Manipüle edildim

Merkur Retrosu

Guru
Pro Üye
3 Şubat 2018
6.130
24.102
27
Bundan iki sene önceydi. Üniversite birinci sınıfı yeni bitirmiştim. İstanbula henüz alışamamıştım, yakın arkadaşım hiç yoktu herkesin arkadaşlığı sahte ve çıkar ilişkisine dayalıydı hayatımda. Oda arkadaşlarım da aşırı derecede kendini öven, dişli, bana kendimi değersiz hissettiren insanlardı.

Birinci sınıfın sonunda karşıma eski sevgilim çıktı. O kadar efendi, düzgün, güleryüzlü biri olarak gözüküyordu ki. Okuldan eve, evden okula bir yaşantısı vardı. Benimle tanışınca çok ilgi gösterdi çok samimi davrandı. O zamanlar final sınavlarımız vardı bana derslerim konusunda yardımcı olmak için not atıyordu, her türlü moral veriyordu vs

Baş başa buluştuğumuz gün hemen aşkını (!) itiraf etti. Yarım saat sonra kadar sarılmak elimi tutmak istedi izin vermedim. Sanki beni 40 yıldır tanıyormuş gibi davranıyordu neden benim mesafeli durduğumu söyleyip duruyordu.

Bir sonraki buluşmamızda yine yakınlaşma konusunda ısrar etti elimi tuttu yanağımdan öptü sarıldı. Ben çok saf geldim bana aşık olduğu için sevgisini belli etmek istiyor diye düşündüm. Ve 3 aylık yaz tatiline memlekete gidecektim o yüzden son görüşmemiz diye çok bişey demedim sarılmasına falan.

Sonra 3 aylık tatile memleketime gittim. Bir gün arkadaşımla buluşacaktım (kız), arkadaşımın evine gittim. Bu beni mesaj yağmuruna tuttu benden fotoğraf atmamı istedi (yani güvenmiyor aklı sıra kız biriyle buluşacağıma). Ben de o sırada arkadaşımı uzun zamandır görmedim koyu bir muhabbet halindeyiz. Bi kaç mesaj atmamış görmedim. Arkadaşıma Whatsapp tan bir şey göstermek için Whatsapp a girip geri çıktım hemen. Bu kez beni aradı aşırı sinirli tepkiler verdi. Ne yaptı ne etti zeytinyağı gibi üste çıktı.

Zamanla bu durum artmaya başladı. O başlardaki hoşgörülü, her şeye sen bilirsin sen nasıl istersen diyen adam her olayda kendini savunur oldu. Siyasi görüşümün yakın olduğu tarafı bildiği halde o tarz konular açıp beni sinirlendiriyordu sonra da beni suçlu gösteriyordu.

Bana sevgililiğimizin daha en başlarındayken her türlü sosyal medya hesabının şifresini verdi. O verince ben de verme gereği hissettim. Bi kaç hafta sonra dediği şey şu “bunlar hep taktik işte sen ver diye verdim” dedi pişkin pişkin şakaya vurdu. İlişkinin başlarında istediğin gibi giyin hiç karışmam diyen insan sonradan şunu demeye başladı “öyle dersem bana karşı çıkmayacağını biliyordum, giyim konusunu sana bırakmış gibi yaptım ki düzgün şeyler giy diye” dedi

Sevgililiğin bir ayından sonra falan cinsellik konuları açmaya başladı. Tabii ki her şey masum bir “beraber uyuyalım” ile başladı. Salak gibi bu tarz oyunlara geldim. Gece yatmadan önce konuşmaya başladık bu tarz şeyleri. Çünkü onu kaybetmek istemiyordum ve seviyordum (biliyorum böyle sevgi olmaz olsun). Ama bir yanım bu tarz şeyleri konuşmak konusunda rahat değildi daha çok erkendi hem yaştan dolayı hem de sevgililik yeni sayılırdı. Bir yandan da beğenilmek arzulanmak hoşuma gidiyordu artık uzun ve ciddi bir sevgililik hayatım olsun istiyordum ve dediğim gibi istanbulda çok yalnızdım bir tek o vardı

Bir süre sonra bu konuşmaları sürdüremedim. Ben istanbula geldiğimde seninle ilişkili yaşayamam kusura bakma, kendimi çok huzursuz hissediyorum. Böyle bir şey yaşarsam ailemin yüzüne bakıp aynı sofraya oturamam dedim. Daha her şey çok yeni dedim. Bir anda kızdı köpürdü bağırdı beni hayallerimize ihanet etmekle, kendisini kandırmakla suçladı. Bana kendimi suçlu hissettirdi. Özür diledim defalarca. Ama gene de yapmak istemediğimi söyledim. İstanbula gelmeme son bir ay kalmıştı ve o bir ay boyunca hayatı bana zehir etti. İnanılmaz derecede ilgisiz ve soğuk davrandı, sürekli beni eleştiren ve her hatasına rağmen benden özür dilettiren bir insan vardı artık karşımda.

Bir ay böyle zehir oldu. Sonra istanbula geldim. Benimle yakınlaşmak istedi hemen. Ben bu süreçte ona çok bağımlı oldum psikolojik olarak. Biliyorum şimdi düşününce bu berbat bir şey. Ama dışarda buluştuğumuzda hep yakınlaşmalarımız oldu. Ve o ne zaman isterse o gün buluşuluyordu hep onun istedikleri oluyordu. Ben başka biriyle dışarı çıksam surat asıp fotoğraf atmamı istiyordu. Aynı zamanda yaz aylarından beri Whatsapp ta çevrimiçi olduğum zamanlar SS istiyordu benden. Kaç kere karşı çıktım ama o gayet rahat bir şekilde “bunun çok normal olduğunu” söyledi. Resmen psikolojik olarak çıldırttı beni artık doğru bildiğim şeylerden şüphe eder hale geldim.

