Herkese iyi forumlar. Ben 2021 yılında mezun oldum. Aktif olarak iş hayatına girmedim. Para biriktirmeyi çocukluğumdan beri çok severdim. Üniversitede okurken de para biriktirdim ve bu biriktirdiğim paraları başka mecralarda değerlendirdim. şuan elde ettiğim pasif gelirlerle -istediğim şeyleri alamasam da, her istediğimi yapamasam da- asgari düzeyde ihtiyaçlarımı karşılayabiliyorum. ailemle yaşıyorum. bir hayalim ve ona ulaşmak için bir yol haritam var. fakat ne zaman geleceğe dair umutlansam, kendime inansam ve kendimle ilgilenmeye başlasam içimde tarif edemediğim bir suçluluk duygusu ve gelecek kaygısı ortaya çıkıyor. Gelecek kaygısı benimle alakalı değil, çoğunlukla annemle alakalı. Annem panik atak hastası ve ben açıkçası bir anda onu kaybetmekten korkuyorum. Bütün sıkıntılarını bilirim onun, onunla dertleşiriz. Ben onun sessizliğini anlarım o da benim.
Birkaç sene evvel orta sınıf 4 kişilik bir aileydik. Ben ve kardeşim isteyen bir çocuk değildik. Üniversite okuduğum sürece bile babamdan çok nadir para istedim. Hatta o benden para isterdi. Büyük umutlarla ve özlem döndüğüm evde karşılaştığım manzara beni bir hayli yıkmıştı. Meğer babam çok fazla borç yapmış, borcunu borçla kapatmış, alkol masalarında yatıp kalkmış ve işinden olmuştu. Bütün felaketler peş peşe gelir derler ya, aile büyüklerimiz de sırayla kansere yakalandı. Şuan ailecek çok az da olsa toparlanmış durumdayız. Kayıplarımızın yasını tuttuk ama evde hala bir huzursuzluk var, kaygı var ve ben bunu çok güçlü hissediyorum. Babama güvenmiyorum, beni çok büyük hayal kırıklığına uğrattı, bana yalan söyledi, beni bile kullandı zamanında. annem de güvenmiyor babama ve bu durum beni babama karşı daha da öfkelendiriyor. onu hala affedemedim, bize yaşattıklarından dolayı. Hala da borçlarımız bitmiş değil. Gerçi borçlar benim borçlarım değil. Benimle uzaktan yakından alakası olan borçlar da değil. Borçları ailesini geçindirmek için yapmadı. İçimi de kimseye dökemiyorum. Anneme anlatmaya başladığım an hemen babamı savunmaya geçiyor. Kardeşim de keza öyle. Ya benim göremediğim/görmek istemediğim bir şeyi görüyorlar ya da ben çok katıyım. Babam iyi kalplidir, vicdanlıdır. Korkaktır, yaptığı hataların hepsinin sebebi korkaklığı. Annem bundan dolayı acıyor ona. Ama ben yakıştıramıyorum; ne babama korkaklığı yakıştırıyorum ne de ona acımamı. Ben babamın ne işler karıştırdığını biliyordum ve zamanında uyarmıştım hem annemi hem babamı. Babama demiştim işini kaybedeceksin, anneme de anlatmıştım babamın ne işler karıştırdığını. Ne annem inanmıştı bana ne de babam kaile almıştı beni. Bunları hatırladıkça bana ne diyorum, ne halleri varsa görsünler, kendi hayatları. Ama işte gözümün önünde oluyor her şey ve ben de üzülüyorum. Sessiz kalamıyorum. Evdekiler beni felaket tellalı yaptı. Hele babam sanki çok doğru işler yapıyormuş da bütün işlerini ben bozuyormuşum gibi havalara giriyor.
Başkalarını dinliyorum, gözlemliyorum, okuyorum. Benim sorunum onların sorunları yanında hiçbir şey. Ben kendimi anlatsam benim yerimde olmak isterler. Bir komşumuzun kocası iflas etmiş dükkanı üstüne almış ve borçları ödemek için kadın kendisi borçlanmış. Dağ kadar borcu var. Benim kendime ait borcum yok ama gece uykularım kaçıyor, babamın borçları ne olacak diye. Bütün felaket senaryoları aklımdan geçiyor. Onları düşünerek uykuya dalıyorum. Sabah kalkıyorum; kanun okumam gerekiyor okuyamıyorum, okusam bile yeterli gelmiyor. Verim alamadığımı düşünüyorum. Tekrar tekrar okuma gereği duyuyorum. Severek yaptığım işleri yapamıyorum. Borsa takip ederim ondan bile keyif alamıyorum. Yaptığım hiçbir şeyden emin olamıyorum. Her şeye karşı şüpheliyim, kaygılıyım. İçimde çok büyük bir güvensizlik var. Bazen düşünüyorum kendi baban bile sana böyle yaptıysa dışardakiler ne yapar? Öz annen bile iş kocasına gelince sana cephe alıyor, tek başınasın. Hayallerimi gerçekleştirmek istiyorum ve yapabileceğimi de biliyorum. Sadece biraz zamana ihtiyacım var ve bu zaman içinde kendimi yetiştirebilirim. Ama işte bir türlü tamamen kendime yönelemiyorum. Bu durum 2 senedir böyle. Hadi geçmiş senelerde zorunluydum, hastalıklar, kayıplar yaşandı. Motivasyona ihtiyaçları vardı. Ama bu durum artık sanki benim görevim gibi oldu. Yapmadığımda kendimi suçlu hissediyorum. Bu durumdan ben de çok rahatsızım. Ne bundan kurtulabiliyorum, ne babamı affedebiliyorum, ne yaşadıklarımızı kabullenebiliyorum. Geçmişe takılıp kaldım. Gamsız ve bencil insanlara gerçekten çok özeniyorum. Sadece bir süreliğine böyle olsam keşke diyorum bazen. Ama bu düşünce bile beni suçlu hissettiriyor.
