- 3 Şubat 2010
- 11.305
- 5.505
- Konu Sahibi BeyazPerim
- #241
Ufak bir bilgi paylaşmak istiyorum,lütfen yerlerde gordugumuz sakızları mümkünse kaldıralım çünkü kuşlar yiyecek sanıp yiyor ve maalesef gaga ya da boğazlarına yapıştıklarından boğuluyorlar.
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Bu arada sadece kürk giymemekle,hayvan deneyi yapmayan ürünler kullanmakla veya internet üzerinden imza kampanyaları toplamakla olmuyor.
Gözümüzün önünde gerçekleşen sokak hayvanlarına yapılan zulümlere de sessiz kalmamalıyız.
Herkesten aktivist olmasını beklemiyorum elbette fakat sadece klavye başında çalışmak da yetersiz kalıyor.
Barınak yardımı yaparak(sadece maddi değil manevi yardımdan da bahsediyorum),sokak hayvanlarına yapılan-gördüğünüz,şahit olduğunuz- zulümlere sessiz kalmayarak,ilinizde bulunan kar amacı gütmeyen hayvansever derneklerine destek vererek onların hayatını kolaylaştırmalıyız.
Malum yaz aylarındayız,sokak hayvanlarının suya çok ihtiyacı var ve çok zor su temin edebiliyorlar.
Lütfen kapımızın önünde bir kap su,yemek bulunduralım her zaman.
Susuz sadece 48 saat yaşayabiliyorlar.
Ufak bir bilgi paylaşmak istiyorum,lütfen yerlerde gordugumuz sakızları mümkünse kaldıralım çünkü kuşlar yiyecek sanıp yiyor ve maalesef gaga ya da boğazlarına yapıştıklarından boğuluyorlar.
Ufak bir bilgi paylaşmak istiyorum,lütfen yerlerde gordugumuz sakızları mümkünse kaldıralım çünkü kuşlar yiyecek sanıp yiyor ve maalesef gaga ya da boğazlarına yapıştıklarından boğuluyorlar.
Size katılıyorum, internet bu konuda bilgimizin artması için bir kaynak sadece. Gerçekten hayvanlar için günlük hayatımızda birşeyler yapabiliriz. Derneklere üye olunabilir ve destek verilebilir. Fakat günlük yaşamdaki alışkanlıklarımızı da değiştirebiliriz.
Et yemek zannettiğimiz ve bize lanse edilen gibi sağlıklı protein ve vitaminler taşımıyor. O zavallı bedenler GDO lu yemlerle ve hormonlarla şişmanlatılarak bizim yememiz için yetiştiriliyor ve acı içinde katlediliyorlar. Ben et yemiyorum ve et yememekten kaynaklı en ufak bir sağlık sorunum olmadı, aksine kolesterolüm düştü ağız ve vücut kokularım kayboldu. Et yemeyi bırakırsak hem hayvanların katliamına ortak olmamış oluruz ve yaşamımız boyunca birçok hayvanın hayatını kurtarırız, hem de daha sağlıklı bireyler oluruz
Et cinayettir arkadaşlar ( Bu yazdıklarımı lütfen et yiyenler yanlış anlamasınlar eskiden ben de tüketiyordum çünkü öyle yetiştim)
Bu arada sadece kürk giymemekle,hayvan deneyi yapmayan ürünler kullanmakla veya internet üzerinden imza kampanyaları toplamakla olmuyor.
Gözümüzün önünde gerçekleşen sokak hayvanlarına yapılan zulümlere de sessiz kalmamalıyız.
Herkesten aktivist olmasını beklemiyorum elbette fakat sadece klavye başında çalışmak da yetersiz kalıyor.
Barınak yardımı yaparak(sadece maddi değil manevi yardımdan da bahsediyorum),sokak hayvanlarına yapılan-gördüğünüz,şahit olduğunuz- zulümlere sessiz kalmayarak,ilinizde bulunan kar amacı gütmeyen hayvansever derneklerine destek vererek onların hayatını kolaylaştırmalıyız.
