Ne olacak bu kilolar :((


Bir arkadaşa yazmıştım size de kopyalayım

bu leslie videolarının linki

http://www.kadinlarkulubu.com/forum...lk-at-home-hep-birlikte.792924/#post-39219803
bu jillian videolarının linki

http://www.kadinlarkulubu.com/forum/index.php?threads/jillian-michaels-30day.840632/#post-41822640


gelecek hafta biz zayıflama ve incelme yarışması yapacağız aramızda 5 haftalık seni de çağırırız gel mutlaka :)
 
Evde oturarak kil verdim. Seker,kizartma yok. Bide bana iyi gelmeyen besinler var sut,et gibi olabildiğince uzak duruyorum. 3 haftadir evde yata yata 3 kilo verdim. Arada bide temizliğe yardim ediyorum hareket olsun diye. Bide yemeklerini ayni saatte te metabolizman düzene girer
 
Ben gecen 18.01.2016 pzt basladim buda 2.5 kilo gitti. Dikkat ediyorum yediklerimi ictiklerimi çok iyi oluyor küçük hedef belirledim 86.1 ile basladim pazartesi günü 82.5 olursam 3.5 kilo vermiş olucam şuan kilom 83.7
Bende 22.01.2016 ve 93 kilo ile başladım. Yediklerimi kontrol edip, yediden sonra yemeği kestim. Ama 8 şubatta tartılcam iki haftada bir tartılcam yeterli olur diyorum. Bi de vermemişler moral bozukluğu olmasın diye sık tartılmak istemiyorum. Yazan arkadaşlar çok motivasyon oldu bana.
 
Sağolun bende evde yapabileceklerimi arıyordum. Yarışmayı başarabilir miyim bilmiyorum ama.
 

Linkte verdiğim sporu yap evde inanılmaz kolay. Çocuğun uyurken yaparsın.
Bol su iç 3 litre kadar.
6 öğün beslen en az 1800 kalorilik diyet.
ve emzir bol bol bol.

Gitsin kilolar :)
 
Bu konuda size katılıyorum. Evet hiçbirşeyin safı temizi kalmadı ama gıda endüstrisinin uzun süre korumak için kattığı katkı maddeleri yeter tercih etmemeye. Ayrıca çok bilinen süt markasının süt nakli yapan taşıyıcısından duymuştum. Sıcak havalarda süt kamyon tankerinde bozulmasın diye kattıkları kimyasalları bilseler kimse hazır süt tercih etmez bile.
 

Linkte verdiğim sporu yap evde inanılmaz kolay. Çocuğun uyurken yaparsın.
Bol su iç 3 litre kadar.
6 öğün beslen en az 1800 kalorilik diyet.
ve emzir bol bol bol.

