Ne zaman cikacagim bu cenderenin icinden 😔

Ortada bir sebep olmadığını nereden biliyoruz?
Bir şey var,ama şimdilik bilinmiyor sadece..
 
Pedagoga niye gitmiyorsunuz
 
Siz birşeyleri ağladıgi için yapmadığınız da .
 
Hangi kitapları okudunuz bende araştırıyorum etkili ve yol gösterici ebeveynlik kitapları
Çocuğun duygusal sorunları dr lee sark

Bu kitabı mutlaka okuyun. Öncelikle çocuğun neyi nasıl görüp algıladığını öğrenmek gerek doğduğu günden ergenliğe kadar her aşama hakkında çok güzel bilgi ve öneriler var
 
Çocuk ağlarken onla konuşmaya çalışmanız hiçbir işe yaramaz. ilkel beyin devrede oluyor. Bu konuyla ilgili bütün beyinli çocuk ve dramsız disiplin kitaplarını öneririm. Zorlansanız bile çocuk ağlarken sakin kalın üzüldün anlıyorum, istediğin kadar ağla ben yanındayım deyin isterse sarılın emin olun çok daha çabuk sakinleşecek. Siz çocuğun duygusunu reddettikçe daha da çok zorlanıyor. Ağlamasının normal olduğunu kabullenin,bakın çocuk nasıl rahatlayacak ve ağlama krizleri azalacak. Kendini regüle etmeyi öğrenmesi için önce sizin desteğinize ihtiyacı var. Destek almak konusunda da babayı dinlemeyin, iyi bir uzmana danışın derim. Online bir şekilde destek alabilirsiniz. Ben sizin yerinizde olsam kendim içinde destek alırdım, ne kadar yıprandığınızı tahmin edebiliyorum. Annelere iyi olmadan, çocuklarına da yardımcı olmaları çok zor oluyor malesef. Umarım kısa sürede feraha çıkarsınız evlatlarıbozla.
 
Hangi kitapları okudunuz bende araştırıyorum etkili ve yol gösterici ebeveynlik kitapları
Merhaba bende okuyorum burada açtığım bir konuda bana oyun oynama sanatı önerildi şuan bunu okuyorum ve bence aşırı işe yaradı bizde 21 ocakta oğlumun doktor randevusu var doktora da danışacağım kitap konusunu. Şuan bekleyen bütün beyinli çocuk var onu okuyacağım
 
Ceza kavramını nasıl algıladığınıza bağlı. Kurallar ya da cezalar öcü değildir. Yatırıp çocuğu kırbaçlamayacağız. Burada her cümleyi pedagoji dersi gibi ince ince anlatmak çok zor. Meslek gereği öyle aileler görüyorum ki çocuk ortaokulda bile pamukların içinde yaşatılmaya çalışıyor. Hatta örnek vereyim. Rehber öğretmen arkadaş 8.Sınıf kız öğrenciyi odasına çağırıyor, amacı çocuğa haftalık çalışma planı çıkarmak. Bu randevulu bir iş değildir. Sırası gelen öğrenci çağırılır işlem yapılır gönderilir. Ertesi gün bu hanım kızımızın babası okula gelmiş "bundan sonra çocuğumu çağırmak yerine beni arayın ben kızıma söyleyeyim o sizin yanınıza gelsin" kızı çok korkmuş travma geçirecekmiş neredeyse çocuk böyle yetiştirilmez. Böyle yetişen çocuk hayatta ayakta kalamaz. Benim travmadan kastım yoğun şiddet, acımasız cezalar ya da bunu yapmazsan seni sevmem gibi şeyler değil. Haksız verilmiş abartılı cezalar da değil. Çocuk hiç ceza almadan, yaptığının bedelini ödemeden büyüyemez. "bu yaptığın yanlış annecim ama ben seni çok seviyorum agucuk gugucuk" diye bir ebeveynlik de olmaz. Evet çocuğun yaptığı yanlış siz bunu söylediniz ama yanlışın ona bir zararı yok ki sadece yanlış, bu uyarı onu aynı davranışı tekrarlamaktan alı koymaya her zaman yetmez. yanlış da olsa kendisine olumsuz bir dönüt yoksa çoğu zaman yapmayı bırakmaz çünkü yaptığı hoşuna gidiyordur. bu yemeği elinle yedin git odana bu akşam sana tv yok gibi değil bu. Her şeyin dozu var. Hep sevmek hep "guzuuuum" modunda olmak da doğru değil. Benim ceza dediğim şeyleri aslında çoğunuz yapıyorsunuz ama adının ceza olduğunu kabullenmiyorsunuz. Çocuk gerektiğinde evde de sertlik görecek, sizin kararlı tutumunuzu görecek, aynı hataya hep aynı karşılığın geleceğini bilecek. Babanın hayır dediğine anne evet demeyecek, birinin koyduğu kuralı diğeri esnetmeyecek. Kurallar 3 günlük olmayacak. Bu gün hoş gördüm yarın kızdım yapılmayacak. İlk üç gün hayor dediğine 4.Gün asla pes etmeyeceksin, o hayır sonsuza kadar hayır olarak kalacak.

