- 25 Ağustos 2014
- 8.558
- 12.749
Aynen ya, bi kaç hafta önce birden kestim vucut kabul etmedi ağır geldi sanırım. Ekmeğimi ve porsiyonumu azaltıyorum şimdilik. İnşallah başarabilirim.
Evet ben bol bol pul biber yiyorum, çorbama bile 1 yemek kaşığı dökerim.bu gerçekten işe yarıyor mu denedin mi?
ne kadar süreyle yapmak gerekiyor acaba?
Hepiniz haklısınız bunları bende biliyorum ama kendine söz geçiremiyorum demekki bu sabah niyet ettim inşallah başaracağız (eşimde verecek) :)
İstanbul da değilim maalesef ekmek sanırım orda sadece. Pul biber mantıklı hatta sirkeli su diye bişey de duymuştum ama reklam var tetikler gb geliyor. Acaba yoğurt mu tüketsem sadece. Ekmeği sadece sabah tüketiyorum miktarı azalttım. Öğle ve akşam yemicem. Akşam yediden sonra yemek Vs yapmayalım. Reflüden dolayı kızartma zaten yasak bana pek yemiyorum zaten hiç yemem beni yormaz bu konu. Bi tek hamurişi ve abur cubur kaldı. Kendime bir ay vericem öncelikle neyi başarabilirim görmem lazım. Bunları komple çıkarmak lazım ama Türk milleti bu konuda uzman ya pirinç pilavı da ilk tercihim değildir zorlanma sanırım. Limonlu su nasıl oluyor onu bilemedim. Başka yapabileceğim şey var mı. Havalar daha da soğuyacakmış düzelse hemen bebeğimle yürüyüşe çıkıcak zaten seviyorum da yürümeyi.
Aynen olmayan giysilerimin dolapta bekliyor. Şu büyük tabak çok mantıklı. Cidden kilo almak birazda psikolojik, göz kandırmak işe yarar gb geliyor. Teşekkür ederim deneyeceğim mutlaka.tabi başarırsın . kendine bi hedef belirle çok sevdiğin eski bi pantolonun olabilir buna sığıcam giyicem seni de.
bebekten çıkamıyorum demişsin ama evde de birsürü şey yapabilirsin hareketi 2 katına çıkart.
su mu içicen bardağa yarım bardak su koy salona git iç sonra mutfağa bidaha
bebişin altını mı değiştiricen bezi al sonra git ıslak mendili
ha birde göz doyurma taktiğini dene.
büyük tabağa yeşillikler koy donates koy yanına yemeğini tabak dolu gözükünce otomatik sende doyma hissi oluşucak
Aynen olmayan giysilerimin dolapta bekliyor. Şu büyük tabak çok mantıklı. Cidden kilo almak birazda psikolojik, göz kandırmak işe yarar gb geliyor. Teşekkür ederim deneyeceğim mutlaka.
Aynen bazı şeyleri tüketsem mahvoluyor midem ama bu kilo alımı daha kötü oldu. Limon dokunmuyor ama bunu deneyebilirsin. Pul biber ve sirke riskli sanırım. Bu hastalığı yaşayan birinin fikir vermesine ayrıca sevindim.Reflün varsa pul biber, limon ve tüm özel reçetelerden uzak dur, 1,5 yıldır savaşıyorum o illet reflüyle, diyet yapacağım diye midene daha fazla hasar verme. Ekmeği azalt, tamamen kes demiyorum azalt, çavdar ya da tam buğday günde 2-4 dilim tüket mutlaka, bu bana diyetisyen önerisidir, verecek 20 kilosu olan insan her şeyi bir anda keserse vücut direnci düşer, bunu da yaşayarak test ettim.
