Köylülüğüm nasıl geçer

Köylülük sadece köyde güzel o samimiyet bağdaş kurup ortak tabaktan yemek aşırı samimiyet fiziksel temas vs köyde güzel ama bunları şehire taşıyınca olmıyor buradaki çoğu da köye arada bir gidip o otantik ortamı sevimli buluyor ama aynı kişiler apartmanda ayakkabı görmeye tahammül edemiyor o zaman bana köy seviciliği yapmayın e adama sen köyde şirinsin şehre gelme diyorsun işte ben de köylü taraflarımı (ki bunlar major şeyler değil kabalık ya da görgüsüzlük gibi ) törpülemek istiyorum. Mesela dokunsal biriyim masada konuşurken gülerken bi dokunurum refleks gibi bişi olmuş , ya da koltuğa geçince direkt bir ayağımı alta alırım rahatsız geliyor öbür türlüsü( aslında duyusal denge kurma ihtiyacımızdan dolayı ayağın toplanması atalardan gelen bir alışkanlıktır, bakın işin bilimsel tarafını da biliyorum fakat sağlıklısı buymuş diyip öyle oturmamak gerekiyor ya ) bu tip detaylar bende otomatik gelişiyor sizlerin dediği gibi okumakla çok geçen şeyler değil çinkü zaten ben yanlış olduğunu biliyorum ama refleks gibi kontrolsüz gelişiyor sonradan düzeltsem de hiç yapmayacak kadar iyileşmek istiyorum

Düzeltmek istediginiz şeylere evinizde de dikkat edin. Bilmiyorum ne yapiyorsunuz gerci ama hani sadece insanlarin arasinda dikkat edeyim modundaysaniz yerleşmez o davranişlar. Evde de dikkat ederek biraz sabirla halledersiniz sonucta bu aliskanliklari 1 gunde edinmediniz biraz uzun surebilir.
 
Sana bir şey diyeyim mi köy müthiş bir şey bak şuraya en fazla 20 yıl veriyorum şehir halkı köye göç etmeye başlayacak ki zaten başladı da Entel Köy Dantel köye karşı mıydı adı neydi yıllar oldu izlemiştim aynen o durumlar yaşanacak bu betonlaşmadan bıkan insanlar bak gör nasıl domates biber ekip çocuğuna bak çocuğum bu biber böyle dikiliyor diyecek yazmaya kalksak sabah olur "Köylü milletin efendisidir." bu 2 kere 2 4 ederle aynıdır bakma sen modern gözüken insanlara köylü hayvancığılı bıraksa hali yaman pehh
Şehirde tek kişi kalsam yine o berbat köylere ayağımı basmam
 
Ya ister köyden gel ister gelme buna takilmamaniz gerekir. Yoksa takinti yapip üstüne farkli davranmaya calistiginda zaten oldugundan farkli davranirsin. Ki bu da karşındaki insanlar bu yalancı mı der hakkında pek iyi düşünmeyebilirler. Bence kendiniz olup, özgüvenli olun.. 💐


Alakasız olacak ama buraya kadar okumayabilirsiniz. Köylüler çok kıymetli 💐tarım, çiftçi, organik yiyecekler, yapaylıktan uzak hakkını vererek çalışıyorlar.
Benim ziyaretime köylü insanlar geldikleri zaman mutlu oluyorum yumurta getirir veya el yapımı organik içecek bir şeyler getirir içtenlikle teşekkür ederim.
Gıda fabrikalarında bir görseniz aklınız şasar. Salça üretiminde domates cürükleri toplayıp kıyma makinaya araya kaplumbaga bazen fare giriyor kıyılıyor buna rağmen üretiyorlar. Meyve suyu üretimindede kurtlu küflü meyveleri toplayıp meyve suyu yapıyorlar ve üstüne koruyucu madde koyulduğunda anlaşılmıyor. Kısaca hazır gıdalar hazır yemekler hiç sağlıklı değiller :KK43:
 
Karadenizde. Çay katem mi deseler sorun etmezsin ama bizi masimiyorsun 😂
Nasıl ya, annem karadenizli hiç duymadım, gerçi göçmenler belki ondandır.
İlk kez burada karşılaşmıştım dökem mi tabiri ile.
Niye döküyorlar ziyan ediyorlar anlamadım ki diye düşünürken ‘gerizekalıyım ben’ diye haykırmam bir oldu.😂
 
