Başka kadına takıntılı biriyle evlenir misiniz peki?
arkadaşlar bütün eleştirilere açığım
amacım zaten göremediklerimi görmek, bildiklerimi sizlerle teyit etmek.
evet öç almak olabilir bunu bende düşündüm,
ayrılmaları gibi bir konuya asla giremem, bunun vebalini alamam.
Görüşmemem gerektiğinin de bilincindeyim.
Belki yaşadığım sıkıntılardan dolayı geçmişteki masum temiz duyguların arayışına girdim
ama hayat gibi bizde yerimizde saymıyoruz, oda değişmiş bende.
Bana geri dönsün diye değil, nişanlısını yeteri kadar sevmiyorsa evlenerek ona da haksızlık etmiş olmayacak mı.
piyasa da iyi kötü çok adam var, hepimizin nasibi bir yerlerde.
Ayrıca boşandıktan sonra onu aramadım, o bana ulaştı, sohbet ettik o sırada nişanlandığını söyledi.
ve vedalaşmak adına sadece 1 kez görüştük kahve içtik hepsi bu.
Devamının olması bizi dağıtır, uygun olmaz bunun bilincindeyim 32 yaşında evlilik geçirmiş bir kadın olarak.
gerçekçi düşüncelere döndün tebrikler:))Yorum yapan herkese teşekkürler.
Mantığı devre dışı bırakan bir kadın olmadım hiç,
kendi hayallerimi yeterince yıkıldı hemcinsime bunu yapacak değilim.
Fikir almak ve içimi dökmek için konu açtım.
Ne nişanlısıyla nede benimle birlikte olmak zorunda değil, kendi kararını verebilecek 33 yaşında kocaman bir adam.
Yıllarca beni beklediğini söylerken, yağmur gibi akan göz yaşları yaktı içimi.
Takıntımıyım onun için bilemedim.
sevgili olduğumuz dönemde bakireydim, şimdi öyle bir durum yok her erkek gibi oda bunun farkındadır.
Boşanmış kadını aç kurt gibi bekliyorlar.
ayrılsa bile nişanlısından kendi istediği için ayrılsın bunu vebalini taşıyamam zaten.
Birde aradan geçen yıllarda karakterimizde iyi kötü yönde değişiyor, birbirimiz için uygunmuyuz bilemiyoruz tabi.
sadece yılların verdiği özlemle kalbimiz hızlı atmışta olabilir.
Bence bu iliskiden bi cacık olmaz bacım..Bence kendine tertemiz,şöyle sil baştan güzel bir hayat kur sevdiğin belki mantığa yatan biriyle hayatına devam et..Merhaba Hanımlar, siteyi uzun zamandır takip ediyorum, kendi içimde bir türlü çözemediğim, hatta terapi desteği almayı düşündüğüm bir durum içindeyim. Aynı durumu yaşayanlar ve farklı bakış açılarını görmek için yazmaya karar verdim.
17 yaşında ünv. hazırlık için gittiğim dershanede hayatıma damga vuran ilk aşkımla tanıştım, benden 1 yaş büyüktü. 17 yaşımdan 25 yaşına kadar milyonlarca kez küs- barışlı bir ilişki yaşadık, çok sevdik birbirimizi ama bir şeyleri oturtamadık, hastalıklı bir sevgiydi birbirimizi yoruyor hırpalıyor ama kopamıyorduk. Ne yaşarsak yaşayalım birbirimizin için özel olduğumuzu hep bildik.
