• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

mesnevi dersleri

[TABLE="class: grid, width: 500, align: left"]
[TR]
[TD]okuyucu[/TD]
[TD]mesnevi başlangıç süresi[/TD]
[TD]okunulan sahife[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD]kgokce
[/TD]
[TD]20/02/2013[/TD]
[TD]28[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD]datluCadu[/TD]
[TD]20/02/2013[/TD]
[TD]22[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD]kulitta[/TD]
[TD]20/02/2013[/TD]
[TD]30[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD][/TD]
[TD][/TD]
[TD][/TD]
[/TR]
[TR]
[TD][/TD]
[TD][/TD]
[TD][/TD]
[/TR]
[TR]
[TD][/TD]
[TD][/TD]
[TD][/TD]
[/TR]
[TR]
[TD][/TD]
[TD][/TD]
[TD][/TD]
[/TR]
[TR]
[TD][/TD]
[TD][/TD]
[TD][/TD]
[/TR]
[TR]
[TD][/TD]
[TD][/TD]
[TD][/TD]
[/TR]
[/TABLE]
eline sağlık canım:16:
 
DİNLE!
bu ney nasıl şikayet ediyor,ayrılıkları nasıl anlatıyor: Beni kamışlıktan kestiklerinden beri feryadımdan erkek,kadın.... herkes ağlayıp inledi.Ayrılıktan parça parça olmuş ,kalb isterim ki,iştiyak derdini açayım. Aslında uzak düşen kişi yine vuslat zamanını arar...




arkadaşlar benim okuduğum basımda mesnevi dizeleri tek tek yorumlanmamış açıklanmamış... örneğin yukarıda yazdığım kısım 1.kısımolarak başlanmış ve 1-5 arasındaki dizlerin yorumu olduğu için akabinde 5.dize yorumlanmaya başlanılmış.... dizeler arasında hikayeciklere başlık eklenilmiş.... örneğin ; padişahın bir halayığa aşık olup satın alması,halayığın hastalanması,onu iyi etmek için tedbiri.....


bu şekilde ilerlemekte.....


 
DİNLE!
bu ney nasıl şikayet ediyor,ayrılıkları nasıl anlatıyor: Beni kamışlıktan kestiklerinden beri feryadımdan erkek,kadın.... herkes ağlayıp inledi.Ayrılıktan parça parça olmuş ,kalb isterim ki,iştiyak derdini açayım. Aslında uzak düşen kişi yine vuslat zamanını arar...




arkadaşlar benim okuduğum basımda mesnevi dizeleri tek tek yorumlanmamış açıklanmamış... örneğin yukarıda yazdığım kısım 1.kısımolarak başlanmış ve 1-5 arasındaki dizlerin yorumu olduğu için akabinde 5.dize yorumlanmaya başlanılmış.... dizeler arasında hikayeciklere başlık eklenilmiş.... örneğin ; padişahın bir halayığa aşık olup satın alması,halayığın hastalanması,onu iyi etmek için tedbiri.....


bu şekilde ilerlemekte.....


benimki evde kaldı ama öyle değildi sanırım:44:ikili dizeler şeklinde ilerlemiş
 
Tanıtım, içindekiler, önsöz, mütercim seceresi derken sayfa; 30'a gelmiş bulunuyorum. :34:
Konu aslına gelebilmem için biraz daha var. Cümlenin gidişatından anlamaya çalıştığım halde bilmediğim
kelimeleri de çıkarıp anlamlarına göz atıyorum. :44:
Sanırım iyice sindireceğiz Mesneviyi. :42:

Çıkardığım kelimeleri de paylaşmak istiyorum. Bir harf öğretenin kırk yıl kölesi oluyorsak, bir kelime öğretenin
kaç yıl oluruz??? :9:

Mevlânâ: Söyleyiş: (mevlâ:na:) Cinsiyet: Erkek
“1. “Efendimiz anlamında kullanılan bir ad. 2. Hazret anlamında bir san.

mesnevi: (1. anlamı) a. (mesnevi:) ed. 1. Her beyti ayrı uyaklı bir divan edebiyatı nazım biçimi. 2. Bu türdeki eserlerin genel adı.
(2. anlamı) (Divan edebiyatı terimi) Her beyti ayrı uyaklı koşuk şekli.
(3. anlamı) Her koşası ayrı uyaklı bir divan koşuk biçimi.

derviş: a. 1. Bir tarikata girmiş, onun yasa ve törelerine bağlı kimse, alperen. 2. mec. Yoksulluğu, çilekeşliği benimsemiş kimse.
3. mec. Alçak gönüllü ve her şeyi hoş gören kimse.

sufi: a. din b. Tasavvuf inançlarını benimseyerek kendini Tanrı'ya adamış kimse, İslam gizemcisi, mutasavvıf

vahdet (1. anlamı) a. esk. Bir olma, tek olma, birlik, teklik.
(2. anlamı) 1. Yalnızlık, teklik, birlik. 2. Allah'a yakınlık, Allah'a ulaşma.

