Akdeniz ve Ege sahil şeridinde kaç tane tatil köyüne gittiysem hepsinin sahibi onlar. Ve asla kendilerinden olmayanı işe almıyorlar, otellerin tüm ihtiyaçlarını da sadece kendi ırklarından olan kişilerden temin ediyorlar.Evin içinde tuvaleti olmayan köy dolu Anadolu’nun her yerinde. Doğuya özgü bir durum değil bu. Ayrıca bazıları özellikle evin dışına yaptırıyor, kültürel bir tercihmiş bu. Ben de öğrendiğimde çok şaşırmıştım. Ses ve koku olmuyormuş, daha rahatmış. Bunu savunan da Kürt arkadaşlarım shsjjdjd
Fakiri de zengini de var. Hepsi tabii ki zengin olamaz. Düğünleri dillere destan biliyorsunuz. O altınları biz bir arada göremeyiz ömrümüzde. Ayrıca Antep’te şehrin en zenginleri hep doğudan gelip iş kuran Kürtler. Namusuyla ticaretini yapıp parasını kazanan da var, uyuşturucu vb. işlerle alıp yürüyen de. Evimin karşısında 5+1 daireler var. 15-20 milyon. Ev ararken emlakçıya sorduk bu evleri kim nasıl alıyor diye. Genelde o tip adamların kara parayı böyle akladıklarından bahsetmişti. Görünürde galerici falan ama yaptıkları işlerin haddi hesabı yok. Nereli oldukları da biliniyor şehirde gayet. Burada yazmayayım şimdi yine duyar yemek istemiyorum. Daha yeni kalktım sofradan.
Ben fakir Kürt görmedim
Yani kurtce olmasindan ziyade sarkinin dugun parcasi hatta dans parcasi olmadigini savunun oda iddialasmaz benceBanada.
Benim esim cakma kurt zaten al zengin olmamasida onayladiBende görmedim
Tamam senin acın belli çok dert etme. Sen benim yazı dilimi bırakta, hazımsızlığınızın farkına var. Bu kadar harlandığına göre, herkese laf yetiştiriyorsun seni ciddiye alamam.Yahu daha dilini kullanmayı bilmiyorsun, gelmiş burada komşum böyle, eniştem şöyle diye sosyoekonomik iddialarda bulunuyorsunuz. Aynen öyledir sizin enişteniz zenginse ve teröristse konu kilittir. Acitasyon yazmış ya şaka gibi.
Merhaba,
Gerçekten benim ve erkek arkadaşımın tarafından empati kurduğunuz yorumlara ihtiyacım var.
Ben karadeniz bölgesinden, kendi çekirdek ailem daha ılımlı olmakla beraber ülkücü bir akraba grubuna sahibim.
Erkek arkadaşım da doğu kültüründe büyümüş, aileside o gelenekte yaşayan tam tersi bir kültüre sahip.
Başında ben bunları anlattım. Nasıl olacak dedim. O da bunun önemli olmadığını, önemli olanın bizim sivri olmamamız ve konuşmalarımıza dikkat etmemiz gerektiği dedi. Saygı duyduk birbirimize. Onun ailesi beni, benim ailem onu sevdi.
Düğün, nişan yapmayacaktık. Ben annemi kırmamak adına nişan yapmaya karar verdim.
Bana nişan dans müziği atmış, kürtçe. Benden de birşey olaun dedi. Sonra dedi ki kırılırım hani bu müzik olmazsa. Bende dedimki dans müziği o olmaz, tamam benim için ama aile yapımı bilmiyor musun?
Oda bir bozuldu bu duruma. Neyse demedim say vs dedi. Bende bana bunu söylememen gerekirdi. Ben herşeye anlayışlıyım sen bunu söyleyerek bana vicdan yaptırıyorsun dedim.
Sizce bu konuda kim haklı? Olay canımı sıktı çok. Moralim bozuldu. Kimsenin kültürüne karşı değilim asla ama sonuçta ben de sessiz sakince herşey bitsin istiyorum. Yorumlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
Son durum ne aranızda?Kendimde idare ederim. O edemeyecek gibi duruyor.
