Minnoşumu kaybettim...

şu an merhaba demek bile o kadar boş geliyor ki... bugün daha doğrusu bu sabah saatlerinde 2 haftadır sahiplenmiş olduğum 1,5 aylık yavru kedimi kaybettim. beni terk edip gitti. zor durumdaydı ve hiç aklımızda yokken yardımcı olmak için sahiplendik onu 2 hafta kadar önce. çok iştahsızdı, biberonla süt (özel kedi sütü elbette) içireyim diye kavga ederdik, kollarım tırmık izleriyle doldu onu besleyeceğim diye. sonra sindirim sisteminde sıkıntı yaşandı, aldım veterinere götürdüm. yeni mamalar aldık vs. yok, iştahsızlığı geçmedi. 1 haftam zar zor beslemekle geçti, sonra kusmaya başlayıp halsiz de kalınca bu kez başka bir veterinere götürdük. burada serum verildi, vitamin verildi, vücut ısısı yükseltildi filan derken yaş mamasını severek yemeye başladı. çok mutluydum, düzeldi diyordum, iyi oldu diyordum... neşesi, keyfi yerindeydi, beni, bizi çok sevdi. biz de bütün ev pervane olduk etrafında. ilgi sevgi had safhadaydı, hep gözümüz üzerindeydi. her şeyden sakındık iyi bakabilmek için... yavrumuz iyi derken dün rahatsızlandı, hemen hiç zaman kaybetmeden tekrar veterinere gittim. durumun ciddi olduğunu söylediler, iç organlarında sıkıntı varmış. hatta gece klinikte kaldı işi çok uzundu çünkü, testler, röntgenler, tahliller bilmem neler... gece yarısı haberleştik doktoruyla, çok minik olması sıkıntı dedi, problemini açıkladı. ilaç tedavisi uygulanacak, düzelirse o şekilde kendiliğinden düzelir, dedi. yakın izlemeye alacağız dedi her şeye tamam dedik. ne gerekiyorsa yapılsın yeter ki yavrumuz kurtulsun, iyi olsun. ama olmadı, olamadı. bebişimiz daha fazla dayanamamış, tutunamamış ve son nefesini vermiş. gece konuştuğumuzda doktor yarın gelirsiniz demişti, sabah hazırlandım gittim almaya ve konuşmaya. nedir ne değildir tekrar üzerinden geçecektik, ne gerekiyorsa yapacaktık. ilaçsa ilaç, ameliyatsa ameliyat... yolda da aklımdan geçiriyorum şimdi halsiz bile olsa, hasta bile olsa beni görünce kucağıma gelmek ister, miyavlar yavrum... bunları düşünürken kliniğe girdim, durumu anlattılar. neyin nasıl olduğunu en detaylı haliyle, en bilimsel haliyle. herifi görseniz röntgenleri gösteriyor bir yığın anlamadığım şey kafam zaten gitmiş, şoktayım... evet, durum ciddi dendiğinde kötü şeyler sezmiş ve çok üzülmüştüm ama ah işte, insan minicik de olsa bir umut kırıntısı gördüğü zaman o kırıntıya öyle bir yapışıyor, tutunuyor ki. evet, ölebilirdi de ama iyileşir, iyileşsin diye düşündüm. ücretini ödedim, alamadım cenazesini falan bir de tek başımayım yanımda ailemden kimse de yok. kaldıramazdım zaten giden gitmişti.

