Köpek korkusu

Aslında buda bir çözüm değil bırakalım insanlara zarar mı versinler yani insanlarında hayvanlarında zarar görmeyeceği bir çözüm bulmak gerek bunun için sivil toplum örgütleri hükümetler görüşüp bilgi alışverişi yaparak bir çözüm bulunmalı ,petshoplarla ilgili kısıtlama olabilir canı isteyen köpek alıp sonra ortalığa salıyor tabi o kadar dert var ki ülkede sıra hayvanlara mı gelecek ,Avrupa da barınaklarda bir süre kalıp sahiplenilmeyen hayvanlar daha kibar ismiyle uyutuluyor
Sokak köpekleri sorunsalıyla ilgili 1910 yılında İstanbul da olan olayları anlatan bir animasyon kısa film var konuyla ilgilenenlerin izlemesini tavsiye ederim
Cannes Film Festivali'nde Kısa Metraj dalında Altın Palmiye Ödülü Hayırsızada filmi


Cannes film festivalinde en iyi kısa metrajlı film ödülünün verildiği yapımdır. Bu film, protestolara neden olan 5199 sayılı hayvanları koruma kanununda bahsedilen 'doğal yaşam parkları' nın ne demek olduğunu daha iyi anlamamızı sağlayacaktır.
İstanbul’da yapılan köpek katliamları, o zamanki adıyla “itlaf” 17. yüzyıla dayanıyordu. Hayırsız Ada adlı kısa film, Haziran 1910’da II. Meşrutiyet’in ilanıyla başlayan Batılılaşma hareketleri çerçevesinde İttihat ve Terakki Partisi döneminde Talat Paşa’nın İçişleri Bakanı olarak görev yaptığı, Suphi Bey’in belediye başkanlığı zamanında 30 bin köpeğin, modernleşme programı adı altında sürgün edilmesini anlatıyor. Köpekler, Hayırsız Ada’ya sürgüne gönderilerek, korkunç bir şekilde ölüme terk ediliyorlar. Jön Türkler, bu katliamın gerçekleşmesini isteyen grupta yer alıyor.

Yaptığımız araştırmada köpek katliamının İngilizler yüzünden başladığı bilgisine de ulaşıyoruz. Batının modernleşme ve şehirleşme politikasının dayattığı yaptırımlar, sorgusuz sualsiz kabul edilerek bu katliamların yapılmasına neden olmuştur.

Pierre Loti bu olayı şöyle anlatır: “Bu ülkeye II. Mehmet’in ordularının ardından gelen köpekler, Terakki’yi ve hükümet işlerine Levantenler’in (deniz ticareti yapan Akdeniz ülkelerinden gelip yerleşen Müslüman olmayan azınlık) girişini unutmuşlardır. Dört, beş asırlık sadakatten sonra kimseyi hiçbir zaman ısırmamış olmalarına rağmen katliamların en iğrencine mahkum edildiler. Hiçbir Türk, Hilâl'e uğursuzluk getireceği söylenen bu onur kırıcı görevi üstlenmek istemedi. Bu yüzden serseriler, işsiz güçsüzler ve haydutlar görevlendirildi. Bunlar işlerini demir kıskaçlarla yapıyorlar, zavallı kurbanlarını boyunlarından, ayaklarından ya da kuyruklarından yakalıyorlar ve onları rastgele kan-revan içinde Hayırsız Ada'ya götürecek olan mavnalara atıyorlardı.”

1910 yılında istanbul sokaklarındaki 80.000 köpek Hayırsızada' ya bırakılmıştır..

Adadaki köpeklerin durumunu bizzat gözlemlemek isteyen fransız bir gazetecinin yazdıkları şöyledir:
"Dayanılmaz derece sıcak vardı. etkisinden kurtulmak için kabineme çekidim. Vapur durmuştu. Biraz kestirmiştim. Hemen kalktım. Acele merdivenleri çıkarak güverteye kendimi attım: küme küme köpek cesetleri ve etrafa yayılan çok fena bir koku. Kaptan köprüsünde toplanmış olan arkadaşlarımın yanına çıktım. Hepsi mendilleriyle burunlarını tıkamışlardı. Koku o derece dayanılmaz bir hal almıştı ki ikinci kaptan emir verdi. Kamaraların kapılarını, pencerelerini kapadılar, vapurun diğer kısımları da kapatıldı.

Bir mil uzakta ağaçtan, bitkiden oluşmuş yalçın bir kayadan ibaret olan ada gözüküyordu. Güneşin parlak ışınları görme kabiliyetimizi azaltmış olduğundan üzerinde bulunan hayvanları önce farketmemiştim. zannediyordum ki bu ada üzerinde taşlar hareketli, büyük bir kütle halinde çalkalanıyor, kaynaşıyor. Bu yanlış görüşü güneşin etkisi yapıyor diye düşünmüştüm.

