Köylülüğüm nasıl geçer

Kasıntı diye ben mi dedim yoksa? Kasıyoruz evet. O profilde insanlar bile sofra adabını çok da düşünmezken biz kuru fasulyeyi kaşıkla yemeyi köylülük olarak görürüz. Yansıtma da değil benimki. Ben hep çatalla yerim. Çünkü suyunu sevmem. Alır pilavın yanına koyarım. Dolayısıyla kaşığa ihtiyaç duymam hiç. Ekmeği sadece kahvaltıda yerim, yemeklerin yanında yemem. Suyuna banmam, hiç öyle bir adetim yoktur. Ama burada amacım sofra adabına uymak değil, tamamen canım öyle istediği için.
 
Son olarak şunu söylemek istiyorum. Istanbul'da doğup buyudum, annem babam anadolunun farkli yerlerinden. Genel olarak şehir çocuğu hayatı yaşadım, içe kapanık bir yapım var. Lisede avrupaya değişim programına gittim ailem asla üst sosyoekonomik bir sınıftan degil ama annem babam da okumus insanlar ve ben de acikcasi istanbulda yari korunakli bir sehir hayati yasadim. İs geregi Avrupa, iç Anadolu, güneydoğu anadolu, doğu Afrika'da yaşadım Türkiye'nin her yerine gittim. Kolejli çevrem de oldu hakkarili arkadaş grubum da. En çok özendiğim insanlar aslında Anadolu'da küçük bir yerde doğup sonradan şehir hayatına girmiş insanlar. Bence daha esnek oluyorlar daha sosyal ve girişken oluyorlar. Yaşadıkları ülkeyi daha iyi tanıyorlar. Urfanin bir köyünden gelen bir iş arkadaşım var. Çok beyefendi bir çocuk, hafif bir şivesi var, hani ilk bakista şehirli bir tip gibi görünen biri değil. Beraber kurum ziyaretlerine gidiyoruz is toplantılarına gidiyoruz. Herkes çocuğu aşırı seviyor. O isteyince her türlü desteği veriyorlar. Beni mesela sosyal açıdan daha beceriksiz daha tutuk buluyorlar sanirim o iliskileri kuramiyorum epey gezmis gormus olmama rağmen. Köy kökenli insanların ozguvensiz ve sosyal açıdan beceriksiz olduğu düşüncesine katılmıyorum. Elbette o arkadaşım da şehirde köy yerinde gibi hal ve tavırlar takınmıyor, adabı muaşerete uygun biri. Sonradan öğrendiği tavırlar da olabilir zaten hepimizin var uyum sağlamak için edindiğimiz davranışlar, ve adabi muaseret ogrenmek, buna uymaya calismak, sonradan bunlari kazanmak bence cok cok normal. Ama sanki siz kökeniniz nereden geldiğiniz anlaşılmasın istiyorsunuz gibi geldi biraz. Biri size baktiginda koyde büyüdüğünüzu anlamasin istiyorsunuz sanki. Ozunuzden utaniyorsunuz demek istemiyorum asla ama sanki köylü olduğu anlaşılmak kötü bir şey gibi düşünüyorsunuz, hayır değil. Hatta Türkiye'de birçok bağlamda sosyal olarak iyi bir şey. Her kesimden insanla daha rahat bag kurarsınız. Halkın coguyla daha fazla ortak noktaniz olur. Batılı tarzda yetişmiş şehirli zengin cemiyet insanları filan da benim gözlemledigim kadariyla köyde büyümüş kendi imkanları ile okumuş kendini geliştirmiş insanlara daha çok saygı duyarlar. Icten ice kiskanan bile olur. Bence bunları göz ardı ediyorsunuz ve kendinize bakışınız biraz negatif.
 
Ben o ev yapımı şeyleri tercih ederim.Ama haklısın gençler bunu banal bulabilir.Fakat verirken dik dur ben de çikolata vb her zaman çarşı pazardan alınır ama size ev yapımı doğal reçel ekmek vb getirmek istedim diyerek verin.Bakalım tepkileri nasıl oluyor.Bunların değerini gerçekten anlayan birileri ise ne ala baktın anlamıyorlar götürme o doğal şeyleri sende al çikolata vb yapaylardan.
Hiç bir zaman kendini ezik görme.Bana göre köy ortamında kendini yetiştirmiş memur olmuşsun tam madalyalık bir gençsin.Bu köyden yetiştim vb bu düşünceleri at kafandan.Bunu ifade etmekten de hiç gocunma çekinme.Bol bol kitap oku.Şayet oradalarda sosyal klüpler dernekler varsa oralarda takıl.Kendini yetiştir.Şehirde yetişmiş ömründe kitap okumamış dilekçe yapmayı bilmeyen üniversite mezunları gördüm inan.Şehirliyim diye hava atan olacaktır mutlaka.Ben çok karşılaştım şehirde büyümüş birisi olarak.Hiç umursama onları sen kendine değer ver ki herkes versin.Ezik durursan onlarda seni ezer.Fırsat verme asla buna.
 
Sofra adabı diyorum ve çekiliyorum. Yanlış olanı uygulamanızda sorun yok, doğru olduğunu savunmanız sorun. Ama laf anlatamayacağımı da biliyorum. O yüzden benden pas.
 
Ben sizi çok iyi anladım .
 
