- 12 Kasım 2018
- 3.410
- 4.771
- 83
- Konu Sahibi meleginmutfagi
-
- #321
herkese merhaba
size yaptığım fedakarlıkların gram değerinin olmadığını ne yapmam gerektiğini sormaya fikir almaya geldim.
ben bir anne olarak nerde yanlış yaptım?
oğlum 5 sene önce daha okulu bitmeden evlenmek istediğini söyledi. zar zor ikna ettim okul biter bitmez evlendiririm seni ama durumum yok dayan az biraz dedim. babası hayırsız alkoliğin tekiydi. tam 5 yıl o üniversitede rahat okusun diye çalışıp ona para yolladım. oğlumun okulu bitti babası vefat etti. tüm söylenenlere rağmen yinede o sene evlendiler.
Allah var gelinim gelinliğini bile kendi aldı bana sen dul kadınsın biz acele ettik hiç bir beklentim yok biz uzun zamandır beraberiz evlenmek istiyoruz dedi ne benden ne kendi ailesinden yardım istemedi.
ikiside üniversite mezunu meslekleri olan insanlar.
eşimden bana 3 ev kaldı. birini oğluma verdim. kiraya gitmeyin yaptırın içini keyfinizce oturun dedim gelinimde zaten çocuk olunca sen bakcan deyip seve seve kabul etti.
tüm altınlarını evin içine harcadı alt katımda oturmaya başladılar.
şimdi diyorum keşke kiraya gitselerdi. çok pişmanım.
ya valla hangi bir olayı anlatsam nerden başlasam bilmiyorum o kadar sıkıntı yaşadım ki.
uzun olacak umarım sabırla okuyabilen birileri çıkar.
ilk evlendileri sene ben bunlara hep yemek hazırladım evlerini temizledim. meğer gelin hanım oğluma
annen benim bu evin hanımı olmama izin vermiyor evime girip sürekli iş yapıyor aksam başbaşa yemek yememize bile müsade etmiyor. iyi niyet adı altında sürekli hayatımızın içinde gibi dert yanıyormus.
ah bilsem böyle düşündüğünü iner miydim.
inanın bana tek derdim evleri eşyaları yeni temiz kalsın kız çalışıyor birde bunların temizliğiyle ugrasmasın gelsinler aksam dinlensinler.
kendimce eşimin ölümünden sonra onlarla yeniden aile gibi olmuş hissettim kendimi.
inanmayacaksınız ama yemin ederim kızım saydım öyle sevdim onu.
oğlum anne biraz müsade et hilal kendini kötü hissediyor bırak biraz kendi evine alışsın gibi bişeyler dedi anlamadım tabi.. neyse gel zaman git zaman torunum oldu.
gelinim işe dönmek istemiyor habire ağlıyor oğlumda işe dönmesini evde iyice psikolojisinin bozuldugunu söylüyor bende ister istemez işe dön ben bakarım gibi şeyler söylüyordum.
meğer bunlarada takmıs kafayı bana sen kendini ahmetin karısı çocugumun anası bu evin hanımı sanıyorsun ama herşeyin sahibi benim kocan yok diye kendini benim yerime koymaya calısıyorsun dedi.
yazarken bile konduramıyorum ağlıyorum şuan.
tek derdim onlara yardım etmekti.
oğlumun ısrarlarına dayanamadı işe döndü. ara ara laf sayıyor bana sonra bak ben onları sinirle söyledim anne kız arasında olur böyle şeyler dyip gönlümü alıyordu.
çocuga bakmaya basladım halimden gayet memnundum kendi evime sadece yatmaya çıkıyordum. niyetim o evin hanımı olmak değildi ama kendimi gerçekten aşağıda daha mutlu hissediyordum. gelinim faturalarımı ödüyor para veriyordu bende hiç geri çevirmedim aksine birikim yapmaya baslamıstım belkide hayatımın en mutlu zamanıydı.
neyse aradan yıllar geçti torun 2 yaşında çocuk beni evde daha çok gördüğü için anne diyor bana geline abi diyor.
bozulmakta çok haklı ama evde herkes bana anne diyor diye diyor ben dedirtmiyorum diyorum ne dediysem inandıramadım.
şimdi işten çıkıyor bana içine biriktirdiği ne varsa saydı döktü.
başka bir oğlum daha var mezun oldu 1 senedir evde yatıyor onun aşağı inip yediği yemeğe kadar içinde tutmuş.
ben çalışıyorum siz yiyorsunuz özel hayat diye birşey yok diyor.
bana çalış diyeceğine yukarda sıgır gibi yatan oğluna karış diyor. bıkmış bizden sırtında bir kamburmusuz.
daha neler neler..
oğlum üzülmesin diye sesimi çıkarmadım ama içimde gram sevgi kalmadı. yüzünü görmek istemiyorum.
oğlum dün yemege çağırdı indim yedim sonra cips vardı erzak dolabında canım istedi aldım yiyordum mutfakta arsızlar diye söylenirken duydum. resmen bana diyordu.
söyleyin ben ne yapayım şimdi.
aynı apartmandayız oğlum o da kendince haklı ama ben senin içini biliyorum diyor.
valla siz haksızsınız.. bunca zaman kaç kez gelininiz rahatsız olduğunu bir şekilde söylemiş ima etmiş vs..
anlamamış olmanız da ayrı bir garip..
evet kendi adıma ben hiç rahatsız olmazdım, kvden.. severim ben birlik beraberliği, kalabalıklığı..
ne güzel hep bir aradayız diye ama; herkes kaldıramıyor kaldıramazda.. anladığınız yerde çekilseydiniz..
ya da anlamaya çalışmalıydınız bunca zaman..
yerinizde olsam derhal mesafe koyardım .. özletirdim kendimi yaa.
sürekli sürekli sizin oğlunuzun evinde olmanız gerçekten itici.. o kızı da anlamaya çalışın lütfen.. patlamış besbelli..
torununuz size anne dedikçe "hayır anne o "demeniz gerekli gelininizi göstererek..
en azından sizden böyle uyarıcı hareket içinde olduğunuzu bilsin ama..
çocuk daha üstelerse elbette sizlik bir durum olmadığını da görür.
ne yapayım diyorsunuz ya..
mesafeli olun derhal..
öyle sürekli gir çık yapmayın evlerine..
size ihtiyaçları oldukça bırakın kendileri ya da gelininiz kendisi seslensin size..
üzülmeyin bu da geçer..
ama hem kendinize hem de onlara biraz zaman tanıyın yahu.. bir özlesinler sizi.