Kendi çocukluğumu büyütüyorum


Anlattıklarım sadece fragman, bi de bunun filmi var.
Maalesef öyleymiş, ben de sonradan sonraya fark ettim; bir yetişkin bile psikolojik şiddeti ayırt edemezken çocuk halimle yaşadım ve annem yetmedi, kendi kendimi de için için ezip durdum düşüncelerimle, onun manipülasyonu sonucu... Ayılmam, kendimi anlamam, yaşananları tespit etmem baya zaman aldı. Hala daha etkileri sürüyor, bir gard oluşmuş, inmiyor.

Öyle, dertler derin, dermanı yine bizde de işte, hal kalmıyor bazen...
Nasıl işledilerse nakış gibi, her yerde kendini belli ediyor ve kendinin farkında olan biri de anlıyor "Bu annemin ideal kızı işte" diye.
 
Idrakyollariiltihabi kardeş miyiz derdim ama tek çocuğum... Bütün yazdıkların bire bir aynı.. Uzun zamandır sıkıntılıyım.. Ben aslında pandoranin kutusuna atmıştım normal bir evlat gibi davranmaya çalışıyordum, ta ki hayatim çok güzel çok yolunda olunca benden talepleri artana kadar bin tanenin 999 unu yapsam birini yapmasam (manevi talepler) dünyanın en kötü insanı oluyorum, artık doldum ben de 35 yaşımdayim tamam siz benden evlat olarak memnun değilsiniz ben sizden anne baba olarak memnun muyum? Ben sizden razı mıyım? Hiç onu sorduğunuz yok..gelin açalım şu pandoranin kutusunu.. Benim sana çok ihtiyacım olduğu yaşlarda çok meşguldün, ama bugün ben seni bir gün aramasam vayyy hayırsız evlat hic arayip sorduğun yok oluyor.. Ve bunları söyleyince annem krizlere girer.. En temizi onu deli kabul etmek, normal değil kötü bir insan diyerek kabul etmek.. Şimdi torun istiyorlar yapmadigim için hayırsızım tabi ki.. Şöyle oynarlarmis şöyle bakarlarmis.. Peki ben? Bana niye öyle bakmadiniz? Cevap cahildik.. Çocuk yapmiyorum belki de sırf onlara inattan belki de bana vermediklari sevgiyi birine aktarma ihtiyaci hissetmedigimden.
 
Yanliz bir anne konusunda daha gordum ki , su kk da ne kadar sevdigim kadin varsa anne kurbani :))
Kan çeker gibi bisey bu sanirim , herkes bu topicte toplanmis
Bu durum bence şununla ilgili Milana,
Çocukluğunda çeşitli sıkıntı ve travmalar yaşayan ama buna rağmen yıkılmayıp,ayakta kalan,bunları farkındalık ve gelişme için kullanabilen,kendi çocuklarına benzer travmaları yaşatmamak için titizlenen kadınların,
diğer konularda da yorumları daha farkındalık içeren,kaliteli yorumlar oluyor.
Kısacası herkes kendi kalibresine yakın kişilere, kendini biraz daha yakın hissediyor doğal olarak.
 
Tatlim ayni seyi dusundum ama topa tutulurum diye dile getirmedim :)
Yuzde yuz haklisin
 
Bilirsin senin konularina hep yazarim.
Ama bu sefer yazsam mi yazmasam mi bilemedim.

İgrenc bir cocukluk yasadim.
Dayaksa burnum kanamadan bitmezdi, ötelenmekse sirf kiz oldugum icin, sadece bilye aldigim icin "erkek ayseeee" lakabiyla cagrildiysam, petek dincozun kazanovasinda dans ettigim icin yollu mu olacaktim yoksa korkusuyla bir araba dayak yediysem (bende cilve o gun bitti herhalde, bugun bir mahmut abiysem, girgiri elime alip leoparli tayt giyemiyosam hahah) babamin yasitim arkadaslarima yurudugu, her defasinda bastigim iliskileri sebebiyle duzenli olarak evden kovulmaksa, mal ve salak oldugumu perdeyi ters asmamla anlayabiliyorlarsa ve ben, bugun, cocuklarima kizmadan nasil annelik yapabilecegimi bilemiyorsam, kendimi cocuklarim icin torpulemeye calisiyor ve bazen cocuklarimla aramdaki o ilmegin ucunu kaciriyor ve kacirdikca ofkeleniyor, ofkelendikce mala bagliyorsam bu konuya da yazmamaliydim iste.

Bilmem, ben affedemedim.
Cocuklar hayatima girdikten sonra iyice kinlendim.

Herkesin hayati kendine zor, biliyorum.
Zamaninda annemi herkese ve her seye karsi canla basla korudugum halde, o zamanlarda bile annem en ufak hatami affetmeyip cilginlar gibi butun ofkesini bana kusabiliyorsaydi, bu cesaretle ben de artik ofkemi saklamiyorum.

Babamla zaten merhaba disinda bir muhabbetim yok.
Ben babami tanimiyorum bile.
Sapik midir, iyi bir insan midir, bilmiyorum bile.

