Kendine tembel

Yokuspokus

Nope thanks
Üyelik İptali
Kayıtlı Üye
3 Mart 2016
18.150
76.557
598
Merhaba kızlar nasılsınız, nasıl gidiyor?

Beni sorarsanız, fena sayılmam, yaşayıp gidiyoruz işte. Ve fakat şu birkaç gündür kafama takılan bir şey var, kendime de itiraf etmenin eşiğindeyim, dertlendim. Ne olacak benim bu halim?
Açmaya çalışayım dilim döndüğünce, biraz kendi kendini tahlil, insanlığı sorgu gibi kalabilir, fark etmeden haddimi aşarsam kusura bakmayın, fikirler alırsam çok da sevineceğim:

Şimdi doğuştan gelen belli bir karakterimiz, zamanla da kazandığımız-törpülediğimiz-değişen özelliklerimiz var hepimizin, bizi biz yapan, "İnsan" dan Ayşe, Fatma, Hayriye haline getiren...
Kimimiz biraz daha asi, kimimiz daha uyumlu, kimimiz arı gibi, kimimiz rahatına düşkün vs vs...

Peki bir arada olması, kişiyi rahatsız eden huylarımız ne kadar baskın içimizde?

Şunu kavrıyorum ki, ben, kendi için değil, başkası için çalışabilen-gayret eden bir tembelmişim. Bunu görüyorum kendimde kaç sene sonra. Şöyle açmaya çalışayım; okul hayatım boyunca sadece ilgimi çeken konuları dinledim ve fakat sınavlara son gece çalışma dendi mi akla ilk gelenlerden biri oldum pek çoğunuz gibi. Hiç hırslanmadım derece için desem inanır mısınız? Hep "Bu geçmeye yeter" dedim, soruların devamına bakmadan sınavdan sıkılıp çıktığım çok oldu. (Böyle söyleyince de itici duruyor farkındayım, ama kendimi umursamazlığın ne boyutta olduğunu rahat kavramanız için somut örnek vermek istedim)

Bu hep böyle oldu, lise zamanı dershaneden kaçan ben, salt arkadaşlarla iddiaya girdik diye aynı dershanenin seviye tespitinde ilk 5e girdimdi. Arkadaşlarım için, gırgır olsun diye... Sigarayı bıraktım ağzıma sürmedim 2 sene, evladım için, kendim için adam akıllı denemedim bile... Yemek pişirmeyi öğrendim, eşim için, kendime iki yumurta kırmaya üşenen ben... Annem için okulu tamamladığımı, kardeşim için doğru örnek olmaya çalıştığımı, çalışırken emanet iş diyerek işverenler için pür dikkat kaldığımı... Kendim için ise hep kçım üstü oturduğumu fark ediyorum kaç sene sonra.
Bunun kendimi ispat çabası, ya da bir çeşit değersiz görme hali olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim çünkü onu da yaptığım bir dönem oldu anne-kız ilişkimiz içinde, ispat çabası... Değersiz de görmüyorum, bir şey oldu mu, haklıysam kendimi ölümüne savunurum da.
Her ne ise, sonuçta canımı sıkan ve kendimde nefret ettiğim şey kendim için bir şey yapmayı çok da sallamayacak kadar tembel olmam. Ya da tembellik midir bu, umursamamak mıdır, bilmiyorum.

