- 15 Eylül 2017
- 92
- 90
- 33
- Konu Sahibi BirkulSinem
- #1
Ben çok doldum ve yalnızca yazmak istedim. Dilerim Allah tüm kalbi kırılan insanların kalbini onarir... Allah cümlenin evinin, çocuğunun ,yuvasinin bahtini güzel etsin ve korusun.
Ben evleneli 1 sene oldu. Ailem çok istemedi. Ama ben çok istedim. Çok sevdim. Çok guvendim çok cabaladim. Onu öyle sevdim ki Allahı sevdim insanları sevdim kendimi sevdim. Onunla can buldum. O da beni sahiplendi benim onu sahiplendiğim gibi. Bir gün görüşmek için kilometrelerce yol tepti. O istanbulda ben ankarada.Çok aşık olduk . Ben egitimime devam ediyordum o çalışıyordu. Birbirimize mektuplar gönderdik efendim dedik siz dedik önceleri. Öyle güzel bir aşkımız vardı ki... öyle temiz öyle saf. Öylesine de kıskanani bol... kendisi de çok güzeldir..Boylu poslu yakışıklı temiz yüzlü..hiç aklımda yokken kalbime girdi. Kalbiyle ruhuyla beni fethetti . Öyle kolay da olmadı pesimden de koştu. Beni kaybetmek için korkulardaydi. Ben de öyle... beni güzel buluyordu özeldik Allah'ın nasibi kaderlerin en guzeliydi . Öylesine aşık bakışları vardı ki görseniz bu aşk bu dünyadan değil derdiniz... ama ailem istemedi. Çünkü askerdi bahane olarak. Dogu gorevi vardı, işi kritik bir yerdeydi,asıl sebep üniv. disarida okuduğum için uzaklara gelin vermek istemediler. Ailemin tek kiziyim. Ve aileme düşkünüm. Oku eğitimini bitir işe gir dediler. Dinlemedim... hem okurum hem çalışırım hem de ona da kendime de bakarım dedim. Öylesine güçlü hissediyordum ki sanki dünyayı tek elimle deviririm... kaçmayı düşündük birbirimizi görmeden yapamiyorduk. Sürekli telefonda konuşuyorduk. Hislerimiz ikimizin de ilkti. Hislerimizin ağırlığından aglasip ozlemden yoktan yere kavga ediyorduk... ailem bana güvenir olur dediler sonunda. Geldi ,tanıştılar. Derken başka birşeyler olmaya başladı... çok stresliydi sürekli ailemi eleştiriyordu. O üzülmesin diye ailesi tarafından sarf edilen sözleri sineye çektim ama o başıma kalkıyor ailemi küçümsüyor kardeşimin kendisine söylediği çocuk saçması şeylere takilip olay çıkarıyordu. Düğün öncesi çok kalbimi kırdı çok ağladım. Ama düğün öncesi herkese olur deyip kendimi de sorguladım. Evlendikten sonra kalbimdeki derin kırıklar zaman zaman ortaya çıktı. O masal gibi aşkın yerini hiç olmaması gereken saygısızlıklar aldı. Işi stresliydi . Ama ilk günler can atarak eve geliyor eskisi gibi davranıyordu. Sonra tekrar kırıcı oldu. Iki aydır da çok başka biri oldu ve artık tükendim. Kilise yada şırnak 'a tayini çıkabilir gibi görünüyor ben ise okulu yeni bitirdim sağlığım bozuk olduğu için iş fikrine bir kaç ay ara verdim. Eve geliyor ve bana asik suratlı davranıyor. Bir bakışları var sanki beni beğenmiyor. Yaptığım yemeği yemiyor aileme saygısız davranıyor telefonlarını açmıyor haklarında kötü konuşuyor. En son dün gece bana eve gelince kötü davrandı ve düzgün bir şekilde kalbim kırılıyor lütfen bana böyle davranma dedim. Ne yaptım ki dedi ... sana iyi davranmaya çalışıyorum daha ne istiyorsun dedi. Sonra da uyudu iki üç saat kadar. Kalbimi kırıp nasıl uyuduğunu