Malum yaz aylarındayız,sokak hayvanlarının suya çok ihtiyacı var ve çok zor su temin edebiliyorlar.
Lütfen kapımızın önünde bir kap su,yemek bulunduralım her zaman.
Susuz sadece 48 saat yaşayabiliyorlar.
Doa nın deney yaptığını mı söylüyorsunuz? Ben kişisel bakım ürünü adına ne varsa bu firmadan alıyorum ve aileme de kullandırıyorum. Bunun öncelikli nedeni ise hayvan deneyi yapmamaları. Cidden saçımın başımın güzelliğinden çok bunun için doadan alıyorum
Eğer hayvan deneyi yaptığını veya yapmadığını söylüyorsak bunu kanıtlara dayandırmamız gerek, çünkü eğer yapmadığı halde yaptığını söylersek masum birini cinayetle suçlamaya denk gelir
Ben hemen doaya mail atıyorum bu konuyu aydınlatmak gerek
yapmadıklrını söyleyeceklrdir:) arkadaşlar!!!! şu heryere mail atma alışkanlığınızdan öncelikle bir kEre vazgeçin...!!!hiç bi işe yaramaz!!!!! neyin ne olduğunu anlamak için bilgi birikiminizi ve ve EVE VEEE .........en önemlisi zekanızı kullanın!!!!! MAİL ATMA İŞLERİNDEN VAZGEÇİN ARTIK,,KİMSE BEN DENEY YAPMIYORUM YADA TEDARİKÇİM DENEY İŞİNE BULAŞMIŞ,BULAŞMAMIŞ DEMEZ......BEN ŞAHSEN BU MARKADAN SATIN ALMAM,,,,ALMAM Kİ BİLDİĞİM BİŞİY VAR!...HERKESİN KENDİ TERCİHİDİR!HİÇ MÜTAVAZİ OLAMICAM DA....BU İŞLERİN UZMANIYIM(HER TÜRLÜ İBARENİN NASIL YORUMLANMASI GEREKTİĞİNİ BİLİYORUM,O WEBSİTELERİNDE GEÇEN HAYVAN DENEYİ MEVZUSUNDA) FAKAT YİNE DE KİŞİSEL TERCİHİNİZ,,,,EK Oolarak; %100 organik ürünleri böyle komik rakamlara satın alamazsınız,,,15lira 10tl..vs......hiç bişiy düşündürmüyorsa bu sizi düşündürsün..!
Bunlara ek olarak sattıkları doğal yağlarda ve bitmiş hammaddelerden yapılan ürünlerde kesinlikle deney söz konusu değil. Zaten deneylere karşılar fakat aynı zamanda böyle bir ihtiyaç da yok
Doğal yaşama ve evrendeki diğer canlılara saygılı çok çok az firma varken lütfen olanların kıymetini bilelim arkadaşlar, eğer bilgimiz kanıtlara dayanmıyorsa lütfen yorum yapmayalım çünkü bu çok hassas bir konu, sevgiler
öncelikle merhaba :) amacım kesinlikle sizi itham etmek değil sadece merak ve öğrenme çabası... 'İŞLERİN UZMANIYIM(HER TÜRLÜ İBARENİN NASIL YORUMLANMASI GEREKTİĞİNİ BİLİYORUM,O WEBSİTELERİNDE GEÇEN HAYVAN DENEYİ MEVZUSUNDA)' böyle söylemişsiniz bilgilerinizi paylaşırsanız çok mutlu olurum
arkadaşım,,,bana laf çarptırmışınız ama:) ben ne dediğimi gayet iyi biliyorum ve de söylediğim şeyin sonuna dek arkasındayım! DOA kozmetiğe güvenmiyorum...olay hayvan deneyi mevzusu da değil sadece!!!!! PETA'yı karalamaları,olağanüstü cehaletleri bile bana yeterince neyin ne olduğunu anlatıyor... AYRICA;hangi yağın fermante olduktan sonra hangi yağla karıştırıldığında atıyorum cildinizde yada gözünüzde,göz altınızda tahribat yapıp yapmadığı,yakıp yakmadığı,alerji reaksiyonu geliştirmediği nerede test ediliyor sanıyorsunuz da,yağları bu kadar masumane görüyorsunuz,,,hala anlayabilmiş değilim? sanıyormusnuz ki o kutu ambalajlanıp satılan bilindik yağların dışındaki türev yağlar hayvanlar üzerinde test edilmiyor? böyle bir ihtiyaç yok deyip, insanları yanıltmayın!