Yalçın Kaya'nın üstünde köpekler karınca gibi kaynıyor. bir kısmı kıyıya yayılmış, güneşin yakıcı sıcağından kurtulmak için ve biraz serinlemek için kendilerini suya atmışlar. diğer bir kısmı tepelere tırmanmış adeta tiyatrolardaki panıramaları andıran acıklı bir tablo vücuda getirmiş. Yaklaştıkça durum ve görünüşler daha belirleniyor. dürbüne ihtiyaç duymaksızın gözlerimizle her şeyi, bu zavallı hayvanın çaresiz çırpınışlarını elemle görüyor ve izliyorduk.

Köpeklerin en büyük kısmı sahili takip eden kayalık üzerinde toplanmıştı. Pek çokları güneş hararetinden kavrulmuş, serinlemek için var güçleriyle suda yüzüyorlar, son takatlarına kadar suda kalmak istiyorlar. ötede beride görülen cesetlerin etrafında dolaşarak, çabalayarak bir parça et koparmaya çalışıyorlar... Karadaki diğer kısmı ufak bir gölge bulabilmek için taş kovuklarına sığınmak üzere delik, deşik arıyorlar. Diğer bir kısmı ise adeta delirmiş gibi oraya buraya koşuyorlar, sürekli kendi etraflarında dönüyorlar. Seslerini şimdi tam olarak duyuyorduk. İşittiğimiz bu feryatlar köpek havlaması değil adeta insan feryadı idi.

Kaptan geminin düdüğünü çaldırdı. Zavallı hayvanlar bir yardım sesi duymuş gibi heyecanlandılar. Bu sese hayvanların nasıl yalvarırcasına cevap verdiklerini size anlatamam. bilmem göz önüne getirebiliyor musunuz? Feryat ve inilti saçan bir yalçın kaya. bir yanardağ ki ateş yerine feryat, duman yerine cesetler saçıyor. bu kızgın zemin üzerinde su, yiyecek için ağızları açık köpekler. Etrafında martıların uçuştuğu cesetler kısım kısım denizde lekeler oluşturuyor. Vapur hareket etti. Zavallı köpekler yine bizleri son bir ümit ile takibe çalışarak çırpınıyorlar. Hiçbir şeyden habersiz geminin dalgaları onları büsbütün batırıyor, boğuyor, öldürüyordu. Ne karada ne denizde ölümden başka onlara el uzatan yoktu. uzaktan bir romorkörün adaya doğru geldiğini gördük. arkasında iki mavna köpek dolu kafeslerle aynı adaya gidiyor. Hayırsız Ada' nın aç sakinlerine istanbul' dan taze köpek getiriyorlardı. Biz uzaklaştık. Marmara'nın yüzü üzerinde siyah bir nokta halinde kalan bu müthiş manzaralı adadan bakışlarımızı ayıramıyorduk.'' Tarihin tekerrür etmemesi dileğiyle
İzlemek isteyenler için aşağıdaki link bırakıyorum...

https://izl.sn/8477941
 
Evet ne dersem deyim asla aynı fikirde olamayız. Uzatmaya gerek yok ben sokakta yaşayan hayvanlarimla mutluyum. onlarda benimle mutlu mamaları suları var yatacak yerleri de. Küçücük kafeslerde yasamiolar geziolar oynuolar mutlular.
 
Sokaklarda sizin insafınıza bağlı yasamalarını diretmek yerine hayvan barınaklarının iyileştirilmesi için çözüm üretin o halde.


Oooo emredersiniz biz hayvanseverler hemen toplanıp barınak işine bi el atalım. Bizim aklımıza nasıl gelmedi bu fikir yaa

Türkiye zaten hayvan hakları olmayan bir ülke daha hayvan haklarını yasaya sokamadık. Neler yaptık Ne yürüyüşler yaptık olmadı, olmuyor. Barınakları nasıl düzeltmemizi bekliyorsunuz? O zaman elde ne kalıyor herkes üstüne düşeni yapacak sokak hayvanlarını besleyecek. Ne alaka hanfendiye siz sokakta yaşayın o zaman demişsiniz. Sanki barınaklar sıcacık tertemiz yuva da biz illa sokakta kalsın mı diyoruz.
 
