- 2 Ağustos 2008
- 1.708
- 2.810
- 733
- Konu Sahibi Duka Tesla
-
- #381
Erkek troller cogalmis.
Yazdigim yazarlari kucumseyen olmuş. Siz pucca , cin ali filan okumaya devam edin. Stephen King 5 numara buyuk gelir size.
Stephen King'ten başka yazar bilmiyorsunuz heralde takılmışsınız oradaKorku/bilim kurgu tarzı ayrı bir maharettir elbette ama edebi açıdan 5 gömlek büyük gelme durumunu anlayamadım. Kimse yazarı küçümsemiyor ama sizin tutup da alakasız 3 yazar ismi yazarak Duka Tesla ile karşılaştırmanız komik olmuş herkes ona takıldı yazarlara değil yani .
"" Şu kendini yerden yere vurarak gülme smileysi de "buna benden başka kimse gülmez ama yine de güleyim komikmiş gibi dursun" demenin çeşidi sanırım .
İşinize gelmeyen şeyler olunca erkek troll diyorsunuz, sizin gibi düşünmek zorunda olmayan herkesin pipisi mi var ? Ben de erkeğim o zaman , ne güzel düz mantık
Işi gucu yok galiba bu bbnin, necmiyenin , iltihabin ya da cakma puccanin.
Yazdiklarimi anlamayana cevap yazma tenezzulunde bulunmam.al yine guldum.
Just , bu kişi fake de olabilir, illa bir gerçeklik ispatı neden. Fake olduğunu düşünen yazmasın. Sanal dünya burası yani hiç birimiz gerçek değiliz, deşifre olmamak için isimler değiştiriyoruz olayları anlatırken bile değişiklikler yaratıyoruz. Düşündüğün kişiyse yazmayın uğraşmayın, burda duygu sömürüsü yapıp para yardımı vs. istenir ha o zaman ben de hafiye gibi uğraşırım gerçek mi değil mi anlamaya. Ama bir deli kuyuya taş atmış hesabı...konu sahibi bir şeyler yazmış herkes ayaklanıyor. He deyip geçin , gerilmeye gerek var mı? BB sanırım senin iyi niyetini suistimal etmişti ona yardımcı olmaya çalışmıştın o yüzden bu kadar içerlemiş olabilirsin, sanal platformda görüntülü konuşma yapmadığınız insanlara o kadar güvenip içinizi açmayın bilmiyorum BB sana kendini gösterdi mi? İnsan yeri gelince yanıbaşındaki insanlardan zarar görüyor, burda hayli hayli olası...belli onun kim olduğu ben tanıyorum bu şahsiyeti pamden sonra bir daha uğraşamayacağım bu kadar ısrarcıysa buyursun gelsin ne diyelim
Çok komik evet ben de güldüm sanal dünyayı bu kadar ciddi almanıza.
Just , bu kişi fake de olabilir, illa bir gerçeklik ispatı neden. Fake olduğunu düşünen yazmasın. Sanal dünya burası yani hiç birimiz gerçek değiliz, deşifre olmamak için isimler değiştiriyoruz olayları anlatırken bile değişiklikler yaratıyoruz. Düşündüğün kişiyse yazmayın uğraşmayın, burda duygu sömürüsü yapıp para yardımı vs. istenir ha o zaman ben de hafiye gibi uğraşırım gerçek mi değil mi anlamaya. Ama bir deli kuyuya taş atmış hesabı...konu sahibi bir şeyler yazmış herkes ayaklanıyor. He deyip geçin , gerilmeye gerek var mı? BB sanırım senin iyi niyetini suistimal etmişti ona yardımcı olmaya çalışmıştın o yüzden bu kadar içerlemiş olabilirsin, sanal platformda görüntülü konuşma yapmadığınız insanlara o kadar güvenip içinizi açmayın bilmiyorum BB sana kendini gösterdi mi? İnsan yeri gelince yanıbaşındaki insanlardan zarar görüyor, burda hayli hayli olası...
ya yok neyi suistimal edecek geçtik oraları artık sadece komik geliyor bana bu çabasını gördüğümde yaralı ceylan değilim yoksa
Aynı değildir belki. Yönetime şikayet edersin bakarlar IP loglardan. Zor değil yani . Sonuçta burda bizi ağlatıp üzecek bir konu açmıyor yada maddi sömürü sağlayacak bir konu da açmıyor. Fakese kendi kendine eğleniyordur en iyi ihtimalle, "onun da dünyası bu kadar küçük demek ki dışarda uğraşacağı bir hayat yok burda zaman öldürüyor yazık" der geçerim. Takılmayın bu kadar...
Vay arkadaş bi partiye gittik neler dönmüş burada.
