Nasıl Daha Doğal Yaşarız - Neler Yapabiliriz Paylaşalım



Çok güzel bir bilgi Ben tavuğu pek sevmem. Ama markette aylar önce reyon görevlisi Gedik'i tavsiye etmişti. Ben de alacağım zaman hep bu markayı alıyorum ve çok lezzetli oluyor. Demek ki, senin yazdıklarından sonra bu markaya devam. Teşekkürler gunayder
 


rica ederim canım, hep böyle bir topic olsada yazsam döksem icimdekiler diyordum...

beğendiysen o markaya devam et, malum senin tavuk eti yemen gerekiyor. ama sırf tavuk eti yiycem diye sacma sapan antibiyotik yuklemelerini ya da mutant genlerle dolu ........ fast food cularda boy gösteren tavukları yemektense hic yememek daha iyi...

ben zaman zaman güncellemeleri bildirirm. güvenle tüketebilirsiniz..
 

Önceki yıl goji berry tohumu almıştım.. tohumları ektim ama goji berry ilk yetişme aşamasında oldukça narin bir bitki olduğu için maalesef büyütemedim.. bu yıl ben de fide alayım bari.. tohum aldığımda çok heyecanlanmıştım meyveleri görebilmek için sabırsızlanmıştım ama maalesef hayal kırıklığına uğrayınca goji berry yi de bilinaltına atmışım.. hatırlattığın iyi oldu canım.

eriştenin tarifini aldık, bir de nar reçelininkini alsak.. ilk defa duydum senden nar reçelini.. eşim narı çok seviyor, ben yemeye üşendiğim için nadiren eşlik ediyorum kendisine.. nar reçelini de sever muhtemelen..

süt tozu mu? bunu da ilk senden duyuyorum.. marketlerde satılan bildiğimiz süt tozu değil mi? ben de deneyeyim bakalım nasıl olacak.. peki bu şekilde yoğurdumuzun doğallığını bozmuş olmaz mıyız ki:26:

organik pazar olmayan yerlerde de dediğin gibi mutlaka " köy - köylü pazarı" tabir edilen pazarın bir köşesinde bir yer oluyor mutlaka.. oralardan alınan ürünlerin lezzetinden de geçilmez hani...


evet canım yeni topiğimiz hepimize hayırlı olsun..

tam buğday ununu istanbulda halk ekmek büfelerinden alıyorum.. marketlerde de var tabii ki..


yaza salçalarımızı hep birlikte yapalımmm..


moulinexin sitesine baktım şimdi pişirme kabı ile ilgili bir bilgi göremedim. fiyatı nedir acaba bahsettiğin makinenin.. bir de modelini söyleyebilirsen araştıralım..

ben de evlenmeden önce anneme almıştım ekmek yapma makinesini.. babam ilk gördüğünde acayip kızmıştı. alacak başka birşey bulamadın mı diye.. ama çok değil 2. gün babam tarife bakıp bakıp ekmek yapmaya koyulmuştu uzun süre kullandık, çok da güzel yapıyordu ekmekleri. annem nereye gitse ekmek götürüyordu herkes de ekmek sipariş ediyordu.. sonuçta pişirme kabının karıştırma mekanizması bozuldu nedense 2 yıl olacak hala servise gidilip bir pişirme kabı alınacak.. en kısa zamanda halledelim o işi de tekrar ev yapımı ekmeklerimize kavuşalım..


ben uzun süre hazır sütten hatta yarım yağlı süteen yoğurt mayaladım.. mayalanacak ısıya kadar ısıtıp yapıyordum.. oluyor yani olmuyor diye birşey yok..


benim annem de pek yapmıyor birşey artık.. kayınvalidem de.. ben yapıp onlara veriyorum genelde.. bizde tersine işliyor yani

fındığı cevizi kabuklu almak en iyisi zaten.. çiğ yemek en sağlıklısı..