Şekeri kesebilirsin, kuru meyvede zaten yüksek oranda şeker var, günde iki fincan yeşil çay tüket hem miden, hem de bağışıklık sistemin için iyidir. Gece açlık krizlerin olur ilk zamanlar, iki incir ve bir kase yoğurt yatıştırır seni. Bizler yani kilo problemi olan insanlar az yiyebilsek zaten sorunumuz olmaz ama birden kesince bir süre sonra eskiye dönüyorsun. Düzgün bir diyetle 22 kilo verdim 6 yıl önce, 5 yılda bunun 8 kilosunu geri aldım. Sağlığını düşünerek mantıklı adım at, ani kilo kayıpları, sıkı rejimler, çabucak verilen kilolar sağlığını bozar.
Aynen bazı şeyleri tüketsem mahvoluyor midem ama bu kilo alımı daha kötü oldu. Limon dokunmuyor ama bunu deneyebilirsin. Pul biber ve sirke riskli sanırım. Bu hastalığı yaşayan birinin fikir vermesine ayrıca sevindim.
Amin inşallah. Ya ben hazır ürünleri tüketmiyorum. O açıdan şanslıyım. Aslında görüntüden ziyade sağlık için vermem lazım, çünkü aldığım her kilo reflüyü artırıyor. Yurdum insanı çok iyi ve becerikli maşallah. Gezmeyi,gündü, pazar kahvaltısı derken börek,kek,pasta Vs bi dünya şey yiyoruz. Ama kilo cidden sıkıntı, yaşamımı her açıdan etkiliyor.Nasreddin Hoca misali eşekten düşeni getirin bana meselesi =))
Az önce ki mesajıma küçük bir ilave yaptım ;diyet diye üretilen hiç bir ürünü asla ama asla kullanma, form, nesfit vs... bunlar 1. derece kanser sebebi, bir de yoğurdunu evde mayala, hazır yoğurt yok yarım yağlı, yok light falan bunların hepsi kandırmaca, kendi mayalayacağın normal yağlı yoğurdu bol bol tüket
Biraz azimle kilo veriliyor inan ama sağlığın her şeyden önemli, bağışıklık sistemine zarar vermeden yapmaya çalış bunu, sağlıklı olmak her şeyden önemli çünkü, böyle tavsiye veriyorum da bu aralar ipin ucunu bende kaçırdım, yükleniyorum hamur işine, Allah sonumuzu hayretsin =)))
Yogurdun da yağ oranına bak..2 nin altında olması lazım.. Ben dıyetteyken hep şok marketın mis yogurdunu kullanıyorum mecbur..en düşük yağ onda var..haa lıght yoğurt da alabılırsın ama kucucuk paketi bile çok pahalı bence onlarınNesfit'in meyvelisini almıştım zaten. Ama sütle yiyemediğimden kaldı. Yoğurtla denesem de olur yani? İş yerinde yemek için küçüklerden bi tane yoğurt alabilirim o halde.
Çilekli sütü ilk defa içtim hakkaten şekerli geldi. Sade içemiyorum. O zaman süt olayını unutmam lazım..
Protein ve sebze ıle beslenmenin nesi sağlıksız geldı sıze..bence en hızlı şekilde kılo vermemi sağladığı için gayet sağlıklı..su yazdiginiz hic saglikli degil ama farkindamisiniz ?
Normalde 1 yemek kasigi sirkeyi balla veya 1 bardak suyla karistirip iciyorlarda bende o sekilde mideme dokunurdiye 1 surahi suya kattim 1 kalin dilim limonda kesip koyuyorum sirke tadi kokusu gelmiyor hic. Simdilik dokunmuyor. Sizde bir deneyin isterseniz.hem limonlu suyun tadi daha guzel oluyor. Daha cok su iciriyor.Sirke midenize dokunuyor mu reflüden var, beş altı sene önce denemiştim midem çok kötü oldu diye çekiniyorum.
Bi deneyelim o zaman.Normalde 1 yemek kasigi sirkeyi balla veya 1 bardak suyla karistirip iciyorlarda bende o sekilde mideme dokunurdiye 1 surahi suya kattim 1 kalin dilim limonda kesip koyuyorum sirke tadi kokusu gelmiyor hic. Simdilik dokunmuyor. Sizde bir deneyin isterseniz.hem limonlu suyun tadi daha guzel oluyor. Daha cok su iciriyor.