boş kafesini verdiler, başka yavrular var düşünür müsün? dediler. bi bakayım dedim çünkü ben de gidenle gidilmez, sevgiyi geride kalanlara verelim düşüncesindeyim. bulduk bir tane varmış, annesini sopayla dövüp öldürmüşler o da ortada kalmış. güzel kalpli bir kadıncağız geçici sahiplenmiş ama kalıcı sahip arıyormuş, istersen al götür dediler. aldım biraz, sevdim falan bizimkiyle aynı yaştaydı yani 1,5 aylık. ama bizim zavallıya göre daha neşeli, daha enerjik, daha güçlü vs. o an anladım 2 haftadır hiç konduramadığım gerçeği: bizim yavrumuz zaten hastaymış, zaten sıkıntılıymış... çok uğraştım iyi olsun diye, düzelsin diye ama iç organlarındaki sıkıntı nedeniyle er ya da geç bu olacakmış, öyle doğmuş. tavuklu mamasını da çok sevince kendince biraz hızlı yemiş ve süreci hızlandırmış. anatomik bozukluk dediler. anne sütünden yeteri kadar faydalanamamış zaten. sokak kedilerinde bu tarz durumlar sıkça görülüyormuş yani yetersiz beslenme, hastalık, sorunlu doğum gibi gibi... bilemiyorum belki de bize gelmeden önce bir darbe aldı iç organları hasar gördü? bunun net açıklaması yapılmadı ama öyle doğmuş olduğu ihtimali kuvvetli. aman ne bileyim düşündükçe kötü oluyorum, kurtaramadık işte. minicik bir candı, yaşatamadık. huzur vermeye çalıştık ama sağlık veremedik.

neyse minişimin üzerine yeni bir yavru alamadım, evdekiler istemediler. sakın getirme dediler. biz yerine koyamayız dediler. avunurduk diye düşündüm, ona da sevgi verirdik diye ama gözüm arkada kalmadı çünkü o şimdilik emin ellerdeydi. biliyorum ki o kadın iyi birilerine verecek o kediyi. benimki göçtü gitti. sabahtan beri o kadar kötüyüm, o kadar kötüyüm ki anlatamam. eve çok zor geldim bir de uzaktı. evde herkes ağladı, yas havası hakim, çok aşırı üzgünüz. ona nazar boncuğu alacaktık, büyük kum kabını biraz büyüdüğünde kullanacaktı. büyüyünce tepemizden inmeyecekti, evde köşe kapmaca oynayacaktık. ömrü yetmedi bebeğimin. çok ürkekti zaten, savunmasız, zayıf. zar zor tutunmuş yaşama ama daha fazla tutunamadı. bayılırdı güneşe uzanmaya, dakikalarca gözünü dikerek bana bakmaya. mamasını çok severdi, yatağını da. uyandığı zaman uyku sersemliğiyle şapşal gibi etrafa bakınıp miyavlardı, çok severdim o halini. hemen kucak arardı, şımartmıştık. mırlaması, kokusu, miyavlaması, peşimizden gelmesi, ayaklarımıza dolanması ve devamlı sevgi dilenmesi... bunları aklımdan atamam. çok üzgünüm, tarif edemiyorum, küçücük ömründe sadece 2 hafta bizimleydi, inşallah mutlu edebilmişimdir onu. hiçbir zaman boşvermedim, şimdi işim var veterinere yarın götüreyim demedim, yorgunum demedim, aç bırakmadım. ısıttım, oynadım, sevdim, okşadım, öptüm... bütün sağlık sorunlarına rağmen hayatıma bambaşka bir tat katmıştı. çok erken gitti. şimdiyse sadece içimi dökmek istedim, kendimi o kadar tuttum ve sıktım ki. evet çok ağladım ama ne bileyim, nasıl atacağım bu acıyı? biliyorum kaderi dünyaya gelmeden önce çizilmişti ama rüzgar gibi geçti.

şimdiden özledim. okuyan herkese teşekkür ederim, acımı paylaştığınız için. var olun.

Ne kadar cansın kk das demek istiyorum çünkü cana can katmak istemişsin var ol!
 
Offf....
Daha fazla zaman gecirdikce daha fazla ani biriktiriyorsun.
Kedi iste diyip geciyorlar insanlar. Onu ilk gordugumde kedi diyip gecemedim iste ben. Oyle guzel bakti ki bana.
Karsimdaki elbise dolabina bakiyorum agliyorum icine girmeyi cok severdi. Mutfaga gidip tavugu piserken bekledigi sandalyeyi gorup agliyorum.
O oldukten sonra kargoyla gelen kedi kumu...
Kullanamadigimiz vitaminler.
Kafesini taragini hep saklamis annem gormeyeyim diye. Hirkamda tuyleri duruyor seviyorum hirkami.