Beni gömüp gömüp doyamayanlara tek tek cevap vermeye kalksam sabaha kadar sürer sanırım. Toptan yazayım o zaman.
Elbette yazıyı beğenmeme, derdimi dertten saymama, benden hoşlanmama hakkınız var bunlara hiç lafım yok. Ama "istediğimiz gibi yorum yazarız!" derken hiç düşünüyor musunuz ben de istediğim gibi konu açarım, istediğim tarzda yazarım? İsteyen 5 cümlede anlatır derdini isteyen uzatır, 500 cümlede anlatır. Bir kural mı var en kısa yoldan derdimizi anlatmak zorundayız diye?
Benim "Buraların en kral yazarı benim, edebiyatta üstüme tanımam, haydi hodri meydan!"gibi bir iddiam yok ki neden yazımın ne kadar sıkıcı, üslubumun çok özenti ve benim acayip yeteneksiz olduğumdan dem vuruyorsunuz?
Profesyonel yazarlarla kıyaslanmaya kadar gitmiş konu, el insaf. Beğendiğini söyleyenleri hiç kitap okumamakla suçlarken Stephan King, İskender Pala ve Dostoyevski'yi bir arada kullanmak nedir yani rastgele 3 yazar söylesem bu kadar alakasızları denk getiremem herhalde.
Bana sürekli "gitsin burada yazmasın o zaman!!" diyen hanımlar pardon ama babanızın çiftliği mi burası? İcazet mi almam gerekiyor yazmak için sizden nedir? Hey Allah'ım.
Bir de şu erkek mevzu var. Önceden burada yazan ve birilerini fena kandırmış olan bir erkek olduğumu düşünüyorsanız buyrun yönetime şikayet edin, incelesinler. Ip loglarını tutuyorlardır, bağlandığım adreslerden daha önce farklı bir nickle bağlanan olmuş mu bakabilirler ya da db'de farklı bir kurgu olabilir bilmiyorum ama o bağı kurmuşlardır illa ki. Vpn falan da yapmıyorum yani ortaya çıkar. Elinize kanıtları alın ve vurun yüzüme haydi bekliyorum. Biraz daha gelirse bu yönde ithamlar, ben kendi kendimi şikayet edeceğim sonunda.
Ya da vazgeçtim valla sıkıldım ya evet çok çirkin ve aptalım keşke ölsem!
hayır dert canım. çünkü o iş arkadaşı. rahatsız etmiş. ve yazmış. burada dertleri bu dertmi değilmi diye ayırmıyoruz. ha dert saç ise bölümüne taşıyorum.modaysa kıyafetse ,hastalıksa yine bölümlerine taşıyorum..
ordada o bölümlerle alakalı dertler konuşuluyor.ha derdini bu şekilde anlatmış. buda onun tercihi.
ama kalkıp iş arkadaşıyla sorun yaşayana senin derrdin küçük burada olmamalı taşıyayım ilişkilere diyemeyiz.
o zaman arkadaşlarıyla yada sokaktaki bir kadınla sorun yaşayan her üyeyi bdvde değil bu dert diye taşıyayımmı . hayır yeri burası. ben taşımam. ama isteyen adminlere yazsın.
o zaman munea mesaj yaz canım. ben taşımam. ona göre yeri orasıysa taşınırYanlış anlama Oky'im. Benim burada açtığım arkadaşımla ilgili derdim ilişkilere çok taşındı. O yüzden ben savunduğumun arkasındayım. Dert değil demiyorum tabi ki dert ama ilişkilere taşınmalı diye düşünüyorum.
Eğer bu mesajı neden yazdınız derseniz cevap veremeyeceğim aslında. En fazla anlama ihtimalinize güvendim diyebilirim, başka bir üye olsa yazmayabilirdim çünkü
Eşleri tarafından takdir görmüyorlar ise o evliliğe devam etmemeliler ki bu benim şahsi görüşüm.
Konu sahibi ise kaynana örneğini daha önceki bir konusu için kullanmıştı. Sadece ama sadece özel problemlerinden bahseden, kendisinin genel problemlerle ilgili yaklaşımlarına ise kınayarak yaklaşan insanlardan bahsetmişti.
Yani konu insanların bu tarz problemlerinden bahsetmeleri değil, sadece bu tarz problemlerinden bahsetmeleri.