çerağ: a. (çera:ğı) 1. Mum, kandil, lamba vb. ışık veren araç, çırağ. 2. Işık, çırağ.

beka: a. (beka:) esk. Kalıcılık, ölmezlik
verdiğin bu güzel bilgiler için çok teşekkür ederim...
 
Cemalnur Sargutu Bilir misiniz? Çok Hoş bir ilim kadını. trt de bir dönem cuma günleri bir programa katılırdı. çok güzel mesnevi hikayeleri anlatırdı. :31:
 
benimki evde kaldı ama öyle değildi sanırım:44:ikili dizeler şeklinde ilerlemiş


hımmmm doğrudur bacım..... aslında benimki eşimden hediyeydi evlenmeden önce ve biz her gece yatmadan 10 sayfa okuyorduk ama bitmedi ve zamanla değişti aksadı ..şimdi biticek ve özümsenecek inşallah...

hatta kulitanın okuduğu paylaştığı baskıyı bir çok arkadaşım önermişti ondan oku diye ama elimde bu var ve hediye diyede anlamlı gelince bunu okudukdan sonra nasip olursa o baskıyıda alıp okurum diyorum... bakayım inşallah...
 
Cemalnur Sargutu Bilir misiniz? Çok Hoş bir ilim kadını. trt de bir dönem cuma günleri bir programa katılırdı. çok güzel mesnevi hikayeleri anlatırdı. :31:
bilmemm mi ankarada bir program yapmıştı gitmiştik... salona giriş bile ney çalıyordu harikaydı....

trt de de progmanda bir kaç kez izlemişimdir severim evet...
 
Eveeet sayfa: 43 ve Mesnevi şu sözlerle başlıyor. :77:

“ Dinle neyden, zirâ o birşeyler anlatmakta
Ayrılıklardan şikâyet etmededir.
Ney der ki: Beni kamışlıktan kopardıklarından beri,
İniltim kadın - erkek herkesi ağlattı.
Ayrılık bağrımı delik deşik eylesin,
Tâ ki aşk derdini anlatabileyim.”

___________________________________________________________

HEM-NEY-KURS-PRORGAMI.jpg


Mevlana hazretleri Mesnevi de bu giriş cümlesiyle başlar. İnsanlara bu cümleyle salık vermektedir. Uzun uzun anlatır orada neyi… Kamışlıktan nasıl koparıldığını, bu feryadının sebebinin ne olduğunu, hangi mecliste kimlerle arkadaşlık ettiğini, ve sırrını… Neyin sırrının sesinde o kadar uzak olmadığını, lakin her kulakta bunu anlayacak nurun bulunmadığını da anlatır. Bir anlam da neye hayat verir, öz verir, kişilik verir.
Tasavvuf erbâbına göre ney, kamil insanı temsil eder. Bu temsil sadece neyin mânevi muhtevatından kaynaklanmaz. Neyi fiziki açıdan değerlendirirken de de insan-ı kamil ile özleştirir. Üzerinde bulunan yedi adet deliği insanda bulunan nefsin mertebelerini (letaifler) ifade eder. Dokuz boğum yine insanın kendine aittir. Bu bağlamda baktığımız zaman neyi direk olarak insanla özleştirmek kaçınılmaz bir hâl alır zaten.
Neyin kemâlat noktasına ermesi de insanın kemâle ermesi gibi uzun zaman alır. Şöyle bi baktığınız zaman normal bir neyin kıvama gelmesi yaklaşık yirmi seneyi bulur. Bu da zaten zikir ehl-i bir insanın normal şartlar altında çile süresinin sonuna yani, kemâl noktasına gelme süresinin başına tekamül etmektedir. Ney, neyzen tarafından üflenmeye başladığı zaman yavaş yavaş yanmaya başlar ve bu ilk olarak deliklerde görülür. Tıpkı insanın yavaş yavaş nefsin her bir eğretisini ezmeye başlaması gibi. Daha sonra da ney tamamen yanar, erimeye başlar ve belli bir noktadan sonra da ses vermez hâle gelir. Artık görevini tamamlamıştır. Boş kuru sözlere, düşmandan gelen her türlü kirli salıklara kulaklarını kapatmıştır. Kendisini Yaradan’a doğru uzatmıştır… İnsan-ı kâmil gibi.
Nây-ı şerif bu sebepler bağlamından dolayı sadece bir müzik ensturumanı kalıbına sığmamıştır. O, bir kültürü, özellikle İslam tasavvuf kültürünü ileriki dönemlere taşıyan en önemli mihenk taşlarından olmuştur. En önemli özelliği de şudur ki sadece İslam toplumlarına değil, bütün insanlığa, eşyaya seslenmiştir. Muhabbetle…
 
