Melisa ve ben...Geçmişim.

Bakın ben aile bağlarıyla ilgili, çoğu kişiye biraz acımasız gelebilecek bir bakış açısına sahibim. Ben kan bağına inanmam, kalp bağına inanırım.

Bana değer veren insan, yedi kat yabancı da olsa benim başımın üstündedir. Değer vermeyen insan da ister anam, ister babam, ister kardeşim, ister kocam vs. kim olursa olsun hayatımın dışındadır.

Sizdeki baba örneğinin bendeki karşılığı abidir. Hastalıklı bir zihni olan, ne yapsak orta yolu bulamayacağımız bir kafa yapısına sahip, tahammül edilmez biridir kendisi. Annemin vicdan yaptırmasıyla ve duygu sömürüleriyle 20 yıla yakın tahammül ettim abime. Sonra baktım ki kendi hayatım ellerimden kayıp gidiyor.

Ben bu hayata çile çekmeye gelmedim dedim. Benim de tek bir hayatım var dedim ya. Beni düşünen kimse yok, ben neden onları düşüneyim dedim. Anneme de rest çektim ve abimi hayatımdan çıkardım. 12 senedir abimle sıfıra yakın temasımız oldu ve ben bir tek gün bile onu özlemedim. Hayatıma yeniden güneş doğdu inanın. Nefes alırken acıyla değil, huzurla nefes almanın hazzı muazzam.

Size önerim kendi hayatınızın önüne hiç kimseyi koymayın. Eğer sizi mutsuz ediyorsa bu babanız da olsa hayatınızdan çıkarın. Eğer evlat olarak onun için değeriniz varsa biraz da o sizin için çaba göstersin. Göstermiyorsa da hayatınızdan çıkarttığınız için bir şey kaybetmemişsiniz demektir.
 
Merhabalar, sevgiler.

Öncelikle belirteyim uzun olacak.

Kaç zamandır dalgalıyım durulamadım aslında konu açmakla açmamak arasındaydım ama bugün okuduğım babası ile yaşadığı sorunlar yüzünden intihar eden Melisa’nın haberi beni içimde yolculuğa çıkardı. Ben de onun yaşlarında ilaç içerek kendimi öldürmeye çalıştım, annem kusturdu ve babam bana dedi ki “ Keşke geberseydin”...

Babamdan hep korktuk, hep çekindik her işi gizli yaptık. Ergenliğim hakaretlerini duyarak geçti, ne kilom,ne ona layık bir evlat olmadığım ne işe yaramazlığım bitti. Annem panik atak oldu onun korkusundan. Hiç unutmam bir gün balkonun demir kapısı kilitli kaldı, onun da gelmesine az bir zaman var annem çilingir çağırdı korka korka yaptırdık. Çünkü kıyamet kopardı, hep kıyamet koparırdı. Annemin yemeklerini beğenmez, beni beğenmez, sürekli kavga, aşağılama... Bana göstermediği toleransı kuzenime gösterme, ona babası yok diye babalık yapma. Oooof of hangi birini yazayım dağınık oldu sanki. Bu arada amnem psikolog doktor o da ayrı bir tez mevzu aslında! Maddi imkan kariyer herşey vardı ama kopamadı babamdan. Ona da içten içe çok öfkeliyim aslında ama inanın bu da ayrı bir travmam. Bir gün arkadaşıma gitmiştim, eve gelmiş beni gördü üzerimde salaş bir kazak ve kot vardı benim kızım böyle giyinemez, X beyin kızı böyle giyinmiş dedirtmem dedi ve elime mi vurdu elimi mi itti hatırlamıyorum yaptığım el işi ödevimin kenarı kırıldı. Bunun gibi yüzlercesi. Mesela biz bir kere ailecek tatile çıkmadık, yüzmeye gitmedik, sinemaya gitmedik. Babamdan ne istersem istiyim bana evlen kocam yapsın dedi ve 23’ümde kocam yapar sanarak evlendim, üç sene sonra ihanet ile boşandım. Boşandıktan sonra da çilem bitmedi, ailenin yüz karası oldum. İkinci evliliğime de çomak soktu eşime kabalıklar yaptı, nikahıma gelmedi.

Gelelim bana, bugünüme etkisine: özgüvensizlik.
Kendimden nefret etme derecesinde beğenmeme. Kilo takıntısı, kilo verememe, dismorfik bozukluk, eşime karşı kompleksler. Ki kendisi mükemmel biri olduğu halde.