Ben seni anladım portakalli kek. Bizim sitedekiler bir garip:)
Ben sehirde doğdum büyüdüm ama köyüm var, her Ağustosta bahçeye girip topladıgimiz mahsulümüz var. Cidden köydeki yaşayış ile şehirdeki yasayis- anlayış farklıdır yani. Nasıl ki köye gidince çok fazla şehirli davranışlar sergilersen, mesela misafirliğe gittiğin evde "ayy böcek gördüüüm' diye feryat edersen, harıl harıl lahana yolan teyzeye 'ama güneş kremi önemli,unutma sakın. Sen güneşin altindasin, az 50 faktör' dersen, yirmilerinin başında tarla-ev arasında laf söz olur diye korkuyla yaşayan evlenmek isteyen genç kiza 'aaa yaşın çok genç. Özgürlüğünü yaşa önce, git ülke ülke gez, sonra evlenirsin' demek vs ne kadar şehirli uyumsuzluğuysa köyde doğmuş büyümüş birisinin de ona coook normal gelen şeyleri toplumda uyumsuzluk yapar.
Mesela dediğin örnek. Köyde en doğal sorudur, 'ne kadar?' sorusu. Herkes herşeyin fiyatını sorar, bu ayıp değildir. Mesela Patos ne kadar, cevizi ne kadara sattın, pazarda patates ne kadar, damat ne kadar kazanıyor, kızın yurdu ne kadar, senin torun ne kadar alıyor vs. Benim ananemin kocasının emekliliği, kira geliri var, yanında yaşayan çocuğu ve eşi çalışıyor. Kesinlikle para sıkıntısı çeken biri değil. Ama bir kere hatırlamıyorum ki bilet alınınca 'ne kadar' diye sormasın:) ben yazdan yaza giderim, bazen de yakın sehirdeysem ananemi görmeye giderim. Alakasız komsular bana bile soruyorlar ne kadar diye. Ablam ev aldı, herkes sordu ne kadar diye. Oysa şehir kültüründe yaşayan insanlara göre bu ayıptir . Ya da köyde fiziksel dokunuşlar çoktur. Sarilmalar, el opmeler, El şakaları, çocuğu görünce top oynar gibi oynamak ama şehirli biri bundan rahatsız olur. Köylü insan misafirliğe gittiginde halıda bağdaş kurar oturur bu normaldir,sehirli ailede böyle şeyler normal karşılanmaz.
Şehirli derken babasi 1960larda şehre göçmüş insanları kasdetmiyorum, daha kent soyuna adapte, ananesi yüksek okul okumuş insanları kasdediyorum. Köylü bir insanın yeni girdiği ortama uyum sağlamak için bazı hareketlerine dikkat etmek istemesi bence kötü bir şey değil.
 

Onlar bm kurulusu degildi sonradan girdiler bm catisi altina, ayrica doldurmuslar bir suru adaptan yoksun adami, mesela bizim ofisin ordaki kebapçıda kaşık yasak
 
Aslında kasmak da değil bence. Böyle yetiştirmişiz. Doğrusu da bu. Ha uymak istemeyen uymaz o ayrı tabii.
Kasıyoruzdan kastım çok düşünüyoruz yani. Biz bunu burada gündem ederken o bahsettiğim profildeki tipler öğle yemeğinde Ali nazik kaşıklama planları yapıyor şuvan.
 
Bu biraz da mizaçla da alâkalı; fakat kendinizi geliştirme çabanız bence de takdir edilesi, İstanbul Üniversite’nin Beden Dili Geliştirme Sertifika Programı varmış, bir inceleyin dilerseniz; ya da online kurslara bakabilirsiniz. Diksiyon ve hitabet eğitimi alabilirsiniz. Zamanla kendinizi eğiterek yoğrulacaksınız. Bazıları öyle gelmiş öyle gidiyor, bakmayın onlara siz. Güzel tavsiyeler verilmiş, ben de bilmediğim birkaç şey öğrendim.
 
Çok şükür mısır elle yeniyormuş. Orada sınıfta kalacağım diye çok korktum ahsjsjdj. Bir de ortaya konan kornişon turşuyu bazen elimle alıp yiyorum. Diğerleri tam.

Daha resmi durumlarda o da elle yenmiyor, bicakla bir bölümlük taneleri ayriliyor o yeniyor sonra tekrar ayni işlem filan.
 
Onlar bm kurulusu degildi sonradan girdiler bm catisi altina, ayrica doldurmuslar bir suru adaptan yoksun adami, mesela bizim ofisin ordaki kebapçıda kaşık yasak
Tipleri çok düzgün oysaki. Bir de Kolej Vakfı’nın yabancı hocaları var. Geneli Avrupalı belli. Bir tane siyahi biri var içlerinde. Onlar da geliyor öğle yemeğine. Allah ne verdiyse girişiyorlar. Biz onlardan daha iyiyiz bu konuda.
 
Bazıları bize bu yürüyen merdiven yurunmez derdi. Şimdi ne oldu onun ayrı bir kullanım biçimi oldu. Yürümek istemeyenler sağ tarafa yürümek isteyenler sol tarafa geçiyor.
en gıcık olduğum durum
ortada BOMBOŞ sabit merdiven var yürümek isteyen buyursun yürüsün ama yok. sağda duruyorum yanımdan ittire ittire koşa koşa gidiyorsun e 2 adım önde oluyorsun altı üstü ve aynı vagona biniyoruz
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…