Ilk gunler saatlerce agladim bagira bagira kalbim sol tarafim agridi. Simdi daha sakinim simdi ondan bahsedebiliyorum hep aglasam da. Onu buldugum cop konteynirinin o taraftan yuruyemiyorum. Sanki oraya bakinca oglum yine oradan cikacak.

Onu kaybetmekten cok korktum. Bu korku beni yedi bitirdi aylarca. En ummadigim zamanda da kaybettim.

Senin de cok cok basin sag olsun. Icine atma agla. Sokakta gordugun her kedide icinin ciz edecegi gercegiyle yasamaya alis.
üzüldüm seninkine de, gerçi zaten üzgünüm, fenayım. bizimki de evdeki son gününde sabah anneannemin mama koymasını beklerken bacaklarına dolanmış, bugün nasıl ağladı anneannem de. bir de evde hazırlık yapmış ben onu getireceğim diye. temizlemiş etrafı, düzenini elden geçirmiş filan. kötü haberi duyunca bayılacak gibi olmuş. bir de dışarıdaki bütün veteriner işlerine ben koştum, benim için inanılmaz zordu. elimde boş kafesle dönemedim, bıraktım ihtiyacı olan birileri alır belki diye. ben aslında aldığım ilk günden beri hep kaybetmekten korktum ama olumlu düşünmeye çalıştım, kedi 9 canlıdır dedim, iyileşecek dedim, iyi olacak o dedim. kaybetmek Allah'ın emri, ondan önce ben de gidebilirdim. ama ne bileyim, çok kötü ya. teşekkür ederim senin de başın sağolsun.
 
Başın sağolsun, gerçekten çok üzüldüm. Yine de şu açıdan bak, tek başına hiç sevgi göremeden, başı bir kere bile okşanmadan değil , aç sefil olmadan, sevgi ve ilgiyle ayrıldı aramızdan. Şu kısacık sürede elinizden geleni yapmışsınız onu hayata bağlamak için ama bazen ne kadar uğraşırsak uğraşalım yeterli olmuyor işte. Acını paylaşıyorum.
 
teşekkür ederim... biz de hiç düşünmedik ölümü, aklımıza getirmedik. ben kötü şeyler sezdim ama vefat eder şeklinde değil de ciddi bir operasyon geçirmesi gerekirse nasıl dayanacak, nasıl olacak, bundan sonra ne yapacağız falan şeklindeydi. ya da acı çekmesi falan gibi. vefat katiyen akla gelmiyor o yüzden sabah kaybettik denildiği zaman şoka girdim, kendime gelemedim. inşallah huzur verebilmişizdir. ben bizdeyken acı çektiğini düşünmüyorum açıkçası ama klinikte son anları nasıl geçti bilmiyorum. hiç kedi vefatı görmedim, kaldıramam. bazen diyorum ki iyi ki evde gözümün önünde gitmedi yoksa çıkamazdım o travmadan. Allah sizinkine uzun ve güzel bir ömür versin inşallah.
Şöyle düşün bu durumu. Bu yavrudan once hic bu kadar baglandinmi bi canliya? Allah sana onun sevgisini aşilamiş. Bundan sonraki hayatinda onun sevgisiyle bakacaksin butun canlilara. Bunu yabana atma, ölüm Allah'ın emri şüphesiz. Bende hic gormedim vefatini, insallah gormemde. Ama tavşanimiz vardi yillar once. Onun ölümünü gormustum. Cok aci verici birseydi :KK43: evimizde bize candaşlık eden butun dostlarimiza Allah uzun ömürler versin insallah. Sevgi her zaman kalir. Sendede yeri apayri. Son anlarini bilemem ama senin yaninda oldugu o 2hafta narin bedeni hasta olsada ruhu huzurla dolmuştur. Sicak bi ev,sicak bi yatak ve ona bakan sevgi dolu gözler. Bunlari unutmayacak hicbir zaman. Tipki senin unutmayacagin gibi :KK66:
 