Hani KK’da kocalar için sık kullanılan narsist tabiri var ya babam narsist bir adam. Ve benim hayatımı mahvetti, mahvetmeye de devam ediyor.

Evlendiğim sene ciddi bir psikolojik buhran yaşadım, aklımı kaybedeceğimi düşündüğüm zamanlar oldu ve hiç unutmam bir bayramdı annemlere gittiğimizde anne ne olur konuşalım çok kötüyüm dediğimde “dur şimdi baban evhamlanır ne konuşuyorsunuz diye” dedi ve beni o koltukta bıraktı gitti. O an dünyam başıma yıkılacak sandım. Annemi de affedemiyorum babamı da aslında.

Şimdi terapi diyeceksinz bazılarınız şu an maddi gücüm yok kaldı ki tüm bunları aşmak için benim uzun bir tedavi sürecine ihtiyacım olur sanıyorum ki.

Şu an depresyonumu yenmeye çalışırken bir yandan da kendimi sevmeye çalışıyorum. Ama çok zor inanın öz’ümde olmayınca.

Okuyanlara çok teşekkür ederim. İçimi dökmek biraz rahatlattı.
Ne diyeceğimi bilemiyorum.
Hem melisaya hem size çok üzüldüm.
annelik babalık yapmak çok zor ama malesef anne baba olmak çok kolay
Bazen çok kavga eden huzursuz çiftlere yapın iki çocuk birbirinizle kavga etmeye mecal bulamazsınız gibi çok parlak fikirler veriliyor.
Durum o durum kimse kendimi düze çıkarayım maddi manevi hazır olayım psikolojimi düzeltip bir çocuk sahibi olayım demiyor
 
Melisa ve senin konuna benzer ve belki daha ağır şeyler yaşamış biri olarak(benim annemde psikopati) bugün melisanin başarılı intiharı benide yine ağır depresyona soktu...bütün gün ağladım buraya bende konu açmak istedim ama bazen kk kadinlari çok duygusuz olup dahada incitebildikleri için açmadım..seni anlıyorum ve üzgünüm biz bu yükle (intihardan kurtulanlar)yaşayıp gidecegiz..
Yazdıklarınız içimi çok yaktı.
Özellikle ‘başarılı intihar’ tamlaması, üzerine günlerce kafa yorulacak, insanı boşluğa sürükleyecek bir öbek olmuş.
Yapmayın nolur, bunu bile başarı görmek, kurtulmaya yormakla eş değerdir.

Ne yaşadınız bilmiyorum, elbet bunu deneyimlenecek kadar ağırdır asla hafife almıyorum ama tek hayatımız var.
Gerçekten yegane sahip olduğumuz şey bu.
Ve bu canı, bizlere asla ait olmayan ve olmayacak şeylerle alakalı sonlandırma isteği ciddi anlamda ürkütücü.

Herkes mi vurdu, herkes mi yaraladı; tek başına yaşam da çok güzel.
İnanın koskoca evren insan ve kötülüklerden ibaret değil, bakmakla görmek arasında dağlar kadar fark var.
Yeter ki görmek isteyin, yeter ki yeniden gerekirse kimsesiz, bir başına, küçücük bir odada yeniden nefes almak, bir yağmur kokusuyla coşmak isteyin.
Gerçekten yüreğimi hırpaladı bu tanımlamanız.
Her geçen saniye zaten sona doğru bir geri sayım, zaten bitecek olan serüvenden en karlı nasıl çıkabilirizin peşinde koşmalıyız.
Cebinize ne doldurursanız karınız, başka da bir halta yaramaz zaten yaşamak.
Bir tek bunun için varız...
 
