Muhafazakar eş ailesi ve mecburiyetler

Ay ruhum daraldı. Film gibi gözümün önünden geçti resmen. Çok haklısınız.. Uzaklaşırsam geçer sandım, daha da bağlandılar çocuklarına. Mesafe sadece tek taraf isteyince konmuyormuş onu anladım. Zaten sırf birinin anasına, dıdısına mecbur olacağım diye evlenmek istemiyordum, şansıma en beteri düştü
 
ben sana yardım ederim, hazır alırız vs. çözümler üretiyor sadece.
Misafire hizmet etmemek böyle ailelerde ayıp karşılanıyor. Bazıları ziyaretlerden sonra yemek yapamıyor, temizlik yapamıyor gibi dedikodular yapıyorlar. Düşünce yapılarını bildiği için çekiniyordur. Misafirlere hazırlık yaparken eşinize de sorumluluk verin. Sanırım ailemi kırmayayım kafasında ama sizde bu durumların oluşturduğu üzüntüyü de görmesi ve ona göre bir orta yolu bulması lazım gibi.
 
Yapıyo, özellikle kendi ailesi gelecekse çok yardımcı olur ama çay servisi bile yapsa rahatsız oluyolar. Kv “oğlum sen bırak bütün gün işte yoruluyorsun zaten” diyo. Halbuki ben de çalışıyorum ama evden çalıştığım için onu işten saymıyor sanırım kesinlikle her şey eşimde bitiyor, beni aile ilişkisinin biraz dışında bırakmayı öğrenmesi lazım yoksa çok zor
 
Off yaşadıklarınızı o kadar güzel ifade etmişsiniz ki... uzun dediniz, bir solukta okudum ve duygularınızı bu kadar samimiyetle yazıya dökme becerinizi kıskandım. Ben yazsam bu kadar güzel yazamaz, ifade edemezdim.
Bizim eşimim ailesi ile aramızda dini konularda giyim vs konusunda o kadar uçurum yok (gerçi teyzeleri çok muhafazakar, eşimin anne babası değil) ama doğulular ve "eski kafalılar" diyebilirim. Onlar da çok kalabalık bir aile. Ben eşime en başta ailesinin şehirinde yaşamayacağımı söyledim. Eşim de tanıştığımızda benim yaşadığım şehirde yaşıyordu zaten ve burada kaldık. Ancak uzak olunca da senede 2-3 kere gelme gitme olaylarında en az 1 ay yatıya kalma durumları oluyordu. Kötü insanlar değiller, iyi insanlar ama ben alışık değilim, ben özgürlüğüme ve rahatıma düşkünüm. Dediğiniz gibi elimde sürekli bir tepsi... :) onlar her ne derse o oluyor... Ben ben değilim, eşimin karısı değilim, ben sadece bir gelinim. Benim eşim de sizin eşiniz gibi beni anlıyordu ama kendisi için ailesinin onayı ve sevgisi herşey. En sonunda eşime "benim hayal ettiğim hayat bu değildi" dedim. Bu arada biz zaten çocuk düşünmüyoruz. Eşime "ya boşanalım ya da herkese boşandık diyelim biz gizli gizli görüşelim, gerekirse ben ayrı eve çıkayım, keşke seninle evli olmasaydık sevgili kalsaydık" dedim. Ve eşim beni şaşırttı, beni gerçekten anladı. Eşim ailesinin yanında 5,5 ay kaldı ben gitmedim. Arada bir hafta sonları gittim otelde kaldık vs. Ama eşim de ailesini idare etti bir şekilde "kadının yeri kocasının yanıdır" diyeceklerini sandığım aile öyle demedi. En azından yüzüme demedi. Burada çok kişi bana boşan dedi. Tek başına yaşıyorsun dediler Uzak mesafe ilişkisi gibi evlilik olur mu? dedi. Olmaz ama ben zaten evlenmeden önce de tek başıma yaşamaya alışkındım. Bunun çözümü yok. Değişmez. Eşiniz belki bir nebze idare eder, belki de edemez ama çocuğunuz olursa çok daha zor olur hayat sizin için. Oturup iyice düşünüp taşınmak lazım çünkü bu aile değişmez.
 
eşinin kötü niyetli olduğunu sanmıyorum ya

erkekler gerçekten odun bu konularda
hele muhafazakar aile erkekleri, kendisi dindar olmasa bile genlerinde var bazı şeyler...

