Herkes nikahlı yasamak zorunda değil . Ne kadar geri kafalı ve bağnaz bir yorum. Hele bu yoruma ve bu kendini ifade ediş bicimine atılan alkış saka gibi ..
Sizin gibi insanlaela tartışmaya bile girmem ben.
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Herkes nikahlı yasamak zorunda değil . Ne kadar geri kafalı ve bağnaz bir yorum. Hele bu yoruma ve bu kendini ifade ediş bicimine atılan alkış saka gibi ..
Erkek arkadaşının çocuğunun vefat ettiğini söylemiş.
Güven problemi sadece erkek arkadaşım için değil herkes için problem yaşadığım bir mesele. Geleceğe güvenmiyorum .o zaman siz bu adama tam olatak guvenmiyorsunuz ve tanimiyorsunuz. eger guveniniz olsaydi iciniz rahat olurdu. "o kadar merhametli ki kendi cocugundan ayirmaz" dusuncesi olurdu sizde. bence siz adami da kurtulus olarak goruyor gibisiniz veya bu adamdan daha iyisini bulamam dusuncesiyle adami elinizden kacirmak istemiyorsunuz. yani bana oyle geldi
İmza herşey değildir. Ben cocuguma güzel bir aile hayati vermek için cabaliyorum. Kendi zevklerim isteklerin doğrultusunda yaşamayı tercih ederdim çocuğumu dusunmese idim. Ama ayni evde cocuguma nasıl nasıl anlasacaklar gibi ilerisini düşünüyorum. Bu şekilde herşey yolunda güzel giderse tabiki imzamizi atacagiz.çok bencil bir insansınız. dünyanın merkezindesiniz ve haytınızdaki insanları zırnık kadar düşündüğünüz yok. tek derdiniz çocuğunuzun sizi değil erkek arkadaşınızı tercih eder, onun sözünü dinler oluşu. aslında içimden geçen şöyle demek; hanııım hanım aklını başına devşir. 4 yaşındaki çocuğu bir aile ortamına sokmuşsun ama aile yok ortada. elin adımıyla nikahsız yaşıyorsun çünkü neymiş iyice tanıyacakmışsın he mi? ee tanıdın beğenmedin ne olacak? adamı dehledin gitti diyelim bunu çocuğa nasıl anlatacaksın? çocuk babası gibi gördüğü bilmem ne abiyi hemen unutacak mı? ayrılık travması nedir bilir gibi konuşuyorsun ama çocukken yaşadıklarını kendi çocuğuna yaşatmakla ilgili bir kaygın da yok. bu çocuk kreşe gitmiyor mu? onun da bir sosyal çevresi var. adamı sorduklarında ne diyecek mesela hiç düşündün mü? annemin erkek arkadaşı hep birlikte yaşıyoruz. hala birbirlerini tanımaya çalışıyorlar mı? adama da onun çocuk sahibi olmaya hakkı yok.niye? çünkü baştan söylemişmiş. babbabaa! yazık! adama ayrı çocuğa ayrı yazık. birinin üvey bir şeyi olmak çok zordur. üvey ana-baba-kardeş vb. ruhunda ne empati var ne sempati. biraz da etrafındakileri düşün yahu.
Üslup vaaaar , üslup var..Evlenmeden önce birlikte yaşamak çok normal. Hatta keşke herkes yaşayabilse, gerçekten evin içine girmeden anlaşılmıyor çünkü ama sizin konunuzda birlikte yaşamak bana doğru gelmedi. Arkadaşın üslubunu doğru bulmasamda söylediklerinde haklılık payı var. İmza her şey değil ama hiçbir şey kadar basitte değil. Örneğin Allah korusun bir kaza geçirse erkek arkadaşınız sizi aileden değilsiniz diye yanına almama hakları var. Yarın sevgilinizle bir anda ayrılık kararı alabilirsiniz o zaman alt üst olmayacak mı kızınız? Sevgililikle evlilik bir değil. Ne yazık ki bunların normal karşılanmadığı bir ülkede yaşıyoruz. Kızınıza okuldan arkadaşları bu adam kim dediğinde cevap annemin sevgilisi olduğunda normal karşılanacağını mı düşünüyorsunuz? Sevgilimle yaşıyorum kime ne der çıkarsınız siz işin içinden ama kızınız için geçerli değil bu durum. Ben kararınızı yanlış buldum
Otorite sıkıntısına gelince bu ciddi bir sorun. Bunu erkek arkadaşınızla halletmezseniz çok sıkıntı yaşarsınız.
Çocuk konusuna gelince erkek arkadaşınız böyle bir beklentiye girmekte haklı. Sizin kararınız netse söyleyin kendine ona göre bir yol çizsin. Yıllar sonra hala aynı noktada sıkıntı yaşıyor olmayın.
Üslup vaaaar , üslup var..
Öncelikle görüşünüze saygı duyuyorum. Tabiki bunun dezavantajları çok daha fazla.
Yazdiklarinizi bende düşünüyorum , çok haklisiniz.