Bir gün yine bankta oturuyorduk. Sarıldı bana. Ben de salak salak sevindim. Bir anda elini göğsüme atmaya çalıştı kazağımın içine. Hemen elini geri çektim karşı çıktım. “Aylardır sevgiliyiz bu kadar mı güveniyosun bana” diye kendini savundu. Ve tabii ki klasik erkeğin ihtiyaçları vardır lafı. Ağlattı beni orda. Zaten beni sürekli ağlatıyordu.

Ertesi gün buz gibi davranmaya başladı. İki hafta böyle sürdü. Sonra bir akşam uzun bir mesajla ayrıldı. Ayrılırken de melek gibiydi ben kızdım bağırdım öfkelendim o ise her türlü suçlamamı kabul etti çok sakin yaklaştı. Çünkü beni bir an evvel başından savmak istedi. Hatta bana ayrılırken sorunları olduğunu, iki haftadır antidepresan kullandığını psikiyatra gittiğini ağır depresyon ve panik atak geçirdiğini söyledi. Saf gibi inandım gene hatta üzüldüm günlerce onun için. Zaten sonra da hemen kendine sosyal medya hesapları açıp kızları takip etmeye başladı. Çok üzüldüm, çok ağladım.

Cinsellik konusunda ona hiçbir zaman güvenememiştim çünkü bana bir kızın el değmemiş olması gerektiğinden vs bahsediyordu (çelişkiye bakar mısınız). Eğer birlikte olursak ve benden kan gelmezse doktora gideriz sebebini öğreniriz demişti çomar beyinli. Bu psikolojik şiddete nasıl göz yumdum nasıl katlandım sahiden anlamıyorum kendimi.

Ben bu olayları kimseye anlatamadım. Çok utandım. İlk defa burada anlatıyorum. Bu sabah YouTube da Beyhan Budak’ın “Gaslighting” adlı manipüle videosuna denk geldim. Meğerse 2 yıl önce maruz kaldığım şey aynen buymuş. Beni kendine bu şekilde bağımlı yaptı. Ve sonra hayatımdan çekti gitti. Üstelik aynı sınıfta olduğumuz için okulda her an bana zehir oldu. Antidepresan kullandım. Arkadaş konusunda sıfırdan başladım. Bir şekilde şimdi daha iyiyim.

Görünüşte çok dindar, oruç tutan namaz kılan biridir. Hep delikanlılıktan ahkam keser, Allah korkusudan bahsederdi. Büyük laflar büyük sözler ederdi hiçbirini tutamazdı. Böyle biriydi işte. Onun için çok fedakarlıklar yaptım içkiyi bıraktım, istanbula erkenden geldim, derslerime çalışmaya başladım hayatım yurt ve okuldan ibaret oldu, ona her konuda destek yardımcı oldum ama o hep nankörlük etti “yapmasaydın o zaman” dedi.

İç dökmek istedim. Ve belki birilerine ibret olur diye yazmak istedim buraya. Bilmiyorum. Herkese iyi günler diliyorum.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Çok uzun olmuş şimdi fark ettim. Ben bu yükün altında ezildim. Kimseye anlatamadım her şeyi kafamda yaşadım o yüzden bir başlasam sayfalara sığmazdı aslında. Yaşadıklarımın çok ufak bir özeti sadece bu. Ben ailemde pek değer görmedim, çok baskı altında ve asosyal çekingen yetiştirildim. O yüzden böyle bir hödüğün karşısında kendimi ezdirdim. Dilerim herkese ibret olur bu yaşadıklarım.
 
Yaşınız kaç bilmiyorum ama büyük tecrübe olmuş sizin için. Bir daha hayatınıza alacağınız insanlarda gözünüz daha açık olur. Ben hayatımıza giren her insanın bize bir şey öğrettiğine inanıyorum

O zamanlar 20 yaşımdaydım. Bir anda metropol bir şehre istanbula geldim bambaşka insanlar hayatlar gördüm. İlk defa tek başıma kaldım hayatta. Sudan çıkmış bir balık gibiydim. Ailem beni hep kendine bağımlı yetiştirdi o yüzden yaşadım bunları.
 
Gerçekten ibretlik bir hikaye. Geçmiş olsun denir ancak böyle ruh hastası bir insanın elinden kurtulana. 20'li yaşların başındasın sanırım. Bazı saflıkları anlıyorum, sevilme ihtiyacını anlıyorum, aile yapını da bilmiyorum ama değer görmedim demişsin, işte çeşitli sebeplerle sağlıklı düşünemiyor bazen insan. Ama bunu yaşamış ve sonuçlarını görmüşsün. İlkine saflık, zafiyet, toyluk denebilir de, bir daha olmasına izin verirsen salaklık olur. Aşkın, sevginin tanımını umarım yeniden şekillendirmişsin kafanda ve bir daha kimsenin sana bu kadar müdahale etmesine izin vermezsin.

Kendini yanında kukla gibi hissedeceğin hiçbir insanın yanında 5 dakika durma. Sevgililerimiz ya da eşlerimiz hayatlarımızın sahibi değiller. Zaten kendince muhasebe de yapmışsın. Bundan sonraki ilişkilerini daha düzgün kuracağına inanıyorum o yüzden.
 
Bence dua etti ki ayrılmışta kurtulmuşsun. Ya bir ilişki yaşasaydınız ne olacaktı istedigini elde edip yine ayrılacaktı olan sana olacaktı. Gerçekten büyük bir tecrübe ve ders olmuş sana. Bundan sonraki seçimlerinde bunlara dikkat edersin
 
hikayenizin sonunda bir oh cektim.

kurtuldugunuza dua edin.

her zaman temkimli davranarak pisman olacaginiz seyler yapmamissiniz.

zararın neresinden dinerseniz kar.

buyuk gecmis olsun.
 
