- 3 Haziran 2023
- 1.273
- 5.107
- 25
-
- Konu Sahibi sakurabirs
- #21
Etraf umrumda pek değil en yakının,ailen böyle olunca çok zor oluyor ama beklemekten başka çaren de yok katlanıyoruz el mecburAnladım yinede kendini yalnız hissetme
Benim zamanımda da bekarken yani toplumun etrafın psikolojik baskısı oluyordu konuşan konuşuyor
üniv ne zaman bitecek ?
yok mu bir talip aday evlilik icin ?
Çalışacak mı ? Çalışmayacak mı ?
Sürekli karşılaştım .
Yani etraf böyle.
Evet. Yok benim ailemde problem olmadı .Etraf umrumda pek değil en yakının,ailen böyle olunca çok zor oluyor ama beklemekten başka çaren de yok katlanıyoruz el mecbur
Hanımefendi kusura bakmayın lakin internetten bakınca mamakta bir dolu anaokulu görüyorum, tabi ki olmamış olabilir onlar. Lakin ben üniversiteden mezun olacağım sene 6 ay okulla beraber 7 ay da mezuniyetten sonra maddi imkansızlık sebebiyle toplam 13 ay çağrı merkezinde çalışmıştım.Ya sanki ben keyfimden çalışmıyorum gibi konuşuyorsunuz en basit bir anaokuluna gidince nerede oturuyorsunuz diyor? Etlik,Çankaya,Keçiören taraflarında çok fazla Anaokulu var ben Mamak tarafında oturuyorum 2 vasıtayla ancak gidiyorum. Bu yüzden ailemi ikna ettim Etlik tarafına taşınacağız,orada hem daha çok imkan var hem ulaşım açısından daha rahat olacak. Diğer türlü zamanın çoğu ulaşıma gidiyor alacağım para da ulaşıma gidecek. 1 aya taşınmış olacağız ve para da elbet biriktireceğim ama tek sorunum bu değil ki en başta annem beni zorbalıyor daha ne kadar dayanabilirim bilmiyorum bir an önce mülakat olsa da neyin ne olacağı belli olsa diye düşünüyorum her şey üst üste geldi. Yukarıya da yazdım üniversitede okurken böyle değildim aile evine gelince bocaladım ve toparlanamıyorum.
Hanımefendi kusura bakmayın lakin internetten bakınca mamakta bir dolu anaokulu görüyorum, tabi ki olmamış olabilir onlar. Lakin ben üniversiteden mezun olacağım sene 6 ay okulla beraber 7 ay da mezuniyetten sonra maddi imkansızlık sebebiyle toplam 13 ay çağrı merkezinde çalışmıştım.
Benim de bir mesleğim var ama hemen yapamamıştım. Kpss den alacağınızı almışsınız zaten beklemedesiniz, kpss çalışıyorum deseniz neyse.
Ben kötülüğünüze söylemiyorum.
İyilerle kıyaslıyorsunuz biraz da kötülerle kıyaslayın, hedefe odaklanmayı seçmiyorsanız mecbur beklemeyi seçeceksiniz diyorum
Kimsenin kötülüğüme söylediğini düşünmüyorum. Yalnız siz sadece internetten bakıyorsunuz. Ben o dediğiniz anaokullarının çoğuna kendim direkt giderek başvuru yaptım ya da telefonla aradım. Çoğunun şu an aktif Öğretmen alımı yok belki 2.dönem bahar dönemi lazım olabilir diyorlar ek olarak 1,2 okul asgari ücret altı hatta başka bir okul da tam gün eğitim vermesine rağmen 6,7 bin gibi komik bir rakam teklif etti. Sizce evime yakın,iyi bir Anaokulu olsa ben aptal mıyım evde kendimi hapsedeyim? Evde kalmamak için sürekli sergi,müze, ören yeri geziyorum sırf az sosyalleşeyim diye yoksa ev beni zehirliyor daha doğrusu annem. Ben bunun farkındayım taşınır taşınmaz başlayacağım zaten. Kötülerle kıyaslandırdım ama benim çevremdeki arkadaşların hepsinin durumu benden daha iyi. Daha güzeller,burnu güzel olan 10-0 önde başlıyor zaten, ya devlette ya òzelde bir şekilde çalışıyorlar. Geride kalan tek aptal ben gibi hissediyorum. Sanki yavru kaplumbağa olarak kumsala hapsolmuş denize gitmeyi başaramamış gibi hissediyorum. Benim gibi olan insanlarla konuşmak istedim inanın hepsi bu. Sosyal medyayı da bu yüzden kapatacağım çünkü sürekli ben nerede hata yapıyorum hissi bedenimi sarıyorHanımefendi kusura bakmayın lakin internetten bakınca mamakta bir dolu anaokulu görüyorum, tabi ki olmamış olabilir onlar. Lakin ben üniversiteden mezun olacağım sene 6 ay okulla beraber 7 ay da mezuniyetten sonra maddi imkansızlık sebebiyle toplam 13 ay çağrı merkezinde çalışmıştım.
