- 6 Ağustos 2014
- 17.656
- 31.605
- 598
başarısızlık...
sevdiklerine yetememe...
güven sorunu... aileme güvenmiyorum.
gerçekten omuzlarımdaki ağırlığı, kalbimdeki sızıyı size anlatamam.
üst üste gelen başarısızlıklarım yeterince beni zorlarken mutsuz ederken, bu başarsızlıklarımı sadece nişanlımla konuşabiliyorum.
ailemle ne sevincimi ne üzüntümü paylaşmak gelmiyor içimden.
çünkü hayatıma müdahale etmelerini istemiyorum. sözleriyle sürekli eleştirilmek psikolojimi olumsuz yönde etkiliyor. bariz bir şekilde bunu farkediyorum.
ailemle yaşadığım sorunların haddi hesabı yok zaten bilenleriniz vardır.
nişanlım da bende bir an önce evlenmek için uğraşıyoruz şu durumdan kurtulmak için.
kendi branşımla ilgili iş başvurusu bıraktım onun haricinde çalışma şartlarını ne kendim ne de nişanlım istiyor.
bekliyoruz.
öte yandan nişanlımı sürekli üzüyorum.
biz yıllarca birbirimizi maddi, manevi anlamda sürekli destekledik.
ancak o kadar dar hissediyorum ki biriktirdiğim paradan (o çalışıyor-benim çalıştığım dönemde biriktirdiğim bir miktar )ona al ihtiyacını gör demeyi bile akledemez hale geldim. geçenlerde ani bir yerden ay sonu borç çıktı arabayla ilgili.. o kadar sıkıştı bunu bile diyemedim. ki biz öğrenciyken son beş liramızı paylaştığımızı bilirim. eli genişleyince yerine koyarda bunu biliyorum halbuki...
derdi,sıkıntısı oldu. benimle dertleşmeye çok ihtiyacı oldu. evden izin alıp geleyim yanına dedim izin vermediler. çok ısrar ettim bana ihtiyacı var dedim. sen kendi sorumluluklarını bile yerine getiremiyorsun otur önce evdeki işleri yap diye cevap aldım. (son bir haftadır evden çok çıkmk durumunda kaldık o yüzden baya dağınıktı ama ben erken kalkıp işlerin bir kısmını halletmiştim.)
bizim izin vermediğimizi değil kendinin işi olduğunu söyle çıkmayacağını söylerken dedi annem bir de...
ki bana bağırmak için bin bir bahane buldu yine.. evden çıkarsam tekrar dönüşü olmadığını biliyorum bu yüzden aciz hissediyorum.
izin almadan çıkmam mümkün değil kaç yaşında olursam olayım.. her evin şartları durumu farklı olabiliyor. yardımcı olurken haber ver çık demeyin o açıdan ayrıntılı not düşmek istedim.
nişanlıma da annemin söylediği cümleleri söyledim (benim değil annemin kelimeleri olduğunu elbette anlad)tamam dedi sadece ama ses tonu kırıldığını belli etti.
ailemle ettiğimi son büyük tartışmada her şeye evet de yap evlenene kadar bir kez daha kopmasın her şey diye beni tembihlemişti.
sonra ben aradım tekrar nişanlımı görmüyor musun halimi yanında bile olamıyorum dedim. o da yok suç benim ne düğün yapabiliyorum ne seni ben çekip alabiliyorum. evin temizliği benden önemli oluyor ailen gösterdi kendini dedi. (nişanlım sert mizaçlı olmasına rağmen bugüne kadar ailemin istediklerini hep yaptı. ben ne zaman zordayım desem yanıma geldi.)
ben sana tartışıp çık demedim evden çıkamıyorsun otur evde bundan sonra nikah tarihini alana kadar ne izin isterim ne de gel dediklerinde müsait olurum dedi. annem ben istemesem bile tartıştı benimle üzerime gelerek sözleriyle... bunu anlatınca susacaktın tamam diyecektin o cevap sende değil bendeydi dedi.
işte böyle...
sevdiğim adam kazık yerken benle yarım saat dertleşmesi bile mümkün olmadı...
sevdiklerine yetememe...
güven sorunu... aileme güvenmiyorum.
gerçekten omuzlarımdaki ağırlığı, kalbimdeki sızıyı size anlatamam.