sordum iki gram uykumu berbat ettin dedi. Ben senin gibi yatmiyorum bütün gün dedi..Böbrek taşı dusuruyorum ve ağrılar içindeyim. Uyuyamiyorum yemek yiyemiyorum kanamalarim var ve üzülmesin sıkıntı olmasın diye ağzımı açmadım. Sürünerek adeta yemek yaptım ve yemedi bile... ve dün aksam bağırmaya başlayınca dışarı attım kendimi nefes almaya kapının önünde yarim saat oturdum saat erkendi. Buna delirdi. Yeniden bağırdı sessizce yine uzaklaşmak istedim beni yere fırlattı. Sancıları geçtim olayın şiddetinden yaptığı şeyden aglamaya başladım. Bana kendini yere atma dedi. Tartışma uzadı. Sürekli bağırdı sesimi yukselttim başımı duvara vurdum en son ölmek geçti içimden. Gelip sacimdan tuttu bir yere fırlattı sonra tekrar gelip bogazimi sıktı ve dediği şey "senin yüzünü öyle tanınmaz hale getiririm ki o annen kardeşin tanıyamaz seni " idi... saat üçe kadar ağladım gelip gidip sözde özür diledi ama ne fayda... sabah işten aradığında o kadar pişkindi ve zerre pişmanlık yoktu ki şaştım. Kardeşime dert yandım bazı şeyleri söylemedim bile ama gelmeye kalktı ve gelirse iyi şeyler olmayacak galiba... oylesine çaresiz öyle kalbi kırığim ki kendimden soğudum kendime güvenim yok oldu. Beni çok seven sevdiğim güvendiğim bebek taklidi yaparak uyuyan ben senin oglunum diyen sevdiğim nerede beni tanınmaz halr getirmeye çalışan kollarimi sıkarak morartan köpek yavrusu gibi fırlatan hakaretler eden o adam nerede... ölmek istiyorum ama dayaniyorum. Allah kimseye böyle sevgi üzerine böyle tokat atmasın... en ufak pişman değil.. ve dünden beri kanamalarim var acile gidecek halim bile yok. Sessizce ölmek istiyorum.... Uzun yazdım hakkınızı helal edin
Ben evleneli 1 sene oldu. Ailem çok istemedi. Ama ben çok istedim. Çok sevdim. Çok guvendim çok cabaladim. Onu öyle sevdim ki Allahı sevdim insanları sevdim kendimi sevdim. Onunla can buldum. O da beni sahiplendi benim onu sahiplendiğim gibi. Bir gün görüşmek için kilometrelerce yol tepti. O istanbulda ben ankarada.Çok aşık olduk . Ben egitimime devam ediyordum o çalışıyordu. Birbirimize mektuplar gönderdik efendim dedik siz dedik önceleri. Öyle güzel bir aşkımız vardı ki... öyle temiz öyle saf. Öylesine de kıskanani bol... kendisi de çok güzeldir..Boylu poslu yakışıklı temiz yüzlü..hiç aklımda yokken kalbime girdi. Kalbiyle ruhuyla beni fethetti . Öyle kolay da olmadı pesimden de koştu. Beni kaybetmek için korkulardaydi. Ben de öyle... beni güzel buluyordu özeldik Allah'ın nasibi kaderlerin en guzeliydi . Öylesine aşık bakışları vardı ki görseniz bu aşk bu dünyadan değil derdiniz... ama ailem istemedi. Çünkü askerdi bahane olarak. Dogu gorevi vardı, işi kritik bir yerdeydi,asıl sebep üniv. disarida okuduğum için uzaklara gelin vermek istemediler. Ailemin tek kiziyim. Ve aileme düşkünüm. Oku eğitimini bitir işe gir dediler. Dinlemedim... hem okurum hem çalışırım hem de ona da kendime de bakarım dedim. Öylesine güçlü hissediyordum ki sanki dünyayı tek elimle deviririm... kaçmayı düşündük birbirimizi görmeden yapamiyorduk. Sürekli telefonda konuşuyorduk. Hislerimiz ikimizin de