Annemle dearamizda artik ucurumlar var.
Tek istegim cocuklarima boyle bir ebeveyn olmamak.
Her kizdigimda anneme benzememek.

Affedebilenleri kutluyorum.
 
Benim konumu da yazmıştınız siz.yorumlarınızı gerçekten beğendim.böyle akıl verir küçümser tarzda ya da gerçek dışı değilde yardımcı olmak adına yapılmış yorumlardı.tavsiye ettiğiniz kitapları şipariş ettim.onlardan başka “iyi aile yoktur”ve “köpek gibi büyütülmüş çocuk”ve bir kaç kitap daha.hatırlamazsınız belki boşanma aşamasındayım.3 çocuğum var.en büyüğü 9 yaşında.ve onlara iyi bir anne olmak istiyorum.inşallah başarırım.konuyla ilgili şunu söylemek istiyorum.bu konudaherkes biraz yaralı.herkesin söyleyemedikleri ve travmaları var.bazısı farkında bazısı değil.sizinkine benzer bir aile yapım var benimde.utanç içinde geçirilmiş bir çocukluk ve ergenlik.utandırılırsın çünkü sen olmamalısın farklı olmamalısın.aileni her zaman gururlandırmalısın onları ele güne karşı mahçup etmemelisin.rolünü iyi oynamalısın.ben şu an çok ciddi bir savaş veriyorum.en çok ta kendimle savaşıyorum.bu öyle bir savaş ki kazansan da mutlu olamıyorsun kaybetsen de.konu sahibine ve kendi hayat hikayesini yazan herkese çok üzüldüm.ama burdan herkese şunu diyebilirim yaşadıklarınız size çok şey katmış gerçekten.....
 

Kitap önerin için teşekkürler. Oğlum uyuduktan sonra okuyorum birkaç saat. Fırsatım oluyor ama bir müddet okumayayım bir şey. Melankoliden arınmak adına :) yine de yazdım kenara.

Yazmak bana iyi geliyor. Hem deli gibi kaçtığım hem de gerçekleşince rahatladım bir eylem. Konuşmak çok daha zor benim için çünkü. Yüzleşmek istemediğim her detayı, birilerinin yüzüne bakarak anlatamıyorum.

Dediğin gibi büyüyorum. Önceleri engellenme halinde ya inanılmaz bir öfke ya da cehennemi andıran bir depresyon yaşıyordum. Konu her ne olursa olsun engellenmeye tahammülüm yoktu. Az evvel eşim yani şu an boğazını sıkıp öteki tarafa yollamak istedim kişi, aylardır anlattığım ancak belli ki totosuyla dinlediği mevzu için adım attığımı duyunca istemediğini söyledi. Bunu çok sert ve bayağı bir şekilde söyledi üstelik. Eski ben olsam, o halde boşanalım bana engel olamazsın der ya da her şeyden vazgeçtiğim bir depresyon dönemine girerdim.

Şimdi tek hissettiğim "sen neler yaşadın idrak, bu mu etkileyecek seni" düşüncesi. Evet aşırı kızgın ve kırgınım şu an. Ancak üstesinden gelip bir şekilde yolunu bulacağım. Önceleri hayatımdaki kişiler şayet beni engelliyorsa, onların neyi düşünüp engellemek istedikleri umurumda olmazdı. Ya da onları ikna etme çabası sarf etmek eziklikti. Hissettiğim tek şey öfkeydi. Korkunç bir öfke hem de. Şimdi sakinim. Büyüyorum sanırım.

Oğluma karşı da zaman zaman sergilediğiö olumsuz haller de tam olarak bununla alakalı. Fark ettim ki, oğlumla olan ilişkimde gerildiğim ve tahammülsüzleştiğim her an engellendiğimi hissettiğim anlara tekabül ediyor. Bu yüzden üzgünüm. Bu yüzden oğlumla birlikte kendimi de büyütüyorum ama canım da yanıyor yüzleştiklerim yüzünden diyorum.
 

Çünkü onlardan görmeyi beklediğimiz merhameti biz sunuyorduk. Bilmiyorum belki de öğretmekti amaç. Belki de bir cezalandırma şekliydi bu da.

Bugün o kadar yordu ki oğlum beni. Kemiklerim ağırıyor. Artık oğlumu ve eylemlerini anlatmayı da çok istemiyorum. Anlatmak bile yoruyor beni. Zaten toplum baskısı ve o kınayan bakışlar olmasa, çok daha rahat olacağız zor çocuk anneleri olarak.
 

Gerçekten epey şaşırdım bu konuyu araştırınca. Özelliklerin hepsine uyuyorum. Bir ya da ikisi değil hepsi. Çok ilginç gerçekten. Hiç böyle bir şey söylenmemişti bana.

Hatta şunu söyleyeyim. Birkaç ay önce işitme testine girdim. Normalde duymakla ilgili bir problemim yok ancak ortamda birden fazla ses ve karışıklık varsa karşımdaki kişiyi duyamıyor anlayamıyorum. İnanılmaz rahatsız oluyorum yüksek sesten, birden fazla sesten. Kulaklıkla müzik dinleyemiyorum. Hiç dinlemedim. Bunun tam sebebini bilmiyordum bu konuyu araştırınca taşlar yerine oturdu.