Başın sağolsun, gerçekten çok üzüldüm. Yine de şu açıdan bak, tek başına hiç sevgi göremeden, başı bir kere bile okşanmadan değil , aç sefil olmadan, sevgi ve ilgiyle ayrıldı aramızdan. Şu kısacık sürede elinizden geleni yapmışsınız onu hayata bağlamak için ama bazen ne kadar uğraşırsak uğraşalım yeterli olmuyor işte. Acını paylaşıyorum.
umarım mutlu bir şekilde gitmiştir. anılarını unutamam herhalde. çok anı biriktirdik. yemek yerken bıyıkları, çenesi falan hep mama olurdu ben de elimde mendil peşinde koşardım silmek için. tavuklu ağız (maması tavuklu yaş mamaydı) diye dalga geçerdim, bol bol öperdim. anneannem kızardı, kedi öpülür mü bilmem ne. bi keresinde bilememiş, çişini koltuğa yapmış kıyamam. beni gördüğünde nasıl miyavlayıp bana doğru gelmeye çalıştı görseniz, hatasının farkındaydı sanki. gözlerini kısıp baktığında "sen çinli'lere falan mı özeniyorsun yoksa?" diye takılırdım. çok sevdim, çok güzeldi. patilerinin arasına kum taneleri girerdi, bazıları sıkışıp kalırdı. acıtmadan, yavaş yavaş, hiç bıkmadan temizlerdim onları. göğsümde yatmayı çok seviyordu, nasıl unuturum ben bunları yahu... masmavi gözleri vardı, suratı da küçücüktü. minik burun derdim, tavuklu bıyık derdim. öperdim, severdim. bilmiyorum inşallah güzel geçmiştir son 2 haftası. of..

teşekkür ederim bu arada.
 
Bazen yapacak hiç bir şey olmuyor. Soğuk bir sokakta aç halsiz daha acı bir ölüm yaşayacakken sayenizde kısacık ömrünü güzel geçirdi. Böyle bakın. Ben 13 kedi sahibiyim. Onlarcasını kurtardım iyileştirdim yuva buldum. Arada ne yapsakta kurtaramadıklarımız oldu.Bu 13 üde bize kaldı. Hepsi ayrı bir güzellik mutluluk benim için.

Onun ölümü bir başkasının yaşaması için şans aslında. Kediler sokakta değil insanlarla birlikte yaşaması gereken canlılardır. Sokaklarda ne zorluklarda yaşadıklarını kimse bilmiyor umursamıyor. 15 yıl ömrü olan kedicikler sokakta ortalama 2 yıl anca yaşıyor. Çoğuda yetersiz beslenmeye bağlı viral hastalıkların enfeksiyonların pençesinde acı içinde ölüp gidiyor.

Lütfen bir kedi hatta iki kedi daha sahiplenin. Lütfen herkes kapısının önüne bir tas su koysun hiç zor değil. Yemek artıklarını pisliklerle birlikte çöpe değil çöp kenarına bırakın. Çöpe cam kırıkları çivi vb keskin şeyler atmayın. Bir kutuya kavanoza pet şişeye koyup öyle atın. Aç sefil yaşayan bu hayvanların kokuşmuş yemekleri ararken yaralanmalarına o yaraların enfeksiyon kapmasına sebep olmayın. Canları çok yanıyor.
 