benim sülale-geniş aile de gelenekçidir muhafazakardır (kendi ailem dindardır)
ama farklı farklı aileler de var
mesela gelinlerin elini hiçbir şeye sürmediği, iş yapılacaksa da evdeki erkeklerin veya görümcenin yaptığı evler de var. hatta kızların el sürmediği ve damatların yaptığı evler de var. hepsi tesettürlü, muhafazakar, çoğu tarikat ehli vs. de olan insanlar bunlar. gayet kadınlar bir odada kakara kikiri iken damatlar yemek hazırlar. hizmet eder, çay yapar, çocuk bakar. var yani. (böyle damatlar genel olarak egeli)

ama genel bakılınca evet, kadınlara yük biniyor ve erkekler hele kadın hizmetine alışmış erkekler asla kadının ne kadar ezildiğini, mutfaktaki o kıyameti, lafı sözü, diğer kadınların kaş kaldırıp göz devirmesini, o cık cık cık'ları, senin (seküler tarzınla) ortamdaki "ayrıkotu" halinle hissettiklerini anlamıyorlar. (ailenin ilk başı açık, evlenmeden/atanma gibi mecburiyetler vs. yokken kendi evine çıkan ilk kadınıyım, gel bir de bana sor).

benim babam anca 55 yaşına filan geldi biz (kızları) büyüdük kocaman olduk, sonra hepimizin ayrı evi ayrı düzeni oldu, aaa babam o zaman uyandı ki evde işler kendi kendine olmuyormuş! erkek tarafının akrabaları filan öyle kendiliğinden idare edilmiyormuş.

annem vık demeden her işi 4 4lük yapar, yarım satte 5 çeşit yemek çıkarır, görümceymiş eltiymiş çat diye gelen misafirmiş filan hiç ses etmez, fır döner misafire, (hoş biz de öyle yetiştirildik ama öyle davranınca, babam yavaş yavaş gördü ki oooo nasıl yorucu) ben yorgunluktan bayıldığımı biliyorum. babam böyle amaaaan kızım boşverin yapmayın, yorulmayın, kendi bildiğinizi yapın filana geldi, şimdi başkasını geçtim kendine bile hizmet ettirmiyor

neyse bu işlere evli filan da değilken ayıkıp öngörebilecek erkek, muhafazakar, hele hele, taşralı küçük kentli köy kökenli vs. mahallede bir elin parmaklarını geçmez yani...

anca etrafında benim gibi filan bir kadın olacak o baştan uyandıracak, böyle şeylerden boşanan filan olacak ders alacak. yoksa kendi kendine aydınlanma yaşamış olması ihtimali %0.000001 filan, öyle diyim yani...
 
Normalde boyle bir duruma yorumum birak gitsin hayatini harcama olurdu ama anladigim kadariyla esiniz de iyi birisi ve seviyorsunuz birbirinizi. Ben olsam ne yapardim diye dusunuyorum. Galiba salardim. Yani geliyorlarsa yapardim bi pilav patates koyardim iki meyve kendi dunyamda takilirdim onlar gidene kadar. Gidiyorsak da yine ayni iş durumuma gore evrak var, dosya var, su is var, bu is var der onlarin evinde bile bir sekilde bir bahane bulup koseme cekilirdim. Evet arkamdan konusurlardi, evet laf ederlerdi ama kimin umurunda. Esimin gozunde hakli olduktan sonra bu sekilde yuruturdum sanirim. Eş tutumu önemli. Talepkar, sıkıcı ve yer yer patavatsiz davranip ortamin istenmeyen insani haline getirirdim kendimide muhtemelen.
 
Kvnin çocuklarından başka bir dünyası yok.
Ah ah bu kazık kadar olmuş evlatlarına aşık kvler... Ona laf ederler, buna küserler, her fırsatta darlarlar, yaparlar da yaparlar. Hiç ama hiç anlamıyorum bu insanların yapışık yaşama isteğini gerçekten.

Sinir oluyorum yetişkin insanların hayatlarına bu kadar dahil olmak isteyen insanlara. Sürekli aramalar, görüşmeler, 7/24 ne yaptığını bilmek istemeler, saçma sapan şeyler. Bunu iyi niyetli de bulamıyorum ben açıkçası. Ama siz bu insanlarla yeni karşılaşmış olsanız da aslında sayıları epeyce fazla konu sahibesi, maalesef. Aklı başında insanı delirten, güller saçan insanı solduran tipler bunlar.