% 100 bitkisel' zehirler de var
% 100 bitkisel ne demektir? Daha doğrusu, bir şeyin % 100 bitkisel olması, o şeyin başka şeylere göre daha sağlıklı, daha yararlı olduğunun garantisi midir? Bu ibareyi bir reklam unsuru olarak kullanan şirketler, hem bu tür bir algının varlığından yararlanmaya çalışıyor, hem de aynı algıyı güçlendirmeye. Oysa en öldürücü zehirler de % 100 bitkisel olabiliyor!
Yalnızca 12 acı bademin bir çocuğu öldürebileceğini biliyor muydunuz?
Siyanürün zehirli bir madde olduğunu herkes bilir. Ama elma, kiraz, şeftali, kayısı ve erik gibi meyvelerin çekirdeklerinin de siyanür kaynağı olduğu pek az kimse bilir. Bu meyvelerin yanı sıra acı bademde de bulunan amigdalin, midede geçirdiği değişimler sonucu, hidrojen siyanür açığa çıkarıyor.
Aslına bakılırsa, modern tıbbın kurucularından sayılan Paracelsusun şu sözü, bitkisel maddeler hakkındaki gerçeği de özetller:Bütün maddeler zehirdir. Zehir olmayan hiçbir madde yoktur. Zehir ile ilacı birbirinden ayıran onun dozudur.
Dolayısıyla, bir ürünün bitkisel (hatta organik) olması, onun bir zehir olmadığını kanıtlamaz. Dahası, insanlık tarihinde, özellikle savaşlarda, insan öldürmek için kullanılmış olan zehirlerin büyük bölümü bitkisel kökenliydi.
Elimizin altında internet var evet ama kaçımız interneti hakkıyla kullanıyoruz ki?
Kaçımız böyle şeyleri merak edip araştırıyoruz....
Kaçımız bunların farkındayız....
Bugün bi topiğe rastlamasaydım hep madalyonun iyi tarafını görücektim ve belkide bu kadar şeyin farkında olmicaktım....
Bu konunun açılması ve bu konuya rastlamam iyi oldu....
Bi çok insan bunların farkında değil... Bi çok insan bunları bilmiyor...
Bunları insanlarımızın gözüne sokmamız lazım ki bilinçlensinler bilinçlenelim....
Bilmemek bu zamana kadar zaman kaybıydı ama bilipte umursamamak insanlık ayıbı olur... Bu yüzden arkadaşlarımızın dediği gibi hayvanlar üzerinde deney yapan markalardan alışverişi keselim ve bu konuda duyarlı olalım...Aman ben almasam ne olcak adamlar yinede satar eder demeyin...herkes bu şekilde düşünürse bi yere varılmaz ama bu vahşeti bilen herkes duyarlı olursa tepkimiz bi çok insan tarafından konmuş olur...
ben de bu konuda fazlaca hassasım bilinçlendiğimden beri
yani güzel olmak,temiz olmak için bi canlının acı çekmesi ölmesi fikri
hiç bi şekilde ne vicdanımı ne de insanlığımı temizleyebilir diye düşünüyorum
internette çok fazla kirli bilgi olduğunu da düşünmüyo değilim
yani bazı kuruluşlar çıkıp şu şu marka bunu yapıyo dediklerinde
koşulsuz bi güven oluşmuyo bende açıkcası
sadece merak ettiğim unilever markası bilindiği gibi temizlikte kozmetikte vs
tanınmış bi marka acaba hayvan deneyleri yaptıkları ürünleri var mı
ya da duruş olarak bunun karşısındalar mı?