Cemalnur Sargutu Bilir misiniz? Çok Hoş bir ilim kadını. trt de bir dönem cuma günleri bir programa katılırdı. çok güzel mesnevi hikayeleri anlatırdı. :31:

Yakın zamana kadar Pazar akşamları Beyaz TV'de izliyordum canım.
Başka kanala takılmaya başlayınca unutmuşum. Bence program devam ediyordur.:40:
 
Eveeet sayfa: 43 ve Mesnevi şu sözlerle başlıyor. :77:

“ Dinle neyden, zirâ o birşeyler anlatmakta
Ayrılıklardan şikâyet etmededir.
Ney der ki: Beni kamışlıktan kopardıklarından beri,
İniltim kadın - erkek herkesi ağlattı.
Ayrılık bağrımı delik deşik eylesin,
Tâ ki aşk derdini anlatabileyim.”

___________________________________________________________

HEM-NEY-KURS-PRORGAMI.jpg


Mevlana hazretleri Mesnevi de bu giriş cümlesiyle başlar. İnsanlara bu cümleyle salık vermektedir. Uzun uzun anlatır orada neyi… Kamışlıktan nasıl koparıldığını, bu feryadının sebebinin ne olduğunu, hangi mecliste kimlerle arkadaşlık ettiğini, ve sırrını… Neyin sırrının sesinde o kadar uzak olmadığını, lakin her kulakta bunu anlayacak nurun bulunmadığını da anlatır. Bir anlam da neye hayat verir, öz verir, kişilik verir.
Tasavvuf erbâbına göre ney, kamil insanı temsil eder. Bu temsil sadece neyin mânevi muhtevatından kaynaklanmaz. Neyi fiziki açıdan değerlendirirken de de insan-ı kamil ile özleştirir. Üzerinde bulunan yedi adet deliği insanda bulunan nefsin mertebelerini (letaifler) ifade eder. Dokuz boğum yine insanın kendine aittir. Bu bağlamda baktığımız zaman neyi direk olarak insanla özleştirmek kaçınılmaz bir hâl alır zaten.
Neyin kemâlat noktasına ermesi de insanın kemâle ermesi gibi uzun zaman alır. Şöyle bi baktığınız zaman normal bir neyin kıvama gelmesi yaklaşık yirmi seneyi bulur. Bu da zaten zikir ehl-i bir insanın normal şartlar altında çile süresinin sonuna yani, kemâl noktasına gelme süresinin başına tekamül etmektedir. Ney, neyzen tarafından üflenmeye başladığı zaman yavaş yavaş yanmaya başlar ve bu ilk olarak deliklerde görülür. Tıpkı insanın yavaş yavaş nefsin her bir eğretisini ezmeye başlaması gibi. Daha sonra da ney tamamen yanar, erimeye başlar ve belli bir noktadan sonra da ses vermez hâle gelir. Artık görevini tamamlamıştır. Boş kuru sözlere, düşmandan gelen her türlü kirli salıklara kulaklarını kapatmıştır. Kendisini Yaradan’a doğru uzatmıştır… İnsan-ı kâmil gibi.
Nây-ı şerif bu sebepler bağlamından dolayı sadece bir müzik ensturumanı kalıbına sığmamıştır. O, bir kültürü, özellikle İslam tasavvuf kültürünü ileriki dönemlere taşıyan en önemli mihenk taşlarından olmuştur. En önemli özelliği de şudur ki sadece İslam toplumlarına değil, bütün insanlığa, eşyaya seslenmiştir. Muhabbetle…