üst üste gelen başarısızlıklarım yeterince beni zorlarken mutsuz ederken, bu başarsızlıklarımı sadece nişanlımla konuşabiliyorum.
ailemle ne sevincimi ne üzüntümü paylaşmak gelmiyor içimden.
çünkü hayatıma müdahale etmelerini istemiyorum. sözleriyle sürekli eleştirilmek psikolojimi olumsuz yönde etkiliyor. bariz bir şekilde bunu farkediyorum.
ailemle yaşadığım sorunların haddi hesabı yok zaten bilenleriniz vardır.
nişanlım da bende bir an önce evlenmek için uğraşıyoruz şu durumdan kurtulmak için.
kendi branşımla ilgili iş başvurusu bıraktım onun haricinde çalışma şartlarını ne kendim ne de nişanlım istiyor.
bekliyoruz.
öte yandan nişanlımı sürekli üzüyorum.
biz yıllarca birbirimizi maddi, manevi anlamda sürekli destekledik.
ancak o kadar dar hissediyorum ki biriktirdiğim paradan (o çalışıyor-benim çalıştığım dönemde biriktirdiğim bir miktar )ona al ihtiyacını gör demeyi bile akledemez hale geldim. geçenlerde ani bir yerden ay sonu borç çıktı arabayla ilgili.. o kadar sıkıştı bunu bile diyemedim. ki biz öğrenciyken son beş liramızı paylaştığımızı bilirim. eli genişleyince yerine koyarda bunu biliyorum halbuki...
derdi,sıkıntısı oldu. benimle dertleşmeye çok ihtiyacı oldu. evden izin alıp geleyim yanına dedim izin vermediler. çok ısrar ettim bana ihtiyacı var dedim. sen kendi sorumluluklarını bile yerine getiremiyorsun otur önce evdeki işleri yap diye cevap aldım. (son bir haftadır evden çok çıkmk durumunda kaldık o yüzden baya dağınıktı ama ben erken kalkıp işlerin bir kısmını halletmiştim.)
bizim izin vermediğimizi değil kendinin işi olduğunu söyle çıkmayacağını söylerken dedi annem bir de...
ki bana bağırmak için bin bir bahane buldu yine.. evden çıkarsam tekrar dönüşü olmadığını biliyorum bu yüzden aciz hissediyorum.
izin almadan çıkmam mümkün değil kaç yaşında olursam olayım.. her evin şartları durumu farklı olabiliyor. yardımcı olurken haber ver çık demeyin o açıdan ayrıntılı not düşmek istedim.
nişanlıma da annemin söylediği cümleleri söyledim (benim değil annemin kelimeleri olduğunu elbette anlad)tamam dedi sadece ama ses tonu kırıldığını belli etti.
ailemle ettiğimi son büyük tartışmada her şeye evet de yap evlenene kadar bir kez daha kopmasın her şey diye beni tembihlemişti.
sonra ben aradım tekrar nişanlımı görmüyor musun halimi yanında bile olamıyorum dedim. o da yok suç benim ne düğün yapabiliyorum ne seni ben çekip alabiliyorum. evin temizliği benden önemli oluyor ailen gösterdi kendini dedi. (nişanlım sert mizaçlı olmasına rağmen bugüne kadar ailemin istediklerini hep yaptı. ben ne zaman zordayım desem yanıma geldi.)
ben sana tartışıp çık demedim evden çıkamıyorsun otur evde bundan sonra nikah tarihini alana kadar ne izin isterim ne de gel dediklerinde müsait olurum dedi. annem ben istemesem bile tartıştı benimle üzerime gelerek sözleriyle... bunu anlatınca susacaktın tamam diyecektin o cevap sende değil bendeydi dedi.
işte böyle...
sevdiğim adam kazık yerken benle yarım saat dertleşmesi bile mümkün olmadı...