- 14 Ağustos 2016
- 2.001
- 3.637
Başınız sağolsun, 2014'te benzer bir durumu yaşadım, annesinin doğumda öldüğünü düşündüğüm, ölmüş annesiyle çöp konteynerine terk edilmiş bir bebeği daha göbek kordonu üstündeyken eve getirdik, veteriner anne sütü alamadığı için yaşama ihtimalinin çok düşük olduğunu söylese de, kedi sütüyle beslediğim miniğim çok iştahlı ve hareketli olduğu için hep umutluydum ama 25 günlükken maalesef kaybettim, 1 ay gözümdeki yaş kurumadıözür dilerim ama gerçekten çok kötüyüm, çok üzgünüm. gözlerim bitti sabahtan beri.
kıyamam miniğimeşu an merhaba demek bile o kadar boş geliyor ki... bugün daha doğrusu bu sabah saatlerinde 2 haftadır sahiplenmiş olduğum 1,5 aylık yavru kedimi kaybettim. beni terk edip gitti. zor durumdaydı ve hiç aklımızda yokken yardımcı olmak için sahiplendik onu 2 hafta kadar önce. çok iştahsızdı, biberonla süt (özel kedi sütü elbette) içireyim diye kavga ederdik, kollarım tırmık izleriyle doldu onu besleyeceğim diye. sonra sindirim sisteminde sıkıntı yaşandı, aldım veterinere götürdüm. yeni mamalar aldık vs. yok, iştahsızlığı geçmedi. 1 haftam zar zor beslemekle geçti, sonra kusmaya başlayıp halsiz de kalınca bu kez başka bir veterinere götürdük. burada serum verildi, vitamin verildi, vücut ısısı yükseltildi filan derken yaş mamasını severek yemeye başladı. çok mutluydum, düzeldi diyordum, iyi oldu diyordum... neşesi, keyfi yerindeydi, beni, bizi çok sevdi. biz de bütün ev pervane olduk etrafında. ilgi sevgi had safhadaydı, hep gözümüz üzerindeydi. her şeyden sakındık iyi bakabilmek için... yavrumuz iyi derken dün rahatsızlandı, hemen hiç zaman kaybetmeden tekrar veterinere gittim. durumun ciddi olduğunu söylediler, iç organlarında sıkıntı varmış. hatta gece klinikte kaldı işi çok uzundu çünkü, testler, röntgenler, tahliller bilmem neler... gece yarısı haberleştik doktoruyla, çok minik olması sıkıntı dedi, problemini açıkladı. ilaç tedavisi uygulanacak, düzelirse o şekilde kendiliğinden düzelir, dedi. yakın izlemeye alacağız dedi her şeye tamam dedik. ne gerekiyorsa yapılsın yeter ki yavrumuz kurtulsun, iyi olsun. ama olmadı, olamadı. bebişimiz daha fazla dayanamamış, tutunamamış ve son nefesini vermiş. gece konuştuğumuzda doktor yarın gelirsiniz demişti, sabah hazırlandım gittim almaya ve konuşmaya. nedir ne değildir tekrar üzerinden geçecektik, ne gerekiyorsa yapacaktık. ilaçsa ilaç, ameliyatsa ameliyat... yolda da aklımdan geçiriyorum şimdi halsiz bile olsa, hasta bile olsa beni görünce kucağıma gelmek ister, miyavlar yavrum... bunları düşünürken kliniğe girdim, durumu anlattılar. neyin nasıl olduğunu en detaylı haliyle, en bilimsel haliyle. herifi görseniz röntgenleri gösteriyor bir yığın anlamadığım şey kafam zaten gitmiş, şoktayım... evet, durum ciddi dendiğinde kötü şeyler sezmiş ve çok üzülmüştüm ama ah işte, insan minicik de olsa bir umut kırıntısı gördüğü zaman o kırıntıya öyle bir yapışıyor, tutunuyor ki. evet, ölebilirdi de ama iyileşir, iyileşsin diye düşündüm. ücretini ödedim, alamadım cenazesini falan bir de tek başımayım yanımda ailemden kimse de yok. kaldıramazdım zaten giden gitmişti.
