- 6 Mart 2017
- 1.649
- 3.481
- 133
- Konu Sahibi Bugunneselibirgun
-
- #2.141
Zeynep aslında az önce nasıl yaptın diye sormuştum ama sonraki yazılarını okuyunca yazmışsın aslında. Tebrik ediyorum seni ve ayrıca yazdıkların bi yerde moral oluyor ve umut ışığı oluyor insanın için e. Birde okudugun kitapları da söyleyebilir mısın rica etsemÇok teşekkürler onur duydum :) zekadan çok daha ilk seneden boşanma noktasına gelince bu konuda kadınlara özel yazılmış olan en az 7-8 kitap okumaktan kaynaklanıyor olabilir
Bi şey sormak istiyorum. Uzun zaman geçmiş yazınızın üzerinden ama bi şey sormak istiyorum. Ne tarz ve hangi kitapları okudunuz. Nasıl üstesinden geldiniz kendinizle ilgili ne gibi d3gisiklikler yaptınız bu süreçte
Evet ama bisey yapmıyorum
Benimee kolayıma geliyor gidiyorm
Guzel guzel yemekler falan yapiyor
Midem bulandigi icin ugrasamiyordm.
Esimde kaynanamda hamile kaldigimdan beri evde kalmama laf etmiyor
Hatta geceb sefer kaynanam yemegini ayiralim demisti .
Yani ister gidiyorum ister gitmiyorum.
Esim konusunda da bu aralar bana uzak
Kıracak biseyler yaptim ondan sanirim[/QUOTE
Tabi hamilesin ya şimdi onlara hizmet eşemeyeceksin diye gelip gitmene ses etmiyorlar. Şunlara bak ya dertleri ailece bir arada falan olmak değil resmen gelinleri hizmetçi olarak kullanmak dertleri ve eşin de bütün bunlara göz göre gore sessiz kalıp üstün e bir de o eziyet ediyor ya yatacak yerleri yok. Bence sen kendin e yoğunlaş artık kendi kendi mutlu etmeye çalış onlara yaranmaya çalışma artık sana tavırlarına aldırış etme duyma görme kendine ve bebeğine yoğunlaş boşver onları Allah'ın adaleti tecelli eder.
Tabi hamilesin ya şimdi onlara hizmet eşemeyeceksin diye gelip gitmene ses etmiyorlar. Şunlara bak ya dertleri ailece bir arada falan olmak değil resmen gelinleri hizmetçi olarak kullanmak dertleri ve eşin de bütün bunlara göz göre gore sessiz kalıp üstün e bir de o eziyet ediyor ya yatacak yerleri yok. Bence sen kendin e yoğunlaş artık kendi kendi mutlu etmeye çalış onlara yaranmaya çalışma artık sana tavırlarına aldırış etme duyma görme kendine ve bebeğine yoğunlaş boşver onları Allah'ın adaleti tecelli eder.
Çok cok guzel yazmisiniz teşekkürlerArkadaşı eşinin ailesiyle dertliydi. Buna cevabım da aşağıdaki gibi oldu:
Eşinin seni ailesine karşı korumaması seni çok üzmüş olmalı.
İsteklerinin ve şikayetlerinin görmezden gelinmesi yıpratıcı bir durum gerçekten.
Eşinin ailesiyle ilişkini düzeltmek bence mümkün.
Şu anda kafanda tamamen olumsuz bir beklenti var: Kv ve görümcen senden sebepsiz yere nefret ediyor. Özellikle sen mutsuz ol diye çalışıyorlar. Eşinle arana girmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
Şu anda tamamen buna odaklanmış durumdasın. Neye odaklanırsak o şey büyür ve gelişir. Çünkü buna odaklandıkça, bu fikri destekleyecek yeni kanıtlar toplarsın (hatta bazen özellikle eşin görsün diye onun gözünün önünde kanıt topluyor, örneğin görümcenle takışıyor bile olabilirsin). Bunun tersi yönde, yani seni sevdikleri yönünde kanıtlar toplamaya başlayabilirsen, çok ufak da olsa olumlu şeylere odaklanabilirsen, bu olumlu şeylerin büyüdüğünü göreceksin.