Ben de bu konudan çok daha saçma, dert olmayan konular görüyorum her gün. Ama bu konunun sadece anlatımı nedeniyle dikkat çektiğini düşünüyorum, dert olmaması sebebiyle değil.
valla okur okumaz -gerçi okuyamadım daraldım da - bana da özellikle bir yerlerden toplanıp zorlayarak bir şeyler çıkartılmaya çalışılmış bir yazı gibi geldi , hatta bariz bellifake mi değil mi bilmem ama buraya konuyu yazmadan önce ekşiden,inciden,okuduğu kitapların en alengirli laflarını alıp birleştirip sayfalarca karalama yapıp sonra temize çekip konu açtığına eminim .
konun içeriğinde ise hiçbirşey yok,yani iş yerindeki bir kıza gıcık olup bakın kendimi ezdirmedim diye gelip buraya konu açmanın mantığı nedir ki?günlük hayatımızda çoğumuzun başına gelen sıradan bir olay işte ama maksat öylesine bir konu açıp konuyu kelimelerle süsleyip dikkatleri üstüne çekmek,evet şuanda olduğu gibi.
daha öncede dediğim gibi kimse evinde yada iş yerinde bu şekilde konuşmuyor.alt komşunun gece yarısı oryantel müzik çalıp bardak içine çay kaşıklarını koyup onu beline bağlayıp şıngır şıngır oynayıp ve buna sinirlendiğimde kocama dönüp içimdeki godzilla uyandı,bedenimden çıkmak için can atıyor demiyorum,gidip şu kadının saçıcını başını yolasım var diyorum mesela.
aferin dikkat çekmişsin,tebrikler
İlk başta belirteyim yazınız mükemmel ne tatlı bir anlatımdır bu yahu :)Merhaba siz sevgili kadınlar kulübü üyeleri, moderatorleri , adminleri ve siz sevgili üye olmayanlar! Biliyorum sayınız az değil sinsi sinsi okuyorsunuz buraları, ah sizi siziii.
Konuya geçmeden kendimden kısaca bir bahsedeyim. Ben ergenlik ve post ergenlik dönemlerinde ailesiyle ve arkadaşlarıyla çatışmanın dibine vurmuş, önüne gelene büyük küçük dinlemeden sinirlenip bağırmış, kavga etmiş, her zaman uç düşünceleri benimsemiş, yapma denileni yapmış yap denileni yapmamış kısaca o dönemin ne kadar melaneti varsa hepsini bünyesinde barındırmış biriyim. Hadi biraz abartmış olayım evlat olsa sevilmez seviyesinde değilse de sabırları zorlayan biri olduğumu inkar edemem. Kurban olduğum Rabbim mi böyle yaratıı, evrildiğim ilkel canlı mı ormanların uyumsuzuydu, bilemiyorum.
Birgün artık ilerleyen yaşım ve hormonlarımın kendine gelmesiyle durumumun farkına varmaya başladım ve bir aydınlanma yaşadım. Resmen kafamın üzerinde yuvarlak floresan bir lamba yandı. İnsanların benim sinirli tavırlarımı idare etmek zorunda olmadıklarını, bağırıp çağırarak ya da kalp kırarak bir şeyleri yaptırdığım zaman aslında mutlu olmadığımı fark ettim. Bir anda karmacı buddha’ya dönüp özümdeki iyiliği buldum demiyorum ama yavaş yavaş sakinleşmeye başladım. Artık mümkün olduğunca empati yapabilen, alttan alabilen, sakinleşme sürecine girene kadar susabilen ve sinirlerini yatıştırabilen biri oldum. Hani Nepal’e yerleşsem üzerime çarşaf atıp rahip yaparlar, o derece. Ancaak dün öyle bir şey oldu ki içimdeki Godzilla’nın fosilleşmemiş olduğuna kanaat getirdim, kanlı canlı ve alev püskürtüyor resmen çocuk! (Godzilla alev püskürtüyor muydu ya bu arada?)
