Melisa ve ben...Geçmişim.

vivelamour şurada kaç yıldır birbirimizi yüz yüze tanımasak da karakterler olarak az çok biliriz, kah hepimizin birbirine sinirlendiği an olmuştur, kah bir sıkıntıda birbirimiz için üzülmüşüzdür ya da vay be helal olsun ne güzel söyledi demişliğimiz vardır.
Tüm bu geçmişin verdiği samimiyete dayanarak yazıyorum, neden bunu sorguluyorsun ki? Sorgulayan neden sensin?
Baban kendini sorguluyor mu? Ya adamın umuru değil, anneninde dediği gibi onlar geçmişi geçmişte bırakmış, yani ne kendilerini sorgulayacaklar, ne sen yüzleşsen haklısın kızım diyecekler, ne geçmişin telafisi olacak ne de bunun için bir çabaları.

Bak gülüm şu an geçmişi deşip deşip babanın yaptıklarını, annenin arkanda durmayışını defalarca yüzeye çıkarıp yaranı kanatarak kendinden başkasına zarar vermiyorsun.

Şu dakika gitsen yakalarına yapışsan, neden benim çocukluğumu sindirilmiş ezilmiş yaşamama neden oldunuz, neden hiç arkamda durmadınız desen alacağın cevaplar senin istediğin gibi olmayacak hatta üstüne belki de suçlanacaksın, daha çok canın yanacak.

Önünde 2 yol var ya onları olduğu gibi kabul edip kendinle barışacak ve asgari düzeyde ebeveyn-evlat ilişkisi yaşayacaksın ya da silip atacaksın.

O yüzden sordum sana sevgi mi vicdan mı diye? He anne babayı yok saymanın kolay olmadığını da biliyorum çünkü özellikle bizim kültürümüzde anne baba çok başka bir yere konmuştur, onlar ne yaparsa yapsın evlat evlatlığını yapmak zorundadır düşüncesiyle büyüdük hepimiz, o yüzden aile bağını koparmak yıllara yayılıyor, her olay geçmişteki başka bir olayla birleşip araya soğukluk sokuyor, her şey ha deyince olmuyor, bir de işin vicdan kısmı var elbette, o senin annen baban yaşlılar onlara bunu nasıl yaparsın diyenlerin vicdanına uyguladıkları baskıyı da unutmamak lazım, herkes bir yana seninde vicdani hesaplaşmaların olur, an gelir kendini suçlu hissedersin an gelir yaşadığın bir travma öfkelenmene iyi yaptım demene neden olur lakin hangi yolu seçersen seç, kendine asıl anne babanın cevaplaması gereken sorular sorma, işin içinden çıkamazsın, o da yetmez psikolojini iyice bozarsın.

Ama şunu bil, sen çocuktun sevilmesi ve korunması gereken, ne yaparsan yap annesi babası tarafından desteklenmesi gereken kişi sendin, yaşadıkların senin suçun değildi, kendini sevmemen için hiçbir sebep yok.

Neden sorularını bırak, bu kendine yapabileceğin en büyük haksızlık olur.

Çok teşekkür ederim sevgili Mune, bunları duymaya çok ihtiyacım vardı. Bugün annem kahvaltıya çağırmıştı ama bir bahane bulup gitmedim, içim o kadar kalktı ki görmek istemedim.
 
Bu arada evi annem geçindirir, babamın katkısı %30 falandır maksimum. Babam birikim yapar deli gibi be bankaya atar. Ben hiç babamdan para isteyemedim, annemle hallettim hep. Annem de babamdan istemez yani bu da çok saçma gelir bana senelerdir. O paralarla dünya turu yapıcam babam ölünce, o ne kadar hayattan zevk almadan iki çıkıp gezmeden biriktirdiyse ben de tam aksine yiyeceğim çok kıymetli paralarını.
 
Çok teşekkür ederim sevgili Mune, bunları duymaya çok ihtiyacım vardı. Bugün annem kahvaltıya çağırmıştı ama bir bahane bulup gitmedim, içim o kadar kalktı ki görmek istemedim.
Rica ederim vivelamour, belki derdine tümden derman olamayız, geçmişini de silmemiz mümkün değil ama bil ki biz burada bir aileyiz, kavga ederiz didişiriz ama ihtiyaç olduğunda da ağlayacak omuz olmasını biliriz.

Sen değerlisin lütfen bunu hiiiiç unutma ve ne kadar istiyorsan o kadar zaman ver kendine, görüşmek istemiyorsan görüşmek için kendini zorlamaHoppa
 
Bunları çok konuştum konuşmam mı ama annem bir önceki mesajımda yazdığım gibi “geçmişte kaldı, geçmişle barış, ne kadar ömrümüz kaldı ki” kafasında. Ama çok isterdim oturup yüzleşmeyi herşeyi masaya döküp. Şimdi fark ediyorum annem biraz da manipülatif bir yönü var, şu an bu konuları açsam bir şekilde haklı çıkar, geçmiş geçmişte kaldı diyerek bana kendimi suçlu hissettirir.
Annenize daha çok kızdım konuda
Bilinçli üstelik psikoloji okumuş bir kadının eşine böyle sağlıksızca bağlanması üstelik sizde açtığı yaraları görmezden gelmesi
Bende annemle dünya kadar sorun yaşadım ama annem durumdan pişman olunca ve hatalarını kabul edince bir rahatlama oldu

Dün konunu okurken bir iki şimşek çaktı bende
annem babamla hep kilo konusunda kavga ettim
Şuan hala diyet yapamıyorum.

