Çok yapıcı, çok güzel bir dille yazmışsınız çok teşekkür ederim. Karakteri bambaşka oldu adamın. Ne umdum ne buldum durumundayım. En iyisi yoluma bakıp nasipse ilerle belki doğru adamla bu sürece girmek. Şuan acımı hafifletip, ayrılma sürecini nasıl kolay yürütürüm onu düşünüyorum.Allah sabir versin size. Cok zor olan imtihanlardan biri yasadiginiz malesef. Sizin caninizin nasil yandigini az cok tahmin edebiyorum.
Biz de tedavi surecindeyiz. Tup bebek yapacagiz ilerleyen gunlerde insallah. Bu donemde eslerin birbirine destek olmasi gercekten cok onemli. Fakat anlattiklariniza gore esiniz zaten bu stresli olan donemde isleri daha da zorlastirmis... Ve aci kaybiniz sonrasi size davranislari da kabul edilebilecek gibi degil. Bilmiyorum belki mizaci geregi boyle davraniyor olabilir. Karakteri boyle belki de.
Sizin Allah` in izniyle evlat sahibi olmak istemenize nasil engel olabilir. Yok bir daha tedavi, tup bebek yok falan diyerek hele de aci kaybiniz sonrasi bunlari dile getirerek sizi tehdit etmesi cok acimasizca. Bu tek basina verebilecegi bir karar degil. Siz evlisiniz. Bunun farkina varmasi gerek.
Insallah en hayirli en kisa surede her sey yoluna girer ve muradina erip kucagina evladini alirsin. Allah yardinciniz olsun.
Yapmam gereken bu biliyorum. Sizlerden güç almak istemiştim bir çare. Amin çok sağolunEşiniz aklını yitirmiş zaten mutsuz bir insana git kendini at öl demek ne demekEşiniz leş gibi bir insan, kendinizi topladıktan sonra başka erkek bakmayı ciddi ciddi düşünün derim zaten sorun da kendisindeymiş sağlıklı bir evlat sahibi olabileceğiniz insan gibi bir erkeğe yönelirsiniz. Tekrar başınız sağ olsun, kısa zamanda feraha çıkarsınız umarım.
Rabbim evladınızı bağışlasın sizeÖncelikle başınız sagolsun çok üzüldüm Rabbım doğru zamanda hayırlısıyla anneliği tattirir inşallah her şer de hayır vardır öyle düşünün benzer kaybı bende yaşadım nasıl zor hissedebiliyorum ailem uzakta es ailesi ve çevre hislerimi anlamadılar eşimde aynı şekilde malesef erkekler bizler kadar duygusal değiller ilk gebeliğin bu şekilde sonuçlanması insani çok sarsabiliyorzor bir surec ama zamanla hersey değişebiliyor akışa bırakın biraz şimdilik..suan 9 aylik bir evlat sahibiyim çok şükür Allaha sığının ve hayrlisi olması içi dua edjn
Lütfen yanlış anlamayın. Amacım sizi üzmek asla değil. Sadece sarsmak.Işık yandı yanıyor da. Sadece şu ara bu acımın üstüne boşanma(ayrılmak yalnızlık değil kastım, sancıı geçmesi) ile baş edecek gücü bulamıyorum. İlla ondan çocuğum olsun evli kalayım değil derdim. İçimde yarım kalmış bir özlem var. Çocuğum olmasa da ölecek değilim tabi hayat devam edecek. Niyetim burda kimseye bana laf anlattırıp kendi bildiğimi yapmaya devam etmek değildi. Ben mi yanlış anlıyorum, sineye mi çekmeliyim sadece bunu paylaşmak, içimi dökmek ve fikir almak istedim.