Anne ve babamiz tarafindan kabul edilip sevilmek istediginiz dünyanin en dogal hali. Hepimiz öyleyiz. Ben anne tarafindan dayak yedim ve öz güvenim nerdeyse yol edildi. Annemle bugün iyi bir iliskimin olmasinin iki sebebi var: 1. Annemin kendisinin pisman olmasi. Annem kendi zamanında yaptigi cahilligin ve yalnislarin farkina vardi ve bugün kü akli ile ayni hataya düsmez. Bunu en net cocuklarim ile iletisiminde görebiliyorum. Yani o kendini degistirdi. 2. Kendi öz güvenimi güclestirdim. Zamaninda yapilanlari bugün ne kadar iyi anlasiyorsakta hemen icinden söküp atamiyorsun. Zarar bir kere verildi. Kendini sevmek o kadar basit bir olay degil bastan size asilmadiysa, ama ögrenebiliyoruz.
Size gelince. Ne anneniz nede babaniz gram degismemis ve belkide hic degismeyecekler. Bu ihtimali ne kadar korkutucu olsada göze almaniz gerekir. Ikiside kendi toksik hayatlarinin icinde debelenip duracak. Siz sanslisiniz ki o ortamdam ciktiniz ve ayri kaldikca daha da cok herseyi farkinda olacaksiniz. Iyi gözlemleyin. Siz ikisini de kurtaramazsiniz onlar kendini kurtarmadiktan sonra. Mutlu olmak size zor gelecek ilk basta, cünkü siz mutlu olmanin yükünü yasayacaksiniz. Bu biraz bana savasta hayatda kalan askerlerin sucluluk duygusunu hatirlatir. Onlarda hayatda kalmanin sucunu tasir Arkadaslari hayatini kaybederken. Sizde ikisi ne kadar kötü olursa olsun yinede ikisinede aslinda baska bir hayatin siz hepiniz icin mümkün oldugunu göstermek isterdiniz ama bu maalesef mümkün degil. Ben size iletisimi tamamen kesin demiyecem (aslinda hak ettikleri o, orasi ayri), cünkü sizin yavasca önce kendinizi toparlamaniz gerektigini düsünüyorum. Bunu da basarabilirsiniz. Onu yapmak icin ama basa dönmeniz lazim. Hani diyorlar ya "icindeki cocugu kucakla" diye. Öyle düsünün. Terapi icin paraniz yoksa bu konularla ilgili kitaplar var onlari okuyun. Sizin sucunuz yoktu. Bundan sonra kontrol sizin elinizde bunu unutmayin. Insallah yaralarinizi bin kat mutlulukla sarabilirsiniz
 
Sorun babanızda evet ama annenizde suçlu ya benim anlamadığım şu tamam kadın olarak eziliyosun katlanıyosun ama çocuklarinız için bari katlanmayın benimde ayrı hikayem varda panik atağım var anksiyete bozukluğu asosyaldim artık bunların ustesinden geliyorum evliliğim bana iyi geldi ama psikolojik sorunlar maalesef kolay kolay geçmiyor ilaç terapi pozitif düşünce annenizle dısarda görüşün
 
Bence babanız ruh hastası yani hasta anneniz suçlu ihmalkar. Bilmiyorum ben büyük konuşmayım ama eşim çocuklarıma şiddet ederse onu parçalarım şiddetin kralını görür. Ufak tefek kavgalar olur hatta popoya pıt pıt da eğer sinir anında ama bu cocugumun canını yakacak kadar psikolojisini bozacak kadar büyükse koca moca dinlemem evladını korumak her annenin görevi. Bir laf var anası olmayanın babası olmaz.
 
Yazdıklarınız içimi çok yaktı.
Özellikle ‘başarılı intihar’ tamlaması, üzerine günlerce kafa yorulacak, insanı boşluğa sürükleyecek bir öbek olmuş.
Yapmayın nolur, bunu bile başarı görmek, kurtulmaya yormakla eş değerdir.

Ne yaşadınız bilmiyorum, elbet bunu deneyimlenecek kadar ağırdır asla hafife almıyorum ama tek hayatımız var.
Gerçekten yegane sahip olduğumuz şey bu.
Ve bu canı, bizlere asla ait olmayan ve olmayacak şeylerle alakalı sonlandırma isteği ciddi anlamda ürkütücü.

Herkes mi vurdu, herkes mi yaraladı; tek başına yaşam da çok güzel.
İnanın koskoca evren insan ve kötülüklerden ibaret değil, bakmakla görmek arasında dağlar kadar fark var.
Yeter ki görmek isteyin, yeter ki yeniden gerekirse kimsesiz, bir başına, küçücük bir odada yeniden nefes almak, bir yağmur kokusuyla coşmak isteyin.
Gerçekten yüreğimi hırpaladı bu tanımlamanız.
Her geçen saniye zaten sona doğru bir geri sayım, zaten bitecek olan serüvenden en karlı nasıl çıkabilirizin peşinde koşmalıyız.
Cebinize ne doldurursanız karınız, başka da bir halta yaramaz zaten yaşamak.
Bir tek bunun için varız...
Merak etmeyin artık bazı şeyleri aştım ama o yaslardayken böyle olmuyor..sonra herhangi bir şey size o günleri hatirlatiginda sadece o yaştaki gibi çaresiz hissediyorsunuz..bugün iyi değilim bugün doğru cümlelerim yok benim..
 