çok güzel bencede şu özellik En önemli özelliği de şudur ki sadece İslam toplumlarına değil, bütün insanlığa, eşyaya seslenmiştir... nitekim bu yüzden yabancıların bir çoğu mesneviyi cilt cilt baskılarıyla okumuşken şahsım hala okumamaış bu güzellikden mahrum bırakmış kendi kendini....kendime kızıyorum bu noktada.... bu arada arkadaşlar yer yer mesnevi adına okuduğum bir takım yerlerden bir alıntı yapmak istedim... ilk bölümdeki dinle kısmını okudukdan ve ney in oluşumlarını ve o çıkan yanık sesi iyice özümsedikten sonra paylaşmak istedim neyin hikayesini....


[h=2]NEY’İN HİKÂYESİ[/h]Mevlânâ’nın eserlerinde geçen ney, aslında “insan-ı kâmil”i temsil etmektedir. Sazlıktaki bir kamışın ney hâline gelene kadar geçirdiği devreler, insanın olgunlaşmasını, yani “nefsi tezkiye ve kalbi tasfiye” basamaklarını ifâde eder.
Ney başlangıçta kamış olarak bulunduğu sazlıktan ayrılmış ve bu ayrılık, onun nasıl acı acı feryadına sebep olmuşsa; ruhlar âleminden gelip balçıktan yaratılmış bedene, yani ten kafesine giren “kâmil insan”da da o rûhânî âleme hasret başlamıştır. Bu hasreti; riyâzât, murâkabe, tefekkür, ilâhî aşk ve çilelerle yoğrulan insan olgunlaşır, seviye bulur; nihâyet “kâmil” hâle gelir.
Sazlık içindeki kamışlar arasından çıkarılan ney, usta bir el tarafından usûlüne uygun şekilde kesilir. İçi boşaltılıp, kurutulur. Daha sonra, ateşle delinerek baş ve son kısmına demir boğumlar yerleştirilir. Bir müddet bu hâlde bekletildikten sonra ney; neyzenin nefesinden üflenen nefha ile dinleyenlerin kalbî seviyelerine göre[SUP]2[/SUP] güzel sesler, hayret ve hikmetler yaymaya başlar.[SUP]3[/SUP]
İnsan da kemâl yolunda hep bu safhalardan geçer. İnsan-ı kâmiller, diğer insanlar arasından belli kıstaslarla seçilirler. Nitekim peygamberlerin en büyük özelliklerinden birisi onların «seçilmiş» olmalarıdır. Daha sonra, çeşitli terbiye usûlleriyle onun içi fânî dünyevî bağ ve endişelerden boşaltılır.


arkadaşlar neyle insanoğlunun benzerliği....
ve olgunluğa erme aşamaları....
dilerim ruhumuz kamil hale gelir.....
 
hevesle açtığım bu konudan sanırım biraz ayrı kalacam . evde net kesilmiş. önümüzde hafta sonu. inşallah kesinti uzun sürmez:50:
 
her kim sırrını saklar ise çabucak muradına erişir...
tohum toprak içinde gizlenince ,onun gizlenmesi,bahçenin yeşillenmesi ile neticelenir.... altın ve gümüş gizli olmasalardı..... madende nasıl musaffa olurlar nasıl altın ve gümüş haline gelirler?






harika msjlar aldım bendeee bunu uygularım yaşamıma artık inşlh....
gerçekten eşimle yaşadıklarımı daha saklı tutabilseydim annemlerin gözünde eşim daha değerli olurdu.... bu dersi çıkardım kendimeee.... şimdi uygulamaya geçicem her noktada....




bu arada haftalık liste yapıcam....
 
her kim sırrını saklar ise çabucak muradına erişir...
tohum toprak içinde gizlenince ,onun gizlenmesi,bahçenin yeşillenmesi ile neticelenir.... altın ve gümüş gizli olmasalardı..... madende nasıl musaffa olurlar nasıl altın ve gümüş haline gelirler?

harika msjlar aldım bendeee bunu uygularım yaşamıma artık inşlh....
gerçekten eşimle yaşadıklarımı daha saklı tutabilseydim annemlerin gözünde eşim daha değerli olurdu.... bu dersi çıkardım kendimeee.... şimdi uygulamaya geçicem her noktada....

bu arada haftalık liste yapıcam....