Ben de altı ay önce yedi aylık bebeğimi kaybettim şu an boşanma aşamasındayım. Sizi çok iyi anlıyorum o yüzden. Acımız çok büyük, çok derin ve hep içimizde kalacak. Önemli olan bu acıyla birlikte güçlenerek hayata devam etmek. Öncelikle lütfen bir psikiyatrist ya da psikolog ile görüşün bana çok faydası oldu. Daha çok taze acınız, çok yeni yas sürecinin en başındasınız. Benim doktorum bu sürecin bir yıl sürebileceğini ve bu süreçte acı çekmenin, üzülmenin, hayata devam edemiyormuş gibi hissetmenin normal olduğunu söyledi. Uyuyabilmem ve yemek yiyebilmem için ilaç başlandı. Bunları anlatıyorum çünkü sizin önceliğiniz kendiniz olmalı. Eşiniz ya da ailesinden önce kendinize odaklanın yaralarınızı sarmaya çalışın. Anladığım kadarıyla eşinizin merhamet duygusu yok. Siz önce kendinizi toparlamaya çalışın sonra da eşinizi ölçüp tartın iyi bir insan mı, onunla ne olursa olsun bu hayatı geçirmek istiyor musunuz bunları sorun kendinize. Benim bütün sorulara cevabım hayırdı ve boşanma kararı aldım. Kararı aldığım andan itibaren rahatladım ve eskiye göre daha huzurluyum. Siz de eğer o hayatınızdan gittiğinde daha mutlu, huzurlu olacağına inanıyorsanız lütfen korkmayın. Boşanma süreci çok sıkıntılı olabiliyor evet ama eni sonu bitiyor sıkıntılar. Ama yok ben boşanmak istemiyorum derseniz de lütfen hem siz hem de eşiniz destek alın, çift terapisine gidin. Umarım her şey güzel olur sizin için. Bizim bebeklerimiz cennet kuşu oldular ama içimizde hep yaşamaya devam edicekler o yüzden onlar için de yaşamalıyızKızlar dayanamıyorum artık, kimseler anlamıyor beni etrafımda. Buradan anlayan duyan birileri olur umarım çığlıklarımı.
Yaklaşık 7 yıldır evliyim, 35 yaşına dayandım. Hep çocuk sahibi olmayı istedim, eşim ilk başlarda buna yanaşmadı. Sonra tamam dedi bu sefer de hamile kalamadım. Kendimce ne kürler vitaminler kullandım aylarca. Ardından sperm problemi olduğunu öğrendik ve tüp bebek tedavisi gördük. Embriyolarımız oldu şükür 4 sefer transfer oldum. Rahim kalınlaşması problemi de yaşadım transferlerde. Neler neler denedim. Artık olduğu kadarıyla deyip transferler yapıldı. İlk denemede tutmadı. 2. denemede pozitifi gördük, havalara uçtum. Ama çok kısa sürdü, ertesi testte değerim yükselmedi yani kimyasal oldu. 3. denemede yine pozitifi gördük. Değer yükselir mi yükselmez mi derken kalp atışını duyduk ama 8.haftada malesef kalbi durdu miniğimin. Kahroldum. Son embryomuz kalmıştı umutsuz bi şekilde onunla 4.denememizi yaptık ve yine pozitifi gördük. Korku ve endişe hep oldu ama tüm kontroller çok iyi gitti. Oğlummm deyip her gün şükredip dualarla yattım kalktım. Hayaller kurdum. Onunla konuştum, ninniler dinlettim. Eşimse hamilelik döneminde çok üzdü beni. Bana ne zaman bağırsa benim canım oğlum tekmeleriyle “anne buradayım ben, sen üzülme” derdi sanki. Yaşadığım şehirde yalnız sayılırım. Akraba eş dost çevremin çoğu başka şehirde. Kısacası oğlum benim gerçekleşmiş hayalim, kabul olunmuş duam, yaşama sevincim, hatta en yakın dostum olmuştu. Gebeliğimin 6.ayını tamamlamak üzereyken dahası her şey yolundayken oğlumun hareketini hissetmedim bir gün. Önceki akşam kıpır kıpırdı halbuki içimde. Yüreğime bir sızı düştü akşama kadar bekledim ve acile gidelim dedim. O ultrason ekranında kuzumu öylece hareketsiz görmek ve doktordan “malesef” kelimesini duymak hayatımın en büyük travması oldu. İnanamadım. Benim canımın canı melek olmuştu. Her şeyim hayatım yine yarım kaldı. Verilen ilaçlarla ertesi günü doğum yaptım. Onca acıya rağmen bomboş kalmıştı kucağım. Evladımı göstermediler bile. Ve diğer gün benim meleğimin o minik bedenini benim hayatımla beraber toprağın altına koydular. Ne özlüyorum onu bir bilseniz!!!