Babandan çok annene kızdım. Aile konuları öyle sıkıyorki canımı anlatamam. Yanlış aileye düşenler, doğuştan şanssızlar gibi konularda kendimi buluyorum pat diye. 78 yılında doğumevinde karışmış bebek olup müge tarafından aranmayı (ve tabii ki bulunmayı) isterdim ama olmayacak sanırım😁 umudum kırık açıkçası
 
Melisa ah ah 😭 babası yüzünden babasının tabancasıyla canına kıyan melisa..
Tweetlerini okudum melisanın paramparça oldum..
Tatlım öncelikle kendini sev sen çok değerlisin bunu altını çize çize diyorum sen çok değerlisin..
Annen baban gerçekten görüşmek istemiyorsan görüşme senin hala canını yakıyosa sil diyemem çünkü ailen ama mesafe koy..belki bunu yazmak kolay geliyor ama senden başka bir tane daha yok hergün kendine bugün artık yepyeni bir sayfa açıyorum ve artık tüm yapılan kötülükleri acıları unutmak istiyorum demen gerek bunu yapman gerek
Ayrıca güzelsin kilolu da değilsin..aslında çirkinde olsan kiloluda olsan dış görünüş umrunda olmayacak olmamalı..başkalarının seni sen olduğun İçin sevmeli iç güzellik çok daha önemli..
Gelelim annene psikolog bir kadın nasıl babanı çekmiş anlamış değilim..çünkü burada okuyoruz ve ya çevremizde görüyoruz maddi yönden eşine bağlı kişiler boşanmak isteyip boşanamıyorlar ama annenin maddi durumu iyimiş psikolog ya var mi ötesi
💐 ne zaman dertleşmeye ihtiyacın olursa bunalırsan bana yazabilirsin
Ve bundan sonra yeni bir sayfa açıp mutlu haberlerini duymak istiyorum 💐
 
Ilk sayfadaki yorumlara bayıldım bayıldım. Arkadaşların ağzına sağlık. Söylenecek çoğu seyi söylemişler
Benim bu hayatta en affedemeyeceğim ve kabul edemeyeceğim şey bir annenin yanlis yapmasıdır. Babayı geç. Babalık sonradan öğreniliyor. Ha babalığı layıkıyla yerine getiren her babadan da Allah razı olsun ama ... amaaaaaaa

Bir anne asla çocuğunu babaya ezdiremez
Bir annenin asla önceliği aman yuvam aman kocam olamaz
Bir anne her zaman çocuğunun menfaatini sıhhatini mutluluğunu düşünür
Burada cok konu okudum ve yaşadığım hayat tecrübesi ve gördüklerim hep o bu şu o bunu yaptı bu bunu dedi üzerine ama hiçbiri de demiyor ki annem yüzünden. Bazi insanlar boyle iste. Ne yaşıyorsa da hakediyor emin ol. O babana katlanmasaydı mutlu olacaktı. Ve sende. Ama o seni babana hirpalatmayi tercih etti. Daha kızının evine gelip kalamıyor. Boyle birşey olabilir mi. Bana gore 2 side aynı
Sen onlarla iletişimi kessen olan annene olmaz bence.
 
Ben sizin yorumlarinizi cok begenirim gercekten güçlü ve olgun birisiniz. Nickiniz bile insana umut veriyor aslinda
Anneniz isin uzmani olduğu halde babanıza karşı mesleki bilgilerini maalesef uygulayamamis tam da "terzi kendi söküğünü dikemez" sözüne örnek
Anneniz de babaniz da esit sorumlu bence
Anneniz izin verdiği icin, babaniz da davranışlarından ötürü
Size ne desem yetersiz kalir sanirim, uzmana gitmenizi önermek en sağlıklı yol olur.
Sadece esinize tarafsız bir gozle bakin, bakmaya calisin demek istiyorum madem sizi seviyor, mutlu etmeye calisiyor o zaman onun size yaptigi iyiliklere odaklanin
Aslında hayat olumlu seylere odaklandikca bize misliyle aynisini veriyor
Para parayı ceker gibi, iyilik de iyiligi cogaltiyor.
Hayat o kadar güzel ki aslinda, herkes kendi cektigini en zoru zannediyor. Nefes almak cok kiymetli, gülmek, bir çiçeği koklamak, kitap okumak, bir seyler uretmek, yemek yapmak... ya da bir çocuğun gözündeki o saf bakış... Cocugunuz var mi animsayamadim ama varsa onun varlığı bile size güç versin/veriyordur umarım
Benim yasadigim zorluklardan öğrendiğim şey şu ki, bir seyi cok isteriz olmaz ya, o olmayana degil de elindeki guzelliklere odaklanmali insan.
Umarim bundan sonra hayat size istediginiz mutlulugu verir
Terapi icinse toplum ruh sagligi birimleri var bulunduğunuz yerde belki vardır bi bakin isterseniz
 