Benim de bir mesleğim var ama hemen yapamamıştım. Kpss den alacağınızı almışsınız zaten beklemedesiniz, kpss çalışıyorum deseniz neyse.
Ben kötülüğünüze söylemiyorum.
İyilerle kıyaslıyorsunuz biraz da kötülerle kıyaslayın, hedefe odaklanmayı seçmiyorsanız mecbur beklemeyi seçeceksiniz diyorum.
Erkekler öyle diyor. Evet doğal kız severiz diye sonra bir takip ettiklerine veya eski sevgililerine bakıyorum sorun çözülüyor. İçleri böyle dese bile dıştan beğenmeyince kimse yanaşmıyor. Sorun erkekler de değil. Benim önceliğim iyi bir işim ve sosyalleşebileceğim bir kız arkadaşımın olmaması. Bu ikisi olsa eminim ben çok daha iyi olacağım zamanla olacaktır. Ben de sizin gibi 3,4 yıl sonra işim oturunca estetik olduktan sonra 27,28 yaş civarı nasip kismetse evlenmeyi düşünüyorum şu an erken buluyorum ama çevremde ki herkes hayata çok hızlı başladı ben çok geriden geliyorum. Umarım Arap atı gibi açılırımTamamını okuyamadım. Bu hayatta güzel dediğim kadınlar öyle bebek yüzlü olmadı hiçbir zaman. Kendini geliştirmiş, güzel giyinen, fit kadınlardır, duruşuyla özgüveni görünen kadınlardır. İnsan gerçekten rahatsız olur kendisi için estetik olur buna bir şey diyemem ama bu tek tip olma hevesi asıl estetik olmayan kadınları öne çıkarıyor. Etrafımda çok fazla erkek arkadaşım var onlar da bu şekilde düşünüyorlar.
İş, kariyer konusuna gelecek olursanız ne güzel bir bölüm okumuşsunuz, atanma bekliyorsunuz. İşe başladıktan sonra gerisi çorap söküğü gibi gelir. Kendinizi başkaların hayatıyla kıyaslamak her zaman sizi kötü hissettirecektir. Çünkü her zaman kendi kafanızdaki seviyeye göre daha iyisi vardır.
Sizin yaşlarınızda da erkenden evlenenlere bakmayın. Acı olacak belki ama ben onları genelde 30 larında boşanma adayları olarak görüyorum. İnsanın kendini bulma, hayatını kurma yaşı ilerledi. Erken yaşlarda kendimi buldum, istediğimi biliyorum, karşımdaki de öyle diyecek ilişkiler yaşaması çok nadirdir.