Bu kabusun üzerinden henüz 20 gün geçti. Acım çok taze. 20 yıl geçse de unutabileceğim bir şey değil. Ve dahası acımı yaşamama izin vermiyorlar. Eşim ilk bir haftadan sonra bana anlayış göstermemeye başladı. “Yeter be, bi tek çocuğunu kaybeden sensin değil mi. Yetti artık üzülüp durduğun. Sen acıdan beslenmeyi seviyorsun, sanki bilmiyorum seni. Bahanen de hazır üzülmeye. Git at kendini aşağıya dayanamıyorsan. Zaten sana çocuk falan da yok, tedaviye de bi daha başlarsam hadi bakalım görürsün.” Bu cümleleri duyuyorum. Halbuki yıllardır ne uğraş verdim, neler yaşadım ve ne kadar istediğimi kendisi biliyor en iyi. Annesi de güya bize destek olmak için yanımıza geldi geçen hafta. O da benim acıma anlayış ve saygı göstermiyor. Yok hayata dönmeliymişim, bu böyle olmazmış. Ki böyle dediği için zaten onunlayken içime içime ağlıyorum belli etmeyeyim, yine eleştirilmeyeyim diye bişeylere tutunuyorum. Yemekler pastalar yapıyorum, onunla aptal aptal diziler izleyip yorumlar yapıyorum, beraber yürüyüşlere çıkıyorum. Bunlara rağmen ‘bu böyle olmaz hayata dönmelisin” diye azar işitiyorum kadından sırf ben bu ara hamile ya da bebek görmek içimi acıtıyor dedim diye. Eşimin yanındayken de tutuyorum kendimi. İçime içime ağlıyorum. Bağrıma bir taş oturmuş durumda şuan.
Ne yapacağımı bilmiyorum. Ailemle konuşsam zaten onlar da kahroldular benim bu kaybıma. Daha fazla onları da üzmek istemiyorum. Bikaç arkadaşımla telefonda konuşuyorum gizlice odaya kapanarak anca. Bu da bir yere kadar. Artık nefes alamıyorum sanki sıkıştım kaldım. Kaynana falan bi tarafa da eşim dediğim adamın bu tavırları beni kahrediyor. Zerre anlayışı, merhameti dahası sevgisi yok bana karşı. Hala niye duruyorum burda onu da bilmiyorum. Aslında biliyorum çünkü evli olduğum adam boşanmayla çirkinleşecek karakterde bir adam. Böyle bir adamdan çocuk istemek bile başlı başına bir hata. Onu da biliyorum. Hayatıma son versem diyorum inancım dikiliyor karşıma. Ecelimle ölsem diye dua etmeye başladım artık, hem meleğime kavuşurum hem bu insanlardan kurtulurum böylelikle diye.
Bana bir şey söyleyin nolur. Evladımın acısı, meleğimin hasreti her gün büyüyor içimde. Ve ben böyle yanarken tek gözyaşı dökmeme dahi izin yok deyim yerindeyse. Söyleyin ben şimdi ne yapayım?