Kimsenin aile yapısını yargılamak haddime değil. Benim de ailem sütten çıkmış ak kaşık, kusursuz değil elbette. Ama onun ailesi çok sorunluydu. Babası 3 evlilik yapmış ve ortada üvey kardeşler var. Annesinin 2. evliliği. Akrabaları çok yobaz insanlar. Böyle bir ortamda büyüdüğü için erkeklerin her şeyi yapmakta özgür olduğu inancına sahip olan biri
 
Geçen bir yazı okudum günümüz müslümanı zine eder ama cünup gezmez diyordu. Bu çomar o gruptanmış. Kurtuldugunuza ve ona kanmadiğınıza sukredin. Belki de yalnızlığınızı fark edip bundan yararlanmak için yaklaştı size. Dirayetli durmuşsunuz Allahtan. Allah iyi insanlar çıkarsın karşınıza. Geçmiş gitmiş boşverin.
 
Bundan iki sene önceydi. Üniversite birinci sınıfı yeni bitirmiştim. İstanbula henüz alışamamıştım, yakın arkadaşım hiç yoktu herkesin arkadaşlığı sahte ve çıkar ilişkisine dayalıydı hayatımda. Oda arkadaşlarım da aşırı derecede kendini öven, dişli, bana kendimi değersiz hissettiren insanlardı.

Birinci sınıfın sonunda karşıma eski sevgilim çıktı. O kadar efendi, düzgün, güleryüzlü biri olarak gözüküyordu ki. Okuldan eve, evden okula bir yaşantısı vardı. Benimle tanışınca çok ilgi gösterdi çok samimi davrandı. O zamanlar final sınavlarımız vardı bana derslerim konusunda yardımcı olmak için not atıyordu, her türlü moral veriyordu vs

Baş başa buluştuğumuz gün hemen aşkını (!) itiraf etti. Yarım saat sonra kadar sarılmak elimi tutmak istedi izin vermedim. Sanki beni 40 yıldır tanıyormuş gibi davranıyordu neden benim mesafeli durduğumu söyleyip duruyordu.

Bir sonraki buluşmamızda yine yakınlaşma konusunda ısrar etti elimi tuttu yanağımdan öptü sarıldı. Ben çok saf geldim bana aşık olduğu için sevgisini belli etmek istiyor diye düşündüm. Ve 3 aylık yaz tatiline memlekete gidecektim o yüzden son görüşmemiz diye çok bişey demedim sarılmasına falan.

Sonra 3 aylık tatile memleketime gittim. Bir gün arkadaşımla buluşacaktım (kız), arkadaşımın evine gittim. Bu beni mesaj yağmuruna tuttu benden fotoğraf atmamı istedi (yani güvenmiyor aklı sıra kız biriyle buluşacağıma). Ben de o sırada arkadaşımı uzun zamandır görmedim koyu bir muhabbet halindeyiz. Bi kaç mesaj atmamış görmedim. Arkadaşıma Whatsapp tan bir şey göstermek için Whatsapp a girip geri çıktım hemen. Bu kez beni aradı aşırı sinirli tepkiler verdi. Ne yaptı ne etti zeytinyağı gibi üste çıktı.

Zamanla bu durum artmaya başladı. O başlardaki hoşgörülü, her şeye sen bilirsin sen nasıl istersen diyen adam her olayda kendini savunur oldu. Siyasi görüşümün yakın olduğu tarafı bildiği halde o tarz konular açıp beni sinirlendiriyordu sonra da beni suçlu gösteriyordu.

Bana sevgililiğimizin daha en başlarındayken her türlü sosyal medya hesabının şifresini verdi. O verince ben de verme gereği hissettim. Bi kaç hafta sonra dediği şey şu “bunlar hep taktik işte sen ver diye verdim” dedi pişkin pişkin şakaya vurdu. İlişkinin başlarında istediğin gibi giyin hiç karışmam diyen insan sonradan şunu demeye başladı “öyle dersem bana karşı çıkmayacağını biliyordum, giyim konusunu sana bırakmış gibi yaptım ki düzgün şeyler giy diye” dedi

Sevgililiğin bir ayından sonra falan cinsellik konuları açmaya başladı. Tabii ki her şey masum bir “beraber uyuyalım” ile başladı. Salak gibi bu tarz oyunlara geldim. Gece yatmadan önce konuşmaya başladık bu tarz şeyleri. Çünkü onu kaybetmek istemiyordum ve seviyordum (biliyorum böyle sevgi olmaz olsun). Ama bir yanım bu tarz şeyleri konuşmak konusunda rahat değildi daha çok erkendi hem yaştan dolayı hem de sevgililik yeni sayılırdı. Bir yandan da beğenilmek arzulanmak hoşuma gidiyordu artık uzun ve ciddi bir sevgililik hayatım olsun istiyordum ve dediğim gibi istanbulda çok yalnızdım bir tek o vardı

Bir süre sonra bu konuşmaları sürdüremedim. Ben istanbula geldiğimde seninle ilişkili yaşayamam kusura bakma, kendimi çok huzursuz hissediyorum. Böyle bir şey yaşarsam ailemin yüzüne bakıp aynı sofraya oturamam dedim. Daha her şey çok yeni dedim. Bir anda kızdı köpürdü bağırdı beni hayallerimize ihanet etmekle, kendisini kandırmakla suçladı. Bana kendimi suçlu hissettirdi. Özür diledim defalarca. Ama gene de yapmak istemediğimi söyledim. İstanbula gelmeme son bir ay kalmıştı ve o bir ay boyunca hayatı bana zehir etti. İnanılmaz derecede ilgisiz ve soğuk davrandı, sürekli beni eleştiren ve her hatasına rağmen benden özür dilettiren bir insan vardı artık karşımda.