Tabi doğru gün içinde iki üç yemek su verip başlarını okşamanız yeterlidir kesin. Kışın soğugundan yazın sıcağından da sizin sevginiz ve özgürlükleriyle korunuyorlardır eminim. İyi günler
 
Köpekten korkmayan biri olarak vereceğim önerilerde ne derece başarılı olabilirsiniz bilmiyorum. Siz kendinize güvenirseniz deneyin derim.
Köpekler sürü halinde yaşar ve alanları vardır ilk önce bu kabulle başlayalım. Çok köpek var birlikte yaşıyorlar belediye için bir şikayet değil. Doğalı bu.
Sizi beklemelerinin nedeni, onların belirlediği alana girmeniz. Havlamaları hem birbirlerine bir yabancının olduğunu söylemek, hem size burası bizim demek. Saldıracakları için havlamıyorlar, sadece kendilerini gösteriyorlar. Zaten alanlarını çember olarak düşünürseniz, alana girmeden sizi izlemeye başlarlar girince havlarlar çıktıktan sonra da hala izlerler. Bunlar doğal ve yapacakları şeyler.
Siz bu kabullerle başladığınızda yapacağınız şey köpeklerle göz teması kurmamak, hiç bir köpeğe temas etmemek( kendisi sevdirmek isterse başka), kendine güvenli olmak ( gerekirse bir şarkı mırıldanın mesela alandan çıkana kadar), tedirgin edici ve ya onları avcı konumuna sokacak davranışlar yapmamak. Bu davranışlar ne olabilir derseniz, koşmak, birden hızı arttırmak, köpekler kaçsın diye bağırmak, köpeğe vurmak, seni gidi topal oyunu oynarmış gibi köpek yanınıza gelince korkudan diz kırıp sekmek vs.
Köpeklere en uzak bölgeden onlara bakmadan dümdüz devam edin.
Kendinize çok güvenmiyorsanız aralarına girmeyin. Ben yaparım diye girersiniz sonra 2si sizi koklamaya gelir korkup koşmaya başlarsınız fln tüm sürü sizi kovalayıp yakalar. Çok kötü olur
 
Barınağa gttgnde pervane olan bakıcıları olur dimi top falan oynarlar saati gelmeden şımartmak için en sevdiği yemeği verirler falan :) yazmayım diorm duramiorm ya:) neyse bu son sizede iyi günler.
 
Hanımefendi köpeklerin sokakta yaşamaktan mutlu olduklarını savunuyor çünkü. Sokakta yaşamaktan hiçbir canlının mutlu olacağını düşünmüyorum nesini anlayamadınız bunun?

Ayrıca biz hayvanseverler derken? Niye siz hayvansever oldunuz da ben olamadım belediyeyi arayın dedim diye mi Komik olmayın lütfen ya hayvanlar kadar insanların da yaşam hakkı var bi tehlike varsa ki var en basitinden aşılı değillerdir köpekler tabiki belediye aranıcak ne var bunda şaşılacak ya. Hayvan barınaklarını iyileştirmek için gönüllü calisabilirsiniz yardım edebilirsiniz bu arada. Sokakta yaşayacaklar diye bağrınıp iki kap yemek koymakla ve diğer insanları suçlamakla hayvansever olunmuyor sadece.
 
barınak görmüşlüğünüz var mı hanımefendi? Kışın soğuğu ve yazın sıcağı ordada aynı üstüne üstlük yiyecek yemek bulamayıp birbirlerini parçalıypr hayvanlar! Hem de hastalık ve pislik dolu bir yerde yaşamak zorunda kalıyorlar.
Hayvanları sokakta istemezsiniz de ben çok severim bir kere her canlıyı, ben istemiyorum çünkü onlar sokaklarda üşüyorlar diye en hayvan severmiş gibi istemeyenler..
 


Ovv hadi hayatında hiç barınağa gitmeyenler buralarda atıp tutuyor da Siz eğer hayvanseverseniz barınakları mutlaka gidip görmüşsünüzdür o zaman. Ve o ölüm kamplarını görüp barınaklar hayvanlar için daha iyi diyorsanız siz çok kalpsizsiniz. Size ben paragraflar döşesem de fayda etmez. Aman hep derim sizlerin zararı dokunmasında faydası eksik kalsın. Birde gelip ne yapacağımızı öğretme çabalarınız yok mu ne dalga geçiyorum :) Bir gün beslemeye gelseniz biriniz topuklarınız vura vura kaçarsınız. O öyle sadece sokağa mama koymakla olmuyor. Ormanlar çöplüklere gidiyoruz. Hasta hayvanları veterinere taşıyoruz falan. Ama neyse anlayacağınız konular değil, zorlamayın. İyi günler.
 
yurt dışındaki hayvan barınaklarını örnek vermişsiniz de... çoğu ülkede hayvanlar bir süre sahiplendirilemediklerinde uyutuluyorlar biliyorsunuz değil mi? dünyanın hiçbir yerinde sahipsiz hayvanlar bir ömür barınakta tutulmaz.
bu işin temel çözümü kontrolsüz hayvan satışının, üretiminin yasaklanması ve kısırlaştırma konusunda ciddi bir çalışma yapılmasını gerektiriyor.
aynı şey kediler için de geçerli.
burda hayvanseverliğimi tartıştırmam, bilen bilir zaten, sokakta hayvanların başıboş yaşamasına şiddetle karşıyım,
elimde biberonla beslediğim bebekleri, bir hafta sonra kuyruğu kopmuş, gözü çıkmış, beli kırılmış halde bulmaktan, araba altında kalanların yasını tutmaktan keyif almıyorum, hiçbir gerçek hayvansever de almaz.
işe ormanlardan başlanmalı (istanbul için) belediyelerin ya da yerel idarelerin toplayıp attığı yüzlerce can için kısırlaştırma ve aşılama yapılmalı, evde üretim ve satışa çoook ciddi cezalar getirilmeli (ama para cezası değil, adam köpek başına 2500 dolar kazanıyor, sen 250 tlpara cezası kesiyorsun, bitarafıyla güler adam sana) sonra sokaklardakiler kısırlaştırılmalı, çeteler rehabilite edilmeli, hasta ve sakat olanlar için bir canlının yaşamasına layık barınaklar kurulmalı, böyle böyle azaltılır sokak hayvanları.
ama ne olur avrupayı ve onların toplu katliamlarını örnek almayalım, her konuda müthişler ama bu konuda geçmişleri çok ama çok kirli... bizim hayırsız adadan çok daha kirli...
 
Merhaba,heyecanınızı anlayabiliyorum. Hayvanları çok seviyorsunuz,asla zarar görmelerini istemiyorsunuz. Tamam. Zaten yüreğinde az da olsa merhamet olan hiçbir insan canlıların zarar görmesini istemez. Ama siz ve sizin gibi insanlar böyle saldırırcasına konuşunca insanlarda ister istemez bir antipati oluşuyor. Böyle büyük harflerle ve beddua ederek yazmak yerine sakin sakin, "Hayvanlar çok zor durumlardan geçiyorlar, ne olur onları da düşünelim, bir kap yemek ile suyumuzu ihmal etmeyelim." yazsanız emin olun ki insanlar hayvanlara bir adım daha yaklaşır. Unutmayın ki nefretle hiçbir şey çözülemez.
 
İnsanlar hayvanlara ben yumusak konustum diye yaklasıcak. Komik olmayın
 

Merhaba, konu hayvanları sevmemek,onları dışlamak değil konu benim ve insanların köpek korkusu (daha doğrusu çeteleşmiş sürü halinde gezen köpeklerin korkusu) Lütfen beddua etmeyin, düşünce özgürlüğü var İnsanların düşünce ve korkularını değiştiremezsiniz bu şekilde.. korku için öneriniz varsa beklerim yorumunuzu..
 
Kendiniz söylemişsiniz açlar.. bi poşet mama alın sizi korurlar biri kötü niyetle yanınıza yaklassa onu parçalarlar:)
Selamlar,yok kardeş bi kaç köpek olsa alayım mama bu başka bir durum..çeteleşmiş en az 20 tane sürü köpek..kimse yaklaşamıyor evcil değiller
 

Bi tane olsa hadi yenelim evcilse..ama sürü olunca olmuyor işte, insan korkudan bayılacak gibi oluyor maalesef kardeş..
 
Çok güzel yazmışsınız, ben de cevap verdim .
Konu hayvanlara kötü davrananlar veya onları koruyalım değil, konu korku hem de sürü halindeki evcil olmayanlardan bahsediyorum ilk yorumumda..
Bayanlar , tabi ki hayvanları canı var, tabi ki yaşama hakkı var ama lütfen hayvan savunucusu olarak yorum yazmayın konu dağıldı, hala nasıl korunup korkumu yeneceğime bir yanıt bulamadım. Rica ediyorym başka konu açın ve orada sayfalarca yazın..
Selamlar..
 
Yurtdisindaki hayvan barinaklarinda sonsuza kadar bir bakim yok. Sahiplenilmiyorsa uyutuluyor, bilin istedim.
 

Sorun aslında aç olmaları değil, vahşi ve çeteleşmiş köpek bunlar..çözüm aramaya devam ediyoruz.sağolun yorum için
 
Merhaba , aynı durundayız.kardeşimin küçük köpeği var evinde..onunla sorun yok ama sokak köpekleri fobisi çok fena...geçmiyor
 

Herkes kendi doğrusunu yazıp duruyor.hayvan hakları diye açmadım konuyu , korkusu diye açtım. Beni tanımadan merhametimi ve çocuklarımı büyütmemle ilgili söz etme hakkını nasıl bulursunuz kendinizde..Allah kitap biliyorsanız,benden bu şekilde bahsettiğiniz karaladığınız için , helallik almanız gerektini de biliyorsunuzdur inşallah..
Lütfen çeteleşmiş köpeklerden nasıl korunup,korkmayacağım hakkında yorum yazın arkadaşlar.diğer yorumlara cevap vermeyeceğim..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…