Şu an bir sevgili istemiyorum en son sevgilimle yaşadığım durum,bana kullandığı sözcükler beni her şeyden soğuttu. Erkeklere veya arkadaşlarıma zayıflığımı gösterince en zayıf anında oradan vuruyorlar. 3, 4 ay önce bir ilişkiden çıktım o yüzden yeni bir ilişki istemiyorum. Olur da bir ilişkim olursa da bu hatayı tekrar yapmayacağım. Karşımdaki erkeğe özgüven sorunlarımdan bahsetmeyeceğim ben güvenip insan gibi anlatıyorum. Tartışma sırasında "Seni benden başka kim sevecek, sen ben sevdiğim için güzelsin, standartlarını düşür" diyebiliyorlar. Çevremdeki insanlara özgüven sorunlarımdan bahsedemiyorum çünkü beni en savunmasız anda vuruyorlar o yüzden mecburen buraya yazdım. Dışarıya mutlu,rahat,enerjik, özgüvenli bir profil çizmeye çalışıyorum ama eve gelince tükenmiş hissediyorum çünkü günün sonunda yüzümde bir maske olmuş oluyor. Keşke gizli narsist olsaydım hayatım çok daha güzel olurdu en azından bu kadar kafayı takıp,üzülmezdim. Hayatım boyunca tek bir kişiye bile fiziksel özelliklerinden dolayı zorbalık yapmadım çünkü ne kadar can acıttığını çok iyi biliyorum. Her zaman sessiz,sakin,kendi halinde bir insan oldum o yüzden kendimi aşağılıyorsam narsistlikten ziyade çevremle ilgili diye düşünüyorum. Üniversitede ayrı yaşarken hiç böyle aptalca düşüncelerim yoktu eve dönünce bir bocalama dönemine girdim silkelenip kendime geleceğim. Tavsiyeleriniz için teşekkür ederimyani o hiç hoşlanmadığın annenin insan aşağılama huyu sana da geçmesin. sen şimdi kendini aşağılıyorsun. estetikten sonra işe girip evlenirsen evlenemeyen burnu kemerli işsiz kadınları küçümsersen annen sana tamamen hakim olmuş demektir.sen kemerli burunlu bir kıza baktığında ay iğrenç mi diyorsun yoksa ne tatlı kız mı diyorsun. bunu sorgula.
bir kitapta diyor ki narsiszm illa kendini övmek olarak ortaya çıkmaz özellikle gizli narsiszm de kendini aşırı aşağılama görülür.çünkü böyle diyerek insanların sana çirkin değilsin, loser değilsin,değerlisin demesini bekliyorsun. özgüvenin içinden gelmiyor yine dışardaki insanların görüşlerine aşırı bağlısın. insanlar da bir över iki över sonra vazgeçer çünkü herkesin kendi derdi var. o yüzden özgüvenini dışardan alan insanlar ayda bir depresyona girer. dışa bağımlılık çok kötü.
sen de maşallah gömmediğin tek bir şeyin kalmamış. çirkinim işsizim ailem güçsüz ezik loser sevgilim yok olsa da çirkin para yok çevre yok yok yok yokkkkkkk. yani hayattan aşırı alacaklı hissediyorsan. konu sahibi hayatın bize hiçbir borcu yok. yaşamak hep mücadele. peri masalı diye bir şey yok. çok acımasız ama gerçek bir şey. sen kendinle sevgili olur muydun. ben seninle şu ruh halinle olmam. kendini sevmeyen insanı kim sever. hadi sevgili oldum her gün değersiz olduğuna inanan bir insanı değerli olduğuna kim ikna edebilir. bu imkansız. sevgilin uzman psikolog değilse sendeki değersizlik duygusuyla başedemez ve kaçar. iç sıkıcı bir muhabbeti kimse kaldıramaz. bir adam sana aşık olsa kesin dolandırıcı benim neyim çekici diye olan adamı kendinden soğutursun. vazgeç bu düşüncelerinden. kendini ezeni hayat da ezer. bence terapi al. bir genç kızın kendinden bu kadar nefret etmesi normal değil. işe mutlaka gir. kpssden atanıncaya kadar o zehir evden çık. hayata karış. yüzünü sev. kişiliğini sev. aileni kabullen. aşağı yukarı birçok ailenin yapısı böyle. bir tek sana özgü şeyler değil yaşadıkların. biri seni yere düşürürse kalk yerden bir daha dene. biz seni oradan çıkaramayız sen çıkacaksın. adım adım gücünü toplayıp pırıl pırıl hayata dik duruşlu bir genç kadın olacaksın.