Babanizla yuzlestiniz mi? Anne ve babanizi karsiniza alip bunlari bunlari yasattiniz bana dediniz mi? Size kiyasla cok cok az olan durumu ben annemle yuzlestim. Simdi konusunu acmiyorum gecti gitti. Tabii siz anlatirken itiraz edecek yok oyle degil boyle diyecekler onemli degil siz icinizdeki sizi zehirleyeni kusun ki bi rahatlayin once sonra yol plani yaparsiniz.
 
Merhabalar, sevgiler.

Öncelikle belirteyim uzun olacak.

Kaç zamandır dalgalıyım durulamadım aslında konu açmakla açmamak arasındaydım ama bugün okuduğım babası ile yaşadığı sorunlar yüzünden intihar eden Melisa’nın haberi beni içimde yolculuğa çıkardı. Ben de onun yaşlarında ilaç içerek kendimi öldürmeye çalıştım, annem kusturdu ve babam bana dedi ki “ Keşke geberseydin”...

Babamdan hep korktuk, hep çekindik her işi gizli yaptık. Ergenliğim hakaretlerini duyarak geçti, ne kilom,ne ona layık bir evlat olmadığım ne işe yaramazlığım bitti. Annem panik atak oldu onun korkusundan. Hiç unutmam bir gün balkonun demir kapısı kilitli kaldı, onun da gelmesine az bir zaman var annem çilingir çağırdı korka korka yaptırdık. Çünkü kıyamet kopardı, hep kıyamet koparırdı. Annemin yemeklerini beğenmez, beni beğenmez, sürekli kavga, aşağılama... Bana göstermediği toleransı kuzenime gösterme, ona babası yok diye babalık yapma. Oooof of hangi birini yazayım dağınık oldu sanki. Bu arada amnem psikolog doktor o da ayrı bir tez mevzu aslında! Maddi imkan kariyer herşey vardı ama kopamadı babamdan. Ona da içten içe çok öfkeliyim aslında ama inanın bu da ayrı bir travmam. Bir gün arkadaşıma gitmiştim, eve gelmiş beni gördü üzerimde salaş bir kazak ve kot vardı benim kızım böyle giyinemez, X beyin kızı böyle giyinmiş dedirtmem dedi ve elime mi vurdu elimi mi itti hatırlamıyorum yaptığım el işi ödevimin kenarı kırıldı. Bunun gibi yüzlercesi. Mesela biz bir kere ailecek tatile çıkmadık, yüzmeye gitmedik, sinemaya gitmedik. Babamdan ne istersem istiyim bana evlen kocam yapsın dedi ve 23’ümde kocam yapar sanarak evlendim, üç sene sonra ihanet ile boşandım. Boşandıktan sonra da çilem bitmedi, ailenin yüz karası oldum. İkinci evliliğime de çomak soktu eşime kabalıklar yaptı, nikahıma gelmedi.

Gelelim bana, bugünüme etkisine: özgüvensizlik.
Kendimden nefret etme derecesinde beğenmeme. Kilo takıntısı, kilo verememe, dismorfik bozukluk, eşime karşı kompleksler. Ki kendisi mükemmel biri olduğu halde.

Hani KK’da kocalar için sık kullanılan narsist tabiri var ya babam narsist bir adam. Ve benim hayatımı mahvetti, mahvetmeye de devam ediyor.