Benim maddi olarak kimseye ihtiyacım yok bu hayatta. Sadece mutlu olmak istiyorum . Yaşım çok fazla büyük değil iken temeli sağlamadan atmak , ilerde sıkıntı yaşamamak adına bukadar ince eleyip sık dokuyorum .
Yoksa imza atmak okadar kolay ki..
Ama boyle de kalacak değiliz.
Allahın izni ile ayni evde bu şekilde devam ettiğimiz zaman , ondan tam anlamıyla emin olduğum zaman , keza bu erkek arkadaşım için de geçerli , gidip imzamizi atıp resmiyete dokecegiz.
Bu şekilde tabiki gitmez biliyorum anlıyorum , hakta veriyorum.
Ama cevremde olsun akrabalarım da olsun 2 Evliliğini yapmış çiftlerin evlenmeden önce şahane ilişkileri varken , evlendikten sonra cehenneme dönüşen evliliklerine şahit oldum . Laf olsun diye demiyorum gerçekten bizzat şahit oldum .
Kadının pişmanlığı, imza yüzünden adama katlanmak zorunda oluşu , toplum aile baskısı ve bu yuzden bosanamamasi .
Bunlar benim aklım da çok yer edindi.
Cok sukur benim ailem yanımda , annem benim fikirlerimi cani gönülden destekliyor. Oda bizim mutluluğumuzu istiyor
Kızıma da erkek arkadaşımı bir baba olarak lanse etmiyorum.
Kızım erkek arkadaşıma ismiyle hitap eder aşkım der.
Sonuçta onun babası var. Ben şimdiden daha anlamasa bile anlatıyorum sürekli söylüyorum.
Babasının yerinin ayrı , erkek arkadaşımın yerinin ayrı olduğunu söylüyorum. Yani babasinin yerine koymasını beklemiyorum.
Çok iyi iki arkadaş olsunlar istiyorum. Sırdaş babasından sonra onu kendine yakin görsün belki babasından da yakin gorebilir büyüdüğünde orasını kendi bilir..
Gerçekten bir çocuk la boşanmak ile çocuksuz boşanmak okadar farklı ki..
Ama ben de insanım yanlız yaşlanmak istemiyorum. Erkeklere herşey mubah bir kadın çocuğu ile neden tekrar yenide mutlu bir yuva kurmasın.. Yeterkli iki merhametli insan bir araya gelsin..
Teşekkür ederim , bana saygı duyup üslubunuzu bozmadiginiz için :)
Uzun zaman sonra tekrar hesabıma girdim ve mesajınızı farkettim.. Biz bir süre aynı evde yaşadıktan sonra kafamızda ki tüm soru işaretlerini atıp imzalarımızı attık, hayatımızı birleştirdik. İyiki bu yolu tercih etmişim. Yolun sonunda pişman olmakta vardı.. Bu hayatta yaşadığımız sürece aldığımız her kararda attığımız her adımda risk var maleseff.perspektif nedir bilirsin. olayları, olguları anlayış, kavrayış ve yorumlayış farkı. bir arza her türlü talep gelir. hepsi de hoşuna gitmek zorunda değil. bazıları da zoruna gidecektir elbet. beğenmediğin üslubun dikkatini çekmesine sevindim. neden? sana kötü sözler söylemekten zevk alıyor falan değilim. eylemlerinin sonuçları hakkında düşünmeni istiyorum sadece. o kadar egosantrik bakıyorsun ki hayata birinin sana dirgenlerden, yabalardan, meşalelerden bahsetmesi lazım.
benim baktığım yerden senin anlattıkların şöyle bir hikayeye benziyor.
sen ve çocuğun yazlıktasınız. mahallede sokağa terk edilmiş sevimli, yetişkin bir köpek var. çocuk yalnızlık çekiyor, köpeği de seviyor aralarında bir dostluk başlıyor. köpeği eve alıyorsun, günler günleri kovalıyor. yaz bitiyor. artık şehre dönme vakti geliyor. eşyalar toplanıyor. köpek bulunduğu yere bırakılıyor. hikaye bitiyor. şimdi diyebilirsin ki bana ne ? köpeği ben satın mı aldım? barınaktan mı çıkarttım? ne güzel işte 3-4 ay sevgi, mama, sıcak yuva verdim. ne zararım oldu? çocuğa da zaten durumu anlattım. geçici olduğunu biliyordu vs. oysa yapılan şey istismardır. umut tacirliğidir. manipülasyondur. hikayenin sonunda köpek de çocuk da onulmaz yaralar alıp hayatlarına devam eder. köpeği boş verelim, tohumuna para saymadık sonuçta. görmüş geçirmiş köpek aklını kullansaydı, hemen kendini kaptırmasaydı, değil mi? ok. peki çocuk ne yapsaydı? kimseye bağlanmaması gerektiğini, sevdiği herşeyi kaybedebileceğini, kimseye de güvenilmemesi gerektiğini öğrenmenin gücüyle super duper bir kişilik mi geliştirseydi. oofff neyse. sen yine bildiğin gibi yaşa. sonuçlarına katlanırken hiç aklıma gelmemişti demezsin. benim tek istediğim bu.