Şöyle düşün bu durumu. Bu yavrudan once hic bu kadar baglandinmi bi canliya? Allah sana onun sevgisini aşilamiş. Bundan sonraki hayatinda onun sevgisiyle bakacaksin butun canlilara. Bunu yabana atma, ölüm Allah'ın emri şüphesiz. Bende hic gormedim vefatini, insallah gormemde. Ama tavşanimiz vardi yillar once. Onun ölümünü gormustum. Cok aci verici birseydi :KK43: evimizde bize candaşlık eden butun dostlarimiza Allah uzun ömürler versin insallah. Sevgi her zaman kalir. Sendede yeri apayri. Son anlarini bilemem ama senin yaninda oldugu o 2hafta narin bedeni hasta olsada ruhu huzurla dolmuştur. Sicak bi ev,sicak bi yatak ve ona bakan sevgi dolu gözler. Bunlari unutmayacak hicbir zaman. Tipki senin unutmayacagin gibi :KK66:
daha önce kuşum, kaplumbağam falan oldu ama çocuktum öyle diyeyim. çook eskiden bizimkiler kurbanda kesecekleri koyunu kapının önüne bayrama 2 gün kala getirmişlerdi, onu çok sevmiştim de bayram sabahı göremeyince deli gibi ağlamıştım. Allah herkesin dostuna güzel ve uzun ömür versin. son gecesi klinikte geçti, mecburduk buna... ama işi o kadar uzun sürecek olmasaydı zaten eve getirecektik, bilmiyorum belki de veteriner yapacak bişey yok alın götürün diyecekti... o zaman son anları da yanımda geçecekti, bu konuda yorum yapamıyorum işte. bir yanım evinden ayrı bir yerde öldüğü için üzgün ama kendi açımdan düşününce evde ölmesi beni mahvederdi.
 
Bazen yapacak hiç bir şey olmuyor. Soğuk bir sokakta aç halsiz daha acı bir ölüm yaşayacakken sayenizde kısacık ömrünü güzel geçirdi. Böyle bakın. Ben 13 kedi sahibiyim. Onlarcasını kurtardım iyileştirdim yuva buldum. Arada ne yapsakta kurtaramadıklarımız oldu.Bu 13 üde bize kaldı. Hepsi ayrı bir güzellik mutluluk benim için.

Onun ölümü bir başkasının yaşaması için şans aslında. Kediler sokakta değil insanlarla birlikte yaşaması gereken canlılardır. Sokaklarda ne zorluklarda yaşadıklarını kimse bilmiyor umursamıyor. 15 yıl ömrü olan kedicikler sokakta ortalama 2 yıl anca yaşıyor. Çoğuda yetersiz beslenmeye bağlı viral hastalıkların enfeksiyonların pençesinde acı içinde ölüp gidiyor.

Lütfen bir kedi hatta iki kedi daha sahiplenin. Lütfen herkes kapısının önüne bir tas su koysun hiç zor değil. Yemek artıklarını pisliklerle birlikte çöpe değil çöp kenarına bırakın. Çöpe cam kırıkları çivi vb keskin şeyler atmayın. Bir kutuya kavanoza pet şişeye koyup öyle atın. Aç sefil yaşayan bu hayvanların kokuşmuş yemekleri ararken yaralanmalarına o yaraların enfeksiyon kapmasına sebep olmayın. Canları çok yanıyor.
bana kalsa, yalnız yaşasam filan hemen başka yavru getirmiştim eve ama ne yazık ki aile üyelerim istemedi. onları da anlıyorum daha çok yeni, çok zor. geçenlerde birkaç yavru gördük kadının biri mama veriyordu sokakta, alın birini vereyim dedi. biz de dedik evde var bi tane, olsun arkadaş olur dedi. burada çok araba var ezilirler diye korkuyorum dedi. evdekiler istemeyeceği için alamadım ama içim gitti. siz de mükemmel bir iyilik yapmışsınız. ben en azından yeni bir yavruyu sahiplenene kadar sokaktakileri beslemekle yetineceğim. boğazlarından iki lokma düzgün bişey geçsin diye. 14-15 sene yaşayabilecek olan canlı 1,5 ay yaşadı, bu çok koyuyor bana. 1,5 ay ne demek? Allah'ın takdiri tamam, ona lafım yok ama çok küçücük bir ömür...
 