Bunu da neden dert edindim derseniz, bu haftaki ödevi salladığımı fark ettim, üstelik o kadar hevesle konu belirledim, hayal ettim, hoşuma gitti. Ama bir fırsatını bulduğum an yayılmaya o kadar müsaitim ki... Bir şeye yeni başlarkenki hevesimi hiçbir zaman sürdüremiyorum, en sevdiğim şeyde bile. Zorla, ittire kaktıra, planlayarak, kendimi sıkarak ancak... İlla ilk anki kadar hevesle sürmüyor işler ama bir süre sonra zorlamaya da dönmemeli değil mi, alışılmalı, huzura doğru sabitlenmeli değil mi? Ben ise sıkıntıya kalıyor, üşeniyor ve çoğu kez yetersiz görüp "Sallaa" haline geliyorum.
Maymun iştahlı biri de değilim, onu bırak buna, bunu bırak şuna olayı da yok, hatta "Bitmeden yenisine geçemezsin" diye sıkarım kendimi (Belki de sorun bu, kendi kendimi bıktırıyorum)... Odak sorunum da yok, "Yapmam lazım" dediğimde dünyadan da koparım, öyle gömülürüm işin içine... Ama işte, ne kadar doğru anlatabildim bilmiyorum, kendim söz konusu olduğumda, başkaları için yapmaya çalıştığım şeyler kadar disipline, gayretli ve hareket halinde olamıyorum. Yapamasam, "Zaten yapamıyorsun" deyip geçeceğim de, kendim için yapmıyorum işte, bu da canımı sıkıyor.

Kendim için dibime kadar tembel, başkası için çalışkan...
Kendim için dağınık, başkası için deli titiz. (İşteyken her gün kendi masamı kendim silerdim, evde çocuk ve eşim için belli bir düzen ve temizlik rutinindeyim. O da kendim için değil)
Ya bakıyorum kendime vallahi Kara Murat gibi "Bu anam için, bu babam için" tarzında kılıç sokuyorum hayata. Kendim için değil...

Bir ara denk geldi konusu, bunu psikologla üstünden konuştuk, başka bir şeyi konuşurken arada kaynadı gitti duramadık; "Sorumluluk, emanet düşüncen altında kendini o kadar sıkıyorsun ki, kendine kalan alanda seni dinlenmeye-tembelliğe iten bu olabilir, başkaları için de hata yapmaktan korkmamalısın" tarzı bir şeyler söylemişti. Hatadan korkuyor muyum bilmiyorum ama, şaka gibi gelebilir size, en son ne zaman "Hata" görülecek bir şey yaptım hatırlamıyorum, o kadar oldu... Elimden yanlışlıkla kaydırıp bir tabak dahi kırmadım yakın zamanda (Dalgınlıkla çakmak yürütmek hariç). Saçmalarsam da lütfen kusuruma bakmayın, tam aktaramıyorum.

Bunu dert edindim kendime işte; herkes böyle midir? Yani kendi için yaptığı şeylerde hep bir kaçma meylinde midir? Değildir değil mi? Çok güzel planlı programlı ve severek kendini huzura taşıyan insanlar var, görüyorum. Gözlerinden alıyorum.

Ben neden böyleyim, ya da siz? Vardır kendine tembeller aramızda; neden böyleyiz? Ne yapmamız gerekiyor?
Karışık yazdım gibi geldi, anlatamadım bile derdimi adam akıllı... Uzattım da...
İçim sıkılıyor kaç gündür, oralara buralara gittim, çocuk annemlerde, her şey o kadar müsait ki kendim için bir şeyler yapmaya, çizmeye, boyamaya vs vs ve ben burada oturup tembelliğin gözüne vuruyor, yayılıyor ve konu açıyorum. Kalksam pc başından, "Evde iş yok ohh" diyerek kendimi koltuğa devirip tv zaplayacağım belki... Önceden yine bu kadar değildim ama yaş aldıkça daha bir yayıldım gibi. Hevesler mi bitiyor zamanla? Niçin böyle oluyor kızlar sizce?
 
Tam olarak ben de böyleyim ya.
Bu durum çok canımı sıksa da çözümü bilmiyorum konuyu takip edeceğim.
Başkası söz konusu olunca mükemmeliyetçi, bugün ise gitmeyeceğim. Evim temiz. Önemli bir isim yok mesela. Kalkıp kendime bir lokma kahvaltı hazırlayamadım yayilmaktan
 
Bende aynen bu tanımlamaya uyuyorum. Ama kendime söz verdim en kısa zamanda level atlayarak önceliği kendime bırakacağım . Belli bir yaştan sonra inanın her şey daha da zorlaşıyor.
 