25 yaşına geldiğimde artık bir şeyler için ciddi adımlar atılmasını yoksa bu sürecin beni hırpaladığını yorduğunu konuşmaya başladığımız günlerin akabinde güvenimi sarsmasından dolayı iletişimimi kopardım. Sonraki 2 yılda çok irtibat kurmaya çalıştı benimle, duygularım tam olarak bitmemiş olmasına rağmen dönmedim, dönemedim aynı sıkıntıları yaşamaktan korktuğum için cesaret edemedim, ona karşı çok öfkeliydim. Bu yüzden hiç bağlantı kurmadan unutmaya çalıştım. 28 yaşına girerken bir arkadaşım aracılığıyla eşimle tanıştım, eşim iyi bir insandı ona karşı içimde bir elektriklenme sevgi doğdu ortalama 1 yıl içinde evlendik. Sonra anladım ki eşim bir eş olamayacak özelliklere sahip evlenilmemesi gereken bir adamdı, çok detaylara girmek istemiyorum konu evliliğim değil çünkü. Hep düzelir umuduyla 3 sene geçirdim artık dayanamayacağımı anlayınca birbirimizi yıpratmamak adına boşanma kararı aldık ve 1 yıl önce boşandım.
25 yaşındayken bağlantımı kopardığım ilk aşkımla yakın semtlerde oturmamıza rağmen hiçbir karşılaşmamız olmadı neyin şansı yada şanssızlığı bilemiyorum. Bu süre içinde sadece ailesinden birileriyle karşılaştım.
Yakın zamanda ortak bir arkadaşımızdan aldığım haberlere göre, (bu arkadaşım benim yakınımda olan bir kişiydi yaşadıklarımıza şahitti kafam karışmasın diye bahsetmemiş bunca zamandır) ex aşkım benden sonra çok dağılmış dağıtmış, sonra uzaklaşmak için başka şehire çalışmaya gitmiş, birkaç yıl önce yaşadığımız şehire geri dönmüş, evlendiğimi bilmesine rağmen hep beklemiş bir gün ona dönerim diye. Böyle böyle 8 yıl geçti, onu unutmadım ama duyguların şiddetinde de zaman aşımı diye bir şey var elbet. Onunla dinlediğimiz şarkılar çaldığında, onun parfüm kokusunu duyduğumda, onunla yürüdüğümüz yollardan geçerken hep burnumum direği sızladı.
Evli olduğumu bildiği için asla bir ulaşım çabası olmadı bana, boşandığımı öğrenmiş, yakın zamanlarda sosyal medya hesaplarından bana ulaştı, öyle sohbet ettik, yıllar sonra onunla konuşunca içim bir tuhaf oldu haliyle.
Nihayetinde 33 yaşında genç bir adam çok kişi girmiş hayatına, ama hep beni aramış ona döneceğimin umudunu kaybetmemiş.
Yaklaşık 6 ay önce çalıştığı kurumdan bir kızla tanışmış, onu sevmek için zorladım kendimi, 3 ay öncede nişanlandım. Artık sevmeye başladım kopamayacak bir haldeyim diyor. Keşke boşandığın zaman beni arasaydın, senden bir umut olsa ömrümün sonuna kadar beklerdim diyor. Hala seni seviyorum ama sevgim artık bir noktaya kadar, sevmek bazı şeyler için yetmiyor diyor.
Biz ayrılırken doğru düzgün vedalaşamamıştık, bir akşam kahve içmek için sözleştik, hem eski bir dost hem de hakkını veremediğimiz vedamızı yapalım diye. Oturduk ve daha konuşmadan ikimizden de yaşlar boşaldı, öyle baktık birbirimize. Hayatımızın en güzel ve kavgalı yıllarını birlikte geçirmiştik biraz eskilerden konuştuk. Vedalaşırken öyle sarıldı ki, titriyorduk ikimizde. Kalp atışları duyuyordum neredeyse. Bir kadın sevilip sevilmediğini hissedebilir bilirsiniz hanımlar.
Benim evlilikten ağzım yandı kolay kolay evlenmem diye düşünüyordum bu saatten sonra, henüz 1 yıl oldu boşanalı. Zaman ne getirir bilemiyorum tabii, kesin konuşmakta doğru değil.
Bu buluşmadan sonra kimyam bozuldu, unuttuğum sandığım adam meğer küllerinin arasında bir kıvılcımla içimde yaşıyormuş. İnsan peşinde koşturandan kaçabiliyormuş , ama içinde koşturandan kaçamıyormuş.
Onun hayatının düzenini bozamam biliyorum, bir karar vermiş onu etkileyemem biliyorum.
