- 8 Mart 2015
- 25.105
- 1
- 81.229
- 598
- Konu Sahibi portakalkeki
-
- #601
Sayenizde haberim olan program.O kadar alakasız şeyler yazıyorsunuz ki pes gerçekten
Köylülük sadece köyde güzel o samimiyet bağdaş kurup ortak tabaktan yemek aşırı samimiyet fiziksel temas vs köyde güzel ama bunları şehire taşıyınca olmıyor buradaki çoğu da köye arada bir gidip o otantik ortamı sevimli buluyor ama aynı kişiler apartmanda ayakkabı görmeye tahammül edemiyor o zaman bana köy seviciliği yapmayın e adama sen köyde şirinsin şehre gelme diyorsun işte ben de köylü taraflarımı (ki bunlar major şeyler değil kabalık ya da görgüsüzlük gibi ) törpülemek istiyorum. Mesela dokunsal biriyim masada konuşurken gülerken bi dokunurum refleks gibi bişi olmuş , ya da koltuğa geçince direkt bir ayağımı alta alırım rahatsız geliyor öbür türlüsü( aslında duyusal denge kurma ihtiyacımızdan dolayı ayağın toplanması atalardan gelen bir alışkanlıktır, bakın işin bilimsel tarafını da biliyorum fakat sağlıklısı buymuş diyip öyle oturmamak gerekiyor ya ) bu tip detaylar bende otomatik gelişiyor sizlerin dediği gibi okumakla çok geçen şeyler değil çinkü zaten ben yanlış olduğunu biliyorum ama refleks gibi kontrolsüz gelişiyor sonradan düzeltsem de hiç yapmayacak kadar iyileşmek istiyorum
Şehirde tek kişi kalsam yine o berbat köylere ayağımı basmamSana bir şey diyeyim mi köy müthiş bir şey bak şuraya en fazla 20 yıl veriyorum şehir halkı köye göç etmeye başlayacak ki zaten başladı da Entel Köy Dantel köye karşı mıydı adı neydi yıllar oldu izlemiştim aynen o durumlar yaşanacak bu betonlaşmadan bıkan insanlar bak gör nasıl domates biber ekip çocuğuna bak çocuğum bu biber böyle dikiliyor diyecek yazmaya kalksak sabah olur "Köylü milletin efendisidir." bu 2 kere 2 4 ederle aynıdır bakma sen modern gözüken insanlara köylü hayvancığılı bıraksa hali yaman pehh
Ya Karadeniz'de çay yetiştiriyoruz biz. Çay dökeyim diyen bi tane insan duymadım.Karadenizde. Çay katem mi deseler sorun etmezsin ama bizi masimiyorsun
Nasıl ya, annem karadenizli hiç duymadım, gerçi göçmenler belki ondandır.Karadenizde. Çay katem mi deseler sorun etmezsin ama bizi masimiyorsun
Artvin’den beride olan her yerinde diyoruz vallaYa Karadeniz'de çay yetiştiriyoruz biz. Çay dökeyim diyen bi tane insan duymadım.
Batı Karadenizi bilmiyorum.
Gerçi bizim oralarda her köyde ayrı bir dil konuşuluyor sanki. O da ayrı bir konu
Atam’ın en sevdiğim sözlerinden biriMerhaba arkadaşlar ben memurum aktif çalışıyorum ailem çiftçi atanana kadar da köyde yaşadım o ortamda büyüdüm ailem genel nezaketten yoksundu köyde nezaket olmaz zaten bilirsiniz ben çok kitap okudum büyükşehirlerde yaşadım ama özümdeki o köylü kızı silinmiyor sanki o üstüme yapışmış modern birisi olsam da ailesi memur olan öyle yetişmiş biriyle aynı ortamda bazı detaylarda geri kaldığımı hissediyorum misal ben birine misafir giderken ev yapımı şeyler ( reçel , evde yapılan ekmek vs ) götürmeyi hoş bulurum ama diğerleri daha şık ( çikolata, paketli bişi ) götürüyor, sohbette de içimdeki kısıtlı görmüşlük acaba belli olıyor mu diye düşünüyorum diğerlerinin sanki duruşu bakışı bile daha kendinden emin hatta sokakta kim köylü bi aileden gelmiş kim modern bi ortamda büyümüş anlıyorum bakışından duruşundan yanlış anlaşılmasın köylülükle bir derdim yok zaten her fıssatta köyde büyüdüğümü söylerim ama her ortamın farklı bir dokusu oluyor ya ben bi tık üst ortamlarda kendimi pek iyi hissetmiyorum, kendimi her açıdan geliştirmiş olmama rağmen, sizler bu konuda neler düşünüyorsunuz, benim gibi hisseden varsa dertleşmek isterim.