Tamamda siz ülkenin tüm bölgelerini gömmüş oldunuz. Erkek seçilcek il kalmadı şuan. Bu fazlaca bir genelleme değil mi sizce de?Türkiye gibi müslüman coğrafyalarda evlilikler tango değil, halay..iki kişi değil iki aile evleniyor . Kuzenim (makedon kızı) ve boşanmak için çırpınıp durduğu korkudan Üsküp'e kaçtığı motosikletli serseri hayatı yaşayan eşi Karadenizli ve ölümle tehdit ediyor kendisini. Farklı kültürden olduğu için amcam ve yengem hiç istemediler - mutfaklarına ne biz ne de kuzen adımımızı atamadık, kusma nöbetleri geçirirdi mutfak kültürünüz yüzünden 12 kilo vermişti kızcağız- karadeniz insanına has gereksiz asabiyet ani öfke patlamaları yüzünden panik atak krizleri geçiriyordu, memlekete gitti de gözlerinin içi gülüyor şimdilerde.
Eniştem Trabzon Of luydu, hamileyken teyzemi defalarca kilere kapatıp soğukta yatırdı hırpaladı zor kurtuldu 25 sene sonra. Eniştem g*berdi de oh çektik hem kendisinden hem sülalesinden.
Eski eşim Kayserili idi anamdan emdiğim sütü burnumdan getirdiler aşiret gibiydiler. Şimdiki eşim benim gibi Makedon da kurtuldum. Finlandiya'ya yerleştik bir ayı geçti. Ciddi uyum sorunu yaşıyorum.
Karadenizliler, Kürtlerin deniz görmüş versiyonu. Adetler, akraba evlilikleri, baskın çıkma, 7/24 dırdırcı kadınlar, saniyeler içinde makineli tüfek hızında cümle kurmalar..hamurunuz aynı.
Madem ki erkek arkadaşınızın kültürünü, anadilini, sayısız dayatmalarını sevmiyorsunuz hoşlanmıyorsunuz öyleyse o nikah masasına oturmayacaksınız.
Şimdi iyi anlaştığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Evlenmeden uzun süre aynı evde dost hayatı yaşamış olup birbirinizi de iyi tanıdığınız yanılgısına sahip olabilirsiniz.
Asıl eğlence imzayı attıktan sonra başlıyor. Türkiye haritasında Ankara'dan sonra erkek anneleri karnaval havasında oğluşlarının evine yerleşiveriyor.
Kültür farklılığından zarar gören daima ve sadece kadındır. Hemcinslerim sevgiyle herşeyin üstesinden gelebileceğini düşünüyor, değiştirebileceğinizi düşünüyorsunuz ama hayır ! Genler davranışları etkiler.
Evladınız baba tarafına çekebilir. Eşinizin soyadını almak istemeyebilirsiniz hakkınızdır, ama çocuğunuz babasının soyadını alacak. Kütük baba tarafına geçiyor hem sizin de kütüğünüz eşinizin tarafına geçecek. Sizi de o memleketten değerlendirecekler. O aileye gelin gidiyorsunuz.
Erkekler değişmezler. Kimse değişmek zorunda değil. Siz sevgilinizi sevseydiniz bu yazdıklarınızın hiçbiri sorun olmazdı. Önce kendinizle yüzleşin. Madem ki ülkücüsünüz ki - Karadeniz bölgesi popülasyonu etnik genetik olarak Rum ve Hemşin (Müslüman Ermeni), Gürcü ağırlıkta - öyleyse kendi yörenizden ve ülküdaşınız bir beyfendi ile yolunuza devam edin.
Ne ailenizi, ne kendinizi ne de sevgilinizi üzmeyin. Gerçekçi olun. Yatağınızı, sofranızı, banyonuzu, bedeninizi kültürünü beğenmediğiniz bir adamla paylaşacaksınız. Mantıklı mı? İleride maddi manevi büyük kayıplar vermektense şimdiden bedel ödeyin. Ayrılın. Ayrılık acısı max. 6 ay sürer. Hiç kimse bulunmaz hint kumaşı değil.
Bu da saçma ya Bursa’da Yavuzselim’de yaşayanlar zengin mi şimdi? Gaziantep’te geçenlerde dört çocuğunu ve eşini öldürüp en son kendisi de intihar eden adam buraya doğudan göç eden Kürtlerdendi ve fakirdi mesela. Bizde nasılsa onlarda da aynı. Ama onlarda zengin oranı bir tık fazla gibi sanki.Ben fakir Kürt görmedim
Tartıştık. Olay o değilmiş öyle bir diyivermiş ben güzel anlatmamışım bahaneler. Ben bu tarz dayatmalar olcaksa bitsin dedim. Yok öylesine sordum dedi. Müzik kürtçe olmayacak. Ama içime oturdu.Son durum ne aranızda?