boraksı ben de duydum ama detay bilmiyorum.. ben de trakyalıyım.. bizim orda bulgaristan göçmenleri geldikten sonra konserve ve kışlık yiyecek hazırlamada çok şey öğrendik onlardan..


ben yalnızca tereyağı ve zeytinyağı kullanıyorum evde.. bütçe krize girince ayçiçek yağıyla kızartma yapıyorum.. doğru olmadığını biliyorum ama bazen mecbur kalabiliyorum.. gerçi ayda 1 patates kızarttığım düşünülürse... ama bundan sonra ona da dikkat edeceğim yine... tereyağını yazın kayınvalidem köyden getirtti. bitmek üzere, mecburen arayışa girceğim.. zeytinyağını bir ara pazardan zeytin tezgahından alıyordum.. soğuk press bodrumdan geliyor.. ama son olarak a101den aldım sızma ve riviera.. sıcak yemeklere riviera, soğuk yemek ve salatalara sızma kullanıyorum.. bütçem rahat olduğunda hepsine sızma kullanıyorum.. maalesef hepimiz zaman zaman bazı şeylerden kısmak zorunda kalıyoruz..
 
yalnızca ilk sayfaya cevap yazabildim...sırayla diğer sayfalardaki mesajlarınıza da yazacaklarım var.. çok çalışmam lazım çok size laf yetiştirmek için

bugün pazara gittim.. çok güzel bir alışveriş yaptım...

pazardaki köy mahsülleri tezgahları favorim oldu... ıspanak, pırasa,maydanoz,roka aldım mis gibi.. ıspanaklar kuzunun kuzusuydu vallahi.. domates aldım yazdan kalma... mmm bol sulu, kırmızı değil, yeşil ve hafif pembe... yazın son mahsulünü köküyle çıkarmışlar yeşilken, gövdenin suyuyla hafif renklenmiş... kardeşime anlattım vay çakallarrrr dedi... tohum alıcaz bu domateslerden bakalım gerçek mi yoksa hibrit mi çıkacak ortaya...

bir tezgah buldum... doğal sirkeler vardı. enginar, alıç, elma sirkesi... 9 lu bitki çayı aldım ordan.. sirkeleri de deneyeceğim.. tezgahın başındaki genç de ziraatçiydi ve epey bilgiliydi.. şubeleri de varmış, kartlarını verdi... bunu daha sonra detaylandıracağım..

balık aldım sonra... akşam yemeğine.. balık salata fırında patates... balığı zeytinyağında kızarttım, tabi az yağda.. patatesi de zeytinyağı ve az baharatla fırına verdim... çorba yaptım bir de.. mercimek, pirinç, havuç kaynattım, biraz acı biber salçası, biraz nane, tereyağı.. biraz da haşlanmış et vardı didikledim içine.. eşim 2 kase içtiğine göre güzel olmuştu güzel...

bu arada yemeklere turşu tuzu kullanıyorum ben.. sadece salataya ve yemeğe ek tuz gerekirse sofralık tuz kullanıyorum.. kaya tuzu araştırmalarım devam ediyor.. bulduğum anda burada da paylaşacağım.. sofralık tuzda topaklanma önleyici olarak ferrosiyonür müydü neydi böyle bir madde kullanılıyormuş..

geçen yıl karatay diyeti kitabını okudum.. bu aralar sapıtmış olsam da uymaya çalışıyorum... oradan da aktarımlar yapacağım aralarda..

bu ara kardeşim müslüman diyeti kitabını okuyor.. orada da çok kıymetli bilgiler var.. en kısa zamanda onu da okuyacağım.. doğal yaşam adına güzel tavsiyeler var...

sabah erkenciyim.. şimdilik bana müsaade.. iyi bakın kendinize..
 

evet bende baktım moulinexin ve tefalin sitelerine ama bulamadım. 1-2 ay önce tefalin mağazasına girdiğimde oradaki satıcı söylemişti bi de katalog gibi bişey göstermişti bi ton sertifika falan vardı kanserojen içermediğine dair. araştıralım onu da. fiyatı tam hatırlamıyorum şimdi 360 tl mi öyle bişey demişti.

hazır sütle deneyeyim bende cesaret verdin bana saol. mayasını ne kullanıyordun? ne kadar katıyordun?
 