Çok teşekkür ederim. Gerçekten de 20'li yaşlarımı böyle düşünmemiştim. Herkes yaşın genç,kıymetini bil o yaşlar çok güzel diyor ama benim hayatım gerçekten kötü. Gençken böyleyse ilerisi beni daha da endişelendiriyor. Ergenken böyle olacağımı bilseydim yaşamak ister miydim ondan bile emin değilim. 30'lu yaşlarıma daha güçlü bir kadın olarak girmek için elimden geleni yapacağım umarım başarırım.Çok güzel yazmışsınız ben hepsini okudum anlatımınız çok tatlı geldi.
29 yaşındayım ve hayatım daha yeni yeni şekillenip güzelleşmeye başlıyor. 20-30 arası parasızlık, hayat mücadelesi, düzen kurma çabasıyla geçiyor. Daha ilk defa bu sene tatil planı yaptım. Bence bizi kandırdılar en güzel yaşlar 20’li yaşlar değil 30’dan sonrası. O yüzden geç kalmış hissetmeyin.
İlk işime 24 yaşında girdim umarım size de aynısı olur
Anneniz konusunda yapacak bir şey yok ne yazık ki. Ben göğüslerimin küçük olduğunu, omuzlarımın dar olduğunu, burnumun güzel olmadığını vs.hep annemden öğrendim. Kendime öyle dikkat etmemiştim biri söyleyene kadar. Sonrasında atlattım hepsini. Zaten işe girdiğinizde annenizin çenesi kapanacak. Sevgisiz anneler böyle maddi durumlara göre laflarının dozunu ayarlıyor.
Yazdıklarınızda kendimi gördüm, ben de aynı yaştayım ve aynı durumdayım. Şu an bir sınava hazırlanıyorum, sınava bir aydan az kaldı ama çalışmalarım da yetersiz kaldı onun stresini de taşıyorum üzerimde. Üniversitedeyken kendi minik düzenimle mutluydum; etrafımda sohbet muhabbet edebileceğim insanlar, güzel vakit geçirebileceğim ortam vardı. Ama şu an kendi kendime dışarıya çıkmak falan yetmiyor. Üstüne maddi açıdan aileye bağımlılık, yakınımda içten sohbet edebileceğim birilerinin ve kendime ait bir düzenin olmayışı falan düşündükçe beni daha çok geriyor ve davranışlarıma yansıyor. Bizim ailede de çoğu zaman huzursuzluklar oluyor, nitekim benim annem de geçmişte beni çok ezmiştir hala da yaptığı olur. Tüm bunların etkisiyle bir de özgüven düşüklüğü yaşıyorum, eve gelince 15 yıl gerilemiş gibi hissediyorum kendimi. Ama bütün bunlarla beraber sakin kafayla olanları anlamaya çalıştığımda bakıyorum ki -bir üyenin de yorumlarda yazdığı gibi- hayattan alacaklıymışım gibi davranıyorum bazen. Oysa kimsenin bana bir borcu yok, aksine ben borçlu çıkıyorum. Şu sıralar ailenin en huysuzu olup çıkmışım mesela evdekilere saldırıp duruyorum ne onlara ne kendime bir rahat veriyorum. Kendim için sınavdan sonra bir süre satış elemanlığı gibi bir işte çalışıp biraz para biriktirmek gibi bir çözüm buldum. Hem asıl mesleğim için ruhsat masraflarını biriktirmeye hem de insan içine karışmaya, özgüvenimi toparlamaya çalışacağım. Belki kendimi de evdekileri de salarım da rahat bir nefes alırızAslında hobilerim var onlar üzerine yoğunlaşıyorum dediğim gibi insan yüzü görüp az sosyalleşmek için tek başıma sergi,müze,tiyatro,parklara gidiyorum. Tek başıma vakit geçirmeyi severim ama yalnızlık tercih edince güzel oluyor benim yalnızlığım biraz zorunluluktan... Ankara'da hiç arkadaşım yok üniversite arkadaşlarım şehir dışında zaten herkesin de artık ayrı bir hayatı var. 24 yaşından sonra kafa dengi birini bulmak da zor oluyor. Ben çok şey istemiyorum arada sırada buluşup çay,kahve içebeleceğim bir kız arkadaş istiyorum o bile yok. Ot gibi ders çalışıp geri kalanlarda da tek başıma koca şehirde dolaşıyorum. Eve gelip annemin suratını çekiyorum daha ne kadar bu döngü devam edecek bilmiyorum.1,2 yıl her şeyden uzaklaşıp kendime yoğunlaşmak iyi gelir diye düşünüyorum. Tavsiyeleriniz için teşekkür ederimAile evine gelince halının altındaki sorunlar tekrar gün yüzüne çıktı farklı bir şehirde yaşarken psikolojim çok daha iyiydi.