Seni çok iyi anlıyorum. Kediciğimin karnında beze gibi birşey fark edince gecenin köründe "ölecek" diye ağlamaktan içim çıkmıştı. Sağolsun bibibellayla uzunca konuşmuştuk o gece beni baya rahatlatmıştı. Benim kuzum hayatta, iyi şimdi ama bir anlık kaybedeceğim korkusu bile çok kötüydü. Çok zor olacak, O nu unutmayacaksın hiç ama alışacaksın.
 
Sizi cok iyi anliyorum ama her hayvanin huyu suyu farkli 8 yillik kopegimi kaybettim ustune cok hayvan besledim ama hicbiri tirnagi olamadi o evimizin maskotuydu babam ona kucuk kizim derdi bayram arefesinde kalp krizinden kaybettik onu. Yerini doldurmasada teselli olabilcek bir kedi olabilir hayatinizda ama kiyaslamalar cok oluyor. Ben kedime alisamadim seviyorum aslinda ama icimi titretmiyor yerini doldurmuyor
 
daha önce kuşum, kaplumbağam falan oldu ama çocuktum öyle diyeyim. çook eskiden bizimkiler kurbanda kesecekleri koyunu kapının önüne bayrama 2 gün kala getirmişlerdi, onu çok sevmiştim de bayram sabahı göremeyince deli gibi ağlamıştım. Allah herkesin dostuna güzel ve uzun ömür versin. son gecesi klinikte geçti, mecburduk buna... ama işi o kadar uzun sürecek olmasaydı zaten eve getirecektik, bilmiyorum belki de veteriner yapacak bişey yok alın götürün diyecekti... o zaman son anları da yanımda geçecekti, bu konuda yorum yapamıyorum işte. bir yanım evinden ayrı bir yerde öldüğü için üzgün ama kendi açımdan düşününce evde ölmesi beni mahvederdi.
Onun evi senin yüregin olmus. Biz kadinlar cocuk yastan itibaren basliyoruz canlilara baglanmaya. Acayip bi bag kuruyoruz ve tuhaf olan canlilarinda bizimle ayni kurabilmesi. Duygusal varliklariz. Mayamizda var bu. Kucuk olan yavru olan ne varsa anaç tarafimiz agir basiyo iste. Evlat gibi oluyo bize.. Kucukken bende aglardim koyunlara ama en cokta ven yerdim. Koyun etine karsi durduramam kendimi. Yinede uzuluyorum tabi.
 
umarım mutlu bir şekilde gitmiştir. anılarını unutamam herhalde. çok anı biriktirdik. yemek yerken bıyıkları, çenesi falan hep mama olurdu ben de elimde mendil peşinde koşardım silmek için. tavuklu ağız (maması tavuklu yaş mamaydı) diye dalga geçerdim, bol bol öperdim. anneannem kızardı, kedi öpülür mü bilmem ne. bi keresinde bilememiş, çişini koltuğa yapmış kıyamam. beni gördüğünde nasıl miyavlayıp bana doğru gelmeye çalıştı görseniz, hatasının farkındaydı sanki. gözlerini kısıp baktığında "sen çinli'lere falan mı özeniyorsun yoksa?" diye takılırdım. çok sevdim, çok güzeldi. patilerinin arasına kum taneleri girerdi, bazıları sıkışıp kalırdı. acıtmadan, yavaş yavaş, hiç bıkmadan temizlerdim onları. göğsümde yatmayı çok seviyordu, nasıl unuturum ben bunları yahu... masmavi gözleri vardı, suratı da küçücüktü. minik burun derdim, tavuklu bıyık derdim. öperdim, severdim. bilmiyorum inşallah güzel geçmiştir son 2 haftası. of..

teşekkür ederim bu arada.
Elinizden geleni yapmışsınız işte ailece, keşke sonu da bir o kadar güzel olsaydı ama dedim ya bazen tüm çabalar yetersiz kalıyor.

