Hanımlar merhaba.
Herkese iyilik, sağlık dileyerek konuma başlamak istiyorum.
Çok berbat bir 2017 senesi geçirdikten sonra yaşadığım mutsuzluk, hayal kırıklığı, çaresizlik ve öfke patlamasıyla yüzleşiyorum sanırım ki eylül ayına korkunç bir başlangıç yaptım.
Bu arada 2017 yılında ne yaşadığımdan bahsedeyim, durumun ciddiyetini anlayın.
Senenin başlarında, babaannem yüzünden her fırsatta bizi evden kovan babam sebebiyle acilen iş buldum, kısa süre çalıştım. Orada edindiğim bir arkadaşın paramı çalması ve orada duyduğum, gördüğüm şeylerden sonra da psikolojim bozuldu. Bu para mevzusunda, polise kadar gitmemden dolayı ben de suçlu bulundum ve işten nahoş bir şekilde çıkartıldım.
İlk girdiğimde patronların sahtekarlıklarını görür görmez çıkacaktım ama evdeki durumlardan dolayı çıkmadım ve ruhumda derin yaralar açan olaylar yaşadım.
İşten çıktıktan sonra kursa başladım, babam iyi davranmaya başlamıştı, cömert davranıyordu derken bir kadınla görüştüğünü öğrendik. Eskiden görüştüğü kadınlardan biriymiş ki babamın bu konuda sabıkası çoktur ve ona televizyon aldığını, adres teyiti için yanlışlıkla bizim eve gelen, açık hesapla elektronik ürün satan bir bayii yetkilisi sayesinde öğrendik. Ramazan günü bunu öğrenen ve fenalaşan annemle, babam tartışmalara başladı tabi.
Babamla aramız genelde hep kötü olsa da, o akşam olanlar kabus gibiydi. Güvendiğim, inandığım her şey yerle bir oldu. Babam anneme, sürekli arayıp rahatsız ediyorsun, senden nefret ediyorum, bana karışamazsın al maaş kartını yakamdan düş dedi, annemin yalvarmasına alıştığı için tamam demesine daha çok sinirlenmiş olacak ki gözümün önünde anneme vurdu, vurmaya devam edecekti ki araya girdim ve bana da vurdu. Bunun üzerine babamla bir boğuşma yaşadık, yazarken bile o anı yaşıyorum. Telefonum elimdeydi, yan taraftaki sessiz tuşuna basınca telefon titredi ve beni bıraktı, sanırım korktu biri dinliyor diye. Hemen odama geçip polis çağırdım ve polisleri görünce de geri çekildi, tabi ki polisler de bir şey yapmadı, annem şikayetçi olmadığı için yapamazdı zaten sanıyorum.
Olayların bu hale gelmesine inanamadım. Babam için polis çağırmıştım. En inanamadığım da, ailemizin kabadayıları annemin arkasında durmadı, tabi onlar bu yaptığımdan dolayı şoktaydı. Çünkü babamın, annemin kafasını yerlere vura vura dövdüğü zamanlar olmuştu onların gözünün önünde. Ben çok sonra doğmuş bir son çocuğum.
Ne doktorlar, ne herhangi bir ilaç ki bazı durumlarda ilaca sıcak bakmıyorum geçerli sebeplerden, ne de çevremde aklı selim birisi var destek alabileceğim. Bu sebepten buradaki üyeliğimi tekrar aktifleştirdim.
Eylülün ilk gecesi içimde inanılmaz korku, kalp atışı, uyuşmayla beraber soluğu acilde aldım. Öncesinde kalp ilacı içtim, durumu gören babamın kendi kalp ilacından vermesi üzerine. Acile gidene kadar biraz daha düşmüştü sanırım ama yerimde duramıyordum içimde bir adrenalin vardı. Kalbim hep 110larda atar normalde de zaten ama 180 e kadar çıktığını öğrendim holter takılınca.
Acilde, bir şey yok panik atak olabilir demelerine rağmen uyuyamacak kadar ciddi çarpıntım ve sanırım buna bağlı adrenalin hissi, beynimde karmaşa vardı. İki gece acil ve kardiyolog randevuma kadar kötü geçen gecelerden sonra aritmi teşhisi kondu.
Hiçbir problem gözükmüyordu, kan değerlerim çok iyiydi ama zayıftım ve sürekli mide bulantım yüzünden yemek de yiyemeyince daha da korkmuştum.
Bunlar olmadan önce zaten televizyon izlerken ağlıyordum, yemek yerken ağlıyordum, tüm o olaylardan sonra babamdan, evden, beni yapayalnız bırakan para için annemi korumayan, bana aferin deyip babama gelince tepki bile göstermeyen, hatta daha da iyi olan kardeşlerimden nefret ediyordum ve uzaklaşmak istiyordum.
