Bana biraz lohusa kaprisleri gibi geliyor bunlar. bebek olunca kendimizi hiçbir şey yapamaz gibi hissediyoruz. Bütün günü bebeğimle yapışık geçirdiğim, tuvalete zor gittiğim günler oldu.. Sanıyoruz ki bebek ağlayınca dünya durmalı. Şimdi hemen her bebekli evde anakucağı ya da oto koltuğu var. anakucağına koyar, emniyet kemerini bağlar,onu yine gözümün önünde tutar; iki yumurta kırar, peynir ekmek de olsa bir şey yerim. Eğer kayınvalidemde rahat edemiyor çekiniyorsam, bunu 1 gün yaşarım 2. gün eşime izah ederim. alış veriş yapalım, ben rahat yiyip içemiyorum derim. tırnağın varsa başını kaşıyacaksın!
"Oğlunu çağırdı, beni çağırmadı, oğluna bunu ye dedi" mevzuları da hemen her ailede yaşanıyor bence. Eşime ısrar ederler, ye oğlum, annen senin için yaptı, aman ye oğlum aman iç oğlum :) Ben bozuluyordum önceleri şimdi hiç umursamıyorum valla, biricik hayırlı oğulları :) yakın arkadaşlarıma anlatıp güldüğümüz çok olmuştur.
"sen rahat et kızım, geç otur ben yemek yaptım ettim." kayınvalide bal kaymak olur tabi, ama olmadı diye de vicdansız diye düşünmek haksızlık olur gibi geliyor bana.
Ben annem geleceği zaman ev pismiş, tozluymuş hiç önemsemiyorum mesela, 3 çeşit yemek yapayım derdine düşmüyorum. annemle bişiler yapar yeriz diyorum. ama kayınvalidemler geleceği zaman evi bal dök yala yapıyorum. mezesiyle salatasıyla pilavı ayranıyla yemek hazırlıyorum. ki ilk zamanlar biricik oğulları anasının yemeklerine hasret kalmıştır diye (evlendikten 15 gün sonra!) kayınvalidem mutfağa geçip kendi yöresel yemeklerinden yapardı. şimdi o yemekleri onun kadar iddialı olmasam da ben de yapabiliyorum. Ne bileyim işte.. nihayetinde kayınvalide.. en güzeli, annemiz gibi olmadığını hiçbir zaman unutmamak, çok fazla bir beklenti içinde olmamak, ve eşimizi mahcup etmeden belli bir mesafede durmak.