Müzikler ve isimlerden çok çok daha önemli değil mi bu sizcede? Milliyetçi biri bölücüleri destekleyen bir aile ile nasıl yapar, ailenizle çıkabilcek tartışmaları saymıyorum bile. Tabi eğer öyleyseler, doğuda diye hepsi destekçi değil. Sevgilinizin bu konuda görüşünü biliyorsunuzdur ailesinide sorabilirsiniz ben olsam ilk bunu baz alırdım çünkü bu ırk meselesi değil.Pardon görmedim. Yani bunun ne zararı var ki bu tepki neden gibi.
Asla kabul etmezdim bu kültür farkından ziyade istediği bak benim dediğim olacak bu evlilikte diye kendini ailesine ispat çabası gibi geldi banaMerhaba,
Gerçekten benim ve erkek arkadaşımın tarafından empati kurduğunuz yorumlara ihtiyacım var.
Ben karadeniz bölgesinden, kendi çekirdek ailem daha ılımlı olmakla beraber ülkücü bir akraba grubuna sahibim.
Erkek arkadaşım da doğu kültüründe büyümüş, aileside o gelenekte yaşayan tam tersi bir kültüre sahip.
Başında ben bunları anlattım. Nasıl olacak dedim. O da bunun önemli olmadığını, önemli olanın bizim sivri olmamamız ve konuşmalarımıza dikkat etmemiz gerektiği dedi. Saygı duyduk birbirimize. Onun ailesi beni, benim ailem onu sevdi.
Düğün, nişan yapmayacaktık. Ben annemi kırmamak adına nişan yapmaya karar verdim.
Bana nişan dans müziği atmış, kürtçe. Benden de birşey olaun dedi. Sonra dedi ki kırılırım hani bu müzik olmazsa. Bende dedimki dans müziği o olmaz, tamam benim için ama aile yapımı bilmiyor musun?
Oda bir bozuldu bu duruma. Neyse demedim say vs dedi. Bende bana bunu söylememen gerekirdi. Ben herşeye anlayışlıyım sen bunu söyleyerek bana vicdan yaptırıyorsun dedim.
Sizce bu konuda kim haklı? Olay canımı sıktı çok. Moralim bozuldu. Kimsenin kültürüne karşı değilim asla ama sonuçta ben de sessiz sakince herşey bitsin istiyorum. Yorumlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
Kurt degilim ama kurt halaylarini cok severimBaba tarafım elazığlı annem Bursa’da doğmuş anneannemler bulgaristan göçmeni..
Öncelikle Türkiye’de yaşıyorsak dilimiz Türkçeyse kürkçe müzik çaldırmam..ben sürpriz doğum günü partimi (Özcan denize götürmüşlerdi eğlenmeye)sırf orada Özcan deniz kürtçe şarkı söyledi diye o mekanı terkeden biriyim..ırkçılık yapmıyorum burası Türkiye cumhuriyetiyse türkçe müzik çalınmalıdır..sen haklısın..dans müziği türkçe olsun halayında bir kerelik kürkçe halay müziği açılsın..
Ayrıca ülkücü de değilim ben chp liyim bu da bilinsin
Türkiye gibi müslüman coğrafyalarda evlilikler tango değil, halay..iki kişi değil iki aile evleniyor . Kuzenim (makedon kızı) ve boşanmak için çırpınıp durduğu korkudan Üsküp'e kaçtığı motosikletli serseri hayatı yaşayan eşi Karadenizli ve ölümle tehdit ediyor kendisini. Farklı kültürden olduğu için amcam ve yengem hiç istemediler - mutfaklarına ne biz ne de kuzen adımımızı atamadık, kusma nöbetleri geçirirdi mutfak kültürünüz yüzünden 12 kilo vermişti kızcağız- karadeniz insanına has gereksiz asabiyet ani öfke patlamaları yüzünden panik atak krizleri geçiriyordu, memlekete gitti de gözlerinin içi gülüyor şimdilerde.
Eniştem Trabzon Of luydu, hamileyken teyzemi defalarca kilere kapatıp soğukta yatırdı hırpaladı zor kurtuldu 25 sene sonra. Eniştem g*berdi de oh çektik hem kendisinden hem sülalesinden.