Biraz içimi dökmek istedim ve merak ediyorum: Benim gibi geçmişe takılanlar var mı? Babasıyla sorunları olan var mı? Kendini ikinci plana atanlar var mı? Sorunlarla nasıl baş ediyorsunuz? Borçlarınızla nasıl yaşıyorsunuz? Sizi üzenleri affedebildiniz mi?
Birkaç sene evvel orta sınıf 4 kişilik bir aileydik. Ben ve kardeşim isteyen bir çocuk değildik. Üniversite okuduğum sürece bile babamdan çok nadir para istedim. Hatta o benden para isterdi. Büyük umutlarla ve özlem döndüğüm evde karşılaştığım manzara beni bir hayli yıkmıştı. Meğer babam çok fazla borç yapmış, borcunu borçla kapatmış, alkol masalarında yatıp kalkmış ve işinden olmuştu. Bütün felaketler peş peşe gelir derler ya, aile büyüklerimiz de sırayla kansere yakalandı. Şuan ailecek çok az da olsa toparlanmış durumdayız. Kayıplarımızın yasını tuttuk ama evde hala bir huzursuzluk var, kaygı var ve ben bunu çok güçlü hissediyorum. Babama güvenmiyorum, beni çok büyük hayal kırıklığına uğrattı, bana yalan söyledi, beni bile kullandı zamanında. annem de güvenmiyor babama ve bu durum beni babama karşı daha da öfkelendiriyor. onu hala affedemedim, bize yaşattıklarından dolayı. Hala da borçlarımız bitmiş değil. Gerçi borçlar benim borçlarım değil. Benimle uzaktan yakından alakası olan borçlar da değil. Borçları ailesini geçindirmek için yapmadı. İçimi de kimseye dökemiyorum. Anneme anlatmaya başladığım an hemen babamı savunmaya geçiyor. Kardeşim de keza öyle. Ya benim göremediğim/görmek istemediğim bir şeyi görüyorlar ya da ben çok katıyım. Babam iyi kalplidir, vicdanlıdır. Korkaktır, yaptığı hataların hepsinin sebebi korkaklığı. Annem bundan dolayı acıyor ona. Ama ben yakıştıramıyorum; ne babama korkaklığı yakıştırıyorum ne de ona acımamı. Ben babamın ne işler karıştırdığını biliyordum ve zamanında uyarmıştım hem annemi hem babamı. Babama demiştim işini kaybedeceksin, anneme de anlatmıştım babamın ne işler karıştırdığını. Ne annem inanmıştı bana ne de babam kaile almıştı beni. Bunları hatırladıkça bana ne diyorum, ne halleri varsa görsünler, kendi hayatları. Ama işte gözümün önünde oluyor her şey ve ben de üzülüyorum. Sessiz kalamıyorum. Evdekiler beni felaket tellalı yaptı. Hele babam sanki çok doğru işler yapıyormuş da bütün işlerini ben bozuyormuşum gibi havalara giriyor.
Başkalarını dinliyorum, gözlemliyorum, okuyorum. Benim sorunum onların sorunları yanında hiçbir şey. Ben kendimi anlatsam benim yerimde olmak isterler. Bir komşumuzun kocası iflas etmiş dükkanı üstüne almış ve borçları ödemek için kadın kendisi borçlanmış. Dağ kadar borcu var. Benim kendime ait borcum yok ama gece uykularım kaçıyor, babamın borçları ne olacak diye. Bütün felaket senaryoları aklımdan geçiyor. Onları düşünerek uykuya dalıyorum. Sabah kalkıyorum; kanun okumam gerekiyor okuyamıyorum, okusam bile yeterli gelmiyor. Verim alamadığımı düşünüyorum. Tekrar tekrar okuma gereği duyuyorum. Severek yaptığım işleri yapamıyorum. Borsa takip ederim ondan bile keyif alamıyorum. Yaptığım hiçbir şeyden emin olamıyorum. Her şeye karşı şüpheliyim, kaygılıyım. İçimde çok büyük bir güvensizlik var. Bazen düşünüyorum kendi baban bile sana böyle yaptıysa dışardakiler ne yapar? Öz annen bile iş kocasına gelince sana cephe alıyor, tek başınasın. Hayallerimi gerçekleştirmek istiyorum ve yapabileceğimi de biliyorum. Sadece biraz zamana ihtiyacım var ve bu zaman içinde kendimi yetiştirebilirim. Ama işte bir türlü tamamen kendime yönelemiyorum. Bu durum 2 senedir böyle. Hadi geçmiş senelerde zorunluydum, hastalıklar, kayıplar yaşandı. Motivasyona ihtiyaçları vardı. Ama bu durum artık sanki benim görevim gibi oldu. Yapmadığımda kendimi suçlu hissediyorum. Bu durumdan ben de çok rahatsızım. Ne bundan kurtulabiliyorum, ne babamı affedebiliyorum, ne yaşadıklarımızı kabullenebiliyorum. Geçmişe takılıp kaldım. Gamsız ve bencil insanlara gerçekten çok özeniyorum. Sadece bir süreliğine böyle olsam keşke diyorum bazen. Ama bu düşünce bile beni suçlu hissettiriyor.
Biraz içimi dökmek istedim ve merak ediyorum: Benim gibi geçmişe takılanlar var mı? Babasıyla sorunları olan var mı? Kendini ikinci plana atanlar var mı? Sorunlarla nasıl baş ediyorsunuz? Borçlarınızla nasıl yaşıyorsunuz? Sizi üzenleri affedebildiniz mi?