Çok geçmiş olsun.başınız sağ olsun çok büyük bir acı bu. Eşiniz ve eşinizden çocuk sahibi olma konusunu bir daha düşünün derim. Ben de oğlumu 36. Haftada doğumda kaybettim eşim ve ailemin desteği olmasa toparlanamazdım. Bebeğim melek olduktan 6 sene sonra oğlumu kucağıma aldım o arada istedik ama olmadı. Eşim (bir çocuğumuz da olmasına rağmen) sen tekrar çocuk sahibi olmayı çok istiyorsun istersen beklemeyelim artık tüp bebek düşünelim dedi. Yaz tatili vb aradan çıksın derken hamile kalmışım. 14 yıllık evliyim arada çoook sıkıntılı olduğumuz dönemler(işsizlik, parasızlık) oldu ama sevgisinden eminim.Kızlar dayanamıyorum artık, kimseler anlamıyor beni etrafımda. Buradan anlayan duyan birileri olur umarım çığlıklarımı.
Yaklaşık 7 yıldır evliyim, 35 yaşına dayandım. Hep çocuk sahibi olmayı istedim, eşim ilk başlarda buna yanaşmadı. Sonra tamam dedi bu sefer de hamile kalamadım. Kendimce ne kürler vitaminler kullandım aylarca. Ardından sperm problemi olduğunu öğrendik ve tüp bebek tedavisi gördük. Embriyolarımız oldu şükür 4 sefer transfer oldum. Rahim kalınlaşması problemi de yaşadım transferlerde. Neler neler denedim. Artık olduğu kadarıyla deyip transferler yapıldı. İlk denemede tutmadı. 2. denemede pozitifi gördük, havalara uçtum. Ama çok kısa sürdü, ertesi testte değerim yükselmedi yani kimyasal oldu. 3. denemede yine pozitifi gördük. Değer yükselir mi yükselmez mi derken kalp atışını duyduk ama 8.haftada malesef kalbi durdu miniğimin. Kahroldum. Son embryomuz kalmıştı umutsuz bi şekilde onunla 4.denememizi yaptık ve yine pozitifi gördük. Korku ve endişe hep oldu ama tüm kontroller çok iyi gitti. Oğlummm deyip her gün şükredip dualarla yattım kalktım. Hayaller kurdum. Onunla konuştum, ninniler dinlettim. Eşimse hamilelik döneminde çok üzdü beni. Bana ne zaman bağırsa benim canım oğlum tekmeleriyle “anne buradayım ben, sen üzülme” derdi sanki. Yaşadığım şehirde yalnız sayılırım. Akraba eş dost çevremin çoğu başka şehirde. Kısacası oğlum benim gerçekleşmiş hayalim, kabul olunmuş duam, yaşama sevincim, hatta en yakın dostum olmuştu. Gebeliğimin 6.ayını tamamlamak üzereyken dahası her şey yolundayken oğlumun hareketini hissetmedim bir gün. Önceki akşam kıpır kıpırdı halbuki içimde. Yüreğime bir sızı düştü akşama kadar bekledim ve acile gidelim dedim. O ultrason ekranında kuzumu öylece hareketsiz görmek ve doktordan “malesef” kelimesini duymak hayatımın en büyük travması oldu. İnanamadım. Benim canımın canı melek olmuştu. Her şeyim hayatım yine yarım kaldı. Verilen ilaçlarla ertesi günü doğum yaptım. Onca acıya rağmen bomboş kalmıştı kucağım. Evladımı göstermediler bile. Ve diğer gün benim meleğimin o minik bedenini benim hayatımla beraber toprağın altına koydular. Ne özlüyorum onu bir bilseniz!!!
Bu kabusun üzerinden henüz 20 gün geçti. Acım çok taze. 20 yıl geçse de unutabileceğim bir şey değil. Ve dahası acımı yaşamama izin vermiyorlar. Eşim ilk bir haftadan sonra bana anlayış göstermemeye başladı. “Yeter be, bi tek çocuğunu kaybeden sensin değil mi. Yetti artık üzülüp durduğun. Sen acıdan beslenmeyi seviyorsun, sanki bilmiyorum seni. Bahanen de hazır üzülmeye. Git at kendini aşağıya dayanamıyorsan. Zaten sana çocuk falan da yok, tedaviye de bi daha başlarsam hadi bakalım görürsün.” Bu cümleleri duyuyorum. Halbuki yıllardır ne uğraş verdim, neler yaşadım ve ne kadar istediğimi kendisi biliyor en iyi. Annesi de güya bize destek olmak için yanımıza geldi geçen hafta. O da benim acıma anlayış ve saygı göstermiyor. Yok hayata dönmeliymişim, bu böyle olmazmış. Ki böyle dediği için zaten onunlayken içime içime ağlıyorum belli etmeyeyim, yine eleştirilmeyeyim diye bişeylere tutunuyorum. Yemekler pastalar yapıyorum, onunla aptal aptal diziler izleyip yorumlar yapıyorum, beraber yürüyüşlere çıkıyorum. Bunlara rağmen ‘bu böyle olmaz hayata dönmelisin” diye azar işitiyorum kadından sırf ben bu ara hamile ya da bebek görmek içimi acıtıyor dedim diye. Eşimin yanındayken de tutuyorum kendimi. İçime içime ağlıyorum. Bağrıma bir taş oturmuş durumda şuan.
Ne yapacağımı bilmiyorum. Ailemle konuşsam zaten onlar da kahroldular benim bu kaybıma. Daha fazla onları da üzmek istemiyorum. Bikaç arkadaşımla telefonda konuşuyorum gizlice odaya kapanarak anca. Bu da bir yere kadar. Artık nefes alamıyorum sanki sıkıştım kaldım. Kaynana falan bi tarafa da eşim dediğim adamın bu tavırları beni kahrediyor. Zerre anlayışı, merhameti dahası sevgisi yok bana karşı. Hala niye duruyorum burda onu da bilmiyorum. Aslında biliyorum çünkü evli olduğum adam boşanmayla çirkinleşecek karakterde bir adam. Böyle bir adamdan çocuk istemek bile başlı başına bir hata. Onu da biliyorum. Hayatıma son versem diyorum inancım dikiliyor karşıma. Ecelimle ölsem diye dua etmeye başladım artık, hem meleğime kavuşurum hem bu insanlardan kurtulurum böylelikle diye.
Bana bir şey söyleyin nolur. Evladımın acısı, meleğimin hasreti her gün büyüyor içimde. Ve ben böyle yanarken tek gözyaşı dökmeme dahi izin yok deyim yerindeyse. Söyleyin ben şimdi ne yapayım?
Başınız sağolsunKızlar dayanamıyorum artık, kimseler anlamıyor beni etrafımda. Buradan anlayan duyan birileri olur umarım çığlıklarımı.
Yaklaşık 7 yıldır evliyim, 35 yaşına dayandım. Hep çocuk sahibi olmayı istedim, eşim ilk başlarda buna yanaşmadı. Sonra tamam dedi bu sefer de hamile kalamadım. Kendimce ne kürler vitaminler kullandım aylarca. Ardından sperm problemi olduğunu öğrendik ve tüp bebek tedavisi gördük. Embriyolarımız oldu şükür 4 sefer transfer oldum. Rahim kalınlaşması problemi de yaşadım transferlerde. Neler neler denedim. Artık olduğu kadarıyla deyip transferler yapıldı. İlk denemede tutmadı. 