Kaynanam neden böyle?!....

patavatsızmış kayınvalideniz
yakın mı oturuyorsunuz?
eşinize boşa söylemeyin anlayacak birine benzemiyor

sizde ona yapın aaa x (görümce) ne kadar halaya benziyor vs

birde dana gibi yatıyorlar ne demek yaa.. terbiyesiz
görümcenizle aranız nasıl
bebeğini sağlıkla büyütün inşallah
Yakın sayılırız arabayla 10-15 dakika. Eşim bana hak versede annesi olunca bir söz söylemekten çekiniyor, annedir diye. Kendi tarafın olunca ne dese ona batmıyor çünkü.
Görümcemde kendi halinde gibi olsa da laf konusunda tıpatıp annesi... Hadsiz, kızımın ismini söyleyince öyle isimler hiç güzel değil şu isimler güzel diye isim empoze edeyim demişti. O kadar konuşkan ki (bir nevi boş boğaz) her lafta üste çıkmaya çabalar. Kendi kızının ismi anlamı kötü, ona laf edilince 'oysa isimin anlamında kötü olan şey ismi kötü yapmıyor' babında bir açıklama yapmıştı. Kendi kızının ismine bu kadar alınırken benim kızımın adına ne hakla laf söyleyebiliyorsa. İnsanlar da karşı tarafın tercihi zevkine laf etmemesi gerekir ama ben evlendikten sonra böyle bir şoka uğradım. Beğenmedikleri neyse pat diye söylüyorlar. Ha bir de o kadar sevilen biriymiş hep böyle kendini öven bir tip. Bu tavırlardaki insanlarla içten olmayı içim çekmiyor.
 
Herkes aynı hassasiyet ve düşünceli davranışlara sahip olamıyor. Kendinde söylemişsin, çocuğun ile ilgili kararları yine günün sonunda verecek kişi sensin, o sadece yorum yapar kendi kendine. Duymamazlığa gel direk. Çok ısrar ettiğinde gayet sakince "Ben şöyle yapacağım ya da böyle yapmak istemiyorum" gibi net olmaya devam et. "Kız halaya çeker" gibi yorumları, sana muhalefet olmaya çalışmaları belli işte çok çekemiyor seni. Sende ekmeğine yağ sürme, tam tersi hiç oralı değilmiş gibi gayet neşeli davran ki anlasın canını sıkamadığını. Bırak kesmesin aldığı kıyafetlerin etiketlerini. Hatta özellikle "ay anne ne gerek vardı bu kadar para vermeye" falan de. hfkdsfsdj Bunu istiyor çünkü. Direk elle tutulur, açık açık bir kötülük yapmadığı için eşinin senin gibi tam empati yapabilmesi, senin gözünden görmesi mümkün değil. O annesinin gayet iyi niyetli olduğunu ve yapısının bu olduğunu düşünecek her zaman. Önemli olan gerçekten haddini aşarsa eğer o zaman eşin nasıl davranacak...
Ben insanlardan düşünce beklediğimi dile getiriyorum eşime anlatırken, insanların benim istediğim gibi olacaklarını bekleme, söylemek istediğini söyle diyor. Ama o andaki şaşkınlık mı saygılı olmak mı karakter mi diyelim lafı filtreden geçiriyorum ama o kadar gerek yokmuş ki bunu anladım artık.
Canımı sıkmadığını kendimde önemsememe mantığını kavrayıp kendimce içselleştirmem lazım. Umarım yapabilirim. Günümü böyle boş laflara şu cevabı hakediyordu diye geçirmekten , aklımdakini açıkça söyleyebilirim diyen kişiye dönüşmek istiyorum...
İlk evladımı kaybetmemin acısının yanında bir de acil ameliyat olmuştum kan kaybından sonra haftalar sonra. Bana ameliyat sonrası telefonda güya geçmiş olsun demesinin yanında "oğlumu korkutuyorsun sende ha" demişti. İrili ufaklı biriken bu düşüncesiz laflar yakın hissetmemi engelliyor. Sadece saygı gösteriyorum eşim için.
Çok güzel akıl vermişsiniz ayrıca teşekkür ederim.
 