Ben alman dadı falan değilim, bildiğiniz bu ülkenin sıradan bir annesiyim. Ben anneme asla canı gönülden anne demedim, bu çocukken de böyleydi çünkü tutarsız haşin sevgi göstermeyi bilmeyen bir annem vardı. Benim. Çocuklarım anne dediğinde sesin nereden gelip nereye dokunduğunu duyuyorum ben. Kurallı tutarlı ve yeri geldiğinde ceza mercii de olabilmek çok önemli.

Koşulsuz sevgi dediğiniz şeyi doğru ölçüde vemezseniz yarın karşınızda "çok borcum var borcumu kapatın" deyerek defalarca gelen bir evlat olabilir.
 
Çocuklarınızı nasıl disipline edeceğinize kadar veremeyiz tabii ama bu şekilde tavsiyeler vermeseniz keşke. Ortada zorlanan bir çocuk var ve siz onu görmezden geliyorsunuz. Çocukta en sonunda öğrenilmiş çaresizlikle durumu kabulleniyor. Çocuğu sarıp sarmalamak, sorun çözme, duygularını düzenlemeyi öğretmek yerine yok saymak doğru değil. Kendinizden pay biçim çok zorlandığınız bir anda en sevdikleriniz sizi yok saysa ne hissedersiniz?
 
Evet bende görmüştüm pedagog değilmiş milleti kandırmış ve pedagog olması için gerekli olan bölümdende mezun falan değilmiş
Türkiye de 38 yıldan beri pedagoji bölümü alım yapmıyor ki :)
O yüzden herkes pedagogum diyor ama aslında çocuk gelişim mezunu çoğu. Zaten gösterdiği diplomalarda pedagoji üzerine değil.
 
Dediğim kitapları bir okuyun lütfen bahsettiğiniz klişelere cevaplar orada.
Emin olun sizin de işinize yarayacak.
Ben eskiden sizin dediğiniz şeyleri denedim ve söylüyorum daha çok işe yarıyor.
Bir kere çpcuk saatlerce süt için ağlıyorsa şımarıklıktan değil başka bir derdinden ağlıyor. Kitapta önce onu bulun diyor. Bu o gün okulda olan bir şey de olabilir, kardeş kıskançlığının dışa vurjmu da olabilir. Ben bu durumda önce sarılıyorum sakinleşmesini bekliyorum. Sonrada duygularını tanınlıyorum. Bu çocukta annem beni anlıyor rahatlamasına sebep oluyor. Mesela şu an kendini çok öfkeli hissediyorsun değil mi diyorum? Yada şu an bana çok kızgınsın değil mi diyorum. Bundan sonrasında çocuk dersi neyse dökülüyor zafen. Halbuki dediğiniz yollarla gittiğimde o gün olan canını sıkan şeyi öğrenemiyordum. Şu an çocuk da benimle işbirliğinde. Gerçekten inanılmaz faydalı kitaplar
 
benim oğlan da zaman zaman muhalefet oluyor yani bayağı bayağı her şeye itiraz ediyor sonra istediklerini yaptım yani o an elini yıkamak istemiyorsa tamam sen bilirsin yıkama diye geri çekilince çocuk yumuşadı zamanla. ben de varım demek istiyor sanırım çocuklar. biraz onların isteklerine göre gidince daha az yorulursunuz
 