Valla siz bunca yazılanlardan bir şey anlamadıysanız ezik hissetmeye devam edebilirsiniz.O kadar alakasız şeyler yazıyorsunuz ki pes gerçekten
Neresi berbat tam olarak yani nedir berbat gördüğünüz şey?Şehirde tek kişi kalsam yine o berbat köylere ayağımı basmam
Sız de okuduğunuzdan bunu mu anladınız. Zengını bıle gosterışi sevmezken, patronu bıle işçi sınıfıyla aynj masaya oturuo yıyebılıyorsa, luks yasam hos karsılanmıyorsa ego olmayan ınsana donuk yasamdır. Hersey de para degıldır. Bızde de bu degerler olaa ıdı bızde gelısmıs olup suan koylulugu ıle utanan bırıne buradan cevap vermezdikAy ne alaka yaa, ne , ne?
Ben de minnak kasaba hayali kuruyorum mesela hatta çiftliğim olsun koyunlarım falan, bebem organik beslensin bla bla.
Aynı şey mi?
Burada anlatılan konu bu mu?
Ayrıca isviçre ve iskandinav ülkelerinin mutluluk sebeplerini bi araştırın derim.
Adamların en köylüsü, bizim en şehirlimizden daha medeni.
Beni isviçrenin köyünün yağmurlarında yıkasınlar yıkasınlar öyle söyleyeyim yani.
Böyle ufak tefek şeyler dikkat ederseniz oturur. Mesela dokunmadan konuşmak istiyorsanız konuşurken elinizi jestler yaparak kullanın. Ellerinizi bu şekilde kullanırsanız dokunmak bir süre sonra unutulur. Bağdaş kurmak yerin bacak bacak üstüne aymak gibi bacağı bağlayan başka bir tip oturmaya geçerseniz bacağınızı açıp altınıza almak istediğinizde otomatik olarak anlarsınız. Zamanla oturur. Çabayla düzelmeyecek şey yok benceKöylülük sadece köyde güzel o samimiyet bağdaş kurup ortak tabaktan yemek aşırı samimiyet fiziksel temas vs köyde güzel ama bunları şehire taşıyınca olmıyor buradaki çoğu da köye arada bir gidip o otantik ortamı sevimli buluyor ama aynı kişiler apartmanda ayakkabı görmeye tahammül edemiyor o zaman bana köy seviciliği yapmayın e adama sen köyde şirinsin şehre gelme diyorsun işte ben de köylü taraflarımı (ki bunlar major şeyler değil kabalık ya da görgüsüzlük gibi ) törpülemek istiyorum. Mesela dokunsal biriyim masada konuşurken gülerken bi dokunurum refleks gibi bişi olmuş , ya da koltuğa geçince direkt bir ayağımı alta alırım rahatsız geliyor öbür türlüsü( aslında duyusal denge kurma ihtiyacımızdan dolayı ayağın toplanması atalardan gelen bir alışkanlıktır, bakın işin bilimsel tarafını da biliyorum fakat sağlıklısı buymuş diyip öyle oturmamak gerekiyor ya ) bu tip detaylar bende otomatik gelişiyor sizlerin dediği gibi okumakla çok geçen şeyler değil çinkü zaten ben yanlış olduğunu biliyorum ama refleks gibi kontrolsüz gelişiyor sonradan düzeltsem de hiç yapmayacak kadar iyileşmek istiyorum
Laf anlatmaya gerek yok. Anlamıyor konu sahıbı. Ama konu aslında daha derinde. Koy ve koy hayatını benımseyemıyorlar. Tesvıkte yok bunun için. Asırı sehır ozentılıgı.Sana bir şey diyeyim mi köy müthiş bir şey bak şuraya en fazla 20 yıl veriyorum şehir halkı köye göç etmeye başlayacak ki zaten başladı da Entel Köy Dantel köye karşı mıydı adı neydi yıllar oldu izlemiştim aynen o durumlar yaşanacak bu betonlaşmadan bıkan insanlar bak gör nasıl domates biber ekip çocuğuna bak çocuğum bu biber böyle dikiliyor diyecek yazmaya kalksak sabah olur "Köylü milletin efendisidir." bu 2 kere 2 4 ederle aynıdır bakma sen modern gözüken insanlara köylü hayvancığılı bıraksa hali yaman pehh
Atamın bahsettiği köylüyle şimdiki köylüler asla aynı değil. O yüzden ben kimseyi kendime efendi falan görmüyorum.Atam’ın en sevdiğim sözlerinden biri
“KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR!”