Merhaba hanımlar, buraya içimi dökmek için yazıyorum. Sizden de sonrasında akıl istiyorum.
Kaynanaların genel özellikleri midir yoksa yaşla gelen düşünmeden kendinde istediğini söyleme hakkı görmek midir bilemiyorum.
Örnekler şunlar: daha evliliğimin ilk senesinde bana değil ama anneme gidip dana gibi yatıyorlar çocuk yapmıyorlar demiş. O kadar sinir etti ki bu söz beni. Annemde ben gelinime kızıma çocuk yapın demedim demem , gençler ne zaman isterse o zaman yapsınlar demiş. Şimdi yeni çocuğum oldu. Bebeğimin doğumuna yeğenlerinin düğünü olacak diye bana annen yanında biz doğuma denk gelmeyiz gibi laflar etmişti.
Oğlunun çocuğu olacak diye heyecan duymuyor, zaten kızından 3 torunu var.
Sonrasında babaanne olarak gelmiyor musun gibi laf ettim ama asıl gelme nedeni uzun süre tatil de kalamayacaktı, doğuma yakın geri döndü yani.
Hastaneye yapay çiçek almış gelmiş bi de diyor ki canlı çiçek alsam çürütür soldurur atarsın diye sahte aldım hihi diye gülüyor.
Sezaryen doğum yapmak zorundaydım. Eve çıktığım gün bize geldiler, ee ağrın sızın kalmamıştır artık diyor. Bir laf söyleme adabı vardır: söylerken düşünmeden konuşuyor.
Çocuğun kakası sarı pütürlü çıkıyor diye eşim laf etti sen ne yiyorsun ya diye bana soruyor. Bu ne saçma bir laftır!
Görüntülü ablasını aradı eşim o gün yine, kime benziyor diye sordu eşim, kaynanam da kız halaya çeker hihi diye güldü. Sanki kendi kızının görümcelerine benzemesini isterdi de(!)
Çocuğu yıkama konusunda bir ısrar bir ısrar etti. Bende çocuk kilo alımı olunca yıkanacak dedim. Hastaneden çıktığımız gün yine geldiklerinde bizim sıcak su bozulmuştu siz çocuğu yıkatmazsanız alın böyle su bozulur dedi. Bende o zaman bu ne ısrar ne ısrarcısın anne, ben çocuğumun kötülüğünü mü düşünücem, ben annesiyim ne iyiyse onu yaparım dedim.
Kıyafet veriyor kızıma üstünde etiketleri bırakmış. Onlara bakarken aa etiketleri kesmemişim hihi (ki kasıtlı bıraktığını söyleme tarzından anlıyorum) diyor ama kesmemesi bile kaça aldım bak demek için. Oysa mağaza fiyatına almadığını biliyorum, pazardan aldı onları en düşük fiyata(önceden gösterdiği kıyafetler pazardan ve çocuk mağazasına gidip alışveriş yapmaz) Parası nedir önemi yok benim için ama görmem için yaptığı bariz ve çok gereksiz.
Eşimle bir sorunum yok, annesinin böyle laflarını eşime söyleyince aramıza soğukluk giriyor ya da ben anlatmayıp içimde tutup eşime karşı bir soğuk tavır içine giriyorum istemeyerek.
İçimde kaldı mı kafamda dönüyor. Lohusalık halide cabası galiba, bunlar gün içinde kafamda ve edilen lafa verecek cevap yaratıyor beynim, bu boş yere kendimi yormak demek.
4 atanın hakkı birdir dense de böyle sözden laftan kendi annem gibi görmüyorum göremiyorum. Eşim ne kadar annemi böyle kabul et, iyiliğini gör kötülük düşünmediğini bilmelisin. Konuşma tarzı bu diyor, gel gör ki kendi çocuğuna abes gelmiyor, ama bana geldiği için olmuyor olduramıyorum :/ (evlilik öncesinde de yaptığı bazı şeylerden dolayı da lafları beni rahatsız ediyor ve kaynanam dediklerini de bir güzel unutuyor ki bunu dedin sen deyince yok öyle bir şey demedim diyor inançla...)

