Buna ben de katılıyorum, toplu yaşamda ve toplumda başkalarına rahatsızlık vermiyorsa bazı alışkanlıklarının devam etmesi benim için problem değil. Örnek veriyorum: Kaşıkla yemek yiyorsa yesin; ama şehre gelmiş apartmanda yaşayan biri milletin tepesinden halı dövmesin, ev üstü başıyla apartman ortak kullanım alanı olan merdivenlerde oturup çekirdek çitleyip dedikodu yapmasın, eşleri balkonda iç çamaşırıyla oturmasın, sokaklara çocuklarını salıp gürültü kirliliği yaratmasınlar, kafasına göre temizliğe girişip gecenin köründe süpürge açmasınlar makine çalıştırmasınlar mesela, bu tarz davranışlar rahatsızlık verici davranışlardır ve tek kelimeyle avamlıktır, daha da amiyane varoşluktur.
Farkındaysan uyum sağlamaya çalışan, meramını doğru ya da yanlış kelimelerle anlatmaya çalışan, kendini geliştirmeye çabalayan, eksik yönünün farkında olan konu sahibini kendi çaplarında gömüyorlar, en köylü benim yarışına girip psikolojik yansıtma yaparak karşı tarafı kompleksli ilân edip aslında kendi komplekslerini bu şekilde egolarını tatmin ederek kapatıyorlar.