Eski eşim Kayserili idi anamdan emdiğim sütü burnumdan getirdiler aşiret gibiydiler. Şimdiki eşim benim gibi Makedon da kurtuldum. Finlandiya'ya yerleştik bir ayı geçti. Ciddi uyum sorunu yaşıyorum.
Karadenizliler, Kürtlerin deniz görmüş versiyonu. Adetler, akraba evlilikleri, baskın çıkma, 7/24 dırdırcı kadınlar, saniyeler içinde makineli tüfek hızında cümle kurmalar..hamurunuz aynı.
Madem ki erkek arkadaşınızın kültürünü, anadilini, sayısız dayatmalarını sevmiyorsunuz hoşlanmıyorsunuz öyleyse o nikah masasına oturmayacaksınız.
Şimdi iyi anlaştığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Evlenmeden uzun süre aynı evde dost hayatı yaşamış olup birbirinizi de iyi tanıdığınız yanılgısına sahip olabilirsiniz.
Asıl eğlence imzayı attıktan sonra başlıyor. Türkiye haritasında Ankara'dan sonra erkek anneleri karnaval havasında oğluşlarının evine yerleşiveriyor.
Kültür farklılığından zarar gören daima ve sadece kadındır. Hemcinslerim sevgiyle herşeyin üstesinden gelebileceğini düşünüyor, değiştirebileceğinizi düşünüyorsunuz ama hayır ! Genler davranışları etkiler.
Evladınız baba tarafına çekebilir. Eşinizin soyadını almak istemeyebilirsiniz hakkınızdır, ama çocuğunuz babasının soyadını alacak. Kütük baba tarafına geçiyor hem sizin de kütüğünüz eşinizin tarafına geçecek. Sizi de o memleketten değerlendirecekler. O aileye gelin gidiyorsunuz.
Erkekler değişmezler. Kimse değişmek zorunda değil. Siz sevgilinizi sevseydiniz bu yazdıklarınızın hiçbiri sorun olmazdı. Önce kendinizle yüzleşin. Madem ki ülkücüsünüz ki - Karadeniz bölgesi popülasyonu etnik genetik olarak Rum ve Hemşin (Müslüman Ermeni), Gürcü ağırlıkta - öyleyse kendi yörenizden ve ülküdaşınız bir beyfendi ile yolunuza devam edin.
Ne ailenizi, ne kendinizi ne de sevgilinizi üzmeyin. Gerçekçi olun. Yatağınızı, sofranızı, banyonuzu, bedeninizi kültürünü dilini beğenmediğiniz yasakladığınız bir adamla paylaşacaksınız. Bu adam ağaç kovuğundan mı çıktı kökü yok mu ki sizin için herşeyini silsin ? Mantıklı mı? İleride maddi manevi büyük kayıplar vermektense şimdiden bedel ödeyin. Ayrılın. Ayrılık acısı max. 6 ay sürer. Hiç kimse bulunmaz hint kumaşı değil.
Ablacım sen de ırkçı degilsen kim ırkçı acaba? Gerçekten hayret içindeyim ya. Yabancı bir ülkede yaşayan biri olarak böyle ayrımcı şeyleri okumak beni inanılmaz tetikliyor. Kızcağız ilk dans müziği olarak haklı bir isyanını dile getiriyor ama senin gelip de müzisyen birinin bu ülkede yaşayan milyonlarca vatandaşın kullandığı dilde söylediği tek bir şarkıyı bile sindirememenle bunun hiçbir ilgisi yok.Baba tarafım elazığlı annem Bursa’da doğmuş anneannemler bulgaristan göçmeni..
Öncelikle Türkiye’de yaşıyorsak dilimiz Türkçeyse kürkçe müzik çaldırmam..ben sürpriz doğum günü partimi (Özcan denize götürmüşlerdi eğlenmeye)sırf orada Özcan deniz kürtçe şarkı söyledi diye o mekanı terkeden biriyim..ırkçılık yapmıyorum burası Türkiye cumhuriyetiyse türkçe müzik çalınmalıdır..sen haklısın..dans müziği türkçe olsun halayında bir kerelik kürkçe halay müziği açılsın..