Merhaba arkadaşlar ben memurum aktif çalışıyorum ailem çiftçi atanana kadar da köyde yaşadım o ortamda büyüdüm ailem genel nezaketten yoksundu köyde nezaket olmaz zaten bilirsiniz ben çok kitap okudum büyükşehirlerde yaşadım ama özümdeki o köylü kızı silinmiyor sanki o üstüme yapışmış modern birisi olsam da ailesi memur olan öyle yetişmiş biriyle aynı ortamda bazı detaylarda geri kaldığımı hissediyorum misal ben birine misafir giderken ev yapımı şeyler ( reçel , evde yapılan ekmek vs ) götürmeyi hoş bulurum ama diğerleri daha şık ( çikolata, paketli bişi ) götürüyor, sohbette de içimdeki kısıtlı görmüşlük acaba belli olıyor mu diye düşünüyorum diğerlerinin sanki duruşu bakışı bile daha kendinden emin hatta sokakta kim köylü bi aileden gelmiş kim modern bi ortamda büyümüş anlıyorum bakışından duruşundan yanlış anlaşılmasın köylülükle bir derdim yok zaten her fıssatta köyde büyüdüğümü söylerim ama her ortamın farklı bir dokusu oluyor ya ben bi tık üst ortamlarda kendimi pek iyi hissetmiyorum, kendimi her açıdan geliştirmiş olmama rağmen, sizler bu konuda neler düşünüyorsunuz, benim gibi hisseden varsa dertleşmek isterim.
Atam’ın en sevdiğim sözlerinden biri
“KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR!”
 
Köylü olmak eşittir nezaketsizlik olamaz asla. Eğitimli ve memur olarak atanmış, kendini gerçekleştirmiş birinden duyulmaması gereken bir değerlendirme bu bana göre. Şu an modern diye nitelediğiniz pek çok ünlü köyün yolları çoktan tutmuş durumda. İnsan kendini bildikten sonra başkalarının ne düşünüp düşünmediği çok da önemli değil. Köylü milletin efendisidir!
 
Ay ne alaka yaa, ne , ne?
Ben de minnak kasaba hayali kuruyorum mesela hatta çiftliğim olsun koyunlarım falan, bebem organik beslensin bla bla.
Aynı şey mi?
Burada anlatılan konu bu mu?
Ayrıca isviçre ve iskandinav ülkelerinin mutluluk sebeplerini bi araştırın derim.
Adamların en köylüsü, bizim en şehirlimizden daha medeni.
Beni isviçrenin köyünün yağmurlarında yıkasınlar yıkasınlar öyle söyleyeyim yani.
Sız de okuduğunuzdan bunu mu anladınız. Zengını bıle gosterışi sevmezken, patronu bıle işçi sınıfıyla aynj masaya oturuo yıyebılıyorsa, luks yasam hos karsılanmıyorsa ego olmayan ınsana donuk yasamdır. Hersey de para degıldır. Bızde de bu degerler olaa ıdı bızde gelısmıs olup suan koylulugu ıle utanan bırıne buradan cevap vermezdik
 
Köylülük sadece köyde güzel o samimiyet bağdaş kurup ortak tabaktan yemek aşırı samimiyet fiziksel temas vs köyde güzel ama bunları şehire taşıyınca olmıyor buradaki çoğu da köye arada bir gidip o otantik ortamı sevimli buluyor ama aynı kişiler apartmanda ayakkabı görmeye tahammül edemiyor o zaman bana köy seviciliği yapmayın e adama sen köyde şirinsin şehre gelme diyorsun işte ben de köylü taraflarımı (ki bunlar major şeyler değil kabalık ya da görgüsüzlük gibi ) törpülemek istiyorum. Mesela dokunsal biriyim masada konuşurken gülerken bi dokunurum refleks gibi bişi olmuş , ya da koltuğa geçince direkt bir ayağımı alta alırım rahatsız geliyor öbür türlüsü( aslında duyusal denge kurma ihtiyacımızdan dolayı ayağın toplanması atalardan gelen bir alışkanlıktır, bakın işin bilimsel tarafını da biliyorum fakat sağlıklısı buymuş diyip öyle oturmamak gerekiyor ya ) bu tip detaylar bende otomatik gelişiyor sizlerin dediği gibi okumakla çok geçen şeyler değil çinkü zaten ben yanlış olduğunu biliyorum ama refleks gibi kontrolsüz gelişiyor sonradan düzeltsem de hiç yapmayacak kadar iyileşmek istiyorum
Böyle ufak tefek şeyler dikkat ederseniz oturur. Mesela dokunmadan konuşmak istiyorsanız konuşurken elinizi jestler yaparak kullanın. Ellerinizi bu şekilde kullanırsanız dokunmak bir süre sonra unutulur. Bağdaş kurmak yerin bacak bacak üstüne aymak gibi bacağı bağlayan başka bir tip oturmaya geçerseniz bacağınızı açıp altınıza almak istediğinizde otomatik olarak anlarsınız. Zamanla oturur. Çabayla düzelmeyecek şey yok bence
 