Olabilir nasıl yapabiliriz.Zayiflamak isteyenler olarak hep birlikte bir program mi yapsak kendimize? :)
Reflün varsa pul biber, limon ve tüm özel reçetelerden uzak dur, 1,5 yıldır savaşıyorum o illet reflüyle, diyet yapacağım diye midene daha fazla hasar verme. Ekmeği azalt, tamamen kes demiyorum azalt, çavdar ya da tam buğday günde 2-4 dilim tüket mutlaka, bu bana diyetisyen önerisidir, verecek 20 kilosu olan insan her şeyi bir anda keserse vücut direnci düşer, bunu da yaşayarak test ettim.
Şekeri kesebilirsin, kuru meyvede zaten yüksek oranda şeker var, günde iki fincan yeşil çay tüket hem miden, hem de bağışıklık sistemin için iyidir. Gece açlık krizlerin olur ilk zamanlar, iki incir ve bir kase yoğurt yatıştırır seni. Bizler yani kilo problemi olan insanlar az yiyebilsek zaten sorunumuz olmaz ama birden kesince bir süre sonra eskiye dönüyorsun. Düzgün bir diyetle 22 kilo verdim 6 yıl önce, 5 yılda bunun 8 kilosunu geri aldım. Sağlığını düşünerek mantıklı adım at, ani kilo kayıpları, sıkı rejimler, çabucak verilen kilolar sağlığını bozar. Küçük bir dipnot ; diyet diye üretilen hiç bir ürünü asla ama asla kullanma, form, nesfit vs... bunlar 1. derece kanser sebebi, bir de yoğurdunu evde mayala, hazır yoğurt yok yarım yağlı, yok light falan bunların hepsi kandırmaca, kendi mayalayacağın normal yağlı yoğurdu bol bol tüket
Ne güzel anlatmışsın bilmediğimiz ne çok şey var..aydınlandım sayende ellerine sağlık yazdığın şey resmen kamuspotu niteliğinde..Diğer yazdıklarınıza katılmakla beraber "ev yoğurdu" konusunda mesleki açıdan sektörü bilen birisi olarak şöyle bir düzeltme yapmak isterim.Çünkü bu tarz forumlarda ya da tv deki neye hizmet ettiği belirsiz ve alanı dışı gıda artistlerinin sürekli bunların ciddi risklerinden bahsetmeden ev yoğurdu,ev bilmemnesi gibi tavsiyelerini çok fazla görüyoruz.Hazır burada bir tavsiye verilmişken sizin yorumunuz üzerinden en azından burada bazı şeyleri aktarma gereği hissediyorum.
Eğer kendinize ait bir mandıranız yoksa ya da sütü temin ettiğiniz ayşe teyzenin süt sağımından size sütü getirdiği zaman içerisindeki tüm süreci adınız gibi bilmiyorsanız ve görmüyorsanız; ev yoğurdu dediğimiz şey o kadar da sağlıklı değildir.Hatta büyük çoğunlukla çok daha zararlıdır.
Neden?
Çünkü hasan emminin sütünü sağıp bana getirdiği zaman aralığında o sütün nasıl koşullarda elde edilip hangi koşullarda bana ulaştırıldığı ,içerisine neler katıldığı/katılabildiği hakkında en ufacık bir fikrim yok.genellikle tek bildiğim şey "hasan emmiden süt alıyorum çünkü çok güzel südü var ve yoğurdu güzel oluyor" bu kadar..
Bakın ciddi bir araştırma yapılsa en fazla kandırmaca ve hile sokak sütlerinde çıkar.Nitekim kayıtdışı oldugu için yakalanıp da yapılabilen bazı denetlemelere göre en yaygın hile sokak sütüne su katılması ,ikincisi antibiyotik katılması ile ekşiyen sütlerin asidik oranının normale getirilmesi..he bunu hazır yoğurtlarda vs.görmüyor muyuz?evet ama onlar genelde ayşe,fatma,hayriye marka olup genelde işletme kayıt belgesi olmayan merdivenaltı firmalar fakat konumuz onlar değil.