boş kafesini verdiler, başka yavrular var düşünür müsün? dediler. bi bakayım dedim çünkü ben de gidenle gidilmez, sevgiyi geride kalanlara verelim düşüncesindeyim. bulduk bir tane varmış, annesini sopayla dövüp öldürmüşler o da ortada kalmış. güzel kalpli bir kadıncağız geçici sahiplenmiş ama kalıcı sahip arıyormuş, istersen al götür dediler. aldım biraz, sevdim falan bizimkiyle aynı yaştaydı yani 1,5 aylık. ama bizim zavallıya göre daha neşeli, daha enerjik, daha güçlü vs. o an anladım 2 haftadır hiç konduramadığım gerçeği: bizim yavrumuz zaten hastaymış, zaten sıkıntılıymış... çok uğraştım iyi olsun diye, düzelsin diye ama iç organlarındaki sıkıntı nedeniyle er ya da geç bu olacakmış, öyle doğmuş. tavuklu mamasını da çok sevince kendince biraz hızlı yemiş ve süreci hızlandırmış. anatomik bozukluk dediler. anne sütünden yeteri kadar faydalanamamış zaten. sokak kedilerinde bu tarz durumlar sıkça görülüyormuş yani yetersiz beslenme, hastalık, sorunlu doğum gibi gibi... bilemiyorum belki de bize gelmeden önce bir darbe aldı iç organları hasar gördü? bunun net açıklaması yapılmadı ama öyle doğmuş olduğu ihtimali kuvvetli. aman ne bileyim düşündükçe kötü oluyorum, kurtaramadık işte. minicik bir candı, yaşatamadık. huzur vermeye çalıştık ama sağlık veremedik.
neyse minişimin üzerine yeni bir yavru alamadım, evdekiler istemediler. sakın getirme dediler. biz yerine koyamayız dediler. avunurduk diye düşündüm, ona da sevgi verirdik diye ama gözüm arkada kalmadı çünkü o şimdilik emin ellerdeydi. biliyorum ki o kadın iyi birilerine verecek o kediyi. benimki göçtü gitti. sabahtan beri o kadar kötüyüm, o kadar kötüyüm ki anlatamam. eve çok zor geldim bir de uzaktı. evde herkes ağladı, yas havası hakim, çok aşırı üzgünüz. ona nazar boncuğu alacaktık, büyük kum kabını biraz büyüdüğünde kullanacaktı. büyüyünce tepemizden inmeyecekti, evde köşe kapmaca oynayacaktık. ömrü yetmedi bebeğimin. çok ürkekti zaten, savunmasız, zayıf. zar zor tutunmuş yaşama ama daha fazla tutunamadı. bayılırdı güneşe uzanmaya, dakikalarca gözünü dikerek bana bakmaya. mamasını çok severdi, yatağını da. uyandığı zaman uyku sersemliğiyle şapşal gibi etrafa bakınıp miyavlardı, çok severdim o halini. hemen kucak arardı, şımartmıştık. mırlaması, kokusu, miyavlaması, peşimizden gelmesi, ayaklarımıza dolanması ve devamlı sevgi dilenmesi... bunları aklımdan atamam. çok üzgünüm, tarif edemiyorum, küçücük ömründe sadece 2 hafta bizimleydi, inşallah mutlu edebilmişimdir onu. hiçbir zaman boşvermedim, şimdi işim var veterinere yarın götüreyim demedim, yorgunum demedim, aç bırakmadım. ısıttım, oynadım, sevdim, okşadım, öptüm... bütün sağlık sorunlarına rağmen hayatıma bambaşka bir tat katmıştı. çok erken gitti. şimdiyse sadece içimi dökmek istedim, kendimi o kadar tuttum ve sıktım ki. evet çok ağladım ama ne bileyim, nasıl atacağım bu acıyı? biliyorum kaderi dünyaya gelmeden önce çizilmişti ama rüzgar gibi geçti.