Geçen gün yine bir arkadaşımıza yazdım. Hazır olduğunuzda başka bir yavruyu muhakkak sahiplenin.Hani çivi çiviyi söker derler ya, bunun tek ilacı bu inan bana. Aynı olacak mı? Asla! Ama kedi olmanın vermiş olduğu asaleti, güzelliği başka bir evlatta yaşamaya, dahası sizin miniğin anısını yaşatmaya devam edin.

Zor gelecek biliyorum, bana da zor geldi, her zaman zor gelir ama belki yine zor durumda bir yavruyla birbirinizin derdine derman olursunuz. ve onu da çok seveceğinize, her ay yeni bir özelliğini keşfettiğinizde hayretlerle karşılayacağınıza, canınızdan bir parça olacağına emin olabilirsiniz.

Oğlumu o 18 yaşındayken kaybettim, 2.5 yıllık bir savaş verdik yaşatmak için ama daha fazla yaşatmayı başaramadık ne yazık ki. Aradan 15 gün bile geçmemişti ki, şimdiki kızımı getirdiler bana. Kabullenemedim tüm güzelliğine rağmen, ilk 3 gün elimi bile süremedim ona... Sonra bir gece yarısı sessizce yanıma sokuldu hırıldayarak, hem ürkek hem şefkatle... Adeta beni neden sevmiyorsun der gibi... Hüngür hüngür ağlamaya başladım o minicik şeyi göğsüme bastırırken...

Oğlumu hala özlemle anıyorum ama kızım kanayan yarama merhem oldu, evladım oldu, iyileştirdi beni...

Bu yüzden hazır olunca, belki yeniden bir ufaklıkla kesişir yollarınız...

O miniğe yuvanızı açtığınız ve elinizdne geleni yaptığınız, dahası onu çok sevdiğiniz için teşekkür ederim sana ve ailene...
 
Ah.. 3 yıl oldu kızım gideli..Alışılıyor yokluğuna evet ama işte bazen öyle bir vuruyor ki o acı, ilk günkü gibi..
3 yıldır hala kokusunu hiçbir kedide bulamadım, hala fotoğraflarına bakamam, hala zaman zaman özledim diye 3 gün 4 gün ağlamaktan helak olurum zor toparlanırım..
Başınız sağolsun acınızı çok iyi anlıyorum..
 
Seni çok iyi anlıyorum. Kediciğimin karnında beze gibi birşey fark edince gecenin köründe "ölecek" diye ağlamaktan içim çıkmıştı. Sağolsun bibibellayla uzunca konuşmuştuk o gece beni baya rahatlatmıştı. Benim kuzum hayatta, iyi şimdi ama bir anlık kaybedeceğim korkusu bile çok kötüydü. Çok zor olacak, O nu unutmayacaksın hiç ama alışacaksın.
asla unutmayacağım, asla... resimlerini çekmiştim, bakamasam da iyi ki çekmişim. güzel yavrumdu o benim. minik suratımdı. Allah sizinkine sağlık ve uzun ömür versin.
 
Elinizden geleni yapmışsınız işte ailece, keşke sonu da bir o kadar güzel olsaydı ama dedim ya bazen tüm çabalar yetersiz kalıyor.

Geçen gün yine bir arkadaşımıza yazdım. Hazır olduğunuzda başka bir yavruyu muhakkak sahiplenin.Hani çivi çiviyi söker derler ya, bunun tek ilacı bu inan bana. Aynı olacak mı? Asla! Ama kedi olmanın vermiş olduğu asaleti, güzelliği başka bir evlatta yaşamaya, dahası sizin miniğin anısını yaşatmaya devam edin.

Zor gelecek biliyorum, bana da zor geldi, her zaman zor gelir ama belki yine zor durumda bir yavruyla birbirinizin derdine derman olursunuz. ve onu da çok seveceğinize, her ay yeni bir özelliğini keşfettiğinizde hayretlerle karşılayacağınıza, canınızdan bir parça olacağına emin olabilirsiniz.