Sana bir şey diyeyim mi köy müthiş bir şey bak şuraya en fazla 20 yıl veriyorum şehir halkı köye göç etmeye başlayacak ki zaten başladı da Entel Köy Dantel köye karşı mıydı adı neydi yıllar oldu izlemiştim aynen o durumlar yaşanacak bu betonlaşmadan bıkan insanlar bak gör nasıl domates biber ekip çocuğuna bak çocuğum bu biber böyle dikiliyor diyecek yazmaya kalksak sabah olur "Köylü milletin efendisidir." bu 2 kere 2 4 ederle aynıdır bakma sen modern gözüken insanlara köylü hayvancığılı bıraksa hali yaman pehh
Laf anlatmaya gerek yok. Anlamıyor konu sahıbı. Ama konu aslında daha derinde. Koy ve koy hayatını benımseyemıyorlar. Tesvıkte yok bunun için. Asırı sehır ozentılıgı.
Herkes amır memur olmak yerine zıraat, tarım, hayvancılık vs. Derslerı alsa atasının tıpragını temız verımlı sekılde işlese, bakımlı temız hayvancılık yapsa velhasıl okumus kendını egıtmıs olsa su konu bıle konusulmaz.
Okuyorum dıyır anlamıyor. Okuyan ınsan zaten su utanma, sıkıkma, ezık hissetme durumunu yasamaz. Asmıstır arttık o dusuncelerını. Kendı oldugu gıbı olur. Hep ınsanlarda yarama cabasu ne gerek var kasıntı olmaya. Ne luzum var Ferıhacılık oynamaya
 
Köylülük sadece köyde güzel o samimiyet bağdaş kurup ortak tabaktan yemek aşırı samimiyet fiziksel temas vs köyde güzel ama bunları şehire taşıyınca olmıyor buradaki çoğu da köye arada bir gidip o otantik ortamı sevimli buluyor ama aynı kişiler apartmanda ayakkabı görmeye tahammül edemiyor o zaman bana köy seviciliği yapmayın e adama sen köyde şirinsin şehre gelme diyorsun işte ben de köylü taraflarımı (ki bunlar major şeyler değil kabalık ya da görgüsüzlük gibi ) törpülemek istiyorum. Mesela dokunsal biriyim masada konuşurken gülerken bi dokunurum refleks gibi bişi olmuş , ya da koltuğa geçince direkt bir ayağımı alta alırım rahatsız geliyor öbür türlüsü( aslında duyusal denge kurma ihtiyacımızdan dolayı ayağın toplanması atalardan gelen bir alışkanlıktır, bakın işin bilimsel tarafını da biliyorum fakat sağlıklısı buymuş diyip öyle oturmamak gerekiyor ya ) bu tip detaylar bende otomatik gelişiyor sizlerin dediği gibi okumakla çok geçen şeyler değil çinkü zaten ben yanlış olduğunu biliyorum ama refleks gibi kontrolsüz gelişiyor sonradan düzeltsem de hiç yapmayacak kadar iyileşmek istiyorum
Bunların çok köylülükle alakası yok ki. Ben köyde büyümedim ama dokunsal bir insanım. Sevdiğim insanlara çok sarılırım, dokunarak konuşurum. Ama dediğinizi anladım, gülerken bir yanındakinin eline bacağına dokunmak var bir de allah iyiliğini versin puhahah deyip bir tane geçirmek var. Bir arkadaşım vardı üniversitedeyken, kız güldüğü zaman yanından kaçardık dayak yemeyelim diye 😂

Bacağı toplamanın hiç alakası yok zaten. Bence onu herkes yapıyordur rahat arkadaş, aile ortamında. Uzun süre sarkıtarak oturmak sağlıklı değil zaten. Şu an balkon sandalyesinde iki dizim burnuma dayanmış vaziyette oturuyorum mesela. Ama bunu daha resmi bir ortamda ya da ilk kez gittiğiniz bir evde yapıyorsanız o sıkıntı işte.
 