Bir ay böyle zehir oldu. Sonra istanbula geldim. Benimle yakınlaşmak istedi hemen. Ben bu süreçte ona çok bağımlı oldum psikolojik olarak. Biliyorum şimdi düşününce bu berbat bir şey. Ama dışarda buluştuğumuzda hep yakınlaşmalarımız oldu. Ve o ne zaman isterse o gün buluşuluyordu hep onun istedikleri oluyordu. Ben başka biriyle dışarı çıksam surat asıp fotoğraf atmamı istiyordu. Aynı zamanda yaz aylarından beri Whatsapp ta çevrimiçi olduğum zamanlar SS istiyordu benden. Kaç kere karşı çıktım ama o gayet rahat bir şekilde “bunun çok normal olduğunu” söyledi. Resmen psikolojik olarak çıldırttı beni artık doğru bildiğim şeylerden şüphe eder hale geldim.

Bir gün yine bankta oturuyorduk. Sarıldı bana. Ben de salak salak sevindim. Bir anda elini göğsüme atmaya çalıştı kazağımın içine. Hemen elini geri çektim karşı çıktım. “Aylardır sevgiliyiz bu kadar mı güveniyosun bana” diye kendini savundu. Ve tabii ki klasik erkeğin ihtiyaçları vardır lafı. Ağlattı beni orda. Zaten beni sürekli ağlatıyordu.

Ertesi gün buz gibi davranmaya başladı. İki hafta böyle sürdü. Sonra bir akşam uzun bir mesajla ayrıldı. Ayrılırken de melek gibiydi ben kızdım bağırdım öfkelendim o ise her türlü suçlamamı kabul etti çok sakin yaklaştı. Çünkü beni bir an evvel başından savmak istedi. Hatta bana ayrılırken sorunları olduğunu, iki haftadır antidepresan kullandığını psikiyatra gittiğini ağır depresyon ve panik atak geçirdiğini söyledi. Saf gibi inandım gene hatta üzüldüm günlerce onun için. Zaten sonra da hemen kendine sosyal medya hesapları açıp kızları takip etmeye başladı. Çok üzüldüm, çok ağladım.

Cinsellik konusunda ona hiçbir zaman güvenememiştim çünkü bana bir kızın el değmemiş olması gerektiğinden vs bahsediyordu (çelişkiye bakar mısınız). Eğer birlikte olursak ve benden kan gelmezse doktora gideriz sebebini öğreniriz demişti çomar beyinli. Bu psikolojik şiddete nasıl göz yumdum nasıl katlandım sahiden anlamıyorum kendimi.

Ben bu olayları kimseye anlatamadım. Çok utandım. İlk defa burada anlatıyorum. Bu sabah YouTube da Beyhan Budak’ın “Gaslighting” adlı manipüle videosuna denk geldim. Meğerse 2 yıl önce maruz kaldığım şey aynen buymuş. Beni kendine bu şekilde bağımlı yaptı. Ve sonra hayatımdan çekti gitti. Üstelik aynı sınıfta olduğumuz için okulda her an bana zehir oldu. Antidepresan kullandım. Arkadaş konusunda sıfırdan başladım. Bir şekilde şimdi daha iyiyim.

Görünüşte çok dindar, oruç tutan namaz kılan biridir. Hep delikanlılıktan ahkam keser, Allah korkusudan bahsederdi. Büyük laflar büyük sözler ederdi hiçbirini tutamazdı. Böyle biriydi işte. Onun için çok fedakarlıklar yaptım içkiyi bıraktım, istanbula erkenden geldim, derslerime çalışmaya başladım hayatım yurt ve okuldan ibaret oldu, ona her konuda destek yardımcı oldum ama o hep nankörlük etti “yapmasaydın o zaman” dedi.

İç dökmek istedim. Ve belki birilerine ibret olur diye yazmak istedim buraya. Bilmiyorum. Herkese iyi günler diliyorum.
18 yaşımda 21 yaşına kadar su dedklerinzin hemen hemen aynısını yasadm cinsellik dışında 3 sene ortada efsunlu gibi gezdm 3. Senenin ortalarnda fark ettmki ben ömrümü koy en güzel yıllarıni kendini birisine bağımlı hale getirerek geçiriyordm üniversitenin ilk yılları yurt odamda hapis hayatı yaşadım ya onun yanına ya da ailemin yanına gidebiliyordm😮 sonra 4 ay ayrılmaya çalısmakla geçti 3 yılimi çöpe attım ve bitti . Kendisinin gitmesi daha iyi olmuş bosverin kurtuldunz ama manipüle edilme düşüncesi üzüyor işte insanı daha gencsnz unutulup gidecek ve bidaha aynı hatayı yapmayacaksnz öyle düşünün.
 