Canım süt tozu adı üzerinde süt tozu. Aman bazı saflar kahve beyazlatıcıyla karıştırıyorlar, çok şaşırıyorum sakın ha ben pınar markasının süt tozunu alıyorum. Benim dedem AOÇ fabrikasında seneler önce üretim şefiymiş. Orada da yapılırmış hatta annem çok severmiş. Pınar'ın sitesinden nasıl yapıldığını, içindeki maddeleri öğrenebilirsin. Ben 1 kg süte 1 yemek kaşığı süt tozunu sulandırıp karıştırıyorum
Nar reçeli de şöyle: 3-4 narın suyunu sıkıyorsun. 1 tane narın da sadece kendisini ayıklıyorsun. Tencereye suyu boşaltıyorsun, Ben 1 su bardağı şeker ekledim sen artırabilirsin. Kaynamaya başladıktan sonra tanelerini ekliyorsun. İyice kaynatıyorsun. Çok az limon suyunu ekle. Hafif koyulaşana kadar kaynat. Yalnız biraz zor koyulaşır bilgin olsun.
 
aklıma gelmişken yazayım.. başka bnerede satılıyor bilmiyorum ama migrosta satılan lera fresca marka sütler var. doğal süt. bir avukat arkadaş ile sohbeti olmuştu. firma müvekkiliymiş. güvenilir olduğunu, başka süt almadığını söylemişti. normalden pahalı tabii ki.. ama bildiğimi paylaşmak istedim. güvenilir açık süt bulamayan arkadaşlar bir inceleyin isterseniz..
 

Hatırladım! Tanem Sİvar reklamını yapıyordu. Söylediğin iyi oldu. Süt alamadığım durumlarda alırım. Migros kapıma getiriyor nasıl olsa
 
ya bir de arkadaşlar ben de ufak otları evde yetiştirmek istiyorum ama saksı ne ebatta olmalı? toprağın hepsini mi dışardan almalıyım? organik veya yerli tohum kullanacağım inşallah yaparsam

dereotu, maydonoz, roka, nane yi piyasada çok rahat bulabileceğin cam önü dikdörtgen saksılarda yetiştirebilirsin.

dereotu enfes aromalı oluyor.. körpecik.... biraz büyürken bekletiyor ama..

maydonoz, çimlenme süreci biraz uzun.. ama pazardaki plastik gibi kalın, aromasız maydonozlarla kıyaslanamaz.. geçen yıl ofiste mutfağın camındaki saksıda yetiştirmiştim.. koparıp koparıp yediriyoedum gelene gidene..

roka, çok çabuk çimlenir.. 2-3 günde görürsün topraktan fışkırdığını..

nane, inanılmaz arsızdır. nane için hiç tohum almadım.. pazardan naneyi alıyorsun bir demet, yapraklarını kullanıp saplarını suya koy, azıcık köklensin saksıya yerleştir.. arada tutmayanlar olur, ama geneli tutar, ondan sonra gör sen sürgünleri...

istanbulda olanlar toprağı ve gübreyi ya da gübreli bahçe toprağını ibb nin fidanlıklarından uygun fiyata alabilir. önceki yıl abone olmuştum oraya.. babam ve kardeşim çuval çuval toprak taşımışlardı.. geçtiğimiz yıl kocişe taşıtamadığım için mecburen yapı marketlerden gizli gizli aldığım torflarla idare ettim... köy çocuğu olmasına rağmen nedense hiç ilgilenmiyor eşim...

kaçak kaçak tedarik ettiğim materyallerle geçen yaz balkonumda; domates, çilek, nane, roka, dereotu, maydonoz, altın çilek yetiştirdim.. çileklerim hala yaprak veriyor, baharla birlikte enfes aromalı çileklerimi de görmek istiyorum.. tohumlarım da duruyor hala, bu yıl da onlarla deneyeceğim, çimlendirmeyi başarırsam çok sevineceğim, olmassa yeniden tohum alacağım..