Şöyle bir örnek vereyim,staj yaptığım dönemlerde çalıştığım süt firmasına her sabah çeşitli mandıralardan sağılan sütler gelirdi.sırf bu süreci görebilmek için 9 da başlayan mesaim yerine 6:45 de firmada olduğum çok olmuştur.
işletmeye alınan sütlere ilk olarak çeşitli testler uygulanır.orada ak la kara belli olur.kimin su kattığı,antibiyotik kattığı,hastalıklı memeden süt sağdığı vb. gibi durumlar net ortaya çıkar bunun sonucunda o sütler derhal geri gönderilir o mandıralarla sözleşme bitirilir.Belli dönemlerde üreticinin inekleri,ahırları vb. veteriner hekimlere kontrol ettirilip rapor istenir.Denetimden geçemeyen üretici mandıracıya ciddi yaptırımlar uygulanır. Eeee böyle yollara başvuran adamlar sütlerini fabrikaya satamayınca ne yapacak?Çare büyükşehirlere her sabah süt taşıyıp halka satmak.. E peki o sütler gelirken kaplarda doğru şekilde taşınıyor mu?Ya o kaplar doğru düzgün yıkandı mı?Sabah düzgün olan süt taşırken gerekli koşullar sağlanmayınca ne kadar bakteri üretti..?Ya sağım ortamı?.. çok büyük bir bilinmezlik..
Evde sütü kaynatınca mikrobu ölür... mü acaba? Sütte bulunan bazı mikroorganizmalar ev ortamında ocakta asla ölmezler.Çünkü yok olma dereceleri bünyelerine göre değişkenlik gösterir.Bu dediğim normal süt bakterileri.Varın sağlıksız koşullar sebebiyle halka satılan sütlerdeki patolojik mikroorganizmaları...En basiti Hatice yenge wcden çıktı,elini doğru düzgün yıkamadan sağımın başına geçti..Ellerindeki fekal (bildiğiniz dışkı) kaynaklı bakterilerde süte bulaştı..Hatice yengenin ellerini hijyenik bir ortamda yıkadığının garantisini kim verebilir ki?
Lafı fazla uzatmak istemiyorum,fakat hanımlar ülkemizde güzel şeyler de oluyor.Hazır yoğurtlar,sütler vs. tvdeki bazı halk panikleticilerinin yarattığı korku ortamı gibi değil.işlerini çok düzgün yapan firmalar da var.Bu durumda kandırmacanın büyük kısmı sokak sütü satanlardadır maalesef.
Diğer yazdıklarınıza katılmakla beraber "ev yoğurdu" konusunda mesleki açıdan sektörü bilen birisi olarak şöyle bir düzeltme yapmak isterim.Çünkü bu tarz forumlarda ya da tv deki neye hizmet ettiği belirsiz ve alanı dışı gıda artistlerinin sürekli bunların ciddi risklerinden bahsetmeden ev yoğurdu,ev bilmemnesi gibi tavsiyelerini çok fazla görüyoruz.Hazır burada bir tavsiye verilmişken sizin yorumunuz üzerinden en azından burada bazı şeyleri aktarma gereği hissediyorum.
Eğer kendinize ait bir mandıranız yoksa ya da sütü temin ettiğiniz ayşe teyzenin süt sağımından size sütü getirdiği zaman içerisindeki tüm süreci adınız gibi bilmiyorsanız ve görmüyorsanız; ev yoğurdu dediğimiz şey o kadar da sağlıklı değildir.Hatta büyük çoğunlukla çok daha zararlıdır.
Neden?
Çünkü hasan emminin sütünü sağıp bana getirdiği zaman aralığında o sütün nasıl koşullarda elde edilip hangi koşullarda bana ulaştırıldığı ,içerisine neler katıldığı/katılabildiği hakkında en ufacık bir fikrim yok.genellikle tek bildiğim şey "hasan emmiden süt alıyorum çünkü çok güzel südü var ve yoğurdu güzel oluyor" bu kadar..