Ama Hala beni sevdiğini söylüyor, ama nişanlısını da seviyormuş onun hayatını karartamazmış.
Bunca yıl ciddi bir ilişkiye girmemesi, benim boşanmam sonrasında onun nişanlanması, kaderden başka bir şey değil, alnımıza yazılan neyse onu yaşıyoruz işte.
Ben evlenmiş boşanmış bir kadınım, yaşlarımız da yakın kendisiyle. Nişanlısı olan kız ise hiç evlenmemiş ve ondan 6 yaş küçük. Ailesine gelince birlikteliğimiz döneminde beni kızları gibi severlerdi ancak şu durumda elbette nişanlısını tercih ederler, her aile gibi.
Evlilik tarihine çok süre olduğunu söyleyip benimle görüşmeye devam etmek istiyor. Görüşmeye devam edersek kopmak daha zor olacak bizim için, aramızdaki çekim bitmemiş çünkü. Çok fazla özlemişiz birbirimizi.
Böyle sancılı bir durum içine girdim, akıl ve duygular her zaman örtüşmüyor, bu durumla nasıl başa çıkmalıyım fikirlerinizi bekliyorum.
Yargılamadan yermeden sadece yol gösterici yorumlar bekliyorum, şimdiden teşekkürler.
Konuşma görüşme nisanlanmis seni sevse nisanlanmazdi evet bilmem seneleriniz gecmis ondan birbirinize karşı derin sevgi olabilir ama inan bana BIR ERKEK BIR KADINI KAFAYA TAKTIYSA ISTERSE 40 KERE EVLENIP BOSANSIN KIMSEYE BAKMAZ YINE BEKLER YINE BEKLER. Oda diyordur oh be bi yandan nisanlim var fıstık gibi bi yandan eski manitam var findik gibi daha ne idare et erkeksin sonucta (onun dusuncesi) kanma etme eyleme.!
sarmaya çalışırsa annesini ararım.Bu adam evlenincede sana sarar
Şuan o kadar çelişki yumağısın ki bir dediğin diğeriyle kesişiyor!her nekadar şu sözü sevmesemde paralel olsun!Nişanlısını kaybedemeyecek kadar sevse bana ulaşmaya çalışmazdı benimle görüşmek istemezdi.
Beni çok sevseydi nişanlısından vazgeçerdi.
Ortada kalmışlık saçmalıktan başka bir şey değil zaten.
Mutlulukta 2 bacak arasında değil.
Eski güzellerden Zeynep Tokuş vardı, hatırlayanlar bilir, kadın 2 evlilik yaptı, 2 babadan 2 çocuk sahibi oldu,
3. evliliğini üniversite aşkıyla yaptı, adam kimseyle evlenmeden beklemiş onu.
Nişanlısından ayrılırsa da kendi tercihi olmalı, ortada kopamayacak kadar bir aşk göremedim.
Görüştüğümüzde o şekilde ağlayan bir adam, 1 kalbe 2 aşk sığdıramaz.
aynen oyle zamana birak kendini toparla zaten kaderlerinizde birbiriniz yaziyosa (sacma bi cumle oldu) 40 yasinda yine kavusursunuz baskalariyla gorus unutmaya bak gez dolas hayvan sahibi ol bakim yap unut yani zamana yayNişanlısını kaybedemeyecek kadar sevse bana ulaşmaya çalışmazdı benimle görüşmek istemezdi.
Beni çok sevseydi nişanlısından vazgeçerdi.
Ortada kalmışlık saçmalıktan başka bir şey değil zaten.
Mutlulukta 2 bacak arasında değil.
Eski güzellerden Zeynep Tokuş vardı, hatırlayanlar bilir, kadın 2 evlilik yaptı, 2 babadan 2 çocuk sahibi oldu,
3. evliliğini üniversite aşkıyla yaptı, adam kimseyle evlenmeden beklemiş onu.
Nişanlısından ayrılırsa da kendi tercihi olmalı, ortada kopamayacak kadar bir aşk göremedim.
Görüştüğümüzde o şekilde ağlayan bir adam, 1 kalbe 2 aşk sığdıramaz.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?