Sana bir şey diyeyim mi köy müthiş bir şey bak şuraya en fazla 20 yıl veriyorum şehir halkı köye göç etmeye başlayacak ki zaten başladı da Entel Köy Dantel köye karşı mıydı adı neydi yıllar oldu izlemiştim aynen o durumlar yaşanacak bu betonlaşmadan bıkan insanlar bak gör nasıl domates biber ekip çocuğuna bak çocuğum bu biber böyle dikiliyor diyecek yazmaya kalksak sabah olur "Köylü milletin efendisidir." bu 2 kere 2 4 ederle aynıdır bakma sen modern gözüken insanlara köylü hayvancığılı bıraksa hali yaman pehh
Ne alaka allah aşkına? Balkonumda saksılarda sebze meyve yetiştiriyorum, çalıştığım okulun arka bahçesini çapaladık oraya da ekicem. Kırsalda minik bir arsa ya da zeytinlik alıp tiny house kondurmayı düşünüyoruz bu ara. Ama bunlar demek değil ki ben bir köyde köylülerle birlikte onlar gibi yaşayacağım. Hafta sonları gidip temiz hava alıp şehre, işime gücüme döneceğim. En en fazla sahil kasabasına yerleşme planlarımı uygulayamazsam emeklilikte uzun süreler orda zaman geçiririm. Ama bu beni/bizi o kültüre entegre etmez.
 
Memleketimizin merkezinde dogup buyudum,babam,annem de.Yani bir köyümüz yok.Dedemler manastirdan göçmüş,Babannem şaka gibi ama Alacatili.Tabi o zamanlar köymüş. Ben de kucukken yaz tatili sonrası okul dönüşü ögretmenin sordugu tatilde neler yaptiniz sorusuna köye gittik,köydeydik cevabi verenlere hep özenmiştim.Hatta anneme o cocuk akliyla anne bizim neden köyümüz yok ,biz de köye gidelim diyordum.Cok istersin istersin ya Allah bir sekilde verirmis 23 yasinda atandiktan sonra 10 sene farkli bölgelerin en kırsal köylerinde yasadim,köylere doydum hatta köylerden boguldum🤣 Sehirlinin de köyĺününde temizini kalpazanını gördüm.Lokasyon vermek istemiyorum ama bir bölgenin köylüsünün cogunlugu bu kadar mi uyanik,çakal olur.Boşuna köy kurnazı,köy çakalı demiyorlar yani.
Şimdi de esimin memleketi köyden hallice bir dağ ilcesi.Temiz havası mis gibi.Seviyorum gitmeyi,vakit gecirmeyi,yaylaciligi.Bir de tiny house ya da tek katli bir ev kondurursak sahane olucak.Baççeye gidip ektiklerini toplamak,yemek cidden muthis bir keyifmis 35 yasindan sonra tattim bunu.Oğullarim kucuk, köy ortamını tatsınlar,tatilde köve gittik desinler istiyorum bir de tabi🤣 ha bir den yaz tatilinde 40 küsür derece Izmir sicagindan sonra gece yorgana sarilarak uyumanin tadi biseyde yokk!

Lisede yaz tatillerinde arkadaşlarım "Köye gideceğiz" derlerdi (Farklı şehirlerden gelenler), o zaman aileme "Bizim köyümüz neresi, biz niye gitmiyoruz?!" diye çıkışmıştım, özenirdim. Babamlar da "Bizim köyümüz burası" demişlerdi. Antalya'ya bağlı, gelişmiş bir turizm beldesinde yaşıyorum, burada doğdum, ailem de belki 4-5 göbektir buralılar. Hiç köyüm olmadı (Daha doğrusu seneleeer önce köymüş burası). Fransızından Almanına, İngilizinden İsveçlisine çeşit çeşit turist akınına uğrarmış buralar (Hala öyle gerçi); iskelemize cruise gemiler yanaşır, çeşitli kültürler bir araya gelir herkes birbirinden bir şeyler öğrenirmiş. Şimdi zaten şehirden şehir bir memleket oldu. Köysüzüm, hiç köyüm olmadı. :)

Eşimin annesi buraya bağlı bir köyden gelin gelmiş şehre, ilk kez evlendiğimde onların köyüne gitmiş, ilk kez orada serbest gezen inek ve eşekleri görmüştüm. 27 yaşında filandım çok tuhafıma gitmişti :KK70: Isırırlar diye kaçıyordum filan.