Buna ek olarak, eğer onların gerçekten seni sevmesini istiyorsan, onlardan almaya başlamanı öneririm. Sen hep vermeye odaklanmışsın, yemeğe çağırmak, yemek yapıp onlara götürmek, yanlarındayken onlara iltifat etmek, bunlar hep vermek anlamına geliyor. Birinin seni sevdiğini anlamak için doğru yol bu değildir. Seni sevdiklerini görmek istiyorsan, onlardan ALMAYA BAŞLAMAN gerekiyor. Pekiyi bunu nasıl yaparsın? Bazı konularda onların yardımını isteyerek. Örneğin, telefon açıp kayınvalidenden iyi yaptığını bildiğin bir yemeğin tarifini istemek, görümcenden üstündeki kazağı nerden aldığını sormak, başka aklına gelebilecek her konuda yardım istemek. Esas bunu yaptıktan sonra sana olan bakışlarının değiştiğini, seni kızları gibi görmeye ve isteklerine saygı duymaya başladıklarını göreceğine inanıyorum.
Benim annem ben küçükken vefat etti. O yüzden hiç annem olmadı diyebiliriz.
Kendi annem olmadığı için, anneye danışılacak konularda kayınvalideme danışıyorum. O da kendine ihtiyaç duyulduğunu hissediyor ve kendini değerli hissediyor. Belki de bu yüzden ilişkimiz iyi.
Senin de eşinin ailesiyle ilişkini güzelleştirdiğini görmeyi çok isterim.
Eşinin seni korumamasına gelince, muhtemelen canım, bunu hiç bir zaman yapmayacak. Çünkü erkekler kendilerinden başka kimseyi kontrol edemeyeceklerini bizden daha iyi biliyorlar. Bu yüzden müdahale etmezler. Muhtemelen içten içe seni haklı görse bile hiçbir zaman sana "evet sen haklısın" demeyecek, çünkü bunu derse ailesiyle kavga etmesi gerektiğini ve bu kavganın da iyi bir sonucu olmayacağını biliyor.
Bu açıdan eşine bu kararında ben saygı duyuyorum.
Onun ailesiyle ilişkini ancak sen düzeltebilirsin, o kendi ailesini karşısına almadan hiçbirşey yapamaz bu konuda.
Desteğin için çok teşekkürler :)Çok cok guzel yazmisiniz teşekkürler
Böyle bir sorunum yok ama kişisel gelişim kitabı okuyormusum gibi geldi hepsini okudum.
Hattı yazdıklarımızı favarilerime ekledim sona da okuyabilmek için.
Çok çok guzel yazmışsınız elinize yüreğinize sağlık.. .. benim bir sorum olacak uygun görürseniz... kayınvalide ve görümce konusunda size yardım etmek istiyorsa etsin izin verin demissiniz peki herşeye müdahale etmek isterlerse mesela şunu yapın şunu yiyin su hastaneye gidin evini biz temizlicez gbi şeyler bana her hangi bir fikir sormadan ne düşünürsün demeden yapacaz edecez demeleri ... su an şükürler olsun hamileyim ama daha cok yeni ama cok kisa bir zamab icinde hayatıma herkes mudahale ediyormuş gbi hissediyorum eşimle konuşup karar vermek istediğim konular var ama herkes bir sey söylüyor ve kafamız iyice karışıyor biz simdi bu müdahaleleri yada yardımları kabul mu etmeliyiz ... mesela kayınvalide gelip evimi surekli temizlemeli mi yada onlara daha mi sk gitmeliyim onlar istiyor diyeArkadaşı eşinin ailesiyle dertliydi. Buna cevabım da aşağıdaki gibi oldu:
Eşinin seni ailesine karşı korumaması seni çok üzmüş olmalı.
İsteklerinin ve şikayetlerinin görmezden gelinmesi yıpratıcı bir durum gerçekten.
Eşinin ailesiyle ilişkini düzeltmek bence mümkün.
Şu anda kafanda tamamen olumsuz bir beklenti var: Kv ve görümcen senden sebepsiz yere nefret ediyor. Özellikle sen mutsuz ol diye çalışıyorlar. Eşinle arana girmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
Şu anda tamamen buna odaklanmış durumdasın. Neye odaklanırsak o şey büyür ve gelişir. Çünkü buna odaklandıkça, bu fikri destekleyecek yeni kanıtlar toplarsın (hatta bazen özellikle eşin görsün diye onun gözünün önünde kanıt topluyor, örneğin görümcenle takışıyor bile olabilirsin). Bunun tersi yönde, yani seni sevdikleri yönünde kanıtlar toplamaya başlayabilirsen, çok ufak da olsa olumlu şeylere odaklanabilirsen, bu olumlu şeylerin büyüdüğünü göreceksin.
Buna ek olarak, eğer onların gerçekten seni sevmesini istiyorsan, onlardan almaya başlamanı öneririm. Sen hep vermeye odaklanmışsın, yemeğe çağırmak, yemek yapıp onlara götürmek, yanlarındayken onlara iltifat etmek, bunlar hep vermek anlamına geliyor. Birinin seni sevdiğini anlamak için doğru yol bu değildir. Seni sevdiklerini görmek istiyorsan, onlardan ALMAYA BAŞLAMAN gerekiyor. Pekiyi bunu nasıl yaparsın? Bazı konularda onların yardımını isteyerek. Örneğin, telefon açıp kayınvalidenden iyi yaptığını bildiğin bir yemeğin tarifini istemek, görümcenden üstündeki kazağı nerden aldığını sormak, başka aklına gelebilecek her konuda yardım istemek. Esas bunu yaptıktan sonra sana olan bakışlarının değiştiğini, seni kızları gibi görmeye ve isteklerine saygı duymaya başladıklarını göreceğine inanıyorum.
Benim annem ben küçükken vefat etti. O yüzden hiç annem olmadı diyebiliriz.
Kendi annem olmadığı için, anneye danışılacak konularda kayınvalideme danışıyorum. O da kendine ihtiyaç duyulduğunu hissediyor ve kendini değerli hissediyor. Belki de bu yüzden ilişkimiz iyi.
Senin de eşinin ailesiyle ilişkini güzelleştirdiğini görmeyi çok isterim.
Eşinin seni korumamasına gelince, muhtemelen canım, bunu hiç bir zaman yapmayacak. Çünkü erkekler kendilerinden başka kimseyi kontrol edemeyeceklerini bizden daha iyi biliyorlar. Bu yüzden müdahale etmezler. Muhtemelen içten içe seni haklı görse bile hiçbir zaman sana "evet sen haklısın" demeyecek, çünkü bunu derse ailesiyle kavga etmesi gerektiğini ve bu kavganın da iyi bir sonucu olmayacağını biliyor.
Bu açıdan eşine bu kararında ben saygı duyuyorum.
Onun ailesiyle ilişkini ancak sen düzeltebilirsin, o kendi ailesini karşısına almadan hiçbirşey yapamaz bu konuda.
Tabii ki gerçekten istemediğin birşey ise "yapamam" diyebilirsin ya da "olmaz" diyebilirsin canım. Bunun arkasından bir sürü açıklama yapmamak veya onlara nasıl davranmaları gerektiğini söylememek kaydıyla.Çok çok guzel yazmışsınız elinize yüreğinize sağlık.. .. benim bir sorum olacak uygun görürseniz... kayınvalide ve görümce konusunda size yardım etmek istiyorsa etsin izin verin demissiniz peki herşeye müdahale etmek isterlerse mesela şunu yapın şunu yiyin su hastaneye gidin evini biz temizlicez gbi şeyler bana her hangi bir fikir sormadan ne düşünürsün demeden yapacaz edecez demeleri ... su an şükürler olsun hamileyim ama daha cok yeni ama cok kisa bir zamab icinde hayatıma herkes mudahale ediyormuş gbi hissediyorum eşimle konuşup karar vermek istediğim konular var ama herkes bir sey söylüyor ve kafamız iyice karışıyor biz simdi bu müdahaleleri yada yardımları kabul mu etmeliyiz ... mesela kayınvalide gelip evimi surekli temizlemeli mi yada onlara daha mi sk gitmeliyim onlar istiyor diye
Eşime bunu nasil aciklicam o her zaman onlar senin iyiliğini düşünüyor kabul et yardımlarını desteklerini diyorTabii ki gerçekten istemediğin birşey ise "yapamam" diyebilirsin ya da "olmaz" diyebilirsin canım. Bunun arkasından bir sürü açıklama yapmamak veya onlara nasıl davranmaları gerektiğini söylememek kaydıyla.
Canım şimdi şöyle aslında:Eşime bunu nasil aciklicam o her zaman onlar senin iyiliğini düşünüyor kabul et yardımlarını desteklerini diyor
Haklisiniz aslinda ama insan her konuda dediginizi uygulayamıyor ama uğraşıcam teşekkür ederimm ... artık yazicakmisiniz yazılarınızı bu forumlara.. .bu arada insallah her sey gönlünüzce olur...Canım şimdi şöyle aslında:
Senin için birşey yapmak istiyorlarsa (evini temizlemek gibi) izin verirsen hem onları onurlandırmış, hem de kendi hayatını kolaylaştırmış olursun. Sonuçta sana iyilik yapmak isteyen birinin iyiliğini geri çevirmek, biraz da o iyiliği yapan kişiyi reddetmek anlamına geliyor.
Eğer seni gerçekten yapmayı istemediğin birşeyi yapmaya zorlarlarsa da "onu yapamam" deyip geçebilirsin. Kimse bunun için seni öldürmeyecek sonuçta :) "Sizi anlıyorum ve yardımınız için çok teşekkür ederim, ama bunu yapamam" diyebilirsin.
Benim kendi akrabalarım da müdahale etmeye çok eğilimlidirler. Ben işimi bırakıp evlilikle ilgili blog açmak ve danışmanlık yapmak istediğimi söylediğimde panikleyip bir sürü nasihat verdiler. Sabırla dinledim, hiçbir açıklama yapmadım. "Sizi anlıyorum, beni düşündüğünüz için teşekkür ederim. Ben şimdilik bunu denemeyi tercih ediyorum." dedim.
Sonuçta kimse onların söylediğini yapmam için bogazıma bıçak dayamıyor ya.
Anlıyorum canım , insan yeni, daha kısa ve daha güzel bir yol bulsa bile hep eski ve bildik yola sapmaya eğilimlidir. Bu tip davranışlar deneye deneye zaman içinde hata yapa yapa oturur.Haklisiniz aslinda ama insan her konuda dediginizi uygulayamıyor ama uğraşıcam teşekkür ederimm ... artık yazicakmisiniz yazılarınızı bu forumlara.. .bu arada insallah her sey gönlünüzce olur...
Kesinlikle oyle... burdan yazın mutlaka takip edicem destekcinizim her zaman :)Anlıyorum canım , insan yeni, daha kısa ve daha güzel bir yol bulsa bile hep eski ve bildik yola sapmaya eğilimlidir. Bu tip davranışlar deneye deneye zaman içinde hata yapa yapa oturur.
Yazdıklarımı burada paylaşmaya devam edeceğim ben.
Arkadaşın problemi:Eşim bana hiçbirşey anlatmıyor, kendisi ani kararlar alıp bankadan avans çekiyor. Ailesine para harcıyor ve sonucunda biz zorluk çekiyoruz. Paranın hesabını sormaktan kendimi alamıyorum. Saygı kuralını uygulamaya çalışıyorum ama hep unutuyorum, karışmadan duramıyorum.
Cevabım:
Ben bu prensipleri ilk benimsediğimde, oldukça korku dolu zamanlar geçirmiştim.
Saygı prensibi gereği artık eşimin kime ne hediye aldığına, parayı nasıl yönettiğine, yemeğe kaç para ödediğine hiç karışmıyordum.
Evinde erkeğe paranın yönetimini tamamen devrettiğin zaman, erkeğe "ben sana gözüm kapalı güveniyorum" mesajı vermiş olursun. İşte o andan itibaren de mucize gerçekleşmeye başlar. Eşinin kumar, alkol gibi aktif bir bağımlılığı yoksa, eşin iyi bir insan demektir ve ona gözün kapalı güvenmende bir sakınca görmüyorum.