Geriye dönüp bakınca iyi ki kurtulmuşum iyi ki ayrılmışız diyorum. Hatta tecrübe gözüyle de bakıyorum. Ama hala mutlu değilim. Beni mutlu edecek, sevebilecek doğru düzgün biri hiç çıkmadı karşıma. Çıka çıka bu psikopat çıktı anca. Psikologlara gittim, psikiyatrlara gittim ilaç tedavisi de aldım. Ama içimdeki yara hala kapanmadı. Başka sorunlarım da var genel olarak hayatımdan hiç mutlu değilim artık. Ölüm konusunu ciddi ciddi düşünmeye başladım. Ama bu kadar mücadele ettikten sonra pes etmek de istemiyorum, belki güzel günler vardır önümde diye sabrediyorum
 
18 yaşımda 21 yaşına kadar su dedklerinzin hemen hemen aynısını yasadm cinsellik dışında 3 sene ortada efsunlu gibi gezdm 3. Senenin ortalarnda fark ettmki ben ömrümü koy en güzel yıllarıni kendini birisine bağımlı hale getirerek geçiriyordm üniversitenin ilk yılları yurt odamda hapis hayatı yaşadım ya onun yanına ya da ailemin yanına gidebiliyordm😮 sonra 4 ay ayrılmaya çalısmakla geçti 3 yılimi çöpe attım ve bitti . Kendisinin gitmesi daha iyi olmuş bosverin kurtuldunz ama manipüle edilme düşüncesi üzüyor işte insanı daha gencsnz unutulup gidecek ve bidaha aynı hatayı yapmayacaksnz öyle düşünün.
Aynı ben :KK43: şu an mutlu musunuz unuttunuz mu tamamen etkilerini
 
Bundan iki sene önceydi. Üniversite birinci sınıfı yeni bitirmiştim. İstanbula henüz alışamamıştım, yakın arkadaşım hiç yoktu herkesin arkadaşlığı sahte ve çıkar ilişkisine dayalıydı hayatımda. Oda arkadaşlarım da aşırı derecede kendini öven, dişli, bana kendimi değersiz hissettiren insanlardı.

Birinci sınıfın sonunda karşıma eski sevgilim çıktı. O kadar efendi, düzgün, güleryüzlü biri olarak gözüküyordu ki. Okuldan eve, evden okula bir yaşantısı vardı. Benimle tanışınca çok ilgi gösterdi çok samimi davrandı. O zamanlar final sınavlarımız vardı bana derslerim konusunda yardımcı olmak için not atıyordu, her türlü moral veriyordu vs

Baş başa buluştuğumuz gün hemen aşkını (!) itiraf etti. Yarım saat sonra kadar sarılmak elimi tutmak istedi izin vermedim. Sanki beni 40 yıldır tanıyormuş gibi davranıyordu neden benim mesafeli durduğumu söyleyip duruyordu.

Bir sonraki buluşmamızda yine yakınlaşma konusunda ısrar etti elimi tuttu yanağımdan öptü sarıldı. Ben çok saf geldim bana aşık olduğu için sevgisini belli etmek istiyor diye düşündüm. Ve 3 aylık yaz tatiline memlekete gidecektim o yüzden son görüşmemiz diye çok bişey demedim sarılmasına falan.

Sonra 3 aylık tatile memleketime gittim. Bir gün arkadaşımla buluşacaktım (kız), arkadaşımın evine gittim. Bu beni mesaj yağmuruna tuttu benden fotoğraf atmamı istedi (yani güvenmiyor aklı sıra kız biriyle buluşacağıma). Ben de o sırada arkadaşımı uzun zamandır görmedim koyu bir muhabbet halindeyiz. Bi kaç mesaj atmamış görmedim. Arkadaşıma Whatsapp tan bir şey göstermek için Whatsapp a girip geri çıktım hemen. Bu kez beni aradı aşırı sinirli tepkiler verdi. Ne yaptı ne etti zeytinyağı gibi üste çıktı.

Zamanla bu durum artmaya başladı. O başlardaki hoşgörülü, her şeye sen bilirsin sen nasıl istersen diyen adam her olayda kendini savunur oldu. Siyasi görüşümün yakın olduğu tarafı bildiği halde o tarz konular açıp beni sinirlendiriyordu sonra da beni suçlu gösteriyordu.

Bana sevgililiğimizin daha en başlarındayken her türlü sosyal medya hesabının şifresini verdi. O verince ben de verme gereği hissettim. Bi kaç hafta sonra dediği şey şu “bunlar hep taktik işte sen ver diye verdim” dedi pişkin pişkin şakaya vurdu. İlişkinin başlarında istediğin gibi giyin hiç karışmam diyen insan sonradan şunu demeye başladı “öyle dersem bana karşı çıkmayacağını biliyordum, giyim konusunu sana bırakmış gibi yaptım ki düzgün şeyler giy diye” dedi

Sevgililiğin bir ayından sonra falan cinsellik konuları açmaya başladı. Tabii ki her şey masum bir “beraber uyuyalım” ile başladı. Salak gibi bu tarz oyunlara geldim. Gece yatmadan önce konuşmaya başladık bu tarz şeyleri. Çünkü onu kaybetmek istemiyordum ve seviyordum (biliyorum böyle sevgi olmaz olsun). Ama bir yanım bu tarz şeyleri konuşmak konusunda rahat değildi daha çok erkendi hem yaştan dolayı hem de sevgililik yeni sayılırdı. Bir yandan da beğenilmek arzulanmak hoşuma gidiyordu artık uzun ve ciddi bir sevgililik hayatım olsun istiyordum ve dediğim gibi istanbulda çok yalnızdım bir tek o vardı

Bir süre sonra bu konuşmaları sürdüremedim. Ben istanbula geldiğimde seninle ilişkili yaşayamam kusura bakma, kendimi çok huzursuz hissediyorum. Böyle bir şey yaşarsam ailemin yüzüne bakıp aynı sofraya oturamam dedim. Daha her şey çok yeni dedim. Bir anda kızdı köpürdü bağırdı beni hayallerimize ihanet etmekle, kendisini kandırmakla suçladı. Bana kendimi suçlu hissettirdi. Özür diledim defalarca. Ama gene de yapmak istemediğimi söyledim. İstanbula gelmeme son bir ay kalmıştı ve o bir ay boyunca hayatı bana zehir etti. İnanılmaz derecede ilgisiz ve soğuk davrandı, sürekli beni eleştiren ve her hatasına rağmen benden özür dilettiren bir insan vardı artık karşımda.