Gitsin kilolar :)
Teşekkür ederim inşallah gider, gitmesi lazım
 

Sevgili ATTRAENTE keşke alt komşum halime teyze kıvamında hiçbir bilimsel temele dayanmayan "mide doktoru" nun süt ve süt teknolojileri hakkında atıp tuttuğu tavsiyeleri yerine bu konuda en azından detaylı bir araştırma yapmış olsaydınız.Bu doktor arkadaş gıda teknolojileri üzerine ne zaman eğitim almış pardon?Onkologdan kastınız Yavuz Dizdar adlı hangi güçlere hizmet ettiği belli olmayan, şu an görevini tamamlayıp parasını aldığı için ekranlardan çekilen zat-ı muhteremse zaten söylediği iftira niteliğindeki açıklamalar sebebiyle kendisine açılan davalarla uğraşmakta ve de zaman zaman "ben aslında onu demek istememiştim" şeklinde mütemadiyen kıvırmalara başvurmakla meşguldür.
Yine size;görevi mide hastalıkları konusunda çare üretmek olan bir insanın hiçbir bilgi sahibi olmadan yoldan geçen herhangi bir vatandaş düzeyinde uzman kesilmesi ancak bizim ülkemizde görülecek bir dramdır aslında..
Yahu benim de çıkıp “Kanserde kemoterapi tedavisi yapılmasın, bu iyi netice vermiyor, boşu boşuna yapıyor” demem ne kadar abesse, saçmaysa, bu tiplerin çıkıp da bu konuşmaları yapmaları aynı abeslikte, aynı saçmalıkta bana göre.
Öncelikle aldığınız süt 1 gün sonra kesiliyorsa,ekşiyorsa bu onun sağlıklı olduğunu değil; bilakis bünyesine aldığı çeşitli mikrop ,pislik vb.yüklerini kaldıramayarak error verdiğini gösterir.
İzninizle biraz daha detaylı şekilde yazacağım;
Hazır yoğurtlar neden bozulmuyor?Hemen söyleyeyim. Uygulanan işlem gereği; işletmeye kabul edilen süt, özel bir teknolojik işlemle 135-150○C de 2-4 saniye tutulmakta ve arkasından derhal 20○C ye soğutma uygulanır. Böylece sütün bozulmasına neden olan ve hastalık yapan etkenlerin tümü imha edilmiş olur.Bakteriler,bakteri sporlar vs.patlayıp giderler.Sütün içindeki mikrobu öldürdüğünüzde ve bulaşmasını engelleyici şekilde paketlediğinizde neden bozulsunki?Bu ürünlerin bu kadar dayanması normaldir. Bu işlem sonrası süt ultra steril ortamda, steril bir şekilde ambalajlanıyor.Buna benzer pekçok teknolojik işlem geliştirilmektedir.İşte bu yüzden süt,yoğurt vs. kapağını açmamak şartıyla son kullanma tarihine kadar bozulmadan kalır.kapağını açarsanız havayla temas etmesi sebebiyle daha kısa sürede bozulur.Bilgisizlikten kaynaklanan yaklaşıma göre, herhangi bir ambalajlı gıda bozulmuyorsa, bu raf ömrünün uzun olmasını sağlayan mutlaka bir kimyasal madde katkısıdır. Öyle olduğu sanılıyor. Bu yalnız süt için değil, bütün gıdalar için geçerlidir. Oysa kimyasal yolla muhafaza kısıtlı sayıda gıda için uygulanmaktadır. Sektörde gıdaları kurutarak, dondurarak, ısıl işlem uygulayarak, koyulaştırarak mikroorganizmaların gelişemeyeceği veya kimyasal bozulmaların olmayacağı bir duruma, ama güvenli bir duruma getirilir. Raf ömrünü uzatan gıdaya katılan bir kimyasal değildir. Tam tersine fiziksel yolla su aktivitesinin, pH değerinin veya sıcaklığın mikroorganizmaların gelişemeyeceği duruma getirilmesidir. Süte uygulanan pstörizasyon veya sterilizasyon da böyledir. Isı etkisi ile bozulmaya yol açan zararlı mikroorganizmalar öldürülmekte ve ambalajlama ile tekrar mikroorganizma bulaşması engellendiği için gıda bozulmadan kalmaktadır. Ambalaj açılınca koruma etkisi ortadan kalktığı için belirli süre sonra gıda bozulmaktadır. Kimyasal katılmış olsaydı ambalaj açılınca da bozulmazdı. Isıtma sırasında bozulmayı önleyen herhangi bir madde de oluşmaz. Öncelikle bunun böyle bilinmesi gerek.
Bilmiyorum hiç AR-GE diye bir kavram duydunuz mu??AR-GE=ARAŞTIRMA-GELİŞTİRME
Ar-Ge 'de çalışan gıda mühendislerinin,gıda kimyagerlerinin ve hatta ziraatçilerin görevleri insan sağlığına zarar vermeden
sektörlerini geliştirmek için çalışmalarıdır.
Yani dolabınızdaki yoğurdu hiç açmamışsanız son kullanma tarihine kadar bozulmadan kaldığını göreceksiniz,o vakte kadar güvenle tüketebilirsiniz merak etmeyin.
Asıl sokak sütüyle ilgili konuşmak lazım.sokak sütünün bozulmaması için çamaşır sodası kullanır satıcılar, sodyum karbonattır, basın yazmaz bunu.Antibiyotik de katarlar zaten söylemiştim önceki yazımda.
Ben de evime ketçap, bulyon, cips ıvır zıvır sokmuyorum çünkü sağlıksız buluyorum.
Şu anda süt sektörü içerisinde de değilim.Buraya bunları yazma amacım meslek etiği gereği bilip bilmeden konuşan uzman kılıklı gıda teröristlerinin halkı yalan yanlış bilgilerle yönlendirmelerinin önüne geçmek, doğru bildiklerimi naçizane insanlara aktarmak.Dönem dönem her konuda birileri çıkıp uzmanlığı dışında saçma sapan konuşup insanları korkutuyor. Ben o Tv programlarını doğruları söylemek için arayan ama kanalın mahsus canlı yayına bağlamadıkları prof.ları, doçentleri hocaları da biliyorum.
He bunların bana şahsi hiçbir faydası var mı? Yok.. Elbette ki tercih sizin.
 

Şunu da ekleyeyim.Tam konumuz değil ama, en azından bilgilendirme amaçlı belki okursunuz.


"19.12.2011 tarihinde Kanal D “Doktorum” programında gıdalarla ve özellikle süt ve süt ürünleri ile ilgili olarak gündeme getirilen toplumu yanıltıcı bilgilendirmelere karşı TMMOB Gıda, Kimya ve Ziraat Mühendisleri Odalarınca hazırlanan tekzip talep metni aşağıda yer almaktadır.

TEKZİP METNİ
Kanal D televizyonunda 19.12.2011 tarihinde yayınlanan Zahide Yetiş ve Op. Dr. Aytuğ Kolonkaya‘nın sunduğu ‘Doktorum‘ programında, iki konukla süt ve süt ürünleri ile ekmek ve tavuk konusunda bir program yapılmıştır. Konukların ikisi de tıp doktoru olduğu halde, süte uygulanan teknolojiler ve üründe meydana gelen değişiklikler konusunda tüketicilere bilimden uzak, yanıltıcı bilgiler aktarmışlardır. Program Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Yavuz Dizdar ve Çocuk Metabolizma ve Beslenme Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Aydın‘ın katılımıyla, ağırlıklı olarak süt ve süt ürünleri ve bu ürünlerde uygulanan işlemler sonucunda oluşan değişiklikler hakkında yapılmış, ancak ne hikmetse programa bu konuda uzman bir gıda mühendisi, süt teknoloğu davet edilmemiştir. Tüm yayın boyunca, tek yanlı ve yanıltıcı bilgilerin aktarılmasına izin verilmiş, tüketici endişeye sevk edilmiştir.
Tüm dünya ülkelerinde; sağlığa olan olumlu etkileri nedeniyle süt ve süt ürünleri tüketimi arttırılmaya çalışılırken, iki hekim sanayide işlenmiş sütten uzak durulmasını önermişlerdir. “UHT süt içmeyeceksiniz, çünkü bunlar ölmüştür”, “süt ölü hale sokuluyor, dolayısıyla bu süt içilmez”; “UHT işlemi sütü öldürüyor”, “yoğurt mayasını Karadeniz‘den getirin, orada yoğurt yapmak için süte bir çimdik toprak atılıyor siz toprağın bütünüsünüz”; “eğer açıkta süt satan kişiyi tanıyorsanız, açıkta süt alıp bir taşım kaynatın”, “UHT işlemi basınçla uygulanıyor o nedenle proteinler kullanılamaz forma geliyor, yani kağıt gibi buruşturuluyor”, “UHT Süt içirmek suçtur”, “ekmek ekmek değil, yoğurt yoğurt değil, süt süt değil. Sadece birkaç yeşillik yiyebiliriz” ve benzeri birçok ifade ile insan sağlığı için son derece önemli olan gıda güvenliği konusunda bilgi kirliliğine neden olunmuş, tüketicileri yanıltıcı ifadeler kullanılmıştır. Süt ve birçok gıda maddesinin hazırlanmasında uygulanan ısıl işlemlerin temelinde insanlarda hastalık yaratan mikroorganizmaların yok edilmesi gerekliliği yatmaktadır. Özellikle de kötü hijyenik koşullarda elde edilen birincil ürünler, içerdikleri mikrobiyel yük nedeniyle önemli sağlık riskleri barındırmaktadırlar. Gıda maddelerinde sorun yaratan bu hastalık yapıcı mikroorganizmaların kaynaklarından biri de topraktır. Oysa söz konusu programda yoğurt yapmak amacıyla köylülerin süte bir çimdik toprak attığı dahi ifade edilebilmiştir. Yoğurt fabrikalarında üretilen yoğurtlar tehlikeli olarak gösterilip, tüketiciye Karadeniz tepelerinden maya getirmeleri salık verilmiştir. Gıda işletmelerinde hava akımının yönü ve hızı dahi son derece önemli iken, işletmelere galoş ve iş önlüğü olmadan girilmez iken, süte toprak katılarak yoğurt yapıldığının bildirilmesindeki bilimsel temelini anlamak mümkün değildir.
Yukarıda belirtilen ve benzeri ifadelerle, tüketici tüketmesi gereken sağlıklı ürünlerden kuşku duyar ve uzaklaşır hale getirilmekte, kafası karıştırılmakta, toplumda paniğe varacak endişe ortamı yaratılmakta ve hatta sokak sütü, kayıt dışı gıda gibi sağlıksız ürünlere yönlendirilmektedir.
Gıda güvenliği çok disiplinli bir alan olup, birçok mesleğin konusunu içinde barındırmaktadır. Konunun uzmanları vardır. Uzmanlık alanları kendine has iken, kendi uzmanlık alanları dışındaki konularda, görüş veren bilim insanlarının, meslek mensuplarının gıda güvenliğiyle ilgili bilgilendirme yaparken çok dikkatli olmaları ve bunları yayınlayan kuruluşların da, konunun uzmanlarından görüş almaları gerektiği açıktır. Her konuda olduğu gibi, süt konusunda konuşurken bilimsel kaynaklar temel alınmalıdır. Kaldı ki; sütle ilgili bilimsel yayınların pek çoğunda sütün sağlığa yararlı etkileri vurgulanmaktadır. Söz konusu yayında bahsedilen olumsuz etkilere ilişkin bilimsel bir yayına rastlamak ise mümkün değildir
UHT işleminin süt proteinleri üzerinde etkisiyle ilgili yapılmış binlerce çalışma vardır. Isıya duyarlı olduğu için serum proteinlerinin denatüre olması ısıtılan her gıda maddesi için söz konusudur, ama denatüre olan serum proteini sindirilemez diye bir şey yoktur. Tam tersi sindirim kolaylaşmaktadır.
Çok sayıda insanın izlediği bir programda, spesifik olarak kendi uzmanlık alanlarına girmeyen konularda, tüketiciyi yanıltıcı, süt gibi tüketilmesi son derece önemli bir gıda maddesi hakkında yanlış bilgilerin verilmesi toplum sağlığı açısından tehlikelidir.
Basın özgürlüğünün amacı, kamuyu ilgilendiren işlerde gerçeğe uygun olarak haber vermeyi sağlamaktır. Basın yolu ile bir kişi, özellikle toplum sağlığını ilgilendiren konularda bilgi verirken dayanaklarının doğru olması gerekir. Ülkemizde 40 adet Gıda Mühendisliği Bölümü, 2 adet Süt Teknolojisi Bölümü mevcutken süt ile ilgili bilimsel gerçeklere ulaşmak çok zor olmasa gerektir. Meslek ilkeleri çerçevesinde tarafsız, doğru ve ciddi yayıncılık gereği, program yapımcısının da yayınladığı olayların doğruluğunu araştırma, halkın yanlış bilgilendirilmesine engel olma görevi vardır. Ciddiyet ve hassasiyetle incelenip soruşturulmadan ve gerçeğe ne derece uygun olduğu üzerinde durulmadan kamuoyuna bilgi sunulması hem hukuka, hem de etik değerlere aykırıdır.
Müvekkil Meslek Odaları Anayasa‘nın 135. Maddesi ve 6235 sayılı TMMOB Yasası uyarınca kurulmuş, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olup, kamu yararına, çevrenin ve tüketicinin korunmasına hizmet etmek, toplumun gıda güvencesini ve güvenli gıdaya erişmek üzere her türlü girişimde bulunmak, toplumun bilinçli gıda tüketimi konusunda bilgilendirilmesi ve eğitimi için her türlü çalışmayı yapmak, amaçları arasındadır.
Bu amaçlara hizmet eden müvekkil meslek odalarının tüketiciyi yanıltıcı yayınlara duyarsız kalması mümkün değildir.
Yorumda bulunurken doğru dayanakların varlığı gerektiği gibi, bunları yayınlarken gerçekliğe uygunluğu ve kamuoyunu yanlış bilgilendirmemek gerektiği ilkesi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Saygılarımızla."
 