Şimdi ise yavaştan kendimi tıpkı sizin gibi bahçesinde çeşitli meyvelerinin olacağı, şehirden daha izole dağ evine yerleşmeye hazırlıyorum. Çocuğu az daha büyüteyim, peşinde koşmalarım azalsın, okul işlerini kendisi idare edebilecek akla erişsin, inzivaya çekeceğim kendimi köy gibi bir yerde. :)) Hayvan bakamam yalnız onu gördüm öyle inekti keçiydi, hiç benlik değil ama 3-5 tavuğum olsun istiyorum, tavuklara okeyim ehehe
 
Son düzenleme:
eşimin ailesinin bir köyü yok. tarım hayvancılıkla ilgileri yok. kayınvalidemin ailesi esnaf kayınpederimin ailesi memuriyetten geliyor. Anadolu'da aslında büyük ölçekli bir ilçede büyümüş. Eşim üniversite için İstanbul'a geliyor sonrasında yine uzun bir süre İstanbul'da yaşamıyor.
benim köyüm var. köyde dede evinden ayrı babamın da evi var. annem bilmese de büyük teyzelerimin sığır bakmışlığı var.
ben tam bir apartman çocuğuyum. piknikte çocukken bile rahatça yere oturamazdım :)
Ben İstanbul'da doğdum ve sonradan büyüyen çeperdeki ilçelerden birinde değil. İstanbul'da da büyüdüm okudum çalıştım ve yaşıyorum. Anadolu'daki deyimlere de lise üniversite çağlarımda arkadaş çevresiyle hakim oldum. Pek yöresel kullanımları bilmem.
Eşimin bir köy bilinci yok ve bana göre aslında daha şehirli diyebilirim ama bence İstanbul diğer yerlerden farklı.
7 göbek İstanbullu değilsek hepimiz biraz köylüyüz.
Mesela İstanbullu ile Ankaralı arasında da fark var ya da İzmirli...
Abimin eşi işte böyle eski İstanbullu. Valla farklı kız yani ne diyeyim :)

Kamuda da özel sektörde de üst düzey kastıran ortamlarda bulundum.
Bu tip ortamlarda başarılı ne bileyim dikkat çeken insanlara da baktığımda kendimi onlardan aşağı görmüyorum.
Özendiğim, kıskandığım pek kimse de olmamıştır.
Kendimi yetiştirmeye çalıştım hep, iyi bir üniversiteden iyi bir bölümden mezun oldum. İşim düzgün.
Evlendim iki çocuğum oldu. Rutinde giden bir hayatım var.
7'den 70'e herkesle konuşacak konu bulurum.
Kimseyle senli benli konuşmam, gereksiz samimiyet kurmam. Özgüven eksikliği yaşamak için bir sebebim yok diye düşünüyorum açıkçası :)
Gerisi de umrumda değil.

Artık tüm dünya kocaman bir köy olmuş..
 
Laf anlatmaya gerek yok. Anlamıyor konu sahıbı. Ama konu aslında daha derinde. Koy ve koy hayatını benımseyemıyorlar. Tesvıkte yok bunun için. Asırı sehır ozentılıgı.
Herkes amır memur olmak yerine zıraat, tarım, hayvancılık vs. Derslerı alsa atasının tıpragını temız verımlı sekılde işlese, bakımlı temız hayvancılık yapsa velhasıl okumus kendını egıtmıs olsa su konu bıle konusulmaz.
Okuyorum dıyır anlamıyor. Okuyan ınsan zaten su utanma, sıkıkma, ezık hissetme durumunu yasamaz. Asmıstır arttık o dusuncelerını. Kendı oldugu gıbı olur. Hep ınsanlarda yarama cabasu ne gerek var kasıntı olmaya. Ne luzum var Ferıhacılık oynamaya
Evet konunun özetini çok güzel açıklamışsınız👏🏻oğlum sana söylüyoruz gelinim sen anla diyoruz konu sahibi diyor ki sen farklı bir konudan bahsediyorsun yahu kendi kendine değer ver sandalyede bağdaş kurdun diye de kendini ezik hissetme olduğun gibi ol!
 
X