Bir ay böyle zehir oldu. Sonra istanbula geldim. Benimle yakınlaşmak istedi hemen. Ben bu süreçte ona çok bağımlı oldum psikolojik olarak. Biliyorum şimdi düşününce bu berbat bir şey. Ama dışarda buluştuğumuzda hep yakınlaşmalarımız oldu. Ve o ne zaman isterse o gün buluşuluyordu hep onun istedikleri oluyordu. Ben başka biriyle dışarı çıksam surat asıp fotoğraf atmamı istiyordu. Aynı zamanda yaz aylarından beri Whatsapp ta çevrimiçi olduğum zamanlar SS istiyordu benden. Kaç kere karşı çıktım ama o gayet rahat bir şekilde “bunun çok normal olduğunu” söyledi. Resmen psikolojik olarak çıldırttı beni artık doğru bildiğim şeylerden şüphe eder hale geldim.

Bir gün yine bankta oturuyorduk. Sarıldı bana. Ben de salak salak sevindim. Bir anda elini göğsüme atmaya çalıştı kazağımın içine. Hemen elini geri çektim karşı çıktım. “Aylardır sevgiliyiz bu kadar mı güveniyosun bana” diye kendini savundu. Ve tabii ki klasik erkeğin ihtiyaçları vardır lafı. Ağlattı beni orda. Zaten beni sürekli ağlatıyordu.

Ertesi gün buz gibi davranmaya başladı. İki hafta böyle sürdü. Sonra bir akşam uzun bir mesajla ayrıldı. Ayrılırken de melek gibiydi ben kızdım bağırdım öfkelendim o ise her türlü suçlamamı kabul etti çok sakin yaklaştı. Çünkü beni bir an evvel başından savmak istedi. Hatta bana ayrılırken sorunları olduğunu, iki haftadır antidepresan kullandığını psikiyatra gittiğini ağır depresyon ve panik atak geçirdiğini söyledi. Saf gibi inandım gene hatta üzüldüm günlerce onun için. Zaten sonra da hemen kendine sosyal medya hesapları açıp kızları takip etmeye başladı. Çok üzüldüm, çok ağladım.

Cinsellik konusunda ona hiçbir zaman güvenememiştim çünkü bana bir kızın el değmemiş olması gerektiğinden vs bahsediyordu (çelişkiye bakar mısınız). Eğer birlikte olursak ve benden kan gelmezse doktora gideriz sebebini öğreniriz demişti çomar beyinli. Bu psikolojik şiddete nasıl göz yumdum nasıl katlandım sahiden anlamıyorum kendimi.

Ben bu olayları kimseye anlatamadım. Çok utandım. İlk defa burada anlatıyorum. Bu sabah YouTube da Beyhan Budak’ın “Gaslighting” adlı manipüle videosuna denk geldim. Meğerse 2 yıl önce maruz kaldığım şey aynen buymuş. Beni kendine bu şekilde bağımlı yaptı. Ve sonra hayatımdan çekti gitti. Üstelik aynı sınıfta olduğumuz için okulda her an bana zehir oldu. Antidepresan kullandım. Arkadaş konusunda sıfırdan başladım. Bir şekilde şimdi daha iyiyim.

Görünüşte çok dindar, oruç tutan namaz kılan biridir. Hep delikanlılıktan ahkam keser, Allah korkusudan bahsederdi. Büyük laflar büyük sözler ederdi hiçbirini tutamazdı. Böyle biriydi işte. Onun için çok fedakarlıklar yaptım içkiyi bıraktım, istanbula erkenden geldim, derslerime çalışmaya başladım hayatım yurt ve okuldan ibaret oldu, ona her konuda destek yardımcı oldum ama o hep nankörlük etti “yapmasaydın o zaman” dedi.

İç dökmek istedim. Ve belki birilerine ibret olur diye yazmak istedim buraya. Bilmiyorum. Herkese iyi günler diliyorum.


Bence çok şanslısın.
Şöyle ki hayatında daha büyük tramvalar açmadan bırakıp gitmiş daha pis emellerine alet edebilir ve bununla yıllarca sana eziyet edebilirdi..
Evet psikolojik baskı çok çok kötü bir şey hayatımın belli bir dönemi bunun bir farklısını yaşadım..
Hayatımızda bazen bir dönüm noktası olur o nokta bize çok güzel şeylerde sunabilir çok kötü yerlere gelmemize de sebep olabilir..
Senin dönüm noktan böyle bir pislikten kurtulmak ve bir o kadar da büyük bir tecrüben olmuş..
Bundan sonra seni kimsenin ezmesine izin verme..
Umarım şu yazını tüm bekar kızlar okur...

Hiç birşey için erken hicbirsey için geç değildir.
Her gecenin bir sabahı vardır
Zorluktan sonra da muhakkak kolaylık vardır..
Herşey gönlünce olsun...❤️
 
Aynı ben :KK43: şu an mutlu musunuz unuttunuz mu tamamen etkilerini
Unuttum tabiki sonrasnda zaten boşa giden yılına üzülüyor insan geri gelmiyor çünkü ben 3 yılimi arkadaslarmla daha fazla geçireceğim anları geri getiremiyorm cahillik işte onu sevgi saniyosn beni seviyor paylaşamiyor kimseyle diyosn aama öyle olmadığını çok geçmeden anliyosn kendini bı kedi gibi eğitilmiş her yöne çevrilen bı varlık gibi goruyisn sonrada acı veriyor bu ama unutacaksnz sizde sonra bı özgüven geliyor insana herşey daha iyi oluyor eskisinden merak etmeyn.
 