2. denemede pozitifi gördük, havalara uçtum. Ama çok kısa sürdü, ertesi testte değerim yükselmedi yani kimyasal oldu. 3. denemede yine pozitifi gördük. Değer yükselir mi yükselmez mi derken kalp atışını duyduk ama 8.haftada malesef kalbi durdu miniğimin. Kahroldum. Son embryomuz kalmıştı umutsuz bi şekilde onunla 4.denememizi yaptık ve yine pozitifi gördük. Korku ve endişe hep oldu ama tüm kontroller çok iyi gitti. Oğlummm deyip her gün şükredip dualarla yattım kalktım. Hayaller kurdum. Onunla konuştum, ninniler dinlettim. Eşimse hamilelik döneminde çok üzdü beni. Bana ne zaman bağırsa benim canım oğlum tekmeleriyle “anne buradayım ben, sen üzülme” derdi sanki. Yaşadığım şehirde yalnız sayılırım. Akraba eş dost çevremin çoğu başka şehirde. Kısacası oğlum benim gerçekleşmiş hayalim, kabul olunmuş duam, yaşama sevincim, hatta en yakın dostum olmuştu. Gebeliğimin 6.ayını tamamlamak üzereyken dahası her şey yolundayken oğlumun hareketini hissetmedim bir gün. Önceki akşam kıpır kıpırdı halbuki içimde. Yüreğime bir sızı düştü akşama kadar bekledim ve acile gidelim dedim. O ultrason ekranında kuzumu öylece hareketsiz görmek ve doktordan “malesef” kelimesini duymak hayatımın en büyük travması oldu. İnanamadım. Benim canımın canı melek olmuştu. Her şeyim hayatım yine yarım kaldı. Verilen ilaçlarla ertesi günü doğum yaptım. Onca acıya rağmen bomboş kalmıştı kucağım. Evladımı göstermediler bile. Ve diğer gün benim meleğimin o minik bedenini benim hayatımla beraber toprağın altına koydular. Ne özlüyorum onu bir bilseniz!!!
Bu kabusun üzerinden henüz 20 gün geçti. Acım çok taze. 20 yıl geçse de unutabileceğim bir şey değil. Ve dahası acımı yaşamama izin vermiyorlar. Eşim ilk bir haftadan sonra bana anlayış göstermemeye başladı. “Yeter be, bi tek çocuğunu kaybeden sensin değil mi. Yetti artık üzülüp durduğun. Sen acıdan beslenmeyi seviyorsun, sanki bilmiyorum seni. Bahanen de hazır üzülmeye. Git at kendini aşağıya dayanamıyorsan. Zaten sana çocuk falan da yok, tedaviye de bi daha başlarsam hadi bakalım görürsün.” Bu cümleleri duyuyorum. Halbuki yıllardır ne uğraş verdim, neler yaşadım ve ne kadar istediğimi kendisi biliyor en iyi. Annesi de güya bize destek olmak için yanımıza geldi geçen hafta. O da benim acıma anlayış ve saygı göstermiyor. Yok hayata dönmeliymişim, bu böyle olmazmış. Ki böyle dediği için zaten onunlayken içime içime ağlıyorum belli etmeyeyim, yine eleştirilmeyeyim diye bişeylere tutunuyorum. Yemekler pastalar yapıyorum, onunla aptal aptal diziler izleyip yorumlar yapıyorum, beraber yürüyüşlere çıkıyorum. Bunlara rağmen ‘bu böyle olmaz hayata dönmelisin” diye azar işitiyorum kadından sırf ben bu ara hamile ya da bebek görmek içimi acıtıyor dedim diye. Eşimin yanındayken de tutuyorum kendimi. İçime içime ağlıyorum. Bağrıma bir taş oturmuş durumda şuan.
Ne yapacağımı bilmiyorum. Ailemle konuşsam zaten onlar da kahroldular benim bu kaybıma. Daha fazla onları da üzmek istemiyorum. Bikaç arkadaşımla telefonda konuşuyorum gizlice odaya kapanarak anca. Bu da bir yere kadar. Artık nefes alamıyorum sanki sıkıştım kaldım. Kaynana falan bi tarafa da eşim dediğim adamın bu tavırları beni kahrediyor. Zerre anlayışı, merhameti dahası sevgisi yok bana karşı. Hala niye duruyorum burda onu da bilmiyorum. Aslında biliyorum çünkü evli olduğum adam boşanmayla çirkinleşecek karakterde bir adam. Böyle bir adamdan çocuk istemek bile başlı başına bir hata. Onu da biliyorum. Hayatıma son versem diyorum inancım dikiliyor karşıma. Ecelimle ölsem diye dua etmeye başladım artık, hem meleğime kavuşurum hem bu insanlardan kurtulurum böylelikle diye.