Evlendiğim sene ciddi bir psikolojik buhran yaşadım, aklımı kaybedeceğimi düşündüğüm zamanlar oldu ve hiç unutmam bir bayramdı annemlere gittiğimizde anne ne olur konuşalım çok kötüyüm dediğimde “dur şimdi baban evhamlanır ne konuşuyorsunuz diye” dedi ve beni o koltukta bıraktı gitti. O an dünyam başıma yıkılacak sandım. Annemi de affedemiyorum babamı da aslında.

Şimdi terapi diyeceksinz bazılarınız şu an maddi gücüm yok kaldı ki tüm bunları aşmak için benim uzun bir tedavi sürecine ihtiyacım olur sanıyorum ki.

Şu an depresyonumu yenmeye çalışırken bir yandan da kendimi sevmeye çalışıyorum. Ama çok zor inanın öz’ümde olmayınca.

Okuyanlara çok teşekkür ederim. İçimi dökmek biraz rahatlattı.
Ailenizle görüşmeyin eşinize iyi diyorsunuz ona onem verın değer verin ki adamla birlikte br çok seyi aşabilirsiniz esinizin aikeside iyi biriyse onlarla zaman geçirin bence
 
İlkokuldayım daha ya bir ya ikinci sınıf, arkadaşlarla öğretmenler günü için buluşup öğretmenimize hediye alalım dedik okul çıkışı. O zaman küçücük bir yer yaşadığımız ilçe yani şimdiki gibi taciz bilmemne yok, mahalle dizilerindeki gibi tüm esnaf birbirini tanıyor herkes yakın. Neyse, babamdan para istedim haliyle ama kendisi bana inanmamış öğretmenimi aramış böyle bir planları var diye. Süpriz yalan oldu tabii arkadaşlarım da küstü bana. Hep böyle anılar.

Büyüdüm yaşım 21-22 falan. Ya da daha küçük 20 babama mektup yazdım doğumgünüm için beğendiğim bir hırka var alalım mı diye, binbir suratla gittik avmye, beni arabada bekledi para verdi git al gel dedi. Neden o kadar surat astı neden hep sinirliydi. Neden beni sevmedi, sevdiyse de göstermedi? Neden, neden, neden? Kafam çatlayacak sanki artık düşünmekten.
 
Ciddiye alma he he de geç ben de kötü şeyler yaşadım benim için her hangi biri gibi gider gelirim fazla da anlam yüklemem baban değişmeyecek boşuna kendini üzme :KK66: sen istiyorsun ki baba gibi olsun olmayacak sal gitsin. Babam hala eşime birşey olunca karına laf geçiremiyorsun diyor bu adama ne denir
 
İlkokuldayım daha ya bir ya ikinci sınıf, arkadaşlarla öğretmenler günü için buluşup öğretmenimize hediye alalım dedik okul çıkışı. O zaman küçücük bir yer yaşadığımız ilçe yani şimdiki gibi taciz bilmemne yok, mahalle dizilerindeki gibi tüm esnaf birbirini tanıyor herkes yakın. Neyse, babamdan para istedim haliyle ama kendisi bana inanmamış öğretmenimi aramış böyle bir planları var diye. Süpriz yalan oldu tabii arkadaşlarım da küstü bana. Hep böyle anılar.

Büyüdüm yaşım 21-22 falan. Ya da daha küçük 20 babama mektup yazdım doğumgünüm için beğendiğim bir hırka var alalım mı diye, binbir suratla gittik avmye, beni arabada bekledi para verdi git al gel dedi. Neden o kadar surat astı neden hep sinirliydi. Neden beni sevmedi, sevdiyse de göstermedi? Neden, neden, neden? Kafam çatlayacak sanki artık düşünmekten.
O sizi sevdiyse de yansitamadi belki de
Aslinda hirka icin para verip sizi goturmesi de onun sevgi anlayisi gibi geldi bana
Babaniz da ailesinden sevgi görmedi belki
Benim babam da sert mizacli biriydi, dedemi tanimadim ama kendi basina okuma yazma öğrenmiş babam gurur duyardi, babamin ileri goruslu olmasinda babasinin etkisi olduğunu düşünüyorum ama genç kaybetmiş babasini
Babaannem de cok nazli bir kadindi, babam o sert mizacının altinda cok kirilgan bir kalp taşıyordu bunu yaş aldikca görüyorum
Tabii sizin yasadiklarinizi yasamadim o yüzden birebir empati kuramam ama şu hikayede kendince kizinin istegini geri cevirmemis bir baba var ama icindeki sevgiyi yansitamamis olabilir ailesinde ne gordu bilemem tabii ki zulmetmesini savunmuyorum ama bu anılarla yasamak sizi cok yıpratır
Bilmiyorum iyi anilariniz var mı, ona tutunup baba olarak o hallerini koyun zihninize ki aciniz belki bir nebze azalir
 