Bakın ciddi bir araştırma yapılsa en fazla kandırmaca ve hile sokak sütlerinde çıkar.Nitekim kayıtdışı oldugu için yakalanıp da yapılabilen bazı denetlemelere göre en yaygın hile sokak sütüne su katılması ,ikincisi antibiyotik katılması ile ekşiyen sütlerin asidik oranının normale getirilmesi..he bunu hazır yoğurtlarda vs.görmüyor muyuz?evet ama onlar genelde ayşe,fatma,hayriye marka olup genelde işletme kayıt belgesi olmayan merdivenaltı firmalar fakat konumuz onlar değil.
Şöyle bir örnek vereyim,staj yaptığım dönemlerde çalıştığım süt firmasına her sabah çeşitli mandıralardan sağılan sütler gelirdi.sırf bu süreci görebilmek için 9 da başlayan mesaim yerine 6:45 de firmada olduğum çok olmuştur.
işletmeye alınan sütlere ilk olarak çeşitli testler uygulanır.orada ak la kara belli olur.kimin su kattığı,antibiyotik kattığı,hastalıklı memeden süt sağdığı vb. gibi durumlar net ortaya çıkar bunun sonucunda o sütler derhal geri gönderilir o mandıralarla sözleşme bitirilir.Belli dönemlerde üreticinin inekleri,ahırları vb. veteriner hekimlere kontrol ettirilip rapor istenir.Denetimden geçemeyen üretici mandıracıya ciddi yaptırımlar uygulanır. Eeee böyle yollara başvuran adamlar sütlerini fabrikaya satamayınca ne yapacak?Çare büyükşehirlere her sabah süt taşıyıp halka satmak.. E peki o sütler gelirken kaplarda doğru şekilde taşınıyor mu?Ya o kaplar doğru düzgün yıkandı mı?Sabah düzgün olan süt taşırken gerekli koşullar sağlanmayınca ne kadar bakteri üretti..?Ya sağım ortamı?.. çok büyük bir bilinmezlik..
Evde sütü kaynatınca mikrobu ölür... mü acaba? Sütte bulunan bazı mikroorganizmalar ev ortamında ocakta asla ölmezler.Çünkü yok olma dereceleri bünyelerine göre değişkenlik gösterir.Bu dediğim normal süt bakterileri.Varın sağlıksız koşullar sebebiyle halka satılan sütlerdeki patolojik mikroorganizmaları...En basiti Hatice yenge wcden çıktı,elini doğru düzgün yıkamadan sağımın başına geçti..Ellerindeki fekal (bildiğiniz dışkı) kaynaklı bakterilerde süte bulaştı..Hatice yengenin ellerini hijyenik bir ortamda yıkadığının garantisini kim verebilir ki?
Lafı fazla uzatmak istemiyorum,fakat hanımlar ülkemizde güzel şeyler de oluyor.Hazır yoğurtlar,sütler vs. tvdeki bazı halk panikleticilerinin yarattığı korku ortamı gibi değil.işlerini çok düzgün yapan firmalar da var.Bu durumda kandırmacanın büyük kısmı sokak sütü satanlardadır maalesef.
Ne güzel anlatmışsın bilmediğimiz ne çok şey var..aydınlandım sayende ellerine sağlık yazdığın şey resmen kamuspotu niteliğinde..
Diğer yazdıklarınıza katılmakla beraber "ev yoğurdu" konusunda mesleki açıdan sektörü bilen birisi olarak şöyle bir düzeltme yapmak isterim.Çünkü bu tarz forumlarda ya da tv deki neye hizmet ettiği belirsiz ve alanı dışı gıda artistlerinin sürekli bunların ciddi risklerinden bahsetmeden ev yoğurdu,ev bilmemnesi gibi tavsiyelerini çok fazla görüyoruz.Hazır burada bir tavsiye verilmişken sizin yorumunuz üzerinden en azından burada bazı şeyleri aktarma gereği hissediyorum.