Ahhh be dostum..
O kadar iyi anlıyorum ki seni.
Bende adını koyamadım bu hissiyatın yıllardır.
Ama tembellik degil galiba.Yaradılış bile olabilir.Kendine yetmemek,kendine geç kalmak yada....
Nasıl tanıdık geldi yazdıkların bir bilsen.
Hele üniversite yılları.Son anlarda çalısırdım sınavlara.Alacagım notta umrumda olmazdı :)
Ama başka bölümden başka insanların dersine calısır onlara ders verirdim..Ama daha huzurlu hissederdim.
Kendi gardropum dağınıktır cogu zaman,eşimin ki jilet....
Kendi işim için çıkmam dısarı ama başkası için haldır huldur gidebilirim her yere....
Başkalarına vesile olurum kurslar,aktiviteler...
Ama kendim için ugrasmam.
Spora giderim 1 hafta sürmez sıkılmam...
Acaba biz mutlu etmekle mi besleniyoruz.
Sorumluluk duygusu mu bizi besleyen ne dersin ?
 
Bence tembel değilsiniz, tembel olsanız konuyu daha kısa yazardınız
NOT: konunuzu okumadım esas tembel benim galiba

Bir şeyler yazarken de okuyan için iyi anlaşılabilsin, iyi açıklamaya çalışayım şeklinde düşündüğümden uzatıyorum gibi, böyle düşününce çalışkanım :/


İlla ki takdir görmek, beğenilmek isteriz; bende de var. Mesela sergi hayal ediyorum, herkes tebrik ediyor, takdir görüyor filan, bi keyfe geliyorum. Ancak bunun için gayret kısmı yetersiz. Bu da tembellik oluyor. Tembelliğim, beğenilme istemimden ağır basıyor.


Aynen... Kendim için bir neskafe yaptım oturdum kaldım.
 
Kendin icin de resim yapiyorsun kuzum onu neden atladin

Kuzum yapıyorum yapmasına da işte, bu kadar keyif aldığım bir şeyde bile kaçıyorum çoğu kez.
Hatta salt kendim için bile düşünmüyorum bunu, ileride evladım, kardeşim, eşim vb. baktığında, gurur duyabilecekleri, iz bırakabileceğim bir şeylerin çabası o da bir yerde.

Gangsta sen yazar olmalısın bence senin konunu gordugumde hep simdi döşemiştir bir sayfa diyorumtembel olan benim her paragraftan bir cümle okudum geldim

Est.
Bi buna üşenmiyorum değil mi
Başladım mı sonu da gelmiyor...
Canın sağ olsun :)
 
vallahi aynı ben.annem,babam,evladım,eşim hatta arkadaşlarım için,engel tanımayan ben, kendim için kılımı kıpırdatamıyorum son zamanlarda.

birisi bana dese ki, kalk mantı aç canım istedi, anında açarım.ama kahvaltıda kendime bir yumurta pişirmekten acizim.

bu arada , ben de resim yapıyorum ama şu aralar onu bile kendim için yapmıyorum.sınıfta,arkadaşlarımın resimlerine bakıyorum,el atıyorum.benim ki öyle yarım duruyor.
 
Bende aynen bu tanımlamaya uyuyorum. Ama kendime söz verdim en kısa zamanda level atlayarak önceliği kendime bırakacağım . Belli bir yaştan sonra inanın her şey daha da zorlaşıyor.

Zorlaşıyor sanki git gide evet. Heves, istek mi bitiyor çözemedim.
 
Bahsettiğin kişiden bir adet aynada görüyorum,sana tek diyebileceğim başka insanların memnuniyeti ,takdiri sana daha fazla haz verirken kendine karşı o hazzı duymaman.Bu kendini önemsememek değilde hani ispat etmek ya da nasıl denir bak dur,kendini bilmek,kendine güvenmek...Offf anlatabildim umarım:))Ay bu yaştan sonra sorgulamalar beni sıkıyor yapma bunu kendine ya.Böylesin işte yani,değiştirebilirmisin bilmem de senin karakterinin alt yapısında özveri var ,disiplin var mükemmeliyetçililik var ama bunu kendin için yapmıyorsun seni rahatsız eden takdir edilmek değil ama kendini takdir etmek,fazla mütevazi olabilirmisin?
 
