Soksun yahu, istediği lafı soksun. Sen de onun canını acıt. Hiç mi ergen olmadın. Ciddi konuşmaya çalıştığında dil çıkar odana git. Laf soktuğunda "Amaaaaan istediğini de bu saatten sonra, üç gün sonra senin evinde olmayacağım artık" de. Çocuklar neler yapıyor anne babalarına delirtiyor. Kusura bakma da annen bildiğin kötü yani. Seni dolduruyor baskı yapıyor ve senin için değil kendisi için. İki tarafı da idare edemezsin, imkansız. Nişanlının bir kusuru var mı burada, yok. O zaman onunla anneni aynı kefeye koyamazsın, dengeleyemezsin. Benim her zaman eşim ağır basar. Çünkü ailemi biliyorum. Çok iyi bir ailen olsaydı da nişanlın falsolu olsaydı kesinlikle aileni dinle derdim ama öyle bir şey yok.
Hayırlı evlat olacağım diye kendi hayatını mahvedeceksin. Hayırlı olmayan anne babaya hayırlı evlat ancak hayırlı köle olur.
Benimkiler başımın etini yedi, takı da takı diye diye. Evlendikten sonra anca anlattım eşime böyle yapıyorlardı diye. Onlara asla ağzınızı açıp bir şey demeyeceksiniz, beni utandırmayacaksınız dedim. Takı falan olmayacak dedim. Halbuki takı hiç takmayacak değillerdi, kayınvalidem tek başına emekli maaşıyla elinden geleni yaptı sonuçta. Takıdan başka bir şey vermedi. Ben de beklemedim. Ne yapayım yaşlı kadına git kredi çek, borçlan da bana ciciler al mı diyeyim kendi maaşım var param var elim ayağım tutarken. Ama o miktar bizimkileri zaten mutlu edecek bir miktar değildi, baştan hiç olmayacak deyip onları kabullendirmesem sonradan beğenmeyip bir şeyler söylerlerdi. Gittim kendi gelinliğimi tek başıma aldım "böyle olmaz"lar, "şimdi nişanlının annesi verecek değil mi bunun parasını sana sonra" diye sormalar, üstüne gülerek gittim odamda giydim geldim de mankenlik yapıverdim oh ne güzel diye
Beni ilgilendirmez saçma adetler o niye alsın ben giyicem aldım işte hiç uğraşmadan oh mis dedim.
Eşimin ailesi hiç gelip gitmedi bize, aramadılar bile pek o dönem, her şeyi ben seçtim. Düğün salonunu falan. Babam her şeye laf etti onu da mı biz yapıcaz diye. Halbuki ben her şeyi kendim yapıyorum zaten, nişanlım gelince beraber geziyoruz seçiyoruz. Onlara sadece ben düğün salonunu falan hazırlayınca gidip görelim beraber dedim, arabayla gidilecek yer diye. Sanki düğünü yaptı beyefendi.
Bak ben istediğimi kabul ettirdim aileme. Ve bizimkiler kendileri için bir şey de istemiyordu. Kredi çekip bana ödetmiyordu, altınlarıma göz koymuyordu. Benim değerli olmayacağım gibi saçma bir düşünceye kapılmışlardı eğer "ucuza gidersem". Dertleri buydu. Seninki bir de kendi derdinde yani. Olma yahu hayırlı evlat olma.