Bunların çok köylülükle alakası yok ki. Ben köyde büyümedim ama dokunsal bir insanım. Sevdiğim insanlara çok sarılırım, dokunarak konuşurum. Ama dediğinizi anladım, gülerken bir yanındakinin eline bacağına dokunmak var bir de allah iyiliğini versin puhahah deyip bir tane geçirmek var. Bir arkadaşım vardı üniversitedeyken, kız güldüğü zaman yanından kaçardık dayak yemeyelim diyeKöylülük sadece köyde güzel o samimiyet bağdaş kurup ortak tabaktan yemek aşırı samimiyet fiziksel temas vs köyde güzel ama bunları şehire taşıyınca olmıyor buradaki çoğu da köye arada bir gidip o otantik ortamı sevimli buluyor ama aynı kişiler apartmanda ayakkabı görmeye tahammül edemiyor o zaman bana köy seviciliği yapmayın e adama sen köyde şirinsin şehre gelme diyorsun işte ben de köylü taraflarımı (ki bunlar major şeyler değil kabalık ya da görgüsüzlük gibi ) törpülemek istiyorum. Mesela dokunsal biriyim masada konuşurken gülerken bi dokunurum refleks gibi bişi olmuş , ya da koltuğa geçince direkt bir ayağımı alta alırım rahatsız geliyor öbür türlüsü( aslında duyusal denge kurma ihtiyacımızdan dolayı ayağın toplanması atalardan gelen bir alışkanlıktır, bakın işin bilimsel tarafını da biliyorum fakat sağlıklısı buymuş diyip öyle oturmamak gerekiyor ya ) bu tip detaylar bende otomatik gelişiyor sizlerin dediği gibi okumakla çok geçen şeyler değil çinkü zaten ben yanlış olduğunu biliyorum ama refleks gibi kontrolsüz gelişiyor sonradan düzeltsem de hiç yapmayacak kadar iyileşmek istiyorum
Ne alaka allah aşkına? Balkonumda saksılarda sebze meyve yetiştiriyorum, çalıştığım okulun arka bahçesini çapaladık oraya da ekicem. Kırsalda minik bir arsa ya da zeytinlik alıp tiny house kondurmayı düşünüyoruz bu ara. Ama bunlar demek değil ki ben bir köyde köylülerle birlikte onlar gibi yaşayacağım. Hafta sonları gidip temiz hava alıp şehre, işime gücüme döneceğim. En en fazla sahil kasabasına yerleşme planlarımı uygulayamazsam emeklilikte uzun süreler orda zaman geçiririm. Ama bu beni/bizi o kültüre entegre etmez.Sana bir şey diyeyim mi köy müthiş bir şey bak şuraya en fazla 20 yıl veriyorum şehir halkı köye göç etmeye başlayacak ki zaten başladı da Entel Köy Dantel köye karşı mıydı adı neydi yıllar oldu izlemiştim aynen o durumlar yaşanacak bu betonlaşmadan bıkan insanlar bak gör nasıl domates biber ekip çocuğuna bak çocuğum bu biber böyle dikiliyor diyecek yazmaya kalksak sabah olur "Köylü milletin efendisidir." bu 2 kere 2 4 ederle aynıdır bakma sen modern gözüken insanlara köylü hayvancığılı bıraksa hali yaman pehh
Memleketimizin merkezinde dogup buyudum,babam,annem de.Yani bir köyümüz yok.Dedemler manastirdan göçmüş,Babannem şaka gibi ama Alacatili.Tabi o zamanlar köymüş. Ben de kucukken yaz tatili sonrası okul dönüşü ögretmenin sordugu tatilde neler yaptiniz sorusuna köye gittik,köydeydik cevabi verenlere hep özenmiştim.Hatta anneme o cocuk akliyla anne bizim neden köyümüz yok ,biz de köye gidelim diyordum.Cok istersin istersin ya Allah bir sekilde verirmis 23 yasinda atandiktan sonra 10 sene farkli bölgelerin en kırsal köylerinde yasadim,köylere doydum hatta köylerden boguldumSehirlinin de köyĺününde temizini kalpazanını gördüm.Lokasyon vermek istemiyorum ama bir bölgenin köylüsünün cogunlugu bu kadar mi uyanik,çakal olur.Boşuna köy kurnazı,köy çakalı demiyorlar yani.
Şimdi de esimin memleketi köyden hallice bir dağ ilcesi.Temiz havası mis gibi.Seviyorum gitmeyi,vakit gecirmeyi,yaylaciligi.Bir de tiny house ya da tek katli bir ev kondurursak sahane olucak.Baççeye gidip ektiklerini toplamak,yemek cidden muthis bir keyifmis 35 yasindan sonra tattim bunu.Oğullarim kucuk, köy ortamını tatsınlar,tatilde köve gittik desinler istiyorum bir de tabiha bir den yaz tatilinde 40 küsür derece Izmir sicagindan sonra gece yorgana sarilarak uyumanin tadi biseyde yokk!
Evet konunun özetini çok güzel açıklamışsınızLaf anlatmaya gerek yok. Anlamıyor konu sahıbı. Ama konu aslında daha derinde. Koy ve koy hayatını benımseyemıyorlar. Tesvıkte yok bunun için. Asırı sehır ozentılıgı.
Herkes amır memur olmak yerine zıraat, tarım, hayvancılık vs. Derslerı alsa atasının tıpragını temız verımlı sekılde işlese, bakımlı temız hayvancılık yapsa velhasıl okumus kendını egıtmıs olsa su konu bıle konusulmaz.
Okuyorum dıyır anlamıyor. Okuyan ınsan zaten su utanma, sıkıkma, ezık hissetme durumunu yasamaz. Asmıstır arttık o dusuncelerını. Kendı oldugu gıbı olur. Hep ınsanlarda yarama cabasu ne gerek var kasıntı olmaya. Ne luzum var Ferıhacılık oynamaya
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?