İlk paragrafı okudum. Nesliniz ile ilgili şu yorumu yapabilirim. Uzaktan gördüğüm kadarı ile. Çok yapay ve maddiyatci bir nesilsiniz. Bunun sebebi suçlusu asla siz degilsiniz. Size çok üzülüyorum. Biz 24 yaşlarındayken 80-90 nesli yani. 24 yaşlarındayken elbette evlenenlwr vs vardı ama hepimiz okul flört donemindeydik. Ayaklarımız bulutlardaydi. Konserler eğlenceler heyecan vardı. Sizler yaşamayı tatmadiniz direk biriyle tanışıp evlenme hayalindesiniz. Sen küçük hanım çok gençsin evlenmek çocuk doğurmak jcin. İnan ki. Belki arkadaşların bunları yaparken sen bu en verimli döneminde dil ogrenebilirsin. Yurtdışına gitmek isteyebilirsin. Yada burda kariyer yapmak isteyebilirsin. Ama ne yapiosan kendin jcin yap. Sonra akışta zaten karşına evlencegin birileri çıkar. Belki o zaman da sen istemeyeceksinArkadaşlar 24 yaşındayım ve her şeye geç kalmış gibi hissediyorum. Bu konuda yalnız olmadığımı bilmek istiyorum. Sanki benim dünyam durdu,yaşamdan soyutlandım herkesin dünyası akıyor gibi hissediyorum. 5,6 aydır buluşmadığım arkadaşlarla buluşsak herkesin anlatacak bir sürü hikayesi var, ben yanlarında eğrelti otu gibi kalıyorum. Kimisi nişanlanmış,kimisi evlenmiş,çocuğu olacakmış,kimisi atanmış. Bir ben hiçbir halta yaramıyorum. Kendimi o kadar yetersiz hissediyorum ki... Başarısız bir insan mıyım diye düşünüyorum ilkokul,ortaokul da genel olarak başarılıydım. Bulunduğum çevreye göre köklü bir Anadolu lisesinde okudum. Kendi alanım olan sözel alanda iyi puan alıp Eğitim fakültesi okul öncesi öğretmenligini bitirdim. Anaokulu Öğretmeniyim. Bölümü ikincilikle bitirdim, kpssye girdim şu an mülakatı bekliyorum. Ev taşıma durumumuz olduğu için özel anaokullarına henüz başvurmadım. Seneye iyi,kötü bir Anaokulu bulur çalışırım diye düşünüyorum ama yine de kendimi başarısız hissediyorum çünkü bana öyle hissettiriyorlar. Elimde değil her gün o kadar olumlama yapıyorum sonra en yakınlarım bile laf sokuyor. Daha geçen sene mezun oldum sanki 10 yıldır işsizim gibi davranıyorlar. Dün Öğretmenler günüydü 1 arkadaşım dışında kimse kutlamadı biliyor musunuz? Halbuki ben de bir insanım,Öğretmenim okulunu okudum,sınavına girdim ama beni kimse adamdan saymıyor. Kuzenlerime bile o okudu da ne oldu atanamıyor diye tavsiye veriyorlarmış. Kendimi çok çaresiz hissediyorum tam puanı aldım elbet atanırdım diyordum. Yeni bakan mülakat getirdi,mülakat yarı yarıya etkili olacakmış yani 90 puan alan biri 60 puan alanarak elenebilir bunun geçmişte de örnekleri var. Benim bir yerde dayım,amcam falan da yok hepsi işçi insanlar. Şimdi ya mülakatta elenirsem diye korkuyorum. Kısacası kariyer hayatı