Yav he he..
koskoca "çok bilinen süt markası" Allahın süt kamyoncusunun gözü önünde tulumları giyip tankere tırmanıyor avuç avuç deterjan atıyomuş sütlere biliyonuz muu?
ne de olsa o firmanın bir prestiji yok, bir AR-GE Birimi yok, efendime söyliyim fakirlikten "yaz şartlarında taşımacılığa uygun,özel havalandırmalı süt tankerleri" alamıyor.
ama süt getiren hüseyin abinin arabası ve güğümleri son teknoloji ne de olsa..zira kendisi yaz aylarında sütlere birşeycik katmadan ,onları bozulmadan ayağımıza kadar getiriyor annesinin nikahı kadar yoldan.
Yahu şehir efsanelerine kanmayın gözünüzü seveyim.
Çalıştığı firmaya olan kızgınlığından dolayı iftira atmak için rakip firmayla anlaşan personeller de gördü bu gözler.
 
Bilgilendirme için teşekkür ederiz ama konu iyice saptı.
Bu arada üçüncü gün ve gayretliyim ama yeterince su tüketmiyorum sanırım kış olduğu için. Herhangi bir alternatifi olanlar varsa yazabilir mi, emziriyorum ve sütüm etkilensin istemiyorum.
 

Kırmızı ile işaretlediğim yer tam da bahsettiğim şey anlatıyor, yoğurt açık ve iki aydır bozulmadı
Dediğim gibi mesleğinize ve eğitiminize saygılıyım, mutlaka ki konu ile ilgili bizlerden fazla bilgi sahibisiniz ancak alıntılamış olduğunuz yazılar fazlaca reklam kokuyor. Biz bunları yıllardır dinliyoruz zaten. Beğenmediğiniz onkoloğumuz bu konuda ülkenin sayılı hekimlerinden, aynı onkologlar rafine şeker tüketmeyin dediklerinde iyi oluyorlar ama süt ürünleri ile ilgili tavsiyeleri evlere şenlik geliyor insanlara. Bence sizde biraz insan sağlığı için gayret eden hekimlerin emeklerine saygı duymalısınız, zira içlerinde çok ciddi eğitimleri ve araştırmaları olanlar var. Çok da isim zikretmek istemiyorum ancak tanıdıklarım bu işte uzun yıllar geçirmiş ve çok da başarılı olmuş insanlar. Örneklemiş olduğunuz türden televizyon programları ve janjanlı sosyete doktorları tamamen ilgi alanım dışındadır, o tür haber ve programları asla dinlemiyorum, ciddi gelmiyor çünkü. Kanser ve beslenme konusunda 9 yıl ailece mecburi bir eğitim yaşadık, neler gördük, neler duyduk, konu ile ilgili tartışmayı çok doğru bulmuyorum, herkesin inancı kendine, bahsedilen ürünleri kedilerime bile vermiyorum ben =) Kalın sağlıcakla diyorum, konu sahibine ayıp ettik çok uzadı , hayırlı günler dilerim
 

Sütle ilgisini bilemiyorum ama yeşil çay ve melisa çayı iyi geliyor sıvı alımı için, yine de suyun bir alternatifi yok, illa da içilmesi gerekiyor. Gayretine çok özendim, başaracaksın inanıyorum =))
 
Sütle ilgisini bilemiyorum ama yeşil çay ve melisa çayı iyi geliyor sıvı alımı için, yine de suyun bir alternatifi yok, illa da içilmesi gerekiyor. Gayretine çok özendim, başaracaksın inanıyorum =))
Çok teşekkür ederim. Ihlamur içmeye çalışıyorum faydası olur inşallah. Birinin inanması ne kadar motive ediyormuş insanı çok teşekkür ederim başarmam lazım cidden. Bu akşam epey zorlandım. Bir tanecik kurabiye istedi canım aslında acıktım da ama karnıma bakıp olmazzz diye diye uzaklaştım herşeyden ziyade sağlık için başaracağız inşallah
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…