Yaşadığım kötü iş tecrübeleri de beni umutsuzluğa itti, çalışma hayatında da başarılı olamadım. Başka bir şehire arkadaşımın yanına gitme kararı aldım, kimse desteklemeyip annem ve hatta tüm bunları yapan babam gönül koyunca yine vicdan yaptım ve çevremde duyduğum kötü olaylar yüzünden cesaret de edemedim.
Neyse çok uzar o yaşadıklarımızı anlatsam, kardiyoloğa gidene kadar öyle panikledim ki ciddi bir hastalığa tutulduğumu düşündüm, intihar etmek geçti aklımdan. Bunun sebebi de ailemde olmuş bazı olaylar ve cahil olduğunu bilsem de mantığımı devreye sokamadığım insanların sözleri. Gerçekten bir anlık manipülasyonla, beynin insana yaptıramayacağı şey yokmuş.
Sonuç olarak hanımlar hala arada garip ataklar geliyor ve gece tam uykuya dalacakken nefessiz kalıyorum.
Geçmişi düşünmemeye, o olayları önemsememeye çalışıyorum ama yapamıyorum. Sürekli asla sahip olamayacağım bir aileyi düşlüyorum.
Keşke böyle olmasaydı diyorum, gidemiyorum, kalamıyorum, bu hastalıktan sonra yemek yerken ağlayarak babama tüm içimdekileri söyledim ama hala düşününce güvenecek kimse bulamıyorum. Çünkü tüm bunlara rağmen kimse kendini toparlamıyor, vicdan yapmıyor. Bense bu ortam için fazlaca hassasım, elimde değil.
Sürekli onursuz bir hayat yaşamak yerine ölmek daha iyidir diye düşünüyorum ve bunu dilediğim için öleceğime inanıyorum. Çok güçsüz bir dönemdeyim ve çevremde destek alabileceğim düzgün bir insan yok. Kusursuzluk değil, ciddi anlamda anlatsam inanamayacağınız kötü bir çevrem var ve bunlar benim ailem.
Sadece maddi durumumuz iyi olduğu için ya da başka bir sebepten görünüşte kimse anlamaz.
Asıl amacım anksiyete, panik atak ya da buna benzer durumları atlatan ve aklı selim kişilerden destek almak.
Teşekkür ederim.
Herkese iyilik, sağlık dileyerek konuma başlamak istiyorum.
Çok berbat bir 2017 senesi geçirdikten sonra yaşadığım mutsuzluk, hayal kırıklığı, çaresizlik ve öfke patlamasıyla yüzleşiyorum sanırım ki eylül ayına korkunç bir başlangıç yaptım.
Bu arada 2017 yılında ne yaşadığımdan bahsedeyim, durumun ciddiyetini anlayın.
Senenin başlarında, babaannem yüzünden her fırsatta bizi evden kovan babam sebebiyle acilen iş buldum, kısa süre çalıştım. Orada edindiğim bir arkadaşın paramı çalması ve orada duyduğum, gördüğüm şeylerden sonra da psikolojim bozuldu. Bu para mevzusunda, polise kadar gitmemden dolayı ben de suçlu bulundum ve işten nahoş bir şekilde çıkartıldım.
İlk girdiğimde patronların sahtekarlıklarını görür görmez çıkacaktım ama evdeki durumlardan dolayı çıkmadım ve ruhumda derin yaralar açan olaylar yaşadım.
İşten çıktıktan sonra kursa başladım, babam iyi davranmaya başlamıştı, cömert davranıyordu derken bir kadınla görüştüğünü öğrendik. Eskiden görüştüğü kadınlardan biriymiş ki babamın bu konuda sabıkası çoktur ve ona televizyon aldığını, adres teyiti için yanlışlıkla bizim eve gelen, açık hesapla elektronik ürün satan bir bayii yetkilisi sayesinde öğrendik. Ramazan günü bunu öğrenen ve fenalaşan annemle, babam tartışmalara başladı tabi.
Babamla aramız genelde hep kötü olsa da, o akşam olanlar kabus gibiydi. Güvendiğim, inandığım her şey yerle bir oldu. Babam anneme, sürekli arayıp rahatsız ediyorsun, senden nefret ediyorum, bana karışamazsın al maaş kartını yakamdan düş dedi, annemin yalvarmasına alıştığı için tamam demesine daha çok sinirlenmiş olacak ki gözümün önünde anneme vurdu, vurmaya devam edecekti ki araya girdim ve bana da vurdu. Bunun üzerine babamla bir boğuşma yaşadık, yazarken bile o anı yaşıyorum. Telefonum elimdeydi, yan taraftaki sessiz tuşuna basınca telefon titredi ve beni bıraktı, sanırım korktu biri dinliyor diye. Hemen odama geçip polis çağırdım ve polisleri görünce de geri çekildi, tabi ki polisler de bir şey yapmadı, annem şikayetçi olmadığı için yapamazdı zaten sanıyorum.