Sizde böyle şeyler yaşadınız mı? Nasıl tepki verdiniz/cevap verdiniz?


Söylenenleri dinleyip önemsememeyi nasıl başarırım?
Umursamaz düşünce yapısına nasıl sahip olurum?
Cevap verme konusunda zihin yapımı nasıl değiştiririm?
Sonuçta o benim çocuğum ben ne istersem onu yaparım, karar bende. Üf böyle kendime yazık ediyorum.

Şimdiden cevap veren hanımlara teşekkür ederim.
İçimi rahatlatmak için danışmak istedim.
Lafını sok geç içine atma...
 
Mesafeli olun. Beklentiye girmeyin. Gelmiyorsa, a neden gelmeyin demeyin. Zaten sadece sinirinizi bozuyor. Giciklik icin etiket birakiyorsa "ahhh ne kadar ucuzmus" deyip bozabilirsin. Ama bence onu da görmezden gel. Esine söylenme cünkü anlamayacak. Sen cevaplarini direk var
Benim gelip gelmemesini önemsediğimden değil, sadece nabzı yoklamaktı. Tartıp biçen biri oluyorum sonra eşime göre. İsteyen gelsim istemeyen gelmesin diyor.
Bir araya gelince cevapları direkt vermeye odaklıyorum artık. Çünkü çevre bu şekilde hep. Bu tipler o kadar (bana göre) yorucu ki. Kişiliğim insanların söylediklerine saygılı davran zevki tercihi hoşuma gitmesede yorum yapmaya değmez o kişi öyle istiyor demekki yönündeydi. Bir evlendim böyle nasıl şaf ediyor bu insanlar baltalaya baltaya diye şaşırdım sonra idrak ettim öyle konuşana aynı tip cevap vermem gerektiğini.
Bazense o kadar içimden gelmiyor ki laf etmek karşılık vermek çok ters bir durum kişiliğime hissediyorum. Yoruldum.
 
Erkeklere göre annenin ağzı var dili yok, ne dediğini bilmiyor, kötülüğüne demez, ben ona bir şey diyemem ayıp olur silsilesi içinde sen çıban başı gibi konuşursan ortada hedef haline geliyorsun o da mazlum oğluş oluyor gelin elinde perişan ama çenesini açamayan.

Koca pasif ise işin zor
Çaresi yok iletişim sürdüğü sürece ya sabır deyip devam edeceksin. Elden geldiğince mesafeni koruyacaksın.

Lohusa iken yapılanlar daha çok batıyor, bunu da tüm kadınlar biliyor olmasına rağmen herkes yükleniyor. Geçmiş olsun o kin tövbe unutulmaz artık insanın içi soğumuyor
Ay gerçekten lohusalıkta iki kat hassas oluyormuş insan.
Ah ah ağzı lafı söyleyip kulağı duymayan biri eşimin annesi. Ettiği lafı sorunca ben onu demedim diyor. Şeytan olsa bunu ben bile bu kadar inanarak diyemem der.
Sık gidip gelmek istemiyorum. Şimdi torun var diye hafta da bir görmek istiyorlar. Ben gitmek istemediğimi söyleyince eşim benim tarafa gitmiyorsak sizin tarafa da gitmeyiz diyor. Anne baba olduğu gibi kabul et geç diyor
 
Ya genel konuşucam benim bu kv-gelin konularında en anlamadığım şu; hem sevmiyorsunuz, haz etmiyorsunuz hem de gelmelerini, gitmelerini ya da davet etmelerini bekliyorsunuz. Sevmediğim birinin doğumumda olmaması ya da öncesinde/sonrasında etrafımda dolanmaması işime gelir. Siz gelmedi diye ayrı kızıyorsunuz, geldiğinde ayrı kızıyorsunuz. Eğer hoşlanmıyorsanız sizinle veya çocuğunuzla ilgilenmemesi, heyecan duymaması daha iyi emin olun.

