında her tartışmada beni böyle sindirecek, ben de ses çıkaramadan kalacak mıyım böyle diye düşünmeye basladım. Çünkü ben ona karşılık verdiğimde hunharca hararetli bir tartışmanın içinde buluyorum kendimi.Böyle böyle zamanla o gürlediğinde ben böcek gibi sinmeye başladım. Tam bir böceğim ya. Bir ilişkide tartışma yaşanması gayet doğal farkındayım, ama bu kadar pasif birine dönüştüğüm için kendime acıyorum. Ya insan bazen rest çekebilmeli, sınır çizebilmeli. Şimdi nasıl bir yol izleyeceğimi bilmiyorum. Her şey en başından hatalı gibi geliyor. Olanların tüm sorumlusu benim kaybetme korkum muydu acaba diye düşünmeye başladım. Bu arada asla fiziksel şiddet geçmedi aramızda. Ama psikolojik şiddeti zirvelerde yaşadığımı hissediyorum...
Aaa bu yazı çok ilgimi çekti örneklerle çok iyi anlatılmış. FaydalıGaslighting diye bir manipule etme bicimi var. Cok korkunc bir sey. Nisanlınız onu size uyguluyor gibi geldi bana. Bir araştırmanızi tavsiye ederim
Lütfen okuyun
En Karanlık Zihinlerin Kendisini Rahatsız HissedeceÄi Psikolojik Ä°Åkence Yöntemi: Gaslighting
Bu yazımızda psikolojik iÅkence yöntemlerinin belki de en acımasız, en rahatsız edici türlerinden birini iÅleyeceÄiz: Gaslighting. Bu manipülasyon yöntemini ...www.google.com
ahahaha mikrop demenize aşırı güldüm eğlendimKendını ole guzel anlatmışsınki öncelıkle kemdını bu kadar guzel anlatan bırının boyle bır mıkropla hayatını gecırmesı beni uzdu .Bu insanlar mutsuz ınsanlar .Senı de asla öutlu edemezler .Çünkü ıyılıgı guzellıgı bılmıolar .Manipülasyon ustası .Def et bu pisliği bence .Sen bılırsın ama .
buna kesinlikle katılıyorum. Evlenince hiçbir şeyin daha iyiye gitmeyeceğini, aksine o rahatlıkla kendini saldıkça salacağını biliyorum. Ömrümden ömür gider yani çok zor. Kendime çok haksızlık ettim çoook.Çalışıyorum, yorgunum, işe gidiyorum vs deyip karşısındaki sindirmeye çalışan insanlardan nefret ediyorum. Olayların farkındasınız, böyle çocuk gibi davranan insanlardan ben hoşlanmadığım için olumlu yorum yapamıyorum. Ama evlenince ilgili alaklı veya sizinle ilgilenen birine dönüşmeyecek. Sevgiliyken kaybetmekten korkmayan burnundan kıl aldırmayan insanların evlenince bütün sorumlulukları karşı tarafa yükleyip nasılsa gidemez diye yayıldığını da gördüm. Bence yollarınızı ayırın, daha keyifli el üstünde tutulacağınız bir ilişkiniz ve evliliğiniz olsun.
Şanslısınız ki evlenmeden önce bir şeylerin farkına varabilmişsiniz, gözünüz kör olmamış buna şükredin, evlendikten 1 yıl sonra buraya boşanma konusu açacağınıza şimdiden ayrılın, nişanlınız değişmezse ki değişmeyecek gibi duruyor, evlendiğinize pişman olmak, nişanlıyken neden ayrılmadım diye kendinizi suçlamak yerine bu iyiliği hemen yapın kendinize ve ayrılın.Merhaba herkese sevgili kadın arkadaslarım. 4,5 yıllık bir ilişkim var. Yaşlarımız uygun, yetişkin insanlarız. Nişanlıyız, Seneye evlilik düşünüyoruz. ilişkinin başlarında kaybetme korkusuyla aman ağzımızın tadı kaçmasın edasıyla birçok şeyi sindirip sustum." İyi bir ilişkide tartışma yaşanmaz" diye saçma sapan bir şeye inandırmıştım kendimi. Tepkimi doğru düzgün orataya koyamıyordum. Hiçbiri çok büyük şeyler değildi belki ama en azından tepkimi gösterip bir sınır çizebilirmişim diyorum. O zaman bana değer verirdi ve kaybetme korkusu yaşardı belki. Ama bunu hiç yapmadım yapamadım. O kaybetme korkusunu hep ben yaşadım. O hatalıyken ben konuyu içimde bir şekilde çözümleyip kapatıyordum. Ama onun asla bunu yapamadığını fark ettim. Bir tartışma yaşandığında nasıl oluyor bilmiyorum ama birden ben suçlu oluyorum, bana öyle cümleler kuruyor ki haklı olduğumu bildiğim halde kendimi hatalı hissettiriyor bana. Ben geri adım atmasam o asla atmaz. Konuyu lastik gibi uzatır da uzatır. Misal vereyim kendisi geçen sene bir fabrikada vardiyali çalışıyordu. Sabah onu arayıp konuşmak istemiştim. Ben vardiyadan dönmüşüm evde yatıyorum biliyorsun neden beni uyandırdın bak şimdi tekrar uyuyamıycam akşam da işe gidicem dinlenmeden diye bana kızmıştı, günlerce trip atıp konuşmamıştı benimle. İşin kötü yanı hatalı olmadığımı bildiğim halde kendimi hatalı gibi görüp ondan özür dilemeye başlıyorum. Sanırım kendisi bir manipülasyon ustası. Bu manipülasyonlar artık beni kişiliksiz birine dönüştürdü sanki. Kendimi