Merhaba
Adeta Part 2 gibi bir şey olacak şu an yazacaklarım ama; yine de öncelikle sayfada yer işgali bakımından -tüm Bit Pazarı sakinlerine ve buraya gözü ilişecek olan arkadaşların tümüne- lütfen kusura bakmayın diyerek, başkaca bir seçeneğim olmadığı için, aralarında özel diyaloglarımızın da olduğu bu açıklamaları yapmak zorundayım ki; Konuyla ilgili sonucu, netice ve yorumları tarafsız olarak okuyanlar tamamen kendileri oluşturabilsin.
Buradan Tugbass kullanıcısından alışveriş yapmıştım. Neticesi hoş olmadı benim açımdan çünkü karşı tarafın lanse ettiği gibi değildi aldığım şeyler.
Yine de ‘’Neyse dedim, hadi yazıp mahcup etmeyeyim ya da buradaki pazarı benim yüzümden olumsuz etkilenmesin, bir şekilde kendince kurnazlık etmeye çalışmış olmalı, benden yüz bulmuştur belki’’ diye, geçiştirmeye çalışıp bu konuyu kafamda da bitirmeye çalışmıştım.
Lakin, aynı zamanda üstelik Tugbass Hanım’ın bir de ‘’Bit Pazarı Memnuniyetsizlik Başlığındaki’’ hem de genellemeler yapmak suretiyle, bu başlıkta yazan insanları art niyetli addeden, dahası site yönetimini dahi suçlayan son derece kafa karıştırıcı, çok kaba saba ve nahoş yorumlarını görünce; yazmam gerektiğine karar verip, yaşadığım memnuniyetsizliği – Bit Pazarı hikayemin tamamına da değinerek en ince detaylarıyla ve olabildiğince bencillikten uzak ve en objektif içerikle (15.06.2014 01.39 da 53. Sayfada) uzun uzun paylaşmıştım.
Ardından, hemen akabinde -sanırım daha önce bir takım memnuniyetsizlikler yaşamış olmalarına rağmen, kişi hakkında başka olumsuz yorum bulunmadığından –belki de sadece benimdir düşüncesiyle- kendilerince susmuş olan başkaca arkadaşlar da memnuniyetsizliklerini belirttikleri için, Tugbass Hanım kendi adına güya savunma olan yorumlarıyla konuya dahil oldu.
(16.06.2014 14:41 itibariyle 55 ve 60 sayfalar boyunca süren yazışmalar oldu bu başlıkta)
Bu esnada, Tugbass Hanım, şahsıma yönelik olarak da son derece çirkin ve sadece asılsız olmakla kalmayıp, hakaret ve kişiliğime saldırı mahiyetinde sayılabilecek yaftalamalarda ve yorumlarda da bulunmuştu. (Aşagıya alıntı yapacağım onları da)
Yorumları okumaya çalıştığım esnada zaten gerek üslup, gerek diyaloglar öylesine sert ve polemik halini almıştı ki; hem forum kuralları açısından hem böyle sadece -kendisiyle laf dalaşına girmekten ve mecburen seviyesinde yanıtlar vermekten başka seçenek bırakmayan yorumlarına aynı seviyede bir karşılık vermeyi kendime yakıştıramadığım için- hem de öncesinde aramızda geçmiş olan diyalogların ardından yazdıklarını resmen şaşkınlıkla okumuş olduğum için, en azından o günkü polemik ve tartışma ortamı sonlandıktan sonra yorum yapmak üzere zor da olsa sabretmeyi başararak -vereceğim veya vermek istediğim cevapları- foruma yazdıktan sonra, göndermekten vazgeçip, başkaca boş bir sayfaya kopyalamıştım.
O gün zaten Memnuniyetsizlik konu başlığına -forum yetkili ve forum sorumluları tarafından müdahale edilmek zorunda kalınmış, geçici olarak başlık kapatılmıştı.
Sonrasında hesabı pasifti ve ben de bu sayfada kalabalık etmesin, diğer üyelere de saygısızlık etmeyeyim -hem tarafıma fazlasıyla cevap hakkı doğmuş olsa bile, ilgili kişinin hesabı pasif olması sebebiyle (her şeye rağmen yine de) kendisine bir haksızlık olmasın- bir insanın arkasından yazmak olmasın düşüncesiyle, konuyla alakalı tekrar başkaca bir yorum yapmaktan geri durmuştum. Taa ki yukarıdaki alıntıyı görünceye kadar…
Her ne kadar burası sanal bir ortam olsa da, bizler gerçeğiz sonuçta.
Forumu çok aktif kullanamıyorum ve öyle çok fazla yoğun ve kalabalık başlıklarda da yazan biri değilim, fazla tanıyan da yoktur beni, üstelik sürekli alışveriş de yapmıyorum buradan, hani forumdaşlarımın hiç biri açısından bir ehemmiyeti de olmayabilir belki, ayrıca -bir kendimi ispat çabası- hiç değil ama bu durumda –benim de daha önceden doğmuş olan cevap hakkımı kullanmak en doğal hakkım olacaktır sanırım.
Söz uçar, yazı kalır.
Hiç hakketmediğim halde ve hiç hakketmediğim şekilde, biri tarafından pervasızca, saçma sapan ve gereksizce etiketlenmiş olarak kalmak kolay sindirilebilecek bir durum değil elbet. Ancak, bundan ziyade -şu an bu pazarı aktif olarak tekrar kullanmaya başlayan bu vatandaşla yaşamış olduğum olayın boyutunu gizli tutmak, sadece kendime değil, aynı zamanda bu başlıktan istifade etmeye çalışan/çalışacak olan üyelere karşı da haksızlık etmek ve sorumsuzca davranmak olacaktır asıl benim açımdan. Bu doğru değil ve buna hiç hakkım yok.
Yani – susmak, her zaman ‘’haksız olmak’’ anlamına gelmiyor …
insana çamur atmak ve bundan hiç rahatsızlık duymamak - bu denli kolay olmamalı diye düşünüyorum ve her şeyi olduğu gibi buraya aktarıyorum.