şimdiden özledim. okuyan herkese teşekkür ederim, acımı paylaştığınız için. var olun.
ne çirkin (!) birşeymiş bu böyle :) yerim onu. Allah uzun ve güzel bir ömür versin inşallah. çok uykucu oluyor bunlar ya, zaten günde 14 saat falan uyurlarmış. bir de çok çabuk uyanıyorlar, bizimki her şeye uyanırdı hemen.
yok, bizimkiler kabul etmezler. bizim aile biraz karışık yani 2 kişi yeni yavru fikrine sıcak baktı, 2 kişi asla olmaz, istemiyoruz dedi. olsa olsa böyle zor durumda kalmış bir minnak olur belki onu kabul ederler. yani akışına bırakıcam bu meseleyi ben, belli olmaz belki yolda filan denk gelir, dayanamam alırım bizimkilere de kurtardım vs. diye yalan atarım o şekilde olur belki. he deseler hemen dün gelirken getirecektim bir tane, o da nasıl sevdi beni. :) maşallahı vardı, çok hareketli, enerjik birşeydi. kabul etselerdi şimdi evde hopluyor olacaktı o da. ne yapalım, biraz akışına bırakalım bakalım.Basiniz sag olsun.
Kedileri ayri bi severim.
Oyle sevkat dolularki.
Artik aci cekmiyor.
Boyle dusunun.
Ve ben olsam bu kediyi pekte sorun etmedigine gore ailem, eninde sonunda kabul ettiklerine gore. yeni kediyide kabullenirler.
Ben olsam yeni bi kedicik sahiplenirdim.
ben bugün biraz daha iyi hissediyorum kendimi ama halen çok üzgünüm.Sahur vakti boğazima yumruk oturdu ... Diyecek bişey bulamıyorum...
teşekkür ederim, sağolun. evet herkes, veterinerler dahil aynı şeyi söylüyor, anne sütü çok önemli. bizimki de son bir haftasında hem iştahlı, hem hareketli hem de keyifliydi, maşallahı vardı. yani tamam çok enerjik bir kedi değildi ama bizim peşimizden koşmaya bile başlamıştı rahatsızlanmadan bir gün önce. temizlik yaptık, her odaya girmeye çalıştı kerata. oyun vs. yapıyordu, iyi olduğunu düşündüm nereden bileyim... birden bire karnı şişiverince önce çok fazla yedi, gaz birikti ondan oldu sandık. birazcık bekledik 1 saat falan belki beklemişizdir, hafif hafif keyfi yerine gelir gibi oldu ama şişlik devam etti. sonra ben bir bölgesinde sertlik olduğunu fark ettim zaten o esnada veterinerimiz aramıştı. bizimkiler mesaj atıp durumu çoktan izah etmişler. o konuda hepimiz çok titizdik, asla ihmal etmedik yavrumuzu. parazit olabilir falan dedi, getirin görelim dedi ben kaptım götürdüm. sonrası malum... 24 saati bile dolduramadı miniğim. klinikte kaldı, orada can vermiş zaten ben sabah alırım eve geliriz diye ümit ediyordum, acı haberi aldım...Başınız sağolsun, 2014'te benzer bir durumu yaşadım, annesinin doğumda öldüğünü düşündüğüm, ölmüş annesiyle çöp konteynerine terk edilmiş bir bebeği daha göbek kordonu üstündeyken eve getirdik, veteriner anne sütü alamadığı için yaşama ihtimalinin çok düşük olduğunu söylese de, kedi sütüyle beslediğim miniğim çok iştahlı ve hareketli olduğu için hep umutluydum ama 25 günlükken maalesef kaybettim, 1 ay gözümdeki yaş kurumadıeşimin kucağında verdi son nefesini
Ne yazık ki yeterli anne sütü alamayan bebeklerde böyle oluyormuş, bizler elimizden geleni yapsakta yeterli gelmeyebiliyor.