sıkıntılı. Aşk hayatında da foruma da girmiştim uzak mesafe ilişkisi yürütüyorduk yürümedi. En son tartışmamızda kabalaştığı için ayrıldım. Bana ben seni sevdiğim için güzelsin dedi. Beni en hassas noktadan vurdu zaten halihazırda özgüven sorunu olan bir insana tartışma sırasında bu laf söylenmez,söylenmemeli. Kendisinin de kilo problemi vardı ama ben bir kez bile yüzüne vurmamıstım karşılığı bu olmamalıydı...Güzel olmamak benim suçum değil ya. Yandan burnum kemikli,ucu da düşük. Fatih Sultan Mehmet,Yıldırım Beyazıt burnu gibi duruyor. Hadi onlar karizmatik,koca padişahlar. Bende karizma da durmuyor arkadaşlar. Annem bile sinirlendiğinde gargamel diyor. İnsanın annesi küçüklükten itibaren gargamel derse evladına o çocuğun özgüven kazanması o kadar zor ki. Küçük, yakın,düşük gözler,kalın kaşlar,kocaman bir burun,ince bir üst dudak. Estetik yaptırmak istesem fiyatlar en az 50,60 bin şu an bunu verecek maddi durumum yok seneye çalışınca biriktireceğim. Her gören annemin gençliği ile kıyaslıyor. Annem ve babam da gençken çok güzeller gerçekten ben kime çektim bilmiyorum en kötü genleri ben almışım. Bu arada bakımına hep dikkat ederim, düzenli duş,cilt bakımı yaparım,parfüm sıkarım,fön çektiririm ama bazen olmuyor arkadaşlar... Sosyal medyadan yazanlar oluyor ya burnumu beğenmezlerse diye buluşamıyorum bile. Annem bile bir kez güzel kızım diyerek sevmedi. Gerçekten Allaha neden diye sormak istiyorum? Beni neden yarattın? Ne zekiyim ne güzelim ne sağlıklı sayılırım. İnsan bir yerden sınansa neyse. Bende ne güzellik var, ne zeka, ne çekicilik. Bir ortama giriyorum kızlar cıvıl cıvıl ben yanlarında ölü gelin gibiyim. Herkesle hemen muhabbet ediyorlar ben o kadar çabuk muhabbet edemiyorum, içe dönüğüm. Üniversite bitince doğru dürüst arkadaşım da kalmadı. Babam hastaydı bir geçmiş olsun yazmadılar,doğum günüm, Öğretmenler günü hiçbirinde yoklar. Loser,ezik,silik bir insan olmamak için dışarı çıkmaya çalışıyorum sergi, müzelere gidiyorum tek başıma vakit geçiriyorum.Sorunlarımın farkındayım eskisine göre bir tık düzeldim ama en güzel yaşlarımı elimden kayıyor gibi hissediyorum.Belirli bir yaştan sonra hayatına istediği gibi şekil veren kişiler varsa onlardan tavsiye almak isterim çünkü cidden ihtiyacım var. Sosyal medyayı da en azından 1,2 yıl kullanmak istemiyorum kapatacağım çünkü özellikle instagram beni çok tetikliyor sürekli başka insanlara imreniyorum. Umarım toparlanır ve 1,2 yıl sonra benim için hayat daha yaşanılabilir olur bir tek bu hayatta babamı seviyorum ve onun için dayanmaya çalışıyorum. Bu kadar uzun yazımı okuduysanız şimdiden çok teşekkür ederim