Oğlumu o 18 yaşındayken kaybettim, 2.5 yıllık bir savaş verdik yaşatmak için ama daha fazla yaşatmayı başaramadık ne yazık ki. Aradan 15 gün bile geçmemişti ki, şimdiki kızımı getirdiler bana. Kabullenemedim tüm güzelliğine rağmen, ilk 3 gün elimi bile süremedim ona... Sonra bir gece yarısı sessizce yanıma sokuldu hırıldayarak, hem ürkek hem şefkatle... Adeta beni neden sevmiyorsun der gibi... Hüngür hüngür ağlamaya başladım o minicik şeyi göğsüme bastırırken...

Oğlumu hala özlemle anıyorum ama kızım kanayan yarama merhem oldu, evladım oldu, iyileştirdi beni...

Bu yüzden hazır olunca, belki yeniden bir ufaklıkla kesişir yollarınız...

O miniğe yuvanızı açtığınız ve elinizdne geleni yaptığınız, dahası onu çok sevdiğiniz için teşekkür ederim sana ve ailene...
bana da bugün gösterdikleri yavru çok güzeldi, dişiydi. sağlığı, enerjisi çok yerinde görünüyordu o da 1,5 aylıkmış. çok da konuşkandı devamlı miyav miyav... hareketli birşey ama insana alışkın. bir de yemek seçiyormuş kerata. aldım kucağıma, tabi çok garip geldi ama bastım bağrıma. mis gibi kokuyordu, öptüm falan. ama evdekilerle konuştum telefonda, istemediler. biraz zaman geçsin falan dediler, sonra konuşalım ama sakın alıp getirme buraya dediler bırakmak zorunda kaldım. ama ona güzel bir yuva bulacaklarına eminim o yüzden gözüm arkada kalmadı. inanır mısınız içimden bir ses de o kedinin gayet sağlıklı olduğunu hatta canavar gibi olduğunu, uzun yıllar yaşayacağını hatta bir sürü yavru doğuracağını falan bağırıp duruyordu. tabi baktıkça da ağlıyorum öte yandan. alamadım ne yazık ki. yeniden olur belki, kim bilir... ben teşekkür ederim.
 
Sizi cok iyi anliyorum ama her hayvanin huyu suyu farkli 8 yillik kopegimi kaybettim ustune cok hayvan besledim ama hicbiri tirnagi olamadi o evimizin maskotuydu babam ona kucuk kizim derdi bayram arefesinde kalp krizinden kaybettik onu. Yerini doldurmasada teselli olabilcek bir kedi olabilir hayatinizda ama kiyaslamalar cok oluyor. Ben kedime alisamadim seviyorum aslinda ama icimi titretmiyor yerini doldurmuyor
benim asıl korkum ve ailemin de asıl korkusu yeni aldığımız yavruda da böyle sorunlar çıkar mı yönündeydi, onlar da o yüzden istemediler. yıkılıyor insan, yıkıldık yani. yeniden sahiplendiğimiz yavrunun başına birşey gelirse daha kötü oluruz diye düşünüyorum en azından olacaksa bile daha zamanı var.
 
Basiniz sag olsun.
Kedileri ayri bi severim.
Oyle sevkat dolularki.
Artik aci cekmiyor.
Boyle dusunun.
Ve ben olsam bu kediyi pekte sorun etmedigine gore ailem, eninde sonunda kabul ettiklerine gore. yeni kediyide kabullenirler.
Ben olsam yeni bi kedicik sahiplenirdim.
 
Sahur vakti boğazima yumruk oturdu ... Diyecek bişey bulamıyorum...
 
asla unutmayacağım, asla... resimlerini çekmiştim, bakamasam da iyi ki çekmişim. güzel yavrumdu o benim. minik suratımdı. Allah sizinkine sağlık ve uzun ömür versin.
Bizim çirkinde bu :)
 

Eklentiler

  • Screenshot_2017-05-31-03-51-13.png
    Screenshot_2017-05-31-03-51-13.png
    253,7 KB · Görüntüleme: 59
X