Bir canlıya bağlanmak çok acı verici olabiliyor, o bebeğimin ölümünden 7 ay sonra bir köpek sahiplendik, şu anda 2,5 yaşında ve tüm aşılarını, bakımını yaptırmamıza, sağlıklı olmasına rağmen sürekli ya ölürse ya kaybolursa korkusu yaşıyorum, zamanla aile bireyi olan, sevgiyle bağlandığınız bir canlıyı kaybetme korkusu, hele de onu bebek gibi seviyorsanız çok yıpratıcı oluyor.
öyle yapacağım, bugün balkonda miyavlama sesi duyunca bahçeye koştum hemen. siyah beyaz bir yavruyla göz göze geldik, mama vereyim diye düşündüm, yaklaştım kaçtı benden. aslan kaplan olmuş o, dedim kendi kendime. çevrede de hiç göremedim başka, eve geri çıktım. kalan kuru ve yaş mamaları var, kendimde güç bulunca bahçeye gelip giden kedilere veririm, onları severim artık ne yapayım... teşekkür ederim. Allah sizinkine hayırlı, güzel bir ömür versin inşallah.Allah rahmet eylesin. Cok üzüldüm. Benimde sokkatan 1 aylık iken sahiplendiğim bir kedim var. 3 yıl oldu benimle.
Düşünemiyorum bile kaybettigimi. Evlat gibi. Can gibi. Nefes gibi.
Allah sevdiklerimizi bize bağışlasın.
Elinizden geleni yapmışsınız.
Bende bekarken ailem hic yanaşmazdio hayvan beslememe heleki evde.
Ama ne zaman evlendim eşimde benim gibi allahtan kedi sahiplendik evlqt sahiplendik sokaktan.
Bize bize evlat biz ona ana babq olmaya çalıştık. Peygamber efendimizin de dedigi gibi annr babalık yapın onlara demiş.
Keske birini degil hepsini yastacak imkana güce varlığa sahip olsam ama elimden geldigince. Sizde eve alamıyorsanız duzenli olrak sokaktaki mahalledeki hayvanlara su yiyecek verip onları besleyin.
Tekrar başin sagolsun
oy ne güzel, 3 yavru mu var... evdekilerin razı geleceğini bilsem ben yeni bir yavruyla dönecektim de razı olmuyorlar işte. kısmet ya, geçici sahiplenen kadın da telefon numarasını verdi, karar verdiğinde arayabilirsin sahip bulamazsam sana veririm dedi de bizimkiler istemiyor. sizin tatlışlara da sağlıklı, güzel ömürler dilerim.kıyamam miniğime
Şanslıymış ki en azından 2 haftada olsa iyi zaman geçirmiş. Yazdıklarınızı okurken ağlamamak için kendimi çok zor tuttum
Benimde bir kedim var ve miniminnacık 3 yavrusu onlar aklıma geldi
Siz elinizden geleni yapmışsınız , keşke hayata tutunabilseydi kuzum
Uzulmemek elde değil onlar insanlardan daha sadık ve daha değer bilen varlıklar... Böyle ölüm haberleri duydukça kendi kedimi düşünüyorum altı yıldır bakıyoruz ömrü uzun olsun . Anneme diyorum bişey olursa alıştıra alıştıra söyleyin çünkü onu ben büyüttüm benim koynumda uyudu uyandı evlendiğm gün gelinliğimn eteklerinden kalkmadı evlat gibiler..en bugün biraz daha iyi hissediyorum kendimi ama halen çok üzgünüm.
aynen öyle, bizde 2 hafta kalmasına rağmen deli gibi alıştık... ev cenaze evi gibi valla. ömrü uzun olsun inşallah, 15 sene falan ömürleri var daha uzun yaşayan örnekleri de çok. kader meselesi yani.Uzulmemek elde değil onlar insanlardan daha sadık ve daha değer bilen varlıklar... Böyle ölüm haberleri duydukça kendi kedimi düşünüyorum altı yıldır bakıyoruz ömrü uzun olsun . Anneme diyorum bişey olursa alıştıra alıştıra söyleyin çünkü onu ben büyüttüm benim koynumda uyudu uyandı evlendiğm gün gelinliğimn eteklerinden kalkmadı evlat gibiler..