Ayrıca ülkücü de değilim ben chp liyim bu da bilinsin
Türkiye gibi müslüman coğrafyalarda evlilikler tango değil, halay..iki kişi değil iki aile evleniyor . Kuzenim (makedon kızı) ve boşanmak için çırpınıp durduğu korkudan Üsküp'e kaçtığı motosikletli serseri hayatı yaşayan eşi Karadenizli ve ölümle tehdit ediyor kendisini. Farklı kültürden olduğu için amcam ve yengem hiç istemediler - mutfaklarına ne biz ne de kuzen adımımızı atamadık, kusma nöbetleri geçirirdi mutfak kültürünüz yüzünden 12 kilo vermişti kızcağız- karadeniz insanına has gereksiz asabiyet ani öfke patlamaları yüzünden panik atak krizleri geçiriyordu, memlekete gitti de gözlerinin içi gülüyor şimdilerde.
Eniştem Trabzon Of luydu, hamileyken teyzemi defalarca kilere kapatıp soğukta yatırdı hırpaladı zor kurtuldu 25 sene sonra. Eniştem g*berdi de oh çektik hem kendisinden hem sülalesinden.
Eski eşim Kayserili idi anamdan emdiğim sütü burnumdan getirdiler aşiret gibiydiler. Şimdiki eşim benim gibi Makedon da kurtuldum. Finlandiya'ya yerleştik bir ayı geçti. Ciddi uyum sorunu yaşıyorum.
Karadenizliler, Kürtlerin deniz görmüş versiyonu. Adetler, akraba evlilikleri, baskın çıkma, 7/24 dırdırcı kadınlar, saniyeler içinde makineli tüfek hızında cümle kurmalar..hamurunuz aynı.
Madem ki erkek arkadaşınızın kültürünü, anadilini, sayısız dayatmalarını sevmiyorsunuz hoşlanmıyorsunuz öyleyse o nikah masasına oturmayacaksınız.
Şimdi iyi anlaştığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Evlenmeden uzun süre aynı evde dost hayatı yaşamış olup birbirinizi de iyi tanıdığınız yanılgısına sahip olabilirsiniz.
Asıl eğlence imzayı attıktan sonra başlıyor. Türkiye haritasında Ankara'dan sonra erkek anneleri karnaval havasında oğluşlarının evine yerleşiveriyor.
Kültür farklılığından zarar gören daima ve sadece kadındır. Hemcinslerim sevgiyle herşeyin üstesinden gelebileceğini düşünüyor, değiştirebileceğinizi düşünüyorsunuz ama hayır ! Genler davranışları etkiler.
Evladınız baba tarafına çekebilir. Eşinizin soyadını almak istemeyebilirsiniz hakkınızdır, ama çocuğunuz babasının soyadını alacak. Kütük baba tarafına geçiyor hem sizin de kütüğünüz eşinizin tarafına geçecek. Sizi de o memleketten değerlendirecekler. O aileye gelin gidiyorsunuz.
Erkekler değişmezler. Kimse değişmek zorunda değil. Siz sevgilinizi sevseydiniz bu yazdıklarınızın hiçbiri sorun olmazdı. Önce kendinizle yüzleşin. Madem ki ülkücüsünüz ki - Karadeniz bölgesi popülasyonu etnik genetik olarak Rum ve Hemşin (Müslüman Ermeni), Gürcü ağırlıkta - öyleyse kendi yörenizden ve ülküdaşınız bir beyfendi ile yolunuza devam edin.
Ne ailenizi, ne kendinizi ne de sevgilinizi üzmeyin. Gerçekçi olun. Yatağınızı, sofranızı, banyonuzu, bedeninizi kültürünü dilini beğenmediğiniz yasakladığınız bir adamla paylaşacaksınız. Bu adam ağaç kovuğundan mı çıktı kökü yok mu ki sizin için herşeyini silsin ? Mantıklı mı? İleride maddi manevi büyük kayıplar vermektense şimdiden bedel ödeyin. Ayrılın. Ayrılık acısı max. 6 ay sürer. Hiç kimse bulunmaz hint kumaşı değil.
Bence Özcan Deniz’i gördüğünüz an terk etmeliydiniz ortamı, Kürtçe şarkıya kadar nasıl dayandınız ajsksjdksırf orada Özcan deniz kürtçe şarkı söyledi diye o mekanı terkeden biriyim..ırkçılık yapmıyorum burası Türkiye cumhuriyetiyse türkçe müzik çalınmalıdır.