Onun haricinde belli ki patavatsız bir kadın. Şu içinde kötülük yok hikayesinden de ikrah ettim. Kimse içim dışım bir ayağına saygısızlık edemez. Ben de yapım gereği büyüklerime laf edebilen bir insan değilim ya da yetiştirme tarzı bilmiyorum. Bu durumda eşinizi sizi daha çok dikkate alacağı şekilde uyarın o çözsün meleseyi
 
10 yıllık gelin olarak tavsiyem arkadaşlar kv nin dediği hiçbir şeyi kafaya takmayın boşuna kendi kendinizi üzmeyin he de geç tamam de olur de gül geç 60 70 yaşında kadını bu saatten sonra degisirmi değişmez evlenmeden önce kocanın bir annesi olduğunu biliyodun huyunu suyunu az çok gördün şimdi ne yapsın kocan annecim kusura bakma karım seni sevmiyor bundan sonra görüşmeyelim mi desin..
Benim kv de doğumdan yeni çıktım odaya getirdiler beni dediği şey şuydu bebeğin parmaklarına bakıyım tam mi:deli: kan grubu ne bizden mi :deli: gelde bu insanı ciddiye al..
Siz nasıl başardınız takmamayı? Bu kadar saçma da konuşsa insanı gıcık ediyor yersiz laf
 
Aşağıda sorduğunuz sorular için hepsinin zamanı var diye cevap verebilirim. Başından lohusalık yeni geçmiş birisi olarak. Çünkü lohusalık bence 40 gün sürmüyor sadece. Şuan odağınız bebeğiniz olsun. Evet o sizin bebeğiniz en iyiyi kendiniz bilirsiniz onun hakkında. Bu düşünde yapınızdan vazgeçmeyin. Mümkünse kaynananızla ve sizi olumsuz etkileyen insanlarla bu süreçte fazla görüşmeyin ki kafanız rahat olsun. Varsın size saygısız desinler. Siz lohusasınız ve etrafımızdakiler bu hassasiyetinizi gözetip ona göre davranmak ve konuşmak zorunda. ne cevap verilmesi gerekiyorsa verin hiç çekinmeyin.
Torun diye hafta da bir görüşmek istiyorlar. Ya biz gidicez ya onlar gelecek. Gelen kişi de anlayış empati olsa yüreğime sığmayacak ama nerde.
 
Çenesi düşük sadece, siz de gelmedi etmedi diye laf etmeye kalkmayın madem memnun değilsiniz bırakın gelip gitmesin sormasın merak etmesin. Uzak olsa da yaranamıyo 🙄 Koy mesafeni biraz, boş konuşursa da he de geç veya yapıştır cevabını geç bitti.
Gelmesini önemsediğim için öyle bir laf etmedim. Nabzını yoklamak için söyledim ne diyecek diye.
 
Yasadiklarinizin cogunu ilk cocugumun lohusaliginda ben de yasadim en son bir güzel kavga ettik 4 yıldır pek görüsmüyoruz görüsüyoruz da iki apartman komsusu gibi.Simdi tekrar dogum yaptim bu dogumumda 2 3 defa falan geldi o da yarim saat durup gitti kucagına bile annem verdi de aldı mesafe mesafe mesafe diyorum siz firsat vermezseniz asla yüz bulamaz
Mesafe gerçekten güzel. Şimdi toruncu olup gelip gitme peşindeler.
 