Büyük bir samimiyetle bilmiyorum desem? Babamı sevmiyorum kesin olarak, annem konusunda kararsızım. Kötü bir anne oldu diyemem iyi yanları da oldu, arkadaş gibi zamanlarımız oldu mesela, sevgililerimi bildi, hatalarımı örttü sakladı babama duyurmadı, yanımda oldu. Ama işte bu kocaman ama- da konumun geri kalanı sanırım.
İlkokuldayım daha ya bir ya ikinci sınıf, arkadaşlarla öğretmenler günü için buluşup öğretmenimize hediye alalım dedik okul çıkışı. O zaman küçücük bir yer yaşadığımız ilçe yani şimdiki gibi taciz bilmemne yok, mahalle dizilerindeki gibi tüm esnaf birbirini tanıyor herkes yakın. Neyse, babamdan para istedim haliyle ama kendisi bana inanmamış öğretmenimi aramış böyle bir planları var diye. Süpriz yalan oldu tabii arkadaşlarım da küstü bana. Hep böyle anılar.

Büyüdüm yaşım 21-22 falan. Ya da daha küçük 20 babama mektup yazdım doğumgünüm için beğendiğim bir hırka var alalım mı diye, binbir suratla gittik avmye, beni arabada bekledi para verdi git al gel dedi. Neden o kadar surat astı neden hep sinirliydi. Neden beni sevmedi, sevdiyse de göstermedi? Neden, neden, neden? Kafam çatlayacak sanki artık düşünmekten.
vivelamour şurada kaç yıldır birbirimizi yüz yüze tanımasak da karakterler olarak az çok biliriz, kah hepimizin birbirine sinirlendiği an olmuştur, kah bir sıkıntıda birbirimiz için üzülmüşüzdür ya da vay be helal olsun ne güzel söyledi demişliğimiz vardır.
Tüm bu geçmişin verdiği samimiyete dayanarak yazıyorum, neden bunu sorguluyorsun ki? Sorgulayan neden sensin?
Baban kendini sorguluyor mu? Ya adamın umuru değil, anneninde dediği gibi onlar geçmişi geçmişte bırakmış, yani ne kendilerini sorgulayacaklar, ne sen yüzleşsen haklısın kızım diyecekler, ne geçmişin telafisi olacak ne de bunun için bir çabaları.

Bak gülüm şu an geçmişi deşip deşip babanın yaptıklarını, annenin arkanda durmayışını defalarca yüzeye çıkarıp yaranı kanatarak kendinden başkasına zarar vermiyorsun.

Şu dakika gitsen yakalarına yapışsan, neden benim çocukluğumu sindirilmiş ezilmiş yaşamama neden oldunuz, neden hiç arkamda durmadınız desen alacağın cevaplar senin istediğin gibi olmayacak hatta üstüne belki de suçlanacaksın, daha çok canın yanacak.

Önünde 2 yol var ya onları olduğu gibi kabul edip kendinle barışacak ve asgari düzeyde ebeveyn-evlat ilişkisi yaşayacaksın ya da silip atacaksın.

O yüzden sordum sana sevgi mi vicdan mı diye? He anne babayı yok saymanın kolay olmadığını da biliyorum çünkü özellikle bizim kültürümüzde anne baba çok başka bir yere konmuştur, onlar ne yaparsa yapsın evlat evlatlığını yapmak zorundadır düşüncesiyle büyüdük hepimiz, o yüzden aile bağını koparmak yıllara yayılıyor, her olay geçmişteki başka bir olayla birleşip araya soğukluk sokuyor, her şey ha deyince olmuyor, bir de işin vicdan kısmı var elbette, o senin annen baban yaşlılar onlara bunu nasıl yaparsın diyenlerin vicdanına uyguladıkları baskıyı da unutmamak lazım, herkes bir yana seninde vicdani hesaplaşmaların olur, an gelir kendini suçlu hissedersin an gelir yaşadığın bir travma öfkelenmene iyi yaptım demene neden olur lakin hangi yolu seçersen seç, kendine asıl anne babanın cevaplaması gereken sorular sorma, işin içinden çıkamazsın, o da yetmez psikolojini iyice bozarsın.