Her kim sırrını saklar ise çabucak muradına erişir... :46:
Waaay!!! Çok anlamlı... Sırrımızı açığa çıkarmanın ağır bedelleri oluyor gerçekten. Ah! Ah! :31:

Listeyi uygun gördüğün şekilde düzenlersin canım. Önemli olan derinlikleri keşfedebilmemiz. :16:
 
Padişahla Hekimin infazlarını hiç doğru bulmamış kafam karışmıştı ki, :44:
ardından şu sözler geldi. :77:

Bu hoş bir iş değil, diye sen düşündün.
Böylece, gönlün gam ateşine üzerlik tohumu oldu.


Tamam da, Hikmet sahibi kişilerin yaptıkları sorgulanmadan Hayra yorulduğunda da
Kendini Kemale ermiş sanıp aynı şeyleri yapmaya kalkacakları nasıl durdururuz. :45:
 
bugun okuduklarımda anlamadığım bir takım kelimelere baktım ve çok güzel şu sözüne zaten hayrandım her söze olduğu gibiiiiiii ama bu başkaaa

dün dünde kaldı cancağızım bugun yeni şeyler söylemek lazım.....


çok güzel bir öğüt mevlana dan bu yüzden devamını paylaşmak istedim... imkan olsa okuyarak kendi sesimden fon musik (ney) ilede sizlere göndermek isterdim...




Her Gün Bir Yerden Bir Yere Göçmek Ne Güzel
Bulanmadan Dupduru Akmak Ne Hoş
Dün Dünde Kaldı Cancağızım
Bugün Yeni Şeyler Söylemek Lazım.​
Yorulacaksan, zorlanacaksan, şikâyetçi olacaksan, keşkelere sığınacaksan, söze ama diye başlayacaksan, girme Aşk yoluna.
Aşk yolunda U dönüşü yoktur!
Aşk der ki sana; yolumdaysan, Başım Feda yoluna;
ama bil ki seninde başını isterim yoluma.
Kahır, kapris gelecekse senden, amenna.
Ama ayağına diken batarsa yolumda, ah edip vahlanma.
Aşk bilek gücü değil Yürek işidir.
Yüreğin Yetmiyorsa düşme yollara...​
Güvendiğiniz dağlara karlar yağdığında en güzel çare, dağ ile karı başbaşa bırakmaktır.
Gün gelip karlar eridiğinde; dağ yolunuzu gözleyince en güzel cevap, başka bir dağdan selam yollamaktır.​
Her şey üstüne gelip seni dayanamayacağın bir noktaya getirdiğinde, sakın vazgeçme!
Çünkü orası gidişatın değişeceği yerdir..!

Üzülme! Bil ki Yaradan umudu en çaresiz anlarda yollar.
Unutma; yağmurun en şiddetlisi en kara bulutlardan çıkar.

mev2.jpg

Sabırlı olun zira bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl gülebilir?
Aceleci olmayın! Maksada Sabırla erişilir , acele ile değil.
Alelade otlar iki ay içinde, kırmızı gül ancak bir yılda yetişir. Tencerede bile yavaş ve ustaca kaynayan yemek,
Delice kaynayandan daha lezizdir...
Neden Duasız bırakıyorsun dilini ?
Kapıyı çalmadan, açılmasını bekleyenlerden misin yoksa?​
Sen verdikçe Dost görünen çok olur.
İste de gör hepsi birden yok olur!
Sen kendi kendine yetmeyi öğren, tüm dünyanın malına gönlün tok olur!​
Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla ışığından
birşey kaybetmez.​
 
Padişahla Hekimin infazlarını hiç doğru bulmamış kafam karışmıştı ki, :44:
ardından şu sözler geldi. :77:

Bu hoş bir iş değil, diye sen düşündün.
Böylece, gönlün gam ateşine üzerlik tohumu oldu.


Tamam da, Hikmet sahibi kişilerin yaptıkları sorgulanmadan Hayra yorulduğunda da
Kendini Kemale ermiş sanıp aynı şeyleri yapmaya kalkacakları nasıl durdururuz. :45:

belkide durdumak için çaba harcama ya gerek yoktur, belkdie gün gelir gözleri açılır ve kendi gözleri ile gerçekleir görürler.

mesneviden değil ama başka bir yerden bir hikaye. bir şeyhin dergahına sürekli uğrayan bir zat zamanla derslere iştigal etmemeye başlar. cematten bir kaç kişi bu zatı ziyaret ederler. bu zat kalp gözünün açıldığını , artık o şeyhin dersine gitmesine gerek klamdığını söyler. bu kişiler şeyhe iletirler durumu. şeyh ona besmele çekmesini söyleyin der. onlarda bu zata iletirler şeyhin sözünü. zat besmele çker. ve etrfaında gördüğ tüm güzlelikler anında çirkinleşir.
 