Ya genel konuşucam benim bu kv-gelin konularında en anlamadığım şu; hem sevmiyorsunuz, haz etmiyorsunuz hem de gelmelerini, gitmelerini ya da davet etmelerini bekliyorsunuz. Sevmediğim birinin doğumumda olmaması ya da öncesinde/sonrasında etrafımda dolanmaması işime gelir. Siz gelmedi diye ayrı kızıyorsunuz, geldiğinde ayrı kızıyorsunuz. Eğer hoşlanmıyorsanız sizinle veya çocuğunuzla ilgilenmemesi, heyecan duymaması daha iyi emin olun.

Onun haricinde belli ki patavatsız bir kadın. Şu içinde kötülük yok hikayesinden de ikrah ettim. Kimse içim dışım bir ayağına saygısızlık edemez. Ben de yapım gereği büyüklerime laf edebilen bir insan değilim ya da yetiştirme tarzı bilmiyorum. Bu durumda eşinizi sizi daha çok dikkate alacağı şekilde uyarın o çözsün meleseyi
Doğru, gelmemesi işime gelir. Ben gelmesini umduğum için öyle bir laf etmedim. Kendisini bir sorgulasın diye yaptım.
Zamanında kaynana ve kayın boyunduruğunda yaşamış, o fasıl bitince söz sahibi olmuş. Çok çekti annem diye her lafı söyleme özgürlüğüne sahip değil ama.
 
Ay gerçekten lohusalıkta iki kat hassas oluyormuş insan.
Ah ah ağzı lafı söyleyip kulağı duymayan biri eşimin annesi. Ettiği lafı sorunca ben onu demedim diyor. Şeytan olsa bunu ben bile bu kadar inanarak diyemem der.
Sık gidip gelmek istemiyorum. Şimdi torun var diye hafta da bir görmek istiyorlar. Ben gitmek istemediğimi söyleyince eşim benim tarafa gitmiyorsak sizin tarafa da gitmeyiz diyor. Anne baba olduğu gibi kabul et geç diyor
Kıstas yapabilmesi için senin annenin de damadına laf sokması gerekiyor. Kocan mı doğurmuş. Doğum yapınca erkeklerin lohusa gibi hareketleri beni ayar ediyor. Anan da benim annem gibi olsun de madem öyle kıyas istiyor.
Ya da giderim ama şunu şunu yap diyeceksin.
İşte üç beş ay için bilezik.sonra sıkılınca bir tatil lüksünden:KK70: her şeyin bir bedeli olmalı
 
Yakın sayılırız arabayla 10-15 dakika. Eşim bana hak versede annesi olunca bir söz söylemekten çekiniyor, annedir diye. Kendi tarafın olunca ne dese ona batmıyor çünkü.
Görümcemde kendi halinde gibi olsa da laf konusunda tıpatıp annesi... Hadsiz, kızımın ismini söyleyince öyle isimler hiç güzel değil şu isimler güzel diye isim empoze edeyim demişti. O kadar konuşkan ki (bir nevi boş boğaz) her lafta üste çıkmaya çabalar. Kendi kızının ismi anlamı kötü, ona laf edilince 'oysa isimin anlamında kötü olan şey ismi kötü yapmıyor' babında bir açıklama yapmıştı. Kendi kızının ismine bu kadar alınırken benim kızımın adına ne hakla laf söyleyebiliyorsa. İnsanlar da karşı tarafın tercihi zevkine laf etmemesi gerekir ama ben evlendikten sonra böyle bir şoka uğradım. Beğenmedikleri neyse pat diye söylüyorlar. Ha bir de o kadar sevilen biriymiş hep böyle kendini öven bir tip. Bu tavırlardaki insanlarla içten olmayı içim çekmiyor.
ya duymayacaksınız ya da yapıştıracaksınız cevabı yoksa haklarından gelemezsiniz
 