Olayların bu hale gelmesine inanamadım. Babam için polis çağırmıştım. En inanamadığım da, ailemizin kabadayıları annemin arkasında durmadı, tabi onlar bu yaptığımdan dolayı şoktaydı. Çünkü babamın, annemin kafasını yerlere vura vura dövdüğü zamanlar olmuştu onların gözünün önünde. Ben çok sonra doğmuş bir son çocuğum.
Ne doktorlar, ne herhangi bir ilaç ki bazı durumlarda ilaca sıcak bakmıyorum geçerli sebeplerden, ne de çevremde aklı selim birisi var destek alabileceğim. Bu sebepten buradaki üyeliğimi tekrar aktifleştirdim.
Eylülün ilk gecesi içimde inanılmaz korku, kalp atışı, uyuşmayla beraber soluğu acilde aldım. Öncesinde kalp ilacı içtim, durumu gören babamın kendi kalp ilacından vermesi üzerine. Acile gidene kadar biraz daha düşmüştü sanırım ama yerimde duramıyordum içimde bir adrenalin vardı. Kalbim hep 110larda atar normalde de zaten ama 180 e kadar çıktığını öğrendim holter takılınca.
Acilde, bir şey yok panik atak olabilir demelerine rağmen uyuyamacak kadar ciddi çarpıntım ve sanırım buna bağlı adrenalin hissi, beynimde karmaşa vardı. İki gece acil ve kardiyolog randevuma kadar kötü geçen gecelerden sonra aritmi teşhisi kondu.
Hiçbir problem gözükmüyordu, kan değerlerim çok iyiydi ama zayıftım ve sürekli mide bulantım yüzünden yemek de yiyemeyince daha da korkmuştum.
Bunlar olmadan önce zaten televizyon izlerken ağlıyordum, yemek yerken ağlıyordum, tüm o olaylardan sonra babamdan, evden, beni yapayalnız bırakan para için annemi korumayan, bana aferin deyip babama gelince tepki bile göstermeyen, hatta daha da iyi olan kardeşlerimden nefret ediyordum ve uzaklaşmak istiyordum.
Yaşadığım kötü iş tecrübeleri de beni umutsuzluğa itti, çalışma hayatında da başarılı olamadım. Başka bir şehire arkadaşımın yanına gitme kararı aldım, kimse desteklemeyip annem ve hatta tüm bunları yapan babam gönül koyunca yine vicdan yaptım ve çevremde duyduğum kötü olaylar yüzünden cesaret de edemedim.
Neyse çok uzar o yaşadıklarımızı anlatsam, kardiyoloğa gidene kadar öyle panikledim ki ciddi bir hastalığa tutulduğumu düşündüm, intihar etmek geçti aklımdan. Bunun sebebi de ailemde olmuş bazı olaylar ve cahil olduğunu bilsem de mantığımı devreye sokamadığım insanların sözleri. Gerçekten bir anlık manipülasyonla, beynin insana yaptıramayacağı şey yokmuş.
Sonuç olarak hanımlar hala arada garip ataklar geliyor ve gece tam uykuya dalacakken nefessiz kalıyorum.
Geçmişi düşünmemeye, o olayları önemsememeye çalışıyorum ama yapamıyorum. Sürekli asla sahip olamayacağım bir aileyi düşlüyorum.
Keşke böyle olmasaydı diyorum, gidemiyorum, kalamıyorum, bu hastalıktan sonra yemek yerken ağlayarak babama tüm içimdekileri söyledim ama hala düşününce güvenecek kimse bulamıyorum. Çünkü tüm bunlara rağmen kimse kendini toparlamıyor, vicdan yapmıyor. Bense bu ortam için fazlaca hassasım, elimde değil.
Sürekli onursuz bir hayat yaşamak yerine ölmek daha iyidir diye düşünüyorum ve bunu dilediğim için öleceğime inanıyorum. Çok güçsüz bir dönemdeyim ve çevremde destek alabileceğim düzgün bir insan yok. Kusursuzluk değil, ciddi anlamda anlatsam inanamayacağınız kötü bir çevrem var ve bunlar benim ailem.
Sadece maddi durumumuz iyi olduğu için ya da başka bir sebepten görünüşte kimse anlamaz.
Asıl amacım anksiyete, panik atak ya da buna benzer durumları atlatan ve aklı selim kişilerden destek almak.
Teşekkür ederim.
Son düzenleme: