Evet bende yazdım yorum şimdilik bana burdan cevap yazarmisiniz ben çıldırmak üzereyim esim sinirle elini oraya buraya vurup cikti gitti... ben anlam veremiyorum inanın şimdiye kadar söylediğiniz herşeyi uyguladım ve ise yaradığını düşünüyorum ama bugün anladimki tüm sabrim anlayışım hepsi boşunaymış gibi .. çünkü c9k guzel bir şekilde ifade etmeme rağmen bugün olayları annesine arkadaşıyla dışarı çıkmasına bağladı sadece guzel güzel bir dille biraz vakit geçirelim program yapma yarın için demiştim ve tamam demesine ragmen akşamında arkadaşıyla diğer gun için program yaptı erkek erkegerkeğe diye...ondan sonrası gune annesigile gidecekmisiz diger gun de benim anneme ve diğer gun yine onun annesine ben sadece bir gun evimizde vakit geçirelim istedim olaylar çok saçma yere geldi kendisi istediği yerden aldı.. . Çok sınırlı olmama rağmen sakince duygularımı ifade ettim sonuç bos
Canım benim tekrar selam.
Kocanı özlediğin ve bir günü onunla geçirmek istediğin halde senin bu isteğini gerçekleştirmemesine bu kadar üzüldüğünü ve yaptığın her şey boşa gidiyormuş gibi hissetmeni anlıyorum.
Benim bu becerileri edindiğim ilk zamanlarda başıma gelenlere ve hissettiklerime benziyor. Kocamın beni arkadaşlarına tercih etmesini ve evde benimle plan yapmayı kendisinin istemesini çok istiyordum ve ne kadar saygılı ve uyumlu olursam olayım, eşim hep başkalarıyla daha iyi vakit geçiriyormuş gibiydi.
Aslında onlara zorla bizimle vakit geçirtmek istemiyoruz, değil mi? Onların içinden gelmesini, bizimle baş başa kalmayı kendilerinin istemesini istiyoruz.
Örneğin şu an birkaç gün üst üste başkalarıyla olduğumuzda (aile, arkadaş vb), eşim "hafta sonu baş başa bir kahvaltı edelim artık" veya "akşamı evde birlikte dizi izleyerek geçirelim" diyor.
Ayın başında ikimiz baş başa tatile gittik, gezdik, yeni yerler gördük ve çok da güzel geçti.
Bunları övünmek için söylemiyorum. Evliliğimi bu aşamaya getiren becerileri kazanmak tek seferde mükemmel şekilde olan bir şey değildi. Bu bir süreçti benim için. Önce saygıyı ve teşekkür etmeyi öğrendim. Sonrasında da kendime bebek gibi bakmayı.
Şimdi geriye dönüp baktığımda, kocamla hangi zamanlarda daha uzak, hangi zamanlarda daha yakın olduğumuzu net bir şekilde görebiliyorum.
Burdaki anahtar beceri: Kendine bebek gibi bakabilmek.
Bundan kastım sağlıklı olmak veya makyaj yapmak değil. Bundan kastım, gün içinde şartlar ne olursa olsun, sana iyi gelen ve keyfini yerine getiren şeyleri yapmak. Arkadaşınla buluşmak gibi, en sevdiğin abur cubura dalmak, gün içinde uyumak veya cep telefonunda en sevdiğin oyunu oynamak gibi.
"Kendine bakma" becerisini başarılı biçimde uygulayabildiğini nasıl anlarsın?
1. Yüzünde hep bir gülümseme vardır. Alnındaki kaslar gevşektir, kaşlarını istemsizce çatmaz veya acı çeken bir ifadeye bürünmezsin.
2. Normalde üşendiğin şeyleri yapmak için daha fazla enerjin olur. Genel olarak motivasyonun daha yüksektir.
3. Eşini gördüğünde gülümsemek sana daha kolay gelir. Pozitif enerjini karşı tarafa geçirirsin.
4. Genel olarak etrafındaki herkese karşı şefkat, anlayış, onları oldukları gibi kabul etme duyguların daha baskındır.
5. Kolay kolay sinirlenmezsin.
6. Hayata karşı daha iyimsersindir. Korkuların daha hafiftir.
7. En önemlisi de, saygı kuralını çok daha kolay uygulayabilir, kendini kurban gibi hissetmezsin.
Açıkçası, ben hiçbir kadının "önce kendine bakmak" becerisini edinip iyi bir biçimde uygulamadan, saygı kuralını ve iyi şeylere odaklanma becerilerini birkaç günden fazla uygulayabileceğini zannetmiyorum.
O halde sana bir davet: Yukarıdaki 7 maddenin çoğunu kendinde görene kadar, seni mutlu edecek şeyler yapmaya çağırıyorum seni.
Sen mutlu olursan, ev temiz olmasa veya işler beklese bile kocanın da mutlu olacağını bilseydin, sanırım bu sana daha da kolay gelirdi. O halde bu bilgi de bonus olsun.
Sevgiler canım