Beterinden korusun mu desem bilemedim. Sizinki neler yaptı?
Anlatsam roman olur da..
Kına gecesinden sonra başladı her şey. Saçma bir kuruyemiş muhabbeti yüzünden. 500 km uzağa evlendim annem ve o dönem on yaşındaki kardeşimle geldiğimizde gecenin bir yarısı bizi bildiğin dışarıda bıraktı. Gecenin bir yarısı evlendikten sonra yerleşeceğimiz evde koltukların üzerindeki muşambaları söküp yatmak zorunda kaldık. Düğün günü kuaförünü değiştirdi yüzüme bakmadı. Beni taktığı beşi bir yerdeyi değiştirmekle suçladı. Düğümün ertesi günü balayına gideceğimiz için altınları götürdüğümüzde altınlarımı peçeteye sarıp altına imzamı attırdı. Hamileyken bir gün merdivenlerden düştüm aynı sokakta oturuyoruz geldi geçmiş olsun dedi ocakta yemeğim vardı oğlum arayınca geldim dedi iyiyim merak etme dedim iyi o zaman ben gideyim evime dedi eşimi arayıp kendisini evden kovaladığımı söyledi, doğuma kadar benimle konuşmadı, doğum yaptım yanımda kaldı ama yapmadığını da bırakmadı, oğlanı büyütürken her şeyime laf etti öyle ki çocuk hasta demeye bile korkar olduk çocuğun hasta olduğunu saklıyorduk, en son beni kendi babasının mirasının peşine düşmekle suçladı😂 öyle bir şey elbette ki yoktu aile ortamında öyle saçma sapan konuşunca ben de açtım ağzımı yumdum gözümü beş sene önce ve dört sene kendisiyle aynı sokakta olmama rağmen görüşmedim. Görüşmediğimiz süreçte sokakta sandalye kurup gelen geçen komşuya benim onu dövdüğümü yerde sürüklediğimi anlattı elbette yine öyle bir şey yoktu. Kayınpederimle boşanma davaları oldu beni tanık olarak yazmışlar tanık olarak dinlenirken hakime de aynı şeyleri söyledi ki ben avukattım o adliyede beni rezil etti yapmadığım şeylerle itham etti. Şubat depreminden sonra ramazan ayında aracı oldum eşimle annesini barıştırdım bir iki ay iyi gibiydi ki 8 yaşındaki oğluma beni kötülerken duyunca yine kavga ettik. 3 ay önce ikinci kez anne oldum. Aynı sokakta olmamıza rağmen hayırlısı olsun bile demedi bir sabah oğlum ve kangurudaki bebeğimle ekmek almaya çıkmıştık gördü geçmiş olsun dedi bakayım nasıl bir şey doğurmuşsun dedi ve aynı küfür eder gibi bu sana benzemiş deyip üstüm kirlidir almayayım kucağıma dedi ( zaten verme niyetim Yoktu) kızıma hamileyken eski doktor komşuma çocuğun karnımda vefat ettiğini
Söylemiş halbuki ki öyle bir şey yoktu doktor komşum da merak edip takip eden doktorumu aramış ve doktorumun da beni iki gün önce görüştük ne oldu bebeğe diye aramasıyla saçma sapan konuşmalar yaptığını öğrendim öyle yani hangi birini anlatayım ki ikinci hamileliğimde hastanede kaldım eşim söylemesine rağmen eşime bile geçmiş olsun demeyen bir insan 😂
 