gübre olarak az miktarda güvercin gübresi kullanılabilir pek çok şeyde.. ama dikkat fazlası yakar bitkiyi.. ben geçen yıl leonarditten elde edilen organik besin takviyesi ile kardeşimin firmasının deneme aşamasında olan sıvı organik gübresini kullandım... bu yıl hala denemeden üretime geçemedikleri için sıvı organik gübreyi temin etmem zor.. yaş mayadaki potasyumdu sanırım, domatese falan kullanılıyor, kardeşim el atmıştı bi ara... detayları öğrenir yazarım..

balkonda patlıcan ve bamya da denedim.. patlıcan hiç çıkmadı, yani çiçekler meyveye dönemedi, bamya da saksı küçük olduğu için fazla gelişemedi..

ahh bir terasım olsa ben neler yaparım da, evimdeki tek balkonda ancak bu kadar oluyor...


krizsavarcım, öğrenciliğimde kızartma dahil herşeyde halis sızma zeytinyağı kullanıyorduk. ev arkadaşım aydınlıydı ve zeytinlikleri vardı. bidon bidon zeytinyağı geldiği için markette yağa para vermezdik belki başta alışık olmayan yadırgayabilir ama ben sızma zeytinyağını zaten çok sevdiğim için hiç yadırgamadım, çok da lezzetli oluyordu herşey.. keşke şimdi yine öyle bir imkanım olsa.. eve başka yağ sokmam hayatta... eşim zeytinyağını neredeyse evlendikten sonra yemeğe başladı. kayınvalidem salataya bile koymaz çoğu zaman evde olduğu halde.. ben bütün yemeklerde kullanıyorum, akşam balığı da zeytinyağında kızarttım. hiç ayırd etmiyor.. ki anlasa nasıl da burun kıvırır hemen..

Kızlar ben sizleri şahsen tanımasam da çok seviyorum. Sabah kalkar kalkmaz ilk işim hemen telefonu alıp kk'ya bakmak.. Sayenizde hayatımda yeni bir renk oldu
krizsavar, erişte tarifimi bekle!

bende yeni olmama rağmen sizleri seviyorum pc açar açmaz bende ilk iş buraya bakıyorum emin olun

men de herkesi çok seviyorum niyetim iyiymiş ki hep iyi insanlar çıkıyor karşıma her yerde diyorum

ben de hepinizi çok seviyorumm.. iyi ki varsınız...
 

teşekkürler taydincim aklımda bulunsun
 
krizsavar işte sana kapsamlı bir erişte tarifi:

en kısa zamanda extra unu bulup, tarifi deneyeceğim.. hamur çamur elimden bi kaçan kurtulur...


önceki mesajımda yazdım balkonumdakileri canımm.. bu yıl birlikte yetiştiririz, fotoları ekleriz.. valla birer klasör oluşturacağız sanırım buradaki bilgileri kaydetmek için..
kardeşime söyledim, bizim anlayacağımız şekilde toparlasın bilgileri, ben de buraya aktaracağım. yalnız akşamki ayaküstü sohbetimizde pazara çıkan üründe yani satmak için üretilen üründe zirai ilaçtan kaçmak imkansız , ilaç kullanmadığı takdirde zayi olacak ürünü hiçbir üretici göze almıyor dedi.