Size keşke bir tavsiye verebilsem ama sanırım en doğrusu bu insanlarla araya ciddi bir sınır çizmek olurdu, tabi pratikte ne kadar uygulanabilir meçhul. Eşinizin bu konuda size destek olup sınırınızı ihlal ettirmemesi gerekiyor. Umarım bir an önce bir yolunu bulursunuz.
 
Aslında eşiniz sizi bayağı bayağı kandırmış. Neler yaşayacağınızı çok iyi bilmesine rağmen sadece kıyafetle ilgili sınır çizmiş. Sizi kaybetmemek için susmuş.

Şahsen konunuzu okurken içim daraldı. Erkek tarafı bu konularda talepkar olabilir ancak burada eşiniz sınırı çizecek ve sizin yanınızda duracaktı. Dışlanmak, sevilmeme korkusu vs diyorsunuz, gitsin o tarafını tedavi ettirsin, ben böyle bir durumu kesinlikle kabul edemem.

Açıkçası iş eşinizde bitiyor. O, bu duruma bu şekilde devam ettiği sürece, ya siz hasta olursunuz ya da bu evlilik biter.

Çocuk olsa aylarca kalır bunlar oğlumun evi diye. Bence eşinizle son kez konuşun ve durumun ciddiyetinden bahsedin. Yoksa birbirini seven ve iyi anlaşan bir çiftin sırf ailenin egosu yüzünden bitmesi çok üzücü olur. Onu nasıl yaparsınız bilmem çünkü eşiniz sizi anlayacak ama idrak edemeyecek gibi geliyor. Hani ne olur ki idare etse, bakış açısında gibi.

Size kolaylık ve sabır diliyorum. Umarım bir an önce çözüme kavuşturursunuz.
 
bence herkes muhafazakarlikla gelenekselligi ya da ataerkilligi karistiriyor. benim ailem ultra muhafazakardir ama kesinlikle geleneksel degil, herkes cok rahat, isteyen istedigi kadar gidip gorur, erkekler her turlu isi yapar. esimin ailesi muhafazakar degil ama gelenekseldir. onlarda hizmet cok onemli ama gelinlere hizmet ettirmiyorlar :)
 
Öyle bir ailenin içinden yazıyorum. Hiçte hoş bir durum değil. Dediğiniz gibi evlilik eş ailesini mutlu etmekmişte bizde yaranmaya çalışıyoruz. Bizde de kvdem görümceme karşı seküler (rahat) bize gelince muhafazakar ( bıkkınlık derecede beklenti içindeler) siz haklısınız. Ne kadar az görüşürseniz sizin için o kadar iyi olur. Uzak kaldığınız müddetçe kötü siz olacaksınız ama hiç önemsemeyin. Nasılsa ağzımızda kuş tutsak bile eş ailesine yaranamayız.
 
Karısının istediği gelinliği giymesini bile sağlayamamış, o zamandan belliymiş adamın kumaşı. Yaşadığımız toplumu biliyoruz, kimse transparan ya da aşırı dekolte gelinlik seçmiyor. En açığı desen straplez kolsuz. Kendisi giyecek kendi zevki, neyi yakıştırırsa onu seçsin niye dememiş? İsterse özel dikim olsun ister kiralık, gelinlik dediğin bez kumaş parçası ama manevi değeri var.

Ben de sizi kandırmış diyenlerdenim. Bi güncük yapsan nolur, gitsen nolur, gelsen nolur... Ailesine de diyor mu bir kerecik öyle yapmayın böyle söylemeyin diye, demiyor size baskı yapıyor. Ailemin yanında oturmana kalkmana dikkat et diyor. Kusura bakmayın ama Türkiye'de yaşayan bir kadın düğünde cenazede mevlütte eğlencede ne giyeceğini iyi bilir. İnançlı inançsız her kadının evinde cenazede veya mevlütte başını örteceği bir örtüsü vardır.

Bu adamdan bir yol olmaz hiç ümitlenmeyin. Hele bir hamile kalın da görün çocuğunuza isim bile koyamayacaksınız. Aile hiç vazgeçmemiş vazgeçmeyecek de. Çünkü oğullarından hala ümitleri var, oğulları kesin bir dille sizin yeriniz burası eşimin yeri burası, kimse o çizgiyi geçip diğerine rahatsızlık veremez diyemiyor. Evliliğe sevgi karar verir ama yürüten saygıdır. İnsan rahat huzurlu özgür olmadığı bir evlilikte istediği kadar sevsin aşık olsun, o evlilik yürümüyor. Çocuk olursa kıymetimizi anlar babalığını bilir diye sakın hayal kurmayın. Çocuğunuz olursa eşiniz baba olmayacak ailesine torun vermiş olacak.
 
Haklısınız ben de aynı yorumu yapardım, ki benzer konularda yapıyorum da. Kendimi kaybetmekle eşimi kaybetmek arasındayım sanki. Belki bir yol bulurum diye düşünüp duruyorum sadece
Şöyle düşünün , eşiniz neden hiç bir çelişki , sıkıntı ya da seçim yapma durumunda kalmıyor. Neden eşiniz ailemle makul bir görüşme düzeni yapmak ile karısını kaybetmek arasında kalmıyor. Eşimiz iyi falan değil kendinizi kandırmayın, gayet iyi biliyordu ailesini ve sizi . Ama nasıl olsa evlenince katlanmak zorunda kalırsınız ( haklıymış katlanıyorsunuz) diye size yalan söylemiş.
Kocanızın ailesi size psikolojik baskı yaparken , kocanız sessiz kalmış , siz bunalmışken kocanız sizi ailesine gitmek için zorlamış. Kocanız evlilik içindeki huzuru hiçe saymış. Anlamıyorum bu adamı nasıl seviyorsunuz, annesinin memesindeki adamın neyini seviyorsunuz?
 

Niyeti kötü değildir ama yaptığı şey kötü. İçinde büyüdüğü ailede, eşinden, kendisinden beklenecek şeyleri bilmemesinin imkanı yok. Önceden uyarmalıydı, bak böyle böyle ben ailemi ezemem, çekinirim biraz, aile yapımız bu bu, senden gizli saklım yok demesi gerekirdi. Adam konu sadece kıyafetmiş gibi anlatmış.
Sevdiği için sakladığına adım kadar eminim. Anlatsa, konu sahibi vazgeçebilir diye düşündü. Kaybetmek istemedi. Ama işte aması var. Şimdi yaşadığı hayat konu sahibine zindan oldu.
 
A ahbubenn ne kendinden, ne eşinden vazgeçmen gerek hemen. Bu kadar sık gelip gitmelerin önüne geçmesini sağlaması için eşinle konuş. Ben istemiyorum, ben böyle şey görmedim ailemde, alışamıyorum minvalinde olmasın bu konuşma. İçinde yaşadığın şeyleri kırmadan, dökmeden anlat. Artık psikolojim etkilendi, kendimi hiç şyi hissetmiyorum, hiç gelmesinler görüşmeyelim tabi ki demiyorum. Ancak bu yaşam tarzını ruhen kaldıramaz oldum, psikolojik olarak çöküşteyim, depresyonun eşiğindeyim /ya da depresyondayım . ‘ tarzında olsun. Derdini güzel bir dille anlat bakalım. Seni gerçekten seviyorsa, bu halde olmanın bir şekilde önüne geçer. Gelip gitmelerin sıklığını azaltır ailesi ile uygun şekilde konuşarak.
Ha ben aileme bunu söyleyemem, ne var sanki gelip kalıyorlarsa fırt zırt yaparsa, ne yapacağına o zaman karar verirsin.
 
Derdini Bu kadar net guzel anlatan uye cok nadir burda en basta bunun icin kutluyorum sizi. Daha sonra kendinizden benliğinizden ödün vermediginiz icin. Size verecek bir tavsiyem yok bie sure cocuk yapmayindan baska. Geri kalan durumda zaten bu sekilde giderse muhtemelen bu evlilik uzun surmez.birinin ayrilmasi tabiki kimseyi mutlu etmez ama siz ayrilmalisiniz. Cok uzuluyorum boyle pirlanta gibi kariyer kultur sahibi kizlarin bu tarz ailelere dusmesine. Adamlar iyi olsa aileleri yakadan düşmüyor. Hem culsuzlar hem asiret gibi takiliyor hepsi vallahi
 
Bile bile lades demissiniz ama esinizde aizi kandirmis sizin nasil yasadiginizi biliyordu ailesinide taniyordu sonucta size baski yapmasi her hafta ailesinin gelmesi cok buyuk sorun resmen evlenince sizin onlara uyum saglayacaginizi sizi degistirecegini dusunerek evlenmis oyle esim cok iyi demeyin yani. Mesafe koyun esinizle konusun surekli gidip gelme karisma olayinin bitmesi gerektigini falan olmuyorsa ayrilin yani onun ailesini memnun etmek zorunda degilsiniz. Bende muhafazakarim ama is esinizde bitiyor sizin esinizde sorun var.
 
Haklısınız, yabancısıydım mevzunun. Daha önce bu tarz bir aile görmemiştim. O yüzden bilemedim.. dediğim gibi mevzu sadece kıyafet sanıyordum. Eşim de durumu öyle yansıttı

Eşinizin suçunu ne zaman fark edeceksiniz diye okudum durdum ama göremedim.

1. Evlenmeden önce sizi manipüle etmiş, yalan söylemiş.
2. Şehir değiştirseniz bile size sürekli baskı yapıyor. Kavga ediyor anneme gideceksiniz diye
3. Annesine gelemez karıma karışmayın diyemiyor. Size geleceksiniz diyor. Kızını bekliyor diye manipülasyon yapıyor.


Gözünüzü açın lütfen
 
Cok benzer seyleri yasiyoruz. O kadar iyi anliyorum ki sizi. Benim burada sansim biraz da esim. En azindan beni hicbir sey icin zorlamiyor. Ailesine gerektiginde cevap vermeyi, sinir cizmeyi biliyor.

Bizim ailelerimiz ilk tanistiginda annem acikca " sizinle kultur farkimiz var ayni zamanda kizimda gordugunuz gibi ve degismeyecek. Ona gore kabullenin sonradan bu bir problem olmasin biz hep kizimizin arkasindayiz" dedi. Bunu soylediginde anneme kizdim, anlamadim onu. Suan cok iyi yapmis diyorum.

Ben cozumu cevap vermekte buldum. Bana ters gelen gorusleri, yasantilari duydugumda " aman ne tuhaf hala boyle insanlarin olmasi uzucu" diyorum. Esimde malesef bizde hala var deyince kv. Sesini cikartamiyor. Yada yazin elbisemin yirtmacina laf soylediginde " ben sortla giyiyorum birgun giyerim birde oyle gorursun, cok sukur bu yasima kadar ailem karismadi bu yasimdan sonra da kocam karismiyor" deyip tersledim.

Ozellikle kadinlar o kadar bastirilmis ki. Degersiz. Aileler kizlarinin dugunlerine cok akraba cagirmazmis, cagirsada gelen olmazmis. Ben nereye dustum diyorum. Ozellikle akraba evliligi asla ama asla kaldiramadigim birsey ama onlarda dogal.

Cok sukur 10 aylik evliligimde 1 dugunde ayak ustu birde cenazede kisa bir gorustum akrabalariyla. Beni asla muhattap etmez. Eger kv.deyken bir akraba gelirse bana "sen git odaya uzan dinlen giderken ben sana seslenirim" der. Kapidan hosgeldiniz ger odaya gecer yatarim. Annesiyle haftada bir gorusuyoruz. Is cikisi yemek yiyip donuyoruz hemen max. 2 saat. Esim kendi soyler hadi herkes evine cok oturduk kalkalim diye. Nedense ben desem olay olacak seyler esim deyince tabi oglum sen bilirsin oluyor.

Lutfen kendinizi uyum saglamak zorunda hissetmeyin. Gereken yerde esinizi beklemeden siz cevap verin. Zorla istemediginiz birseyi yapmayin. Her hafta sonu gelen insani musait degiliz planimiz var deyip kabul etmeyin. Onlar size uyum saglasin. Siz sessiz kaldikca sindirecekler. Benim kv'den artik acikca benim gelinim cok fena diye anlatiyor. Cunku oyle olmak zorundayim. Agiz kavgasina girip kusluk olmasin diye o geri adim atmak zorunda kaldi. Sizde ya kuseceksiniz ya onlara geri adim attiracaksiniz.
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…