Bir insana gözün kapalı güvenmen demek, o insandan "en iyi sonucu" beklemen anlamına gelir. İyi adamlar onlardan bekleneni gerçekleştirmeye eğilimlidir. Eşin sana vurmuyorsa, tecavüz etmiyorsa, alkol, kumar gibi bir bağımlılığı yoksa, ya da sürekli sadakatsizlik yapma gibi bir eğilimi yoksa, o iyi bir adam demektir.
Bir insana sana güveniyorum dediğin zaman, o insan seni hayal kırıklığına uğratmamak için elinden geleni yapacaktır. Sana güveniyorum'dan sonra "ama" dememen kaydıyla. Yani kayıtsız şartsız bir güvenden bahsediyorum. Eşin bunu hakediyor, yoksa onunla neden evlenesin ki?
Ben ayın başında o ay bana lazım olacak parayı hesaplayıp eşime bildiriyorum ve ortak hesabımızdan o kadar parayı alıyorum. Artık ayı o parayla geçirmek benim sorumluluğumda, geleceğimizi planlamak da eşimin sorumluluğunda oluyor. Ay ortasında param yetişmedi deyip de onun planını bozmamaya özen gösteriyorum. Bu yüzden kendi planlamamı iyi yapıyorum.
Şöför koltuğundan kalkıp VİP koltuğuna oturdum yani, anlatabiliyor muyum?
Pekiyi sen böyle bir karar verirsen, eşine gözün kapalı güvenirsen, olabilecek en kötü senaryo nedir? Bu kadar korktuğuna, eşine "sana güvenmiyorum" mesajı verip onu iyice kötü şeyler yapmaya ittiğine değecek bir sonuç mu?
En kötüsü ne olabilir? Bunu bir düşün. Olabilecek en kötü senaryoyu düşün, aklında kur ve bana yaz.
Daha sonra bu en kötü senaryoyu, hayat boyu mutsuz ve kavgalı bir evlilikle, ya da boşanma senaryosu ile karşılaştır.
Hangisini tercih edeceksin? (Şimdiden söyleyeyim ki bu işin ortası yok. Çünkü kontrol ve güvensizlik ile sevgi bir arada olmaz. Bunlar birbirinin tam zıttıdır.)
Şimdiye kadar eşine para konusunda baskı yapman, evdeki kötü polisi oynaman bir işine yaramamış olmalı değil mi? Eşinin harcamalarını kontrol edebildin mi? Gelecekte kontrol edebilecek misin?
Ya da şöyle bir soru sorayım:
Kendinden başka herhangi bir insanın hareketlerini kontrol edebilir misin?
Ben cevap vereyim: HAYIR.
Sadece deneyebilirsin, bu da sana gerginlik, soğukluk, terslenme olarak geri döner. Çünkü haklı bir gerekçen bile olsa, müdahale demek saygısızlık demektir, ve saygı duymadığımız birinin bizi sevmesini, şefkat göstermesini bekleyemeyiz.
Pekiyi eşinin harcamalarını kontrol etmene sebep olan, bunun altında yatan saf isteğin nedir? Bunu bulalım ve bunu ifade etmeye başlayalım.
Daha büyük bir ev mi istiyorsun, araba mı istiyorsun? İleride çocuğunu özel okula gönderebilmek mi istiyorsun?
........... olmasını çok isterdim.
Bu nokta nokta'yı kendin doldur ve ara sıra isteğini eşine ifade etmeyi dene bakalım. Ancak bunun nasıl ve ne zaman gerçekleşeceğini belirtmemek kaydıyla.
Seneye ev alalım şeklinde değil.
Bana ev almanı isterdim şeklinde de değil.
Bu cümleler talep ve baskı içeriyor.
Bir evimiz olmasını çok isterdim / X mahallesinde bir evimiz olmasını çok isterdim.
İste bunlar saf isteğini belirten cümleler.
Bunları dile getir ve gerisini eşine bırak.
Mucizenin gerçekleşmesini sabırsızlıkla bekliyorum canım.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?