sokak kedisini sahiplenin elbette.oy ne güzel, 3 yavru mu var... evdekilerin razı geleceğini bilsem ben yeni bir yavruyla dönecektim de razı olmuyorlar işte. kısmet ya, geçici sahiplenen kadın da telefon numarasını verdi, karar verdiğinde arayabilirsin sahip bulamazsam sana veririm dedi de bizimkiler istemiyor. sizin tatlışlara da sağlıklı, güzel ömürler dilerim.
sahiplenirsem sokak kedisi sahiplenirim ama tekrar üzülmek de istemiyorum. belki sahipli bir anne kedinin yavrularından birini alabilirim ileride, internette falan çok var öyle. anne ev kedisi, iyi beslenmiş, yavrularını da karnında iyi beslemiş. 3-5 yavru doğuyor ama sahipleri bakamayacak. bu yavrular anne sütünden kesildikten sonra başka sahiplere gidiyor. sağlıklı olma ihtimalleri çok daha yüksek. en azından yetersiz anne sütü nedeniyle sağlık sorunu yaşama şansım düşer ve tekrar yıkılmam.
Aynen öyle canim, annemin oturduğu sokakta bir kedi var adı sosisçi 17 sene oldu yaşıyor hala ama baya yaslandı artık gözleri az görmeye başladı iki adım atsa yoruluyor o da mahallenin abisi :))aynen öyle, bizde 2 hafta kalmasına rağmen deli gibi alıştık... ev cenaze evi gibi valla. ömrü uzun olsun inşallah, 15 sene falan ömürleri var daha uzun yaşayan örnekleri de çok. kader meselesi yani.
Daha kotu olamazsiniz yerini tutmaz cunku yada benim icin oyle benim kopegimin yerini bu kedide sultan papaganimda tutamadi papaganim kacti uzuldum ama gozyasi bile dokemedim kopegimde evde herkes perisan olmustubenim asıl korkum ve ailemin de asıl korkusu yeni aldığımız yavruda da böyle sorunlar çıkar mı yönündeydi, onlar da o yüzden istemediler. yıkılıyor insan, yıkıldık yani. yeniden sahiplendiğimiz yavrunun başına birşey gelirse daha kötü oluruz diye düşünüyorum en azından olacaksa bile daha zamanı var.
bu bizim ilk kedimizdi, hem savunmasız olması, hem sağlık sorunlarının olması filan derken üstelik evde herkes tarafından sevilmiş ve benimsenmişken gerçekten çok fazla üzüldük. 2 haftada bu kadar bağlanmamızın nedeni bu zaten. evde anneannem bile mesela o uyurken ne bileyim yanına yaklaşmak istesek "ellemeyin uyusun çocuk" falan diyordu, evin bir üyesi olmuştu. ölmesi gerçekten aklımızın ucundan geçmezdi, sanırım birden rahatsızlandığı için. veterinerin kaybettik deyişi hep kulaklarımda, ne zaman susar o ses bilmiyorum. bir varmış bir yokmuş gibi oldu resmen, çok üzüldük.Daha kotu olamazsiniz yerini tutmaz cunku yada benim icin oyle benim kopegimin yerini bu kedide sultan papaganimda tutamadi papaganim kacti uzuldum ama gozyasi bile dokemedim kopegimde evde herkes perisan olmustu
Ins kisa zamands atlatirsinizbu bizim ilk kedimizdi, hem savunmasız olması, hem sağlık sorunlarının olması filan derken üstelik evde herkes tarafından sevilmiş ve benimsenmişken gerçekten çok fazla üzüldük. 2 haftada bu kadar bağlanmamızın nedeni bu zaten. evde anneannem bile mesela o uyurken ne bileyim yanına yaklaşmak istesek "ellemeyin uyusun çocuk" falan diyordu, evin bir üyesi olmuştu. ölmesi gerçekten aklımızın ucundan geçmezdi, sanırım birden rahatsızlandığı için. veterinerin kaybettik deyişi hep kulaklarımda, ne zaman susar o ses bilmiyorum. bir varmış bir yokmuş gibi oldu resmen, çok üzüldük.