- 13 Haziran 2022
- 1.313
- 2.407
- 29
- Konu Sahibi kosantembelhayvan
- #1
Çok uzun olucak imla ve yazım hataları olabilir çünkü resmen ağlama krizlerine girdim ve yeniden depresyona girmek istemiyorum derdimi bi solukta sizlere anlatmak ve güzel dileklerinizi okuyup hayatıma kaldığım yerden mutlu şekilde devam edebilmek istiyorum.
bir süredir terapiste gidiyorum. yaşım 28
ailemle memleketten, evime geri döndüğüm vakit günlerce eşime sarılıp ağlayıp durdum. çünkü ben nasıl bir ortamda büyüdüğümü unutmuşum, ve bu aileyle birkaç gün birarada durmak geçmişimi yeniden hatırlamama neden oldu. annem babam para kazanabilmek için birkaç yıldır yurtdışında yaşıyor. ablam ise bulunduğum şehrin diğer ucunda, kız kardeşim, mesleğinden dolayı başka bi şehirde. hepsi evli. ben de bir yıldır eşimleyim. ailemle çok sık görüşmüyorum. bekar olduğum vakitlerde de kendi evime ayrılmak için çok çaba verdim. genel olarak en ufak bir meseleden kavga dövüş çıkan, ortalığın yerle bir olduğu bir evde büyüdüm. annem ve ablam hassas ve kırılgan, kardeşim ise kabul etmese de psikolojik sorunları olan biri. basitçe bir tanı koymak gerekirse babam ve kardeşimde öfke kontrol sorunlarına sahip. ben ise son iki yıla kadar özeleştiri yapmam gerekirse öfkeye sahiptim, ama hiçbir zaman onlar gibi fiziksel bir zararım olmadı. kolay sinirlenip çok bağırırdım.
evlenmemden önce de bir dönem annemi babamın yanına gitmesi için ikna edip yalnız yaşamak istedim. detayları anlatmama gerek yok, az çok tahmin edersiniz, neredeyse her günüm ağlamakla hırpalanmakla geçti. kardeşim çok zor biriydi. atanana kadar sevgililerimi bahane etti, hareketlerimii laflarımı bahane etti beni çok yıprattı. tüm bunlar yaşanırken evdeki kimse bu olaylara dahil olmak istemedi, zaten babamdan gizli tutmaya çalışırdık. annemse "siz kardeşsiniz kavga etmeyin" diyip kan bağı dramaları yapıp ben dayak yesem bile konuyu kapatıp barışmamızı isterdi. anneme acıdığım için kardeşimle hep barışan ben oldum. haklı olsam bile özürler dileyip ayağına kapandım. herşeyi buraya yazıcağımı düşünüyodum ama zaten terapiste anlatmak yormuşken burada da anlatmak istemiyorum. senin elin armut mu topluyodu diyenler olucaktır. beni dövdüğü bir vakit de onu bir temiz dövdüm(sinirime engel olamadığımdan falan değil, benim o biçim gözüm hiçbir zaman dönmedi, sadece beni anlamasını istemiştim) bunu yaptığım için kendimden tiksindim ve bir daha asla yapmadım. bir dönem geldi ve kardeşim atanıp defolup gitti.
çocukken annemin babamdan boşanması için yalvaran bi çocukluk geçirdik. iyi bir insan olmasına rağmen babamdan bizi de kendini de hiçbi zaman korumadığına, eve ekmek getiren ve bunun haricinde dedemin ona sahip çıkacağını bilmesine rağmen bizi böyle bi evde büyüttüğü için içten içe hep kızgındım./kızgınım. yıllar geçti ve bu evin üç kadını hayatlarındaki sorunları "sorunları sevgiyle kucaklayın" "falanca gün meditasyon yapın her istediğiniz gerçekleşir. "herkesi olduğu gibi kabul edin" gibi öğretilerle kendilerini kişisel geliştirme(!) dertleriyle uğraştılar ama hiçbir zaman kardeşimi ya da babamı doktara gitmesi için bir konuşma yapmaları için ikna edemedim.
kardeşim çocukluğundan beri sinir krizlerine girer sağı solu kırar, dövmeye çalışır, kendini yerlere atar, birkaç intihar girişimi olan biri. evliliği de bir o kadar kendisi gibi olaylı oldu, bizi histerik hareketleri yüzünden zor durumlara soktu. şuan ben kardeşime acıyorum ona kızamıyorum bile evlendim hala online görüşmelere ya da aile etkinliklerine onlar kadar sık katılmadığım için benim üstüme geliyor, eşimin ailesine kendi ailemden daha çok kıymet verdiğimi söyleyip duruyor. Bu arada küfürlü hakaretli tüm bu suçlamalar kocamın işlerinden dolayı tüm haftayı onlarla geçiremiyceğimi söylediğimde de koca meraklısı olduğumu söylüyor. ve ben kendimi bu konularda dediği gibi biri olmadığımı düşünmeme rağmen, kendimde hep kusur arayıp kendimi harap ediyorum, kendimi hayırsız evlat olarak görüyorum. ailemi olduğu gibi sevmek zorunda olmadığımı düşündüğüm için hep kendimi kötü hissettiriyor ama ben her an birileriyle kavga edilen bir ortamda bulunmak istemiyorum. onlarla yanyana olmadığımda daha mutlu hissettiğim için kendimi kötü hissediyorum. kocamın da başını her gün bunlarla şişirmek istemiyorum, onlara kinlendirmek istemiyorum. arkadaşımı da bu meselelerle çok bıktırmak istemiyorum. insanlar benden bıksın istemiyorum
çünkü ben düzgün bir insan olmayı yeni öğrendim. insanlarla nasıl düzgün iletişim kurulur son iki yıldır ailemden ayrıyken öğrendim. yeni arkadaşlar edindim, yeni bir aileye sahip oldum. örümcek ağı gibi karışmış zihnimle kimseyi uğraştırmak istemiyorum.
kardeşimle küs barış küs barış bir hayat rutinimiz var.(küsen taraf hep kardeşim) doktorum nasıl mutlu olucaksam onu yapmamı söylüyor ama ailemi üzmek ve babamdan bu olayları gizlemeye çalışmak çok yıpratıcı. ablamla görüştüklerinde neden orda benim de olmadığımla ilgili ikna edici yalanlar bulmak çok zor.
ablamdan kardeşime bendeki engeli kaldırmasını istediğimi onunla konuşucağımı söyledim. Ablam "beni bu olaylara dahil etmeyin" dedi. anneme "anne kızın beni dövmeