35 yaşındayım, iş hayatında 17. yılım
Fena sayılmaz maaşım, bulunduğum şirkette 11 yılımı doldurdum. Özel sektörde var olmanın her türlü zorluğunu yaşadım, hala yaşıyorum. Lise mezunuyum, kendimi geliştireceğim diye gitmediğim kurs kalmadı, iş öğrenmek için yıllarca debelendim. Hala günde üç saatim yolda geçiyor, mesai uzar,çalışma şartları ağır. Ne üniversite diplomasıyla benim yarım kadar çalışıp, iki mislim maaş alanlara kızıyorum ne de işini yapmayıp hak etmediği maaşları cebine indirenlere. Ben kendimden mesulüm, yaşadığım ülkede şartları değiştirme şansım maalesef yok, o yüzden bunları düşünmeyi uzun zaman önce bıraktım. Her meslekte hakkıyla çalışan da var, kayırılıp çalışan da var.
Bir de prenseslik durumu var =) bana bakacak ne babam ne kocam var. 2. evimi aldım, çok şükür hayatımı idame ettiriyorum, hatta ihtiyaç sahiplerine ve hayvanlara da koşuyorum. Rabbime binlerce şükür ki bu güne dek kimseye el açmadım, para için namusuma leke düşürecek bir iş yapmadım, az buldum az yedim, çok buldum herkesle birlikte yedim. Çok düşük maaşla çalıştığım zamanda şükrettim, şimdi de şükrediyorum. Devasa bir maaş almıyorum ama Allah öyle bir bereket veriyor ki hiç bir şeyim eksik değil. Veren el alan elden hayırlıdır bilirim, böyle yetiştirildim. Yani kendi hayatımın prensesiyim. Rabbime binlerce şükür, kimseyi gördüğünden geri bırakmasın. İşin özü helal kazanmak