Teflondan açılmışken evdeki bütün teflonları attım,çelik ve seramik kullanıyorum sadece.
Yarın seramik için de zararlı derlerse ona da şaşırmam bu arada.

ben de esseden seramik tava ve tencere ile hafif olan döküm tencerelerden almıştım çelikler dışında.. bir tek balık tavam var teflon, onu da yılda birkaç kez kullanıyorum..

borcamlarla ilgili de bir araştırma yapmamız gerekli arkadaşlar. bir yerde camın içindeki bor oranının (fazla mı eksik mi tam hatırlamıyorum şimdi) önemli olduğu, ısıya dayanıklı kalitesiz camın da zararlı olduğunu okumuştum. hafızaları tazelemek lazım.. ben paşabahçe borcama göre kat be kat dayanıklı ve kullanışlı olduğu için pyrex i tercih ettim camlarda.. düğün sonrası hediye gelen borcamları ise sadece servis için kullanıyorum.


moneta çok pahalı gelmişti, green pan sanırım benimkiler..

sinbonun eym sini kullandık biz. tarif kitapçığında ne yazıyorsa onu koyduğumuzda gayet güzel oluyordu..

yalnız eym lerde şöyle bir püf noktası var; eğer akşamdan ayarlayıp sabaha ekmeğin hazır olmasını istiyor ve bekletme yapıyorsanız, kullandığınız kuru mayayı kesinlikle sıvıyla temas etmeyecek şekilde koymanız gerekiyor makineye.. eğer maya sıvı içerisinde beklerse verim alınamıyor.. bekleteceğimiz zaman su vs sıvıyı önce onun üstüne unu en üste una denk gelecek şekilde de mayayı atıyorduk.. bilgilerinize efendim..


lava döküm bir araştıralım bakalım:44:
tuz lambası ve eym alışveriş listemde...


yalnız taze peynir konusu biraz hassas.. brusella riski falan.. araştırmak lazım...


ev yoğurdu yoksa mecburen hazır yoğurttan maya kullanıyordum.. zamanla hazır yoğurt özelliği kalmıyor zaten.. ne kadarı ise göz kararı..


yok kahve kreması olarak algılamadım ama öyle algılayan varsa "saf" lafına alınmasınlar
ok nar reçeli arifi alındı, bi kenara konuldu.
süttozu da
 
Kayınvalideden aldığım peynir tarifi süt kaynıyorken yapılıyor zaten. Diğer peynir mayasıyla yapılan da 6 ay kadardı sanırım salamurada bekletmek lazım eh yerim olsa bekletirim sorun olmaz. Babanemler salamura senelik yapıyolardı peynirlerini çok seviyordum
 
arkadaşlar yoğurdu nasıl mayaladığımı yazayım;

evime yakın köyden gelen günlük taze sütü kaynatıyorum.. eski usul serçe parmağımın dayanacağı kadar bir ısıya kadar soğumasını bekliyorum...

ayrı bir kapta mayalık ayırdığım yoğurduma ılınan sütten katıp ayran gibi pürüzsüz olana kadar tahta kaşıkla karıştırıyorum.. metal kaşık kullanmamak gerekiyor diye okumuştum bir yerde..

sütle karıştırdığım mayayı süte tahta kaşıkla karıştırarak ekliyorum. cam ya da emaye kap kullanıyorum.. kapağı açık vaziyette fırın ya da mikrodalganın içine koyuyorum.. gece yatmaya yakın koyduysam sabah kapağı açık vaziyette dolaba koyuyorum.. fırın ya da mikrodalganın içine koyunca kapakları yalıtımlı olduğu için ısısını muhafaza ediyor ve böylece bezlere, battaniyelere sarmaya gerek kalmıyor.. 1 yıldır bu şekilde yapıyorum ben de. yoksa fırın ya da mikrodalgayı çalıştırmıyorum. yanlış anlaşılmasın..

eşim zaman zaman kabızlık problemi yaşadığı için bir ara probiyotik yoğurt da mayalamıştım.. tv de eczaneden probiyotik tablet alarak ya da hazır probiyotik yoğurtlar mayalayabileceğimizi izlemiştim. ben de marketteki bilinen probiyotik yoğurtlardan sade olanını aldım. maya olarak kullandım.. ilk yaptığım pek kıvamlı olmadı ama sonrasında normal yoğurt özelliğine geliyor..
 

o zaman ben de istiyorum o tarifleri...

eşim taze peyniri çok seviyor da , ben çocukluktan damak tadı ezine vb olmassa pek peynir demiyorum...
 