Sanki yemek elimden alınınca hayatta mutluluk veren bir iki şeydende oluyorum gibime geliyor
Belki büyük sıkıntılar çekmedim ama durum bu
 
Son düzenleme:
Merhabalar, sevgiler.

Öncelikle belirteyim uzun olacak.

Kaç zamandır dalgalıyım durulamadım aslında konu açmakla açmamak arasındaydım ama bugün okuduğım babası ile yaşadığı sorunlar yüzünden intihar eden Melisa’nın haberi beni içimde yolculuğa çıkardı. Ben de onun yaşlarında ilaç içerek kendimi öldürmeye çalıştım, annem kusturdu ve babam bana dedi ki “ Keşke geberseydin”...

Babamdan hep korktuk, hep çekindik her işi gizli yaptık. Ergenliğim hakaretlerini duyarak geçti, ne kilom,ne ona layık bir evlat olmadığım ne işe yaramazlığım bitti. Annem panik atak oldu onun korkusundan. Hiç unutmam bir gün balkonun demir kapısı kilitli kaldı, onun da gelmesine az bir zaman var annem çilingir çağırdı korka korka yaptırdık. Çünkü kıyamet kopardı, hep kıyamet koparırdı. Annemin yemeklerini beğenmez, beni beğenmez, sürekli kavga, aşağılama... Bana göstermediği toleransı kuzenime gösterme, ona babası yok diye babalık yapma. Oooof of hangi birini yazayım dağınık oldu sanki. Bu arada amnem psikolog doktor o da ayrı bir tez mevzu aslında! Maddi imkan kariyer herşey vardı ama kopamadı babamdan. Ona da içten içe çok öfkeliyim aslında ama inanın bu da ayrı bir travmam. Bir gün arkadaşıma gitmiştim, eve gelmiş beni gördü üzerimde salaş bir kazak ve kot vardı benim kızım böyle giyinemez, X beyin kızı böyle giyinmiş dedirtmem dedi ve elime mi vurdu elimi mi itti hatırlamıyorum yaptığım el işi ödevimin kenarı kırıldı. Bunun gibi yüzlercesi. Mesela biz bir kere ailecek tatile çıkmadık, yüzmeye gitmedik, sinemaya gitmedik. Babamdan ne istersem istiyim bana evlen kocam yapsın dedi ve 23’ümde kocam yapar sanarak evlendim, üç sene sonra ihanet ile boşandım. Boşandıktan sonra da çilem bitmedi, ailenin yüz karası oldum. İkinci evliliğime de çomak soktu eşime kabalıklar yaptı, nikahıma gelmedi.

Gelelim bana, bugünüme etkisine: özgüvensizlik.
Kendimden nefret etme derecesinde beğenmeme. Kilo takıntısı, kilo verememe, dismorfik bozukluk, eşime karşı kompleksler. Ki kendisi mükemmel biri olduğu halde.

Hani KK’da kocalar için sık kullanılan narsist tabiri var ya babam narsist bir adam. Ve benim hayatımı mahvetti, mahvetmeye de devam ediyor.

Evlendiğim sene ciddi bir psikolojik buhran yaşadım, aklımı kaybedeceğimi düşündüğüm zamanlar oldu ve hiç unutmam bir bayramdı annemlere gittiğimizde anne ne olur konuşalım çok kötüyüm dediğimde “dur şimdi baban evhamlanır ne konuşuyorsunuz diye” dedi ve beni o koltukta bıraktı gitti. O an dünyam başıma yıkılacak sandım. Annemi de affedemiyorum babamı da aslında.

Şimdi terapi diyeceksinz bazılarınız şu an maddi gücüm yok kaldı ki tüm bunları aşmak için benim uzun bir tedavi sürecine ihtiyacım olur sanıyorum ki.

Şu an depresyonumu yenmeye çalışırken bir yandan da kendimi sevmeye çalışıyorum. Ama çok zor inanın öz’ümde olmayınca.

Okuyanlara çok teşekkür ederim. İçimi dökmek biraz rahatlattı.
Melisayı tanımak istedim çok üzüldüm, çok içim acıdı. Keşke arkadaş olsaydım ablası olsaydım, kendi canına kıyacak kadar ne yaşadı kim bilir. Size arkadaş olmak isterim özelden yazın istediğiniz kadar dinlerim yalnız olmayın lütfen :KK12:
 
X