yanliz bunlarin hepsi nasil akliniza geldi de yazdiniz
evetSevişmek?
"Güzel bir ilişki"nin içine mi alıyoruz?
Sinema, tiyatro ayrı ayrıyken "sevişmeye" haksızlık bence bu :)
sen önce kendini seveceksin, yaşamayı seveceksin, neşeli olacaksın...bunlar varsa geri kalan herşeye çözüm üretebilirsin...
bu yüzden mutsuzum heralde şıkları mutlu biri seçse dediklerinizi ilk sıraya yazardışıklar eksik
bence mutlu bir hayat önce kendini ve yaşamayı sevmekle başlar...kendine değer vermekle ve neşeyle
bu yazdıklarının (şıkların) çoğunu insan zaman zaman bulamayabilir/yapamayabilir
her zaman sevdiğin bir işin, güzel bir ilişkin olmayabilir, fitness için paran veya vaktin olmayabilir
paran olmaz, dostun olmaz vs vs
sen önce kendini seveceksin, yaşamayı seveceksin, neşeli olacaksın...bunlar varsa geri kalan herşeye çözüm üretebilirsin...
Ben de çok mutsuzumçocukken hep suratım asık dolaşırdım bu hiç değişmedi hep mutsuzum çevremdeki insanlara bakıyorum durumları bana göre çok kötü olsa da mutlu olabiliyorlar hayret ediyorum bazılarına ben olsam böyle neşeli olamazdım diyorum içimden. gerçekten mutsuz edecek şeylerle de karşılaşıyorum ama sürekli evde olup kimseyle karşılaşmasam da tamamen ölü gibi yine kötü bi ruh halinde oluyorum.
sempatik neşeli güler yüzlü hayat dolu insanlara öyle özeniyorum ki ciddi bi enerji eksikliği de yaşıyordum enerji veren ilaçlar falan aldım enerjim olsa da suratım durgun iş dışında yapacak bir şey de bulamıyorum istesem uğraşacak bişeyler bulurum içimden gelmiyor. ben neden böyleyim?
neşesiz mutsuz bi evde büyüdüm ben de o evin bi sonucu muyum diyorum. Gurbetçi Ailenin Günlük Hayatını izliyorum bazen ordaki çocuğa bakıyorum elini neye uzatsa veriyorlar çok neşeli bi çocuk benim ailem ayıp, günah, kötü, hayır derdi...
dışlanan bi çocuk oldum hala öyleyim 5 yaşımdaki anılarım şimdi yetişkin versiyonumda tekrarlanıyor bi köşede yalnız oturuyorum, surat asıyorum bu benim suçum diyorum kendime bazen de ailemi suçluyorum
ama onlara hiç yansıtmamaya çalışıyorum bunu tek başıma yaşıyorum her zaman olduğu gibi
keşke küt diye düşüp ölsem diyorum her gün. beni tanıyan herkes mutlu olurdu kimseye zararım olduğunu pek düşünmüyorum ama soğukluğum bile yeter...
psikoloğa gitmeyi ilaç kullanmayı denedim işe yaramadı. inancım var gittiği yere kadar böyle gider diyorum.
sadece yazmak istedim sorularınıza cevap veremezsem kusura bakmayın önerisi olan varsa dikkate alıcam
ben çocukken annem çok mutsuzdu sinirliydi zor şartlarda yaşıyorduk şartlar düzeldi annem mutlu ama ben mutlu olamıyorum, hani burda hep diyoruz ya çocuğunu her anlamda kısıtlayan her yaşta bebek muamelesi yapan anneler, biri de benim annem 17 yaşıma kadar kendi yatağım bile yoktu, spora gitmeme izin vermedi uyanık olduğum her saat televizyon izlerdim okuldan eve evden okula, okulda da hep yalnız kalırdım fiziksel anlamda bile gelişemedim 28 yaşındayım hastanede 18 in altı mıyım diye soruyorlar derslerimle ilgilenen kimse olmadı gittiğim doktorlar duygusal ihmale uğradığımı söylüyorlar durumu daha kötü yaptığını bilsem de içimden annemi suçluyorum o da bizi suçluyor şartlarında suçu var tabi bütün bunları nasıl atlatırım bilmiyorum 5 yaşında da 16 yaşında da yaşadığım özgüvensizliği dışlanmışlığı hala hissediyorumBence burdaki asıl soru nelerle mutlu oluruz değil neden mutsuz oluruz ya da ben neden mutsuzum , bunu araştırıp çözümünü bulmalıydık konu sahibi, nelerle mutlu olacağını bilmen, seni mutsuz eden sebebi ortadan kaldırmıyor o nedenle direk sadade gelsen daha iyi olur çözüm için.
herşeye olumlu tarafından bakmaya çalışıyorsunuz en güzeli bence deKendimden kötü durumdakileri düşünüp halime şükretmek.
Sabah işe giderken işsiz insanları, iş arayıp bulamayan insanları düşünüyorum, bir işim olduğu için şükrediyorum, işime sevinçle gidiyorum. Sağlığım yerinde demek ki işe gidebiliyorum diye düşünüyorum. Engelli insanların çalışmak istedikleri halde iş bulamamalarını aklıma getiriyorum.
Hiperaktif çocuklarımı izliyorum, ya hiperaktif olmasalardı da yatalak hasta olsalardı, 24 saat hiç yerlerinden kalkamasalardı ne yapardım diye düşünüyorum, halime şükrediyorum.
Sürekli vır vır vır konuşan kızlarımı dinlerken ya dilsiz olsalardı da konuşamasalardı diye düşünüyorum, çok konuşup başımı şişirmelerinden bile mutlu oluyorum.
Zor bir sorunla karşılaştığımda o sorunla karşılaşan ilk insanın ben olmadığımı, diğer insanların bunu çözdülerse benim de çözebileceğimi kendime telkin ediyorum.
Kısacası bardağın boş tarafını değil dolu tarafını görüyorum.
"Sonunda ölüm yok ya" hayat mottom. En kötü ne olabilir ki, sonunda ölüm yok ya diyorum kendime. İşe yarıyor.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?