Aynı anda birden fazla işi yapmam gerektiğinde kalp atışlarım hızlanıyor, aşırı tepki veriyorum. Aynı anda iki kişinin konuşmasına tahammül edemiyorum birinin dediğini duyamıyorum.

Koku bir de. İnanılmaz hassasım koku konusunda. Uzak mesafedeki kokuları bile hemen alıyorum. Keskin korkulardan nefret ediyorum. Parfüm de sevmem bu yüzden.

Bir diğer konu ortamdaki her ayrıntıyı gözlemleme içselleştirme. Yıllarca bana müneccim dediler bu yüzden. Nasıl biliyorsun nasıl tahmin ediyorsun. İşin garibi bir ara ben bile inandım cinli olduğuma :) düğün salonlarını, yüksek sesli müzik olan yerleri sevmem. Ortamı terk ederim hemen.

Ben bir ara kesin asperger sendromu var bende site düşünmüştüm :) neden uyaranlara karşı bu kadar hassasım, neden ortamdaki duygular beni bu kadar etkiliyor ve geriyor diye düşünmüştüm. Sonra saldım, ben de böyleyim demek ki diyerek. Gerçekten teşekkür ederim tahmininiz için. Bu konuyu biraz daha araştıracağım.
 
Birisinin yazısından okumuştum. Kim hatirlayamadim. Gecmisiniz için kızıp da yuzlesemediginiz ( ki bu genelde ebeveynler oluyor) kisilerle, aynanın karşısına geçip içinizden geçen ne varsa bağırarak söyleyin diyordu.

Onu bile yapmaya cesaret edemedim ben. Belki uygulamak isteyen olur. Belki de işe yarar.

Benim en çok uzuldugum şey ise ruyalarimda annemin bana hala kızıyor oluşu. Böyle rüyalari çocuğum olduktan sonra görmeye başladım tabi. Uyanisim öyle oldu herkes gibi. Rüyamda bana kızıyor, aşağılıyor, beddua, hakaret ediyor. Bazen susuyorum dinliyorum. Bazen de karşılık veriyorum bağırarak. Ağlayarak uyandigim bile oluyor. En çok uzuldugum nokta da benden önce vefat ederse onu hep böyle mi gorecegim, böyle mi hatirlayacagim?
Haykirsam, bir bir yaptıklarını hesap sorsam vereceği cevap belli. Biz cahildik. Oysa rahmetli anneannem daha cahil olmaliydi değil mi? O nasıl pamuk gibi bir insandı. Hele dedem. Dört yasimda vefat etti canım dedem. Hala şefkatini hatırlıyorum. Hep sakindi her ikisi de. Onlar oyleyken annem nasıl böyle oldu? Bunların cevabı yok. Sorsam uzayıp gidecek. Sonuç ne mi? Bunların hepsi bir kişilik düğümü demek ki. Onlar öyle olmasaydi bugün ki ben böyle olur muydum acaba? Geçmiş geride kaldı da işte nasıl kaldı. Güncel hayatımda geride bıraktım ama ahh şu ruyalarimda da bir geride birakabilsem...
 
Sizi hatırlıyorum,hatırlamaz mıyım?
İyi olmanıza, en azından bunun için çaba göstermenize çok sevindim.
Sanırım ben biraz mesleki bilgim,biraz yaşla birlikte olgunlaşmam,biraz da sağlam evliliğim ve eşim sayesinde travma sonrası büyümeyi başarabildim.
Darısı, yarası derin olan herkesin başına...
 
Klinik Psikolog Nilüfer Devecigil DEHB tanısı almış bazı çocukların aslında bu teşhisi haketmediğini, bazen yaşanan bir travma sonrası bedenin eski dengesine dönememesiyle çocukta ortaya çıkan semptom ve davranışların depresyon,hiperaktivite veya davranış bozukluğu olarak yorumlandığını söylüyor.
Bu tip çocukların duyguları ve duyumlarıyla çalışılması halinde yol alınabileceğini belirtiyor.
Belki üzerinde düşünmek istersiniz.
Ayrıntılar 'Ey Travma Bizden Uzak Dur' adlı kitaba yazdığı önsözde.
İsterseniz ilgili sayfanın fotoğrafını gönderirim.
 
Çok ilginç gerçekten. İlk defa duyuyorum bunu. Çocukluğumda yaptığım bazı şeylerin sebebini şimdi oturttum. Neden bazen böyleyim ben dediğim şeyler şimdi şekillendi. Çok tuhaf. En tuhafi da iki çocuğumda da, birinde çok daha fazla, bu özellikler mevcut.
 
Duygusal zekayi geliştirmiş analarimiz bari öyle teselli olalım dicem de, onun da faydasını görmedim.
Ahhaaa bence fazlasiyla guclu , merhametli , vicdanli , bilincli kadinlariz , mesela benim pamuklara sarilarak buyuyen arkadaslarim boyle degiller , en azindan bi ise yqramis cocukken yasadiklarimiz
Pozitif bakalim , faydalarini gorelim
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…