Konunun genelinde bile başkaları için (bizler için) mükemmel anlatma, derdini karşı tarafa tam aksettirme gayretindesin özellikle şu alıntıladığım kısımda daha belirgin
Karışık yazdım gibi geldi, anlatamadım bile derdimi adam akıllı... Uzattım da...
Mükemmel olmak zorunda değilsin/değiliz. Kendin için bir gayretin olmadığını, kendine tembel olduğunu sıklıkla vurgulamışsın. İnsan kendi iç dünyasında rahat olamayacaksa neden yaşıyor ki? Dozunda tembellik iyidir. Anlattıklarından yola çıkınca aşırılık görmedim. Üstüne düşen ne ise yapıyorsun. Üstelik bir hobin bile var bunu başkaları için değil kendin için yapıyorsun sana keyif veren bir eylem bu sebeple ödevimi yapmadım diye dertlenmemelisin sonuçta onu stres olmak için değil stres atmak için yapıyorsun.
Sanırım bu kk'daki en uzun mesajım :)
 
Ben bazen boşverip tembellik etmeyi seviyorum. Herşeyi olduğu gibi bırakıp canım ne istiyorsa onu yaparak geçiriyorum günü.
Bu sorunmuş gibi gelmedi bana hiçbir zaman. Kaçamak gibi,kendime vakit ayırmak gibi görüyorum bunu.
Doğal geliyor.
Insan her zaman bir rutinin icinde olmak istemez,belkide kendimce hep aynı şeyleri yapmaktan sıkıldigım icin yapiyorum bunu.
 
Ben de okuyamadim cok uzundu. Ve de yazi boyutu cok kucuk geldi bana. Galiba biz tembeliz ya. Bi konuyu bile okuyamadik
 
Gangsta konu açmış yaşasın okumak

Hımm. Şimdi düşündüm de okurken. Ben örneğin işimi sevdiğim için sabaha kadar evrak yaz mailleş deseler hobarey der dans ederim

Ama başkası için bi şey yaparken, bin dereden su getiririm. Bende bencilim heralde. Kocam sorumsuz. Ama ona yemek ütü yapıyorum ya resmen içime oturuyor bu. Yaparken küfrediyorum Yani....

Karakter mi acaba bu?
 

Bu kadar ayrıntıya girmedim ama çok benzer bir seyirdeyiz.
Müzikoloji okuyan arkadaşıma kulak-işitme anlattığımı hatırlarım 2 gün boyunca.
Güzel Sanatlardaki arkadaşım için çizim yaptığımı, fizik bölümündeki birine elektrik-iletkenlik notu çıkardığımı, diş hekimliği okuyanı için başında oturup alçı - kalıp yaptığımızı... Kendim için yok...
"Bana eşlik eder misin?" dendiğinde, koştur koştur katıldığım aktiviteler... Kendim de mutlu oluyorum o kısım apayrı; ama iş bana gelince işte... Sorumluluk mudur onu da net bilmiyorum Bahtsız, tembelim diyorum kendime.
3-4 sene önceydi sanırım yeni evlendiğim zamanlarda facemde "Tam tembel işi, bana göre" tarzı bir paylaşım yapmıştım, kaktüs bakımı üzerine. İlkokul hocam yorum yapmıştı altına "Sen tembel değilsin kızım, sadece çabuk sıkılan bir çocuksun" gibi, göz kırpmış. Yapı mıdır, nedir... Kendimden sıkıldım ama o kesin.


Çözümü var mıdır ki bunun? Hep böyle mi devam edecek? :/
Ben daha bu haftaki ödeve başlamadım bile, kara kalem toplamda 30 sayfa ödev var, hazirana kadar tamamlayın dedi hoca bıraktı ve değil 30u, birini bile yapasım yok.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…