Anlatsam roman olur da..
Kına gecesinden sonra başladı her şey. Saçma bir kuruyemiş muhabbeti yüzünden. 500 km uzağa evlendim annem ve o dönem on yaşındaki kardeşimle geldiğimizde gecenin bir yarısı bizi bildiğin dışarıda bıraktı. Gecenin bir yarısı evlendikten sonra yerleşeceğimiz evde koltukların üzerindeki muşambaları söküp yatmak zorunda kaldık. Düğün günü kuaförünü değiştirdi yüzüme bakmadı. Beni taktığı beşi bir yerdeyi değiştirmekle suçladı. Düğümün ertesi günü balayına gideceğimiz için altınları götürdüğümüzde altınlarımı peçeteye sarıp altına imzamı attırdı. Hamileyken bir gün merdivenlerden düştüm aynı sokakta oturuyoruz geldi geçmiş olsun dedi ocakta yemeğim vardı oğlum arayınca geldim dedi iyiyim merak etme dedim iyi o zaman ben gideyim evime dedi eşimi arayıp kendisini evden kovaladığımı söyledi, doğuma kadar benimle konuşmadı, doğum yaptım yanımda kaldı ama yapmadığını da bırakmadı, oğlanı büyütürken her şeyime laf etti öyle ki çocuk hasta demeye bile korkar olduk çocuğun hasta olduğunu saklıyorduk, en son beni kendi babasının mirasının peşine düşmekle suçladı😂 öyle bir şey elbette ki yoktu aile ortamında öyle saçma sapan konuşunca ben de açtım ağzımı yumdum gözümü beş sene önce ve dört sene kendisiyle aynı sokakta olmama rağmen görüşmedim. Görüşmediğimiz süreçte sokakta sandalye kurup gelen geçen komşuya benim onu dövdüğümü yerde sürüklediğimi anlattı elbette yine öyle bir şey yoktu. Kayınpederimle boşanma davaları oldu beni tanık olarak yazmışlar tanık olarak dinlenirken hakime de aynı şeyleri söyledi ki ben avukattım o adliyede beni rezil etti yapmadığım şeylerle itham etti. Şubat depreminden sonra ramazan ayında aracı oldum eşimle annesini barıştırdım bir iki ay iyi gibiydi ki 8 yaşındaki oğluma beni kötülerken duyunca yine kavga ettik. 3 ay önce ikinci kez anne oldum. Aynı sokakta olmamıza rağmen hayırlısı olsun bile demedi bir sabah oğlum ve kangurudaki bebeğimle ekmek almaya çıkmıştık gördü geçmiş olsun dedi bakayım nasıl bir şey doğurmuşsun dedi ve aynı küfür eder gibi bu sana benzemiş deyip üstüm kirlidir almayayım kucağıma dedi ( zaten verme niyetim Yoktu) kızıma hamileyken eski doktor komşuma çocuğun karnımda vefat ettiğini
Söylemiş halbuki ki öyle bir şey yoktu doktor komşum da merak edip takip eden doktorumu aramış ve doktorumun da beni iki gün önce görüştük ne oldu bebeğe diye aramasıyla saçma sapan konuşmalar yaptığını öğrendim öyle yani hangi birini anlatayım ki ikinci hamileliğimde hastanede kaldım eşim söylemesine rağmen eşime bile geçmiş olsun demeyen bir insan 😂
Rabbim yarına bıraksın ama asla yanına bırakmasın inşallah 🙏🏻
Allah’a havale ediyorum böylelerini
 
Bir tek bana mı çok boş şeylere takılıyormuşsunuz gibi geldi?

Arkadaşlar tamam bir çoğunun evlilik hayatını zindana çeviren bi kaynana kesimi var. Ama sadece adı kaynana diye ağzından ne çıkacak diye tetikte bekleyen gelin kesimi var bence.

Ne var yani kız halaya benzer dediyse ? Evet doğru Anadolu da kullanılan bi tabir. Aldığı hediyelerin etiketini koparmamış , koparmasın ne eksildi pardon senden ?

Herkesin kültürü eğitimi yaşam şekli yaşı bir olmaz nerde ne konuşacağını gayet iyi bilen arkadan yılan gibi uğraşan birisi olsa daha mı iyiydi.

Kadının peşini bırakın. Kimse her anlamıyla sizin istediğiniz gibi davranmak , konuşmak zorunda değil.
 
X