Ama şunu bil, sen çocuktun sevilmesi ve korunması gereken, ne yaparsan yap annesi babası tarafından desteklenmesi gereken kişi sendin, yaşadıkların senin suçun değildi, kendini sevmemen için hiçbir sebep yok.

Neden sorularını bırak, bu kendine yapabileceğin en büyük haksızlık olur.
 
Merhabalar, sevgiler.

Öncelikle belirteyim uzun olacak.

Kaç zamandır dalgalıyım durulamadım aslında konu açmakla açmamak arasındaydım ama bugün okuduğım babası ile yaşadığı sorunlar yüzünden intihar eden Melisa’nın haberi beni içimde yolculuğa çıkardı. Ben de onun yaşlarında ilaç içerek kendimi öldürmeye çalıştım, annem kusturdu ve babam bana dedi ki “ Keşke geberseydin”...

Babamdan hep korktuk, hep çekindik her işi gizli yaptık. Ergenliğim hakaretlerini duyarak geçti, ne kilom,ne ona layık bir evlat olmadığım ne işe yaramazlığım bitti. Annem panik atak oldu onun korkusundan. Hiç unutmam bir gün balkonun demir kapısı kilitli kaldı, onun da gelmesine az bir zaman var annem çilingir çağırdı korka korka yaptırdık. Çünkü kıyamet kopardı, hep kıyamet koparırdı. Annemin yemeklerini beğenmez, beni beğenmez, sürekli kavga, aşağılama... Bana göstermediği toleransı kuzenime gösterme, ona babası yok diye babalık yapma. Oooof of hangi birini yazayım dağınık oldu sanki. Bu arada amnem psikolog doktor o da ayrı bir tez mevzu aslında! Maddi imkan kariyer herşey vardı ama kopamadı babamdan. Ona da içten içe çok öfkeliyim aslında ama inanın bu da ayrı bir travmam. Bir gün arkadaşıma gitmiştim, eve gelmiş beni gördü üzerimde salaş bir kazak ve kot vardı benim kızım böyle giyinemez, X beyin kızı böyle giyinmiş dedirtmem dedi ve elime mi vurdu elimi mi itti hatırlamıyorum yaptığım el işi ödevimin kenarı kırıldı. Bunun gibi yüzlercesi. Mesela biz bir kere ailecek tatile çıkmadık, yüzmeye gitmedik, sinemaya gitmedik. Babamdan ne istersem istiyim bana evlen kocam yapsın dedi ve 23’ümde kocam yapar sanarak evlendim, üç sene sonra ihanet ile boşandım. Boşandıktan sonra da çilem bitmedi, ailenin yüz karası oldum. İkinci evliliğime de çomak soktu eşime kabalıklar yaptı, nikahıma gelmedi.

Gelelim bana, bugünüme etkisine: özgüvensizlik.
Kendimden nefret etme derecesinde beğenmeme. Kilo takıntısı, kilo verememe, dismorfik bozukluk, eşime karşı kompleksler. Ki kendisi mükemmel biri olduğu halde.

Hani KK’da kocalar için sık kullanılan narsist tabiri var ya babam narsist bir adam. Ve benim hayatımı mahvetti, mahvetmeye de devam ediyor.

Evlendiğim sene ciddi bir psikolojik buhran yaşadım, aklımı kaybedeceğimi düşündüğüm zamanlar oldu ve hiç unutmam bir bayramdı annemlere gittiğimizde anne ne olur konuşalım çok kötüyüm dediğimde “dur şimdi baban evhamlanır ne konuşuyorsunuz diye” dedi ve beni o koltukta bıraktı gitti. O an dünyam başıma yıkılacak sandım. Annemi de affedemiyorum babamı da aslında.

Şimdi terapi diyeceksinz bazılarınız şu an maddi gücüm yok kaldı ki tüm bunları aşmak için benim uzun bir tedavi sürecine ihtiyacım olur sanıyorum ki.

Şu an depresyonumu yenmeye çalışırken bir yandan da kendimi sevmeye çalışıyorum. Ama çok zor inanın öz’ümde olmayınca.

Okuyanlara çok teşekkür ederim. İçimi dökmek biraz rahatlattı.
En iyi tedavi namaz. Çok bunalırsanız iki rekat namaz kılıp dua edin. Birde buraya yazın. Kötü yorumları da okumayın. Burası cidden insana bir rahatlama veriyor
 
X