Bana bir şey söyleyin nolur. Evladımın acısı, meleğimin hasreti her gün büyüyor içimde. Ve ben böyle yanarken tek gözyaşı dökmeme dahi izin yok deyim yerindeyse. Söyleyin ben şimdi ne yapayım?
Sende cennet annesisin, bi tanede yanında evladın var sanırım canım. Kaç yıl oldu cennetligine, sonra ikinci yavrumu kucagin alınca nasıl oldun.Çok geçmiş olsun.başınız sağ olsun çok büyük bir acı bu. Eşiniz ve eşinizden çocuk sahibi olma konusunu bir daha düşünün derim. Ben de oğlumu 36. Haftada doğumda kaybettim eşim ve ailemin desteği olmasa toparlanamazdım. Bebeğim melek olduktan 6 sene sonra oğlumu kucağıma aldım o arada istedik ama olmadı. Eşim (bir çocuğumuz da olmasına rağmen) sen tekrar çocuk sahibi olmayı çok istiyorsun istersen beklemeyelim artık tüp bebek düşünelim dedi. Yaz tatili vb aradan çıksın derken hamile kalmışım. 14 yıllık evliyim arada çoook sıkıntılı olduğumuz dönemler(işsizlik, parasızlık) oldu ama sevgisinden eminim.
7 sene önce flört etmişsiniz eee yani? korkmayın inmez kalbine filan. sanki babanız bilmeyecek mi adam boşanma yüzünden çirkinleşiyor...zaten önce siz konuşup herşeyi anlatmalısınız.Tehditkar bir insan. Evliliğim öncesi beraber flört dönemimiz oldu, ben ailemden ayrı şehirdeydim bekarken de işim dolayısıyla. Evlenmeden başımı öne eğecek bir şey yapmadım ama özellikle babama evlenmeden bir yıl önce görüştüğümüzü beraber geçirdiğimiz zamanı anlatmakla tehdit ediyor. Özellikle babam bu konuda çok hassas, duyarsa kalbine iner. E durum böyleyse niye görüştüm ettim, hata mı evet belki ama tanımam lazımdı, sevmiştim de. Hoş tanıyamamışım o ayrı. Buna ilaveten mal paylaşımı vs konusunda da çirkinleşecek onu da biliyorm, gerçi malda mülkte gözüm de kalmadı o ayrı.
İlahi bir mesaj belki de, ben de almam gereken dersi arıyorum yaşadıklarımda. Burdaki herkes konfor alanımdan çıkmama cesaret etmeme yüreklendirdi beni.dediğinize hak veriyorumneden olmamasında hayır aramıyorsunuz
sizin mutlu olmadığınız ailede? çocuğunuz mutlu olabilecek miydi
belki de kocanızdan kurtulmanız için olmuyor
daha dün çocuğuyla birlikte intihar etti bir kadın
arkasında mutsuz olacağını düşünerek
Amin sağolun. Zor süreçler, kendi başına göğüslenecek hiç değil. Sahiden çok büyük değişiklikler oldu ama tavır önemli, anlayış önemli ne yaşanırsa yaşansın. Artık burda da arkadaşların yazdığı gibi dönüşü yok bu evliliğin. Hayırlısı. İnşallah sağlıkla evlat sahibi olursunuzÖncelikle Allah sabır versin.Yaşadıklarınız çok zor bunun için destek almalısınız.Bizde denedik 3 sefer ve hazır embriyoda yoktu her seferinde baştan başladık.Ben tedavi sürecinde bambaşka birine dönüştüm.Eşime karşı çok kırıcı oldum.Sonuç olarak normalde hiç yaşamadığımız şeyler yaşadık.Eşiniz yaptıkları kabul edilebilir değil ama oda aynı süreci yaşadığı için onunda psikolojisi bozulmuş olabilir.Bu konunun dışına çıkıp değerlendirin eşinizle olan ilişkinizi.