Allaha sukur ondan kurtulmussunuz ya daha da psikopat biri haline gelseydi sizi tehdit eden.İc sesinizi dinleyip iliski yasamamaniz cok iyi olmus bu surede inssallaah okulunuza yonelmis olmaaniz yaninizda arti kalmistir cunku gezme tozma her zamaan olaacak yasaminizda ama eğitim ne yazik ki geri gelmiyor.umarim universiteyi bitirrp iyi bir is bulup 3yilda yasayamadiginiz arkadaşlık ilişkilerinizi yasarsiniz bu konuda gec kalmis degilsiniiz.cunku o ortamlara girseniz bile boyle bi tiple karşılalasmayacaginizin garantisi yok.
 
Bundan iki sene önceydi. Üniversite birinci sınıfı yeni bitirmiştim. İstanbula henüz alışamamıştım, yakın arkadaşım hiç yoktu herkesin arkadaşlığı sahte ve çıkar ilişkisine dayalıydı hayatımda. Oda arkadaşlarım da aşırı derecede kendini öven, dişli, bana kendimi değersiz hissettiren insanlardı.

Birinci sınıfın sonunda karşıma eski sevgilim çıktı. O kadar efendi, düzgün, güleryüzlü biri olarak gözüküyordu ki. Okuldan eve, evden okula bir yaşantısı vardı. Benimle tanışınca çok ilgi gösterdi çok samimi davrandı. O zamanlar final sınavlarımız vardı bana derslerim konusunda yardımcı olmak için not atıyordu, her türlü moral veriyordu vs

Baş başa buluştuğumuz gün hemen aşkını (!) itiraf etti. Yarım saat sonra kadar sarılmak elimi tutmak istedi izin vermedim. Sanki beni 40 yıldır tanıyormuş gibi davranıyordu neden benim mesafeli durduğumu söyleyip duruyordu.

Bir sonraki buluşmamızda yine yakınlaşma konusunda ısrar etti elimi tuttu yanağımdan öptü sarıldı. Ben çok saf geldim bana aşık olduğu için sevgisini belli etmek istiyor diye düşündüm. Ve 3 aylık yaz tatiline memlekete gidecektim o yüzden son görüşmemiz diye çok bişey demedim sarılmasına falan.

Sonra 3 aylık tatile memleketime gittim. Bir gün arkadaşımla buluşacaktım (kız), arkadaşımın evine gittim. Bu beni mesaj yağmuruna tuttu benden fotoğraf atmamı istedi (yani güvenmiyor aklı sıra kız biriyle buluşacağıma). Ben de o sırada arkadaşımı uzun zamandır görmedim koyu bir muhabbet halindeyiz. Bi kaç mesaj atmamış görmedim. Arkadaşıma Whatsapp tan bir şey göstermek için Whatsapp a girip geri çıktım hemen. Bu kez beni aradı aşırı sinirli tepkiler verdi. Ne yaptı ne etti zeytinyağı gibi üste çıktı.

Zamanla bu durum artmaya başladı. O başlardaki hoşgörülü, her şeye sen bilirsin sen nasıl istersen diyen adam her olayda kendini savunur oldu. Siyasi görüşümün yakın olduğu tarafı bildiği halde o tarz konular açıp beni sinirlendiriyordu sonra da beni suçlu gösteriyordu.

Bana sevgililiğimizin daha en başlarındayken her türlü sosyal medya hesabının şifresini verdi. O verince ben de verme gereği hissettim. Bi kaç hafta sonra dediği şey şu “bunlar hep taktik işte sen ver diye verdim” dedi pişkin pişkin şakaya vurdu. İlişkinin başlarında istediğin gibi giyin hiç karışmam diyen insan sonradan şunu demeye başladı “öyle dersem bana karşı çıkmayacağını biliyordum, giyim konusunu sana bırakmış gibi yaptım ki düzgün şeyler giy diye” dedi

Sevgililiğin bir ayından sonra falan cinsellik konuları açmaya başladı. Tabii ki her şey masum bir “beraber uyuyalım” ile başladı. Salak gibi bu tarz oyunlara geldim. Gece yatmadan önce konuşmaya başladık bu tarz şeyleri. Çünkü onu kaybetmek istemiyordum ve seviyordum (biliyorum böyle sevgi olmaz olsun). Ama bir yanım bu tarz şeyleri konuşmak konusunda rahat değildi daha çok erkendi hem yaştan dolayı hem de sevgililik yeni sayılırdı. Bir yandan da beğenilmek arzulanmak hoşuma gidiyordu artık uzun ve ciddi bir sevgililik hayatım olsun istiyordum ve dediğim gibi istanbulda çok yalnızdım bir tek o vardı

Bir süre sonra bu konuşmaları sürdüremedim. Ben istanbula geldiğimde seninle ilişkili yaşayamam kusura bakma, kendimi çok huzursuz hissediyorum. Böyle bir şey yaşarsam ailemin yüzüne bakıp aynı sofraya oturamam dedim. Daha her şey çok yeni dedim. Bir anda kızdı köpürdü bağırdı beni hayallerimize ihanet etmekle, kendisini kandırmakla suçladı. Bana kendimi suçlu hissettirdi. Özür diledim defalarca. Ama gene de yapmak istemediğimi söyledim. İstanbula gelmeme son bir ay kalmıştı ve o bir ay boyunca hayatı bana zehir etti. İnanılmaz derecede ilgisiz ve soğuk davrandı, sürekli beni eleştiren ve her hatasına rağmen benden özür dilettiren bir insan vardı artık karşımda.