Bir peynir manyağı olarak ben de istiyorum tarifi. Lütfen! Ah dedem ah! Mükemmel peynirler yaparmış hatta bir dönem meslek okullarında pastorize dalında hocalık bile yapmış ama peynir yapımını kimseye öğretmemiş ben 12 yaşımdayken öldüğü için bizim mutfakta örgü peynir yapışını hayal meyal hatırlarım ama tadını unutmam asla! Keşke annemler öğrenmenin yolunu bulsaymış; şimdi ben de sizlerle paylaşırdım
 
o zaman ben de istiyorum o tarifleri...

eşim taze peyniri çok seviyor da , ben çocukluktan damak tadı ezine vb olmassa pek peynir demiyorum...

ben bildiğin peynir canavarıyım valla utanmasam herşeyin içine koyucam


yaaaa keşke öğrenselermiş kapı arasından falan baksalarmış. deden de öğretseymiş keşke bak kaç kişiye faydası dokunacakmış. benim babanemler pazarda köylülerden alırlardı taze peyniri evde bidonlara bastırırlardı. kendileri yapmıyorlardı yoksa yakalarına yapışırdım kesin

benim kayınvalidenin yaptığı tarif çok kolay arkadaşlar ama oranını bilmiyorum daha denemedim. süte ocakta kaynarken yoğurt ekliyosunuz biraz daha kaynatıyorsunuz zaten kesiliyor yoğurt. bi bezin içinde süzüp üzerine ağırlık koyuyosunuz. ağırlığa göre sanırım süzülme zamanı değişiyormuş anladığım kadarıyla 1 gün falan süzülüyor. kaşar peyniri gibi oluyormuş. bu arada kayınvalidem burada yarın denicez hazır sütten bakalım olcakmı paylaşırım sizinle
 

tamam canım yapın bakalım olacak mı? oranını da öğren bi de tuzunu nasıl ne zaman katıyoruz falan..

ben aldığım sütü kaynatınca mutlaka kaymağını alıyorum.. o halde bile oldukça yağlı bir yoğurt oluyor.. evde tereyağı yapanlar var. kaymağı dondurucuda biriktirip yapıyorlarmış. ben de biriktiriyorum şimdi.. bir de tereyağını deneyeceğim.. peyniri de öğrenirsek süper olur
 

annem evde kaymaktan hep kahvaltılık yağ yapardı.afiyetle yerdik.
ben de sütün kaymağını alıyorum ama kahvaltıda yiyorum ohh miss...

sonra bende üniversitede ayrandan yag yapardım oturduğum yerde kahvaltıda afiyetle yerdim.tesadüfen bulmuştum bu yolu

bir gün pet şişeye ayran yapmak icin yoğurt koyup arkadaşla sohbet ederken onu sallamıştım.sohbetin etkisiyle farkında olmadan ritmik bir şekilde yayık gibi sallamışım meğer bir de baktım ayran şekil değiştirip yağ haline gelmiş... hemen gidip soğuk suyla yıkadım ve süper lezzetli bir tereyagımız olmuştu.

vayy be normalde hic aklıma gelmezdi bu anım , nerden nereye...
 
Son düzenleme:

duymadım daha önce öyle tereyağı nasıl yapılıyor? tuzu sormadım yarın sorayım. kayınvalidem yoğurtla sütün ölçüsü aynı olacak diyor ama ben bi ara netten bakmıştım 5 kg süte 1 kg yoğurt koymuşlardı bi sitede. acaba yoğurt ne kadar fazlaysa o kadar çok peynir mi oluyor? öyledir muhtemelen.. ay ne güzel olur evde yoğurdumuz sütümüz tereyağımız balkonumuzda yeşilliğimiz ooohhhh
 

valla günayderin anlattığına benzer, kaymağa sıcak su koyup çalkala, soğuk suyla yıka.. öyle bişeydi galiba.. tam tersi de olabilir.. araştırayım da net olarak yazayım ya da link eklerim..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…