Eğer kendinize ait bir mandıranız yoksa ya da sütü temin ettiğiniz ayşe teyzenin süt sağımından size sütü getirdiği zaman içerisindeki tüm süreci adınız gibi bilmiyorsanız ve görmüyorsanız; ev yoğurdu dediğimiz şey o kadar da sağlıklı değildir.Hatta büyük çoğunlukla çok daha zararlıdır.
Neden?
Çünkü hasan emminin sütünü sağıp bana getirdiği zaman aralığında o sütün nasıl koşullarda elde edilip hangi koşullarda bana ulaştırıldığı ,içerisine neler katıldığı/katılabildiği hakkında en ufacık bir fikrim yok.genellikle tek bildiğim şey "hasan emmiden süt alıyorum çünkü çok güzel südü var ve yoğurdu güzel oluyor" bu kadar..
Bakın ciddi bir araştırma yapılsa en fazla kandırmaca ve hile sokak sütlerinde çıkar.Nitekim kayıtdışı oldugu için yakalanıp da yapılabilen bazı denetlemelere göre en yaygın hile sokak sütüne su katılması ,ikincisi antibiyotik katılması ile ekşiyen sütlerin asidik oranının normale getirilmesi..he bunu hazır yoğurtlarda vs.görmüyor muyuz?evet ama onlar genelde ayşe,fatma,hayriye marka olup genelde işletme kayıt belgesi olmayan merdivenaltı firmalar fakat konumuz onlar değil.
Şöyle bir örnek vereyim,staj yaptığım dönemlerde çalıştığım süt firmasına her sabah çeşitli mandıralardan sağılan sütler gelirdi.sırf bu süreci görebilmek için 9 da başlayan mesaim yerine 6:45 de firmada olduğum çok olmuştur.
işletmeye alınan sütlere ilk olarak çeşitli testler uygulanır.orada ak la kara belli olur.kimin su kattığı,antibiyotik kattığı,hastalıklı memeden süt sağdığı vb. gibi durumlar net ortaya çıkar bunun sonucunda o sütler derhal geri gönderilir o mandıralarla sözleşme bitirilir.Belli dönemlerde üreticinin inekleri,ahırları vb. veteriner hekimlere kontrol ettirilip rapor istenir.Denetimden geçemeyen üretici mandıracıya ciddi yaptırımlar uygulanır. Eeee böyle yollara başvuran adamlar sütlerini fabrikaya satamayınca ne yapacak?Çare büyükşehirlere her sabah süt taşıyıp halka satmak.. E peki o sütler gelirken kaplarda doğru şekilde taşınıyor mu?Ya o kaplar doğru düzgün yıkandı mı?Sabah düzgün olan süt taşırken gerekli koşullar sağlanmayınca ne kadar bakteri üretti..?Ya sağım ortamı?.. çok büyük bir bilinmezlik..
Evde sütü kaynatınca mikrobu ölür... mü acaba? Sütte bulunan bazı mikroorganizmalar ev ortamında ocakta asla ölmezler.Çünkü yok olma dereceleri bünyelerine göre değişkenlik gösterir.Bu dediğim normal süt bakterileri.Varın sağlıksız koşullar sebebiyle halka satılan sütlerdeki patolojik mikroorganizmaları...En basiti Hatice yenge wcden çıktı,elini doğru düzgün yıkamadan sağımın başına geçti..Ellerindeki fekal (bildiğiniz dışkı) kaynaklı bakterilerde süte bulaştı..Hatice yengenin ellerini hijyenik bir ortamda yıkadığının garantisini kim verebilir ki?
Lafı fazla uzatmak istemiyorum,fakat hanımlar ülkemizde güzel şeyler de oluyor.Hazır yoğurtlar,sütler vs. tvdeki bazı halk panikleticilerinin yarattığı korku ortamı gibi değil.işlerini çok düzgün yapan firmalar da var.Bu durumda kandırmacanın büyük kısmı sokak sütü satanlardadır maalesef.
Düzgün firmalardan biri ya da birkaçını özelden mesaj atabilir misiniz?