Gönderildi ama psikopat limanları da kapattı. Kumanyaların limandan ve havaalanından dışarı çıkarılması çok zor. Adamlar savaş uçağı uçuruyor insanların (muhaliflerin) tepesinde. Onların izin vermediği birşey ancak savaş uçağıyla yapılabilir.
şükürler olsun geliyor şimdi aradı polis içeri almış şimdi bırakmışlar hepinize destekleriniz dularınız için binlerce kez teşekkür ederim şükran berkullafik.Allah hepinizden razı olsun.aşkım ömrüm eve geliyor.
ALLAH ım onu bana bağışladı.elim ayağım heycandan titriyor.nasıl bür sevinç tarifi imkansız.Rabbim tüm ayrı kalanları kavuştursun.amin amin amin
Şimdi şöyle, eğer ukalalık gibi algılamazsanız sistemin nasıl işlediği ile ilgili bilgi vermek isterim. Her ülkenin toprakları üzerinde egemenlik hakkı kendinin. Oradaki yabancı ülke temsilcilikleri (elçilik, konsolosluk) ancak o ülke yönetiminin izni ile kendi vatandaşlarına yardımcı olmak ve ülke il diplomatik ilişki geliştirmek için oradalalar. Ama bunu yaparken o ülke makamlarının kuralları ve izni ile bağlılar. bu Nijerya daolsa böyle, Libya da olsa böyle, İsviçre de olsa böyle. Elçilik ya da konsolosluğun güvenlik hizmeti sadece o bina için geçerlidir. Çünkü o bina o eliçiliği olan ülkenin toprağı sayılır. Örneğin Trablus Konsolosluğu egemenlik anlamında Türk toprağı sayılır ama kapı eşiğini geçince bunun bir hükmü yoktur. Onun ötesi için Libya kuralları geçerlidir.
O nedenle bizim oradaki görevlilerimiz de ya o ülke görevlilerinin izin verdiği kadar hizmet verebilir ya da onların kurallarını çiğneyip iki ülkenin diplomatik anlamda ya da fiziksel olarak çatışmasını göze alır. Örneğin bir Alman turist hastalandı ve ülkesi ambulans uçak gönderdi, eğer Türkiye izin vermezse o ambulans uçak Türliye'ye inemez, vatandaşına hizmet edemez. tabi burada güçler savarşır. Böyle birşey olursa Almanya baskı yapar, tehdit eder ve izni koparır.
Ama şu anda Libya için bir özel durum var. Egemenliğin kimde olduğu kendi içlerinde de muamma. Libya devletinin görevlilerinin bile bir kısmı isyancı muhalif bir kısmı Kaddafi yanlısı ve ülkeyi çu anda kimin yönettiği belli değil. Bir iş için izin alınacak polis yok, olsa bile hangi tarafta belli değil, izin alınsa bile karşı taraf "egemenlik benim" deyip o izni tanımıyor ve kendi kurallarını işletmeye başlıyor. Son okuduğuma göre ordunun da bir bölümü muhaliflerin yanına geçmiş.
O nedenle (tabi ki kendi devletimizden herşeyi beklemek hakkımız) ama beklerken onların yapabileceklerinin sınırını bilmek de daha sağlıklı hareket etmemizi sağlayacaktır.
Ama ben inanıyorum ki en kısa zamanda iyi haberler gelecek.
Tripoli ve daha bu sitede olmayan binlerce vatandaşımız sağa sağlim dönecekler ülkemize.
Lütfen kimse bu mesajı yersiz ya da ukalalık olarak algılamasın. Ben sadece daha doğru hareket edebilmek açısından yazdım.
şükürler olsun geliyor şimdi aradı polis içeri almış şimdi bırakmışlar hepinize destekleriniz dularınız için binlerce kez teşekkür ederim şükran berkullafik.Allah hepinizden razı olsun.aşkım ömrüm eve geliyor.
şükürler olsun geliyor şimdi aradı polis içeri almış şimdi bırakmışlar hepinize destekleriniz dularınız için binlerce kez teşekkür ederim şükran berkullafik.Allah hepinizden razı olsun.aşkım ömrüm eve geliyor.
şükürler olsun geliyor şimdi aradı polis içeri almış şimdi bırakmışlar hepinize destekleriniz dularınız için binlerce kez teşekkür ederim şükran berkullafik.Allah hepinizden razı olsun.aşkım ömrüm eve geliyor.
Şimdi şöyle, eğer ukalalık gibi algılamazsanız sistemin nasıl işlediği ile ilgili bilgi vermek isterim. Her ülkenin toprakları üzerinde egemenlik hakkı kendinin. Oradaki yabancı ülke temsilcilikleri (elçilik, konsolosluk) ancak o ülke yönetiminin izni ile kendi vatandaşlarına yardımcı olmak ve ülke il diplomatik ilişki geliştirmek için oradalalar. Ama bunu yaparken o ülke makamlarının kuralları ve izni ile bağlılar. bu Nijerya daolsa böyle, Libya da olsa böyle, İsviçre de olsa böyle. Elçilik ya da konsolosluğun güvenlik hizmeti sadece o bina için geçerlidir. Çünkü o bina o eliçiliği olan ülkenin toprağı sayılır. Örneğin Trablus Konsolosluğu egemenlik anlamında Türk toprağı sayılır ama kapı eşiğini geçince bunun bir hükmü yoktur. Onun ötesi için Libya kuralları geçerlidir.
O nedenle bizim oradaki görevlilerimiz de ya o ülke görevlilerinin izin verdiği kadar hizmet verebilir ya da onların kurallarını çiğneyip iki ülkenin diplomatik anlamda ya da fiziksel olarak çatışmasını göze alır. Örneğin bir Alman turist hastalandı ve ülkesi ambulans uçak gönderdi, eğer Türkiye izin vermezse o ambulans uçak Türliye'ye inemez, vatandaşına hizmet edemez. tabi burada güçler savarşır. Böyle birşey olursa Almanya baskı yapar, tehdit eder ve izni koparır.
Ama şu anda Libya için bir özel durum var. Egemenliğin kimde olduğu kendi içlerinde de muamma. Libya devletinin görevlilerinin bile bir kısmı isyancı muhalif bir kısmı Kaddafi yanlısı ve ülkeyi çu anda kimin yönettiği belli değil. Bir iş için izin alınacak polis yok, olsa bile hangi tarafta belli değil, izin alınsa bile karşı taraf "egemenlik benim" deyip o izni tanımıyor ve kendi kurallarını işletmeye başlıyor. Son okuduğuma göre ordunun da bir bölümü muhaliflerin yanına geçmiş.
O nedenle (tabi ki kendi devletimizden herşeyi beklemek hakkımız) ama beklerken onların yapabileceklerinin sınırını bilmek de daha sağlıklı hareket etmemizi sağlayacaktır.
Ama ben inanıyorum ki en kısa zamanda iyi haberler gelecek.
Tripoli ve daha bu sitede olmayan binlerce vatandaşımız sağa sağlim dönecekler ülkemize.
Lütfen kimse bu mesajı yersiz ya da ukalalık olarak algılamasın. Ben sadece daha doğru hareket edebilmek açısından yazdım.
hepinize tek tek teşekkür ederim eğer burda sizlerle paylaşmasaydım bu kadar güçlü duramazdım.ayrıntıları henüz bilmiyorum. bi rbaktım telefon çalıyor aşkım yazıyor açtım aşkım dedi sorma başımıza geleni dedim ne oldu nerdesin
polis bizi nezarete aldı şimdi bıraktılar geliyoruz dedi bende hemen gel dedim.
gelince ayrıntıları öğrencem.ALLAH hepnizden razı olsun yorumlarınızla destek verdiniz elinizden gelen herşeyi yaptınız.binlerce milyonlarca kez teşekkürler.dualarımız kabul oldu.Rabbim hepimiizn yardımcısı olsun.amin amin amin