arkadaşım,,,bana laf çarptırmışınız ama:) ben ne dediğimi gayet iyi biliyorum ve de söylediğim şeyin sonuna dek arkasındayım! DOA kozmetiğe güvenmiyorum...olay hayvan deneyi mevzusu da değil sadece!!!!! PETA'yı karalamaları,olağanüstü cehaletleri bile bana yeterince neyin ne olduğunu anlatıyor... AYRICA;hangi yağın fermante olduktan sonra hangi yağla karıştırıldığında atıyorum cildinizde yada gözünüzde,göz altınızda tahribat yapıp yapmadığı,yakıp yakmadığı,alerji reaksiyonu geliştirmediği nerede test ediliyor sanıyorsunuz da,yağları bu kadar masumane görüyorsunuz,,,hala anlayabilmiş değilim? sanıyormusnuz ki o kutu ambalajlanıp satılan bilindik yağların dışındaki türev yağlar hayvanlar üzerinde test edilmiyor? böyle bir ihtiyaç yok deyip, insanları yanıltmayın!
% 100 bitkisel' zehirler de var
“% 100 bitkisel” ne demektir? Daha doğrusu, bir şeyin “% 100 bitkisel” olması, o şeyin başka şeylere göre daha sağlıklı, daha yararlı olduğunun garantisi midir? Bu ibareyi bir reklam unsuru olarak kullanan şirketler, hem bu tür bir algının varlığından yararlanmaya çalışıyor, hem de aynı algıyı güçlendirmeye. Oysa en öldürücü zehirler de “% 100 bitkisel” olabiliyor!
Yalnızca 12 acı bademin bir çocuğu öldürebileceğini biliyor muydunuz?
Siyanürün zehirli bir madde olduğunu herkes bilir. Ama elma, kiraz, şeftali, kayısı ve erik gibi meyvelerin çekirdeklerinin de siyanür kaynağı olduğu pek az kimse bilir. Bu meyvelerin yanı sıra acı bademde de bulunan “amigdalin”, midede geçirdiği değişimler sonucu, hidrojen siyanür açığa çıkarıyor.
Aslına bakılırsa, modern tıbbın kurucularından sayılan Paracelsus’un şu sözü, “bitkisel” maddeler hakkındaki gerçeği de özetller:Bütün maddeler zehirdir. Zehir olmayan hiçbir madde yoktur. Zehir ile ilacı birbirinden ayıran onun dozudur.
Dolayısıyla, bir ürünün “bitkisel” (hatta “organik” olması, onun bir zehir olmadığını kanıtlamaz. Dahası, insanlık tarihinde, özellikle savaşlarda, insan öldürmek için kullanılmış olan zehirlerin büyük bölümü bitkisel kökenliydi.
Bu arada sadece kürk giymemekle,hayvan deneyi yapmayan ürünler kullanmakla veya internet üzerinden imza kampanyaları toplamakla olmuyor.
Gözümüzün önünde gerçekleşen sokak hayvanlarına yapılan zulümlere de sessiz kalmamalıyız.
Herkesten aktivist olmasını beklemiyorum elbette fakat sadece klavye başında çalışmak da yetersiz kalıyor.
Barınak yardımı yaparak(sadece maddi değil manevi yardımdan da bahsediyorum),sokak hayvanlarına yapılan-gördüğünüz,şahit olduğunuz- zulümlere sessiz kalmayarak,ilinizde bulunan kar amacı gütmeyen hayvansever derneklerine destek vererek onların hayatını kolaylaştırmalıyız.
Malum yaz aylarındayız,sokak hayvanlarının suya çok ihtiyacı var ve çok zor su temin edebiliyorlar.
Lütfen kapımızın önünde bir kap su,yemek bulunduralım her zaman.
Susuz sadece 48 saat yaşayabiliyorlar.