sindirilmiş hissediyorum. Arkadaşlarımın ilişkilerine bakıyorum, her normal ilişkide olduğu gibi tartışıyorlar kavga ediyorlar, günlerce iletişim kurmuyorlar belki ayrılıyorlar ama sonunda bir şekilde anlaşıp orta yolu bulup barışıyorlar. Bu ilişikide orta yolu bulucu benim hep sanki. Ben tavrımı belli ediyorum kızıyorum bir konuda diyelim, o beni öyle bir sindiriyor ki ben kendimi köşeye sıkışmış bir böcek gibi hissediyorum, cümlelerim tükeniyor, mal gibi kalıyorum öyle. Beni ne yapıp ne edip haksız duruma düşürüyor. Geçen akşam ilgisizliğinden dert yanıyordum ona çünkü beni koca bir gün boyunca aramamıştı birkaç saniye sesimi duymak için bile.. biraz da sinirlendim bu yüzden, köprüleri yıkarak konuşmuştum sert bir dille. Yaa ben ne kadar yoğun calısıyorum bilmiyor musun sen sanki diye saldırır şekilde konuşmaya başladı, sen ilgi istediğinde sürekli seni pışpışlayacak mıyım ben dedi. Bu cümleye yıkıldım. Tamam evet bu ara baya yogun calısıyor gecesi gunduzu baya yogun oldu. Ya ben ondan gün boyu ilgi isteyen biri olmadım ki hiçbir zaman. İstedim ki birkaç dakika bile olsa beni arasın, birbirmizin sesini duyalım. İstesin ya bunu.Sonuçta hayatında bir önceliğim olmalı kız arkadası olarak. Bunun üzerine bile trip atan kendisi oldu, ben hatalı oldum ve gidip ben barışmaya çalıştım yine onunla. Ben bile kendime diyorum bazen yazık ya sana ne bu kişiliksiz duruş. İnsanın bir duruşu olur ya. Kaybetmekten bu kadar korkmazsın ya. Ben bu adamla evlenirsem böyle tartışma yaşadığımızda ne bk yicem diye kara kara düşünmeye başladım. Adam her defasında her tartışmada beni böyle sindirecek, ben de ses çıkaramadan kalacak mıyım böyle diye düşünmeye basladım. Çünkü ben ona karşılık verdiğimde hunharca hararetli bir tartışmanın içinde buluyorum kendimi.Böyle böyle zamanla o gürlediğinde ben böcek gibi sinmeye başladım. Tam bir böceğim ya. Bir ilişkide tartışma yaşanması gayet doğal farkındayım, ama bu kadar pasif birine dönüştüğüm için kendime acıyorum. Ya insan bazen rest çekebilmeli, sınır çizebilmeli. Şimdi nasıl bir yol izleyeceğimi bilmiyorum. Her şey en başından hatalı gibi geliyor. Olanların tüm sorumlusu benim kaybetme korkum muydu acaba diye düşünmeye başladım. Bu arada asla fiziksel şiddet geçmedi aramızda. Ama psikolojik şiddeti zirvelerde yaşadığımı hissediyorum...
evet gerçekten hayatımızda böyle insanlar var. farkında bile olmadan buna maruz kalıyoruz. arkadaşımız, sevdiğimiz insanlar diye hoş görüyor, beni seviyor niye böyle yapsın diyoruz. ama öyle olmuyor.Aaa bu yazı çok ilgimi çekti örneklerle çok iyi anlatılmış. Faydalı
4,5 yıldır her gün her gün aramasını istemek sabah erkenden aramak fazla benceneden öyle davrandığımı düşündün? sevgilinin gün içinde seni aramasını istemekten,seninle biraz da olsa ilgilenmesini beklemekten daha doğal ne olabilir? Orada da belirttim zaten asla her an benimle ilgilensin mantığında olmadım. Lütfen boş boş yazmayın. Yazacaksanız bir faydanız olsun ya.
Neden ki canım ilişki 4,5 yıllık olunca hergün aranmayı beklemek yanlış mı oluyor4,5 yıldır her gün her gün aramasını istemek sabah erkenden aramak fazla bence
Bilmem ben sıkılırdım erkekler daha çok sıkılır benceNeden ki canım ilişki 4,5 yıllık olunca hergün aranmayı beklemek yanlış mı oluyoraramayı bir kenara bırakalım. Sabah 9 gibi günaydınlaşıyoruz ve hoooop akşam yatma saati gelene kadar ben yazmadan ya da aramadan benimle bir iletişime geçmediği oluyor. Normal mi ? Bence değil.
Lütfen kurtul ondan .ahahaha mikrop demenize aşırı güldüm eğlendimgerçekten mikrop Bence de haklısınız. Ona insan gibi davrandığım için kaybediyorum.
GAyet güzel ifade etmiş hanımefendi kendini. Nişanlısının yaptığını siz de yapıyorsunuz, okuyamıyorsanız okumayın bunun hanımefendiyle ilgisi ne? Şu yorumu yazmanın da alemi nedir, bakarsınız uzun geldi çıkarsınız... insanlara şikayet ettikleri muameleyi yapmak acımasızca... aynı yerden canını yakmak sizin yaptığınız.o zaman gidip roman okuyun siz
Neden ki canım ilişki 4,5 yıllık olunca hergün aranmayı beklemek yanlış mı oluyoraramayı bir kenara bırakalım. Sabah 9 gibi günaydınlaşıyoruz ve hoooop akşam yatma saati gelene kadar ben yazmadan ya da aramadan benimle bir iletişime geçmediği oluyor. Normal mi ? Bence değil.