ilkti. Hislerimizin ağırlığından aglasip ozlemden yoktan yere kavga ediyorduk... ailem bana güvenir olur dediler sonunda. Geldi ,tanıştılar. Derken başka birşeyler olmaya başladı... çok stresliydi sürekli ailemi eleştiriyordu. O üzülmesin diye ailesi tarafından sarf edilen sözleri sineye çektim ama o başıma kalkıyor ailemi küçümsüyor kardeşimin kendisine söylediği çocuk saçması şeylere takilip olay çıkarıyordu. Düğün öncesi çok kalbimi kırdı çok ağladım. Ama düğün öncesi herkese olur deyip kendimi de sorguladım. Evlendikten sonra kalbimdeki derin kırıklar zaman zaman ortaya çıktı. O masal gibi aşkın yerini hiç olmaması gereken saygısızlıklar aldı. Işi stresliydi . Ama ilk günler can atarak eve geliyor eskisi gibi davranıyordu. Sonra tekrar kırıcı oldu. Iki aydır da çok başka biri oldu ve artık tükendim. Kilise yada şırnak 'a tayini çıkabilir gibi görünüyor ben ise okulu yeni bitirdim sağlığım bozuk olduğu için iş fikrine bir kaç ay ara verdim. Eve geliyor ve bana asik suratlı davranıyor. Bir bakışları var sanki beni beğenmiyor. Yaptığım yemeği yemiyor aileme saygısız davranıyor telefonlarını açmıyor haklarında kötü konuşuyor. En son dün gece bana eve gelince kötü davrandı ve düzgün bir şekilde kalbim kırılıyor lütfen bana böyle davranma dedim. Ne yaptım ki dedi ... sana iyi davranmaya çalışıyorum daha ne istiyorsun dedi. Sonra da uyudu iki üç saat kadar. Kalbimi kırıp nasıl uyuduğunu sordum iki gram uykumu berbat ettin dedi. Ben senin gibi yatmiyorum bütün gün dedi..Böbrek taşı dusuruyorum ve ağrılar içindeyim. Uyuyamiyorum yemek yiyemiyorum kanamalarim var ve üzülmesin sıkıntı olmasın diye ağzımı açmadım. Sürünerek adeta yemek yaptım ve yemedi bile... ve dün aksam bağırmaya başlayınca dışarı attım kendimi nefes almaya kapının önünde yarim saat oturdum saat erkendi. Buna delirdi. Yeniden bağırdı sessizce yine uzaklaşmak istedim beni yere fırlattı. Sancıları geçtim olayın şiddetinden yaptığı şeyden aglamaya başladım. Bana kendini yere atma dedi. Tartışma uzadı. Sürekli bağırdı sesimi yukselttim başımı duvara vurdum en son ölmek geçti içimden. Gelip sacimdan tuttu bir yere fırlattı sonra tekrar gelip bogazimi sıktı ve dediği şey "senin yüzünü öyle tanınmaz hale getiririm ki o annen kardeşin tanıyamaz seni " idi... saat üçe kadar ağladım gelip gidip sözde özür diledi ama ne fayda... sabah işten aradığında o kadar pişkindi ve zerre pişmanlık yoktu ki şaştım. Kardeşime dert yandım bazı şeyleri söylemedim bile ama gelmeye kalktı ve gelirse iyi şeyler olmayacak galiba... oylesine çaresiz öyle kalbi kırığim ki kendimden soğudum kendime güvenim yok oldu. Beni çok seven sevdiğim güvendiğim bebek taklidi yaparak uyuyan ben senin oglunum diyen sevdiğim nerede beni tanınmaz halr getirmeye çalışan kollarimi sıkarak morartan köpek yavrusu gibi fırlatan hakaretler eden o adam nerede... ölmek istiyorum ama dayaniyorum. Allah kimseye böyle sevgi üzerine böyle tokat atmasın... en ufak pişman değil.. ve dünden beri kanamalarim var acile gidecek halim bile yok. Sessizce ölmek istiyorum.... Uzun yazdım hakkınızı helal edin