- 11 Ağustos 2019
- 84
- 66
- 88
- 29
- Konu Sahibi yagmuraydnn
- #1
Herkese merhaba. Eşimle yaşadığım şehirde taşınıp (üni okumak için gelmişti) 3 yılın ardından evlenerek onun ailesinin yaşadığı şehire geldim. 2 buçuk yıldır da evliyiz. Geldiğim de oldukça zorlu bir süreç geçirdim. Yeni bir hayat kurmak değil de kurulu olan bir hayata, masaya fazladan tabak konularak hadi senin üstüne düşen rol bu bundan sonra böyle yaşayacaksın gibi bir durum söz konusu oldu. Eşimin ailesinin bir düzeni var, herkesin evi ayrı ama sadece evleri ayrı gibi durum var. Hep birlikte yaşayıp hep birlikte hareket ediyorlar. Geçen 2.5 yıllık süreçte işe girdim bir çevre edindim, kendime ait bir alan oluşturmayı başardım. Bunları yapana kadar epey yıprandım.. Ailesinin kötü bir niyeti yok, alıştıkları, gördükleri hayat düzenini devam ettirmek istiyorlar. Bu süreçte eşimle ben de kendi düzenimizi kurmaya çalışarak alışmalarını bekledik. Her hafta sonu birlikte kalmak yerine 1 gidip 1 gitmemek, aradıklarında bazen işimiz var başka planımız var demek gibi sınır koymaya çalıştık. Buna rağmen haftanın en az 2 günü birlikteyiz. Bu bile bana fazla geliyor. Hayatın içinde aileye vakit ayırmak değilde kendimize vakit ayırmaya fırsat kovalıyo gibiyiz. 3 gün önce bir patlama yaşandı. Depremden korkulduğu için ailesi ve ablasının ailesi birlikte mustakil evlerinde hep birlikte kalıyorlar. Bizden de bunu istiyorlar. Biz de bir kaç kez gidip geldik. En son bir sallantı olduğu için Tüm haftasonumuzu orada geçirdik ve benim ruh halim hiç iyi değildi. En son gün odamdan çıkmadım kahvaltıya inmedim. Kayınpederim yanıma gelip senin bir sıkıntın mı var , biri sana bir şey mi yapıyor, bizi mi istemiyorsun vs şeklinde sinirli bir şekilde konuştu. O ana verilen bir tepki değilde birikmişliğinin patlamasıydı. Eşim askerdeyken onlara gidip kalmamam, her istediklerinde gitmemiz şeylerin birikmişliği. O da eşimin annesi de bizim düzenimiz böyle biz hep birlikte oturalım kalkalım bizim çocuklarımızdan başka kimsemiz yok , sen bize alışamadın bizim aramıza giremedin, sen bizimle görüşmek zorunda değilsin ama oğlumuzu bırakmayız minvalinde bir konuşma yaptılar. Çıkıp eve geldik. Eşime bundan bir hafta öncede dediğim gibi, artık son sınırımda olduğumu, elimden bu kadar geldiğini, bunun bile bana fazla geldiğini, gücümün kalmadığını, fazladan yqpacak hiçbir şeyim olmadığını, böyle bir aile kuramayacağımızı tekrar anlattım. Hayatımı böyle sürdüremeyeceğimi onun böyle devam etmesini benden bekliyorsa bitirmemiz gerektiğini söyledim. Onun da çok üzüldüğünü, beni çok sevdiğinin farkındayım. Hemen hemen her gün ailesi tarafından aranıp sıkıştırıldığını. İki tarafı da kırmamak, iki tarafında gönlünü yapabilmek için artık kendinin ne hissettiğini bile bilemediğini. Beni kaybetmek istemediğini biliyorum. Ertesi gün kayınvalidem beni aradı nasıl olduğumu aklının bende kaldığını söyledi. 2 3 gün sonra konuşmak için geleceğimizi söyleyip kapattım. Kendimi eşime nasıl anlattıysam onları da kırmadan bu şekilde anlatacağımı söyledim eşime, o da bunun daha kötü olacağını şimdilik geçiştirme tarzında konuşup daha sonra kendimize haftanın iki günü diye sınır koyacağımızı benden ekstra bir şey istemeyeceğini böyle bir yol izleyelim diye istedi. Bunu kabul etmedim, seni zorlayamam ama senin dediğin gibi de konuşamayız dedi.bunca zaman kurulamamış düzenin bu şekilde kırulacağına inanmıyorum, kendimi ailesine karşı net bir şekilde açıklamak istiyorum. Şimdi ikimizde çok kırgınız, yorgunuz. Ya yolun sonuna yaklaşıyoruz ya bir kırılma noktasındayız bilemiyorum. İçimi döküp tavsiye ve yorumlarınızı duymak istedim. Teşekkür ederim