Şirkette bir kız var, genel anlamda iyi biri. Yani çalışma ortamım cahil dolu kaynana, görümce muhabbetinden başka bir şey yapmıyorlar a dostlar bıktım diye anlatmıştım da topa tutmuştunuz beni “sen kendini ne sanıyorsun!!” diye. Heh işte onların arasında yer yer sarkastik bakış açısı gösterip güldüren ironilerden geri kalmayan, gündemdeki olaylardan bahsederken Venezuella’nın bitki örtüsünü soruyormuşum gibi ne alaka bakışları atmayan ve atmadığı gibi eğlenceli yorumlar da getiren bu kızçe bir ay gibi parlıyor, zakkum olup açıyor efendime söyleyeyim bülbül gibi şakıyor adeta. Yalnız maalesef ki ayın karanlık tarafı, zakkumun zehri -bülbülün kötü bir şeyi yok mu ya?- var. Bu su perisi kıvamındaki kız yaptığı küçük kuralsızlıkları ve saygısızlıkları uyanıklıkmış gibi görüp hayatını ona göre idame ettirerek gözümde Hansel ve Gratel’i kandıran cadı suretine bürünüyor. “Spor salonuna deneme için geldim diyip 3 aydır bedava giriyorum enayiler anlamadı miihih”, “Metro’da yaşlı kadının biri akbili iki kere bastı hoop geçiverdim ben de, garip garip bakan güvenliğe de annem dedim inandı salak hohoha”, “Ara sıra görüştüğümüz arkadaşlara ayy cüzdanımı unutmuşum derim ve hesabı ödetirim, üstüne bi de teselli ederler aheuehu aklımı seveyim aklımııı”, “Konserlere yolunu bulup bedava girerim, kafasızlar gibi para mı ödeyeceğim?(itiraf edeyim buna özenmiyor değilim)” Daha fazla örnek verip baymayayım, konuyu anladığınızı düşünüyorum. Hatun küçük ahlaksızlıkları bir akıl ürünüymüş gibi pazarlamaktan, diğer insanların iyi niyetini kendi çıkarları doğrultusunda kullanıp pratik zekalı olduğunu düşünmekten geri durmuyor ve dahi bununla övünüyor. Zaman zaman yanlışlarda olduğunu, yaptıklarının sinir bozucu olduğunu, birgün ağzının ortasına tokatı yiyeceğini söylüyorum ama pek etkili olmuyor.
Kız hakkında da yeterli bilgiyi verip bir derece antipatik gösterdiğime göre geleyim dün yaşanan olaya. Ofisten çıktım ve asansör sırasına girdim. Çalıştığım yer büyük ancak asansör açısından fakir, yüzlerce kişiye iki asansör düşüyor ve girişlerde çıkışlarda haliyle bir kuyruk oluşuyor. Bu durumda merdiven bir alternatif elbette ancak sivri topuklu ayakkabılarla 6 kat inmenin vereceği ızdırabı siz sevgili hemcinslerimden daha iyi kimsecikler bilemez, zinhar! Bu ahval ve şerait içinde bekledim, bekledim ve bekledim. Nihayet sıra bana geldi diye düşündüm, önümde birkaç kişi var ve asansör geldi. Pıt pıt pıt pıt bindi insanlar ve tam bir kişilik yer kaldığında diğer asansörün sırasında bekleyen bu zarafet-i betül birden atladı asansöre. Yüzünde yine bir uyanıklık yaptığını düşünen, yine bir zafer kazandığına inanan o joker gülümsemesiyle yüzüme bakarken kapı kapandı. İşte o an, tam o an iki paragraf üstte bahsettiğim Godzilla çıktı içimden, gözlerim ateş saçıyor adeta bir Tosun Paşa , bir küçük enişte oluverdim o saniyede ben. Asansör inemeden çağırma tuşuna bastım ve kapı açıldı. Ayağımı araya koydum ve çok da sakin olmayan bir ses tonuyla sordum “Sıra benim, sen neden girdin araya?” Asansördekiler ve kuyruktakiler “Kavga mı var hah ne oluyor oradaa?” merakıyla bize dikkat kesildiler. Kız yok ben vardım mıy kıy bir şeyler söylerken “Hayır sen yoktun, araya kaynayarak uyanıklık yaptığını düşünüyorsun ama bu kadar insan aptal sen akıllı değilsin burada, in asansörden ve geç sırana!” dedim. Ya da buna benzer bir şeyler söyledim, bilemiyorum. İndi asansörden tabii, hıh!
Sorun şu ki kız şimdi benimle konuşmuyor –büyük şok!- Fazla tepki vermiş olduğumun farkındayım aslında gidip gönlünü alayım diyorum ama Tibetli rahip kıvamındaki bünyemi Evil Monster’a çeviren “kendini akıllı başkalarını aptal sanma” ve “ahlaksızlığı pratik zeka olarak düşünme” vasıflarına sahip olması sebebiyle buna benzer bir olayı tekrar yaşama ihtimalimiz var. Öte yandan muhabbeti de iyiydi, en azından kaynanası yok :)
Ne yapayım yahu ben, bir akıl verin?
Not: Çok uzun özet geç diyenler için, başkasının sırasını kapmayın, kavga çıkar!
valla okur okumaz -gerçi okuyamadım daraldım da - bana da özellikle bir yerlerden toplanıp zorlayarak bir şeyler çıkartılmaya çalışılmış bir yazı gibi geldi , hatta bariz belli
edebi dili olan insanlar genelde daha akıcı yazar ve olayları birbirine mantıklı bir sıra ile bağlar
bu yazı da öyle bişey göremedim , zorlama bir yazı işte ...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?