Bir ay böyle zehir oldu. Sonra istanbula geldim. Benimle yakınlaşmak istedi hemen. Ben bu süreçte ona çok bağımlı oldum psikolojik olarak. Biliyorum şimdi düşününce bu berbat bir şey. Ama dışarda buluştuğumuzda hep yakınlaşmalarımız oldu. Ve o ne zaman isterse o gün buluşuluyordu hep onun istedikleri oluyordu. Ben başka biriyle dışarı çıksam surat asıp fotoğraf atmamı istiyordu. Aynı zamanda yaz aylarından beri Whatsapp ta çevrimiçi olduğum zamanlar SS istiyordu benden. Kaç kere karşı çıktım ama o gayet rahat bir şekilde “bunun çok normal olduğunu” söyledi. Resmen psikolojik olarak çıldırttı beni artık doğru bildiğim şeylerden şüphe eder hale geldim.

Bir gün yine bankta oturuyorduk. Sarıldı bana. Ben de salak salak sevindim. Bir anda elini göğsüme atmaya çalıştı kazağımın içine. Hemen elini geri çektim karşı çıktım. “Aylardır sevgiliyiz bu kadar mı güveniyosun bana” diye kendini savundu. Ve tabii ki klasik erkeğin ihtiyaçları vardır lafı. Ağlattı beni orda. Zaten beni sürekli ağlatıyordu.

Ertesi gün buz gibi davranmaya başladı. İki hafta böyle sürdü. Sonra bir akşam uzun bir mesajla ayrıldı. Ayrılırken de melek gibiydi ben kızdım bağırdım öfkelendim o ise her türlü suçlamamı kabul etti çok sakin yaklaştı. Çünkü beni bir an evvel başından savmak istedi. Hatta bana ayrılırken sorunları olduğunu, iki haftadır antidepresan kullandığını psikiyatra gittiğini ağır depresyon ve panik atak geçirdiğini söyledi. Saf gibi inandım gene hatta üzüldüm günlerce onun için. Zaten sonra da hemen kendine sosyal medya hesapları açıp kızları takip etmeye başladı. Çok üzüldüm, çok ağladım.

Cinsellik konusunda ona hiçbir zaman güvenememiştim çünkü bana bir kızın el değmemiş olması gerektiğinden vs bahsediyordu (çelişkiye bakar mısınız). Eğer birlikte olursak ve benden kan gelmezse doktora gideriz sebebini öğreniriz demişti çomar beyinli. Bu psikolojik şiddete nasıl göz yumdum nasıl katlandım sahiden anlamıyorum kendimi.

Ben bu olayları kimseye anlatamadım. Çok utandım. İlk defa burada anlatıyorum. Bu sabah YouTube da Beyhan Budak’ın “Gaslighting” adlı manipüle videosuna denk geldim. Meğerse 2 yıl önce maruz kaldığım şey aynen buymuş. Beni kendine bu şekilde bağımlı yaptı. Ve sonra hayatımdan çekti gitti. Üstelik aynı sınıfta olduğumuz için okulda her an bana zehir oldu. Antidepresan kullandım. Arkadaş konusunda sıfırdan başladım. Bir şekilde şimdi daha iyiyim.

Görünüşte çok dindar, oruç tutan namaz kılan biridir. Hep delikanlılıktan ahkam keser, Allah korkusudan bahsederdi. Büyük laflar büyük sözler ederdi hiçbirini tutamazdı. Böyle biriydi işte. Onun için çok fedakarlıklar yaptım içkiyi bıraktım, istanbula erkenden geldim, derslerime çalışmaya başladım hayatım yurt ve okuldan ibaret oldu, ona her konuda destek yardımcı oldum ama o hep nankörlük etti “yapmasaydın o zaman” dedi.

İç dökmek istedim. Ve belki birilerine ibret olur diye yazmak istedim buraya. Bilmiyorum. Herkese iyi günler diliyorum.

İstemediğin şeye kesin olarak hayır demeyi öğrenmek gerekiyor.
 
Geriye dönüp bakınca iyi ki kurtulmuşum iyi ki ayrılmışız diyorum. Hatta tecrübe gözüyle de bakıyorum. Ama hala mutlu değilim. Beni mutlu edecek, sevebilecek doğru düzgün biri hiç çıkmadı karşıma. Çıka çıka bu psikopat çıktı anca. Psikologlara gittim, psikiyatrlara gittim ilaç tedavisi de aldım. Ama içimdeki yara hala kapanmadı. Başka sorunlarım da var genel olarak hayatımdan hiç mutlu değilim artık. Ölüm konusunu ciddi ciddi düşünmeye başladım. Ama bu kadar mücadele ettikten sonra pes etmek de istemiyorum, belki güzel günler vardır önümde diye sabrediyorum
Geçmişte bunun bin kat beteri şekilde manipüle edildim ilişki yaşıyoruz adı altında. Kendimde cesareti bulup ayrıldıktan sonra hayatım düzene girdi. Ayrılmamın üzerinden 3 sene geçti ve şu an çok güzel bir ilişkiye sahibim.
Bu noktaya gelene kadar çok güvensizdim, korkuyordum ama yavaş yavaş aştım.
Zor olanı arkanızda bırakmışsınız zaten. Gelecekten umudu kaybetmeyin. Bu size büyük bir tecrübe katmıştır ve bunu değerlendirerek adım atarsanız kolay kolay üzülmezsiniz.
 
Harika bir yazı olmuş. Geçmiş olsun kurtulmuşsunuz .
bence tüm gençler okumalı anneler çocuklarına anlatmalı.
Yeni birsey öğrendim kendi adıma aydınlandım resmen ve bir film şeridi gibi hayatımdakı manipüle edilmelerimi fark ettim .
İş hayatında komşu ilişkilerinde akrabalıklarda aaaa aa çok şaşkınım şimdi .
 
X