Bana siz anne otoritesi kuramamissiniz gibi geldi. Herşeye ağlıyorsa sırf aglamasin diye onun istediği gibi davranmak zorunda değilsiniz zaten öyle yaptığınız için çok ağlıyor nasılsa istediğim oluyo diye .. en basit örnek duşta kafasını yıkayınca ağlıyormus. Güzelce anlatıp saçımızı yikamaliyiz yoksa bitleniriz gibi mantıklı açıklamalar yapın ve ağlasa da o dediğinizden dönmeyin. Gerekirse ses yükseltip kizabilirsiniz. Sizin davranislarinizdan dolayı iki çocuğun da sizi suistimal ettiğini düşünüyorum. Şimdi sadece agliyolar. Büyüyünce sizi otorite görmeyip hiçbir dediğinizi yapmayacaklar
 
Türkiye de 38 yıldan beri pedagoji bölümü alım yapmıyor ki :)
O yüzden herkes pedagogum diyor ama aslında çocuk gelişim mezunu çoğu. Zaten gösterdiği diplomalarda pedagoji üzerine değil.
Aynen öyle valla bende çocuk gelişimi mezunuyum o zaman bende pedagog olayım
 
Pedagog unvanını kullanmasi yasal değil , çocuk gelişimci yakın zamanda Türk pdr derneği hakkında suç duyurusunda bulundu
 
Olayı bilmeden yorum yapıyorsunuz. Öğrenilmiş çaresizlik bile olsa böyle olması gerekir bazen. Bebeğinizin artık türkiyede satılmayan biberonu kırılsa ve siz durumu anlattığınız halde aldığınız biberonu beğenmeyip çığlıklar atsa yurt dışından biberon mu getireceksiniz çocuk öğrenilmiş çaresizlik yaşamasın diye. Ki bu düpedüz inatlaşmadır. Sütü çok seviyorsa bulduğu biberonla içer o zaman da "öğrenilmiş çaresizliği" (!) öğrenmez
 
Çocuğun o biberonu bırakması gerekiyorsa biberonu elinden alırsınız ama ağladı diye cezalandırmazsınız. Evet çok üzüldün biliyorum bırakmak istemedin ama buna izin veremem şeklinde kısa bir açıklama yapılır, sakinleşince de anlatılır. Bu işin doğrusu budur olayı bilmeye gerek yok. Ben o anneye sadece tavsiyesinin yanlış olduğunu söyledim, kendi ebeveynliğine de karışmadım farkındaysanız burda sizi öfkelendiren ne?
Bu arada ben bunları söylüyorum diye herzaman uygulayabiliyorum anlamına gelmez. Sonuçta hiçbirimiz pozitif disiplinle büyümedik ve tetiklendiğimiz noktada sakin kalmak zor oluyor ama benim herzaman doğruyu yapamam doğruyu değiştirmez. Yanlıştan tavsiye olmaz. Bir erkek çocuk yetiştiriyorum ve duygularını tanımayan, öfkesini yönetemeyen bir birey yetiştirmekten deli gibi korkuyorum. Öfkelenmek normaldir, üzülmek ağlamak normaldir. Bu duygular hissedildi diye insanlar cezalandırılmamalı önemli olan yönetmeyi öğretmek. Bunda karşı çıkacak birşey yok doğrusu budur.
 
Benim çocuklarım güvenli bağlanma dönemini geçeli çok oldu. Altta yatanı bulmak tabi ki önemli ama her huysuzluğun altında da böyle şeyler yatmaz tek derdi kendini kabul ettirmektir. Ve bunu görmek çok da zor değildir.
 
Görmezden gelmek her zaman ceza değildir. Olumsuz davranışı söndürücü olarak kullanırız. Eğitim bilimlerinde de yeri vardır. Yaptığınız açıklamaya rağmen çığlıklar devam ederse görmezden gelirsiniz. Çünkü çocuğun yaptığı insan kullanma yollarını denemektir
 
Onları kabul etmek bizim en temel görevimiz değil mi? Karın doyurmak nasıl en temel ihtiyaçsa ruh doyurmakta öyle. Bakın ben her istediğini yapın, hiç ağlatmayın demedim farkındaysanız. Disiplin olmalı ama pozitif bir dille olmalı. Çocuk yapmaması gerekeni yine yapmayacak ama öfkelendi ya da üzüldü diye anne sevgisinden mahrum bırakılarak cezalandırılmayacak. Ben bireysel olarak hiçbir annenin çocuğuyla ilişkisine karışma hakkını kendimde görmem ama burayı birsürü anne okuyor. Kafası karışık annelere yanlış tavsiye verilmesini de doğru bulmuyorum. Sözlerimi kişisel algılamayın lütfen.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…