belkide durdumak için çaba harcama ya gerek yoktur, belkdie gün gelir gözleri açılır ve kendi gözleri ile gerçekleir görürler.

mesneviden değil ama başka bir yerden bir hikaye. bir şeyhin dergahına sürekli uğrayan bir zat zamanla derslere iştigal etmemeye başlar. cematten bir kaç kişi bu zatı ziyaret ederler. bu zat kalp gözünün açıldığını , artık o şeyhin dersine gitmesine gerek klamdığını söyler. bu kişiler şeyhe iletirler durumu. şeyh ona besmele çekmesini söyleyin der. onlarda bu zata iletirler şeyhin sözünü. zat besmele çker. ve etrfaında gördüğ tüm güzlelikler anında çirkinleşir.


o gözlerin açılacağı gün dilerim bizler içinde erken zamanda gelir.... senin hikayede güzelmş bacım.....


evet bacılarr şugünlerde anlamakta zorlandığım adeta okumayıp çalıştğım bir bölüme girmiş bulunuyorum....

PADİŞAH;birisi yüzünü gördükten sonra başkasına meylederse kıskanır..... padişahın gayreti buğdaya benzer ,harmanda ki saman da insanların kıskançlığıdır................................

cidden kızlar sanırım daha yavaş ilerleyeceğim artık....

şu sözle bitireyim mesneviden;
Seni yoldan alı koyan şey ;ister küfür sözü olsun,ister iman... Seni dosttan uzak düşüren nakış ister çirkin olsun ,ister güzel.... ikiside birdir.....


 
o gözlerin açılacağı gün dilerim bizler içinde erken zamanda gelir.... senin hikayede güzelmş bacım.....


evet bacılarr şugünlerde anlamakta zorlandığım adeta okumayıp çalıştğım bir bölüme girmiş bulunuyorum....

PADİŞAH;birisi yüzünü gördükten sonra başkasına meylederse kıskanır..... padişahın gayreti buğdaya benzer ,harmanda ki saman da insanların kıskançlığıdır................................

cidden kızlar sanırım daha yavaş ilerleyeceğim artık....

şu sözle bitireyim mesneviden;
Seni yoldan alı koyan şey ;ister küfür sözü olsun,ister iman... Seni dosttan uzak düşüren nakış ister çirkin olsun ,ister güzel.... ikiside birdir.....


padişah birisi onun yüzünü gördükten sonra , başkasına bakarsa kıskanır. çünkü bakanın kendi ile yücelmesini ister. hak teala herşeyi ondan istememizi arzu eder değil mi. ayakkabı bağınıza kadar isteyin vereyim diyor. yeter ki benden isteyin.
padişahın gayreti buğdaya benzer, ekinin özü nedir? Buğday. saman ise artıktır. boşa çıkandır. yani insanların kıskançlığı ise boştur. burda bir karşılaştırma var. padişah ile insanların kıskançlığı karşılaştırılıyor. padişahın kıskançlığı buğday kadar elzem iken ( çünkü vermek , ve yüceltmek maksatlı) , insanların ki ise saman kadar boş.
nacizane anladıklarım canım:31:
 
padişah birisi onun yüzünü gördükten sonra , başkasına bakarsa kıskanır. çünkü bakanın kendi ile yücelmesini ister. hak teala herşeyi ondan istememizi arzu eder değil mi. ayakkabı bağınıza kadar isteyin vereyim diyor. yeter ki benden isteyin.
padişahın gayreti buğdaya benzer, ekinin özü nedir? Buğday. saman ise artıktır. boşa çıkandır. yani insanların kıskançlığı ise boştur. burda bir karşılaştırma var. padişah ile insanların kıskançlığı karşılaştırılıyor. padişahın kıskançlığı buğday kadar elzem iken ( çünkü vermek , ve yüceltmek maksatlı) , insanların ki ise saman kadar boş.
nacizane anladıklarım canım:31:
sayfalarım ilerledikçe oturuyorrr çok sağol bacım...harika anlatmışsın... ayrıcaaaaaaa girebildiğin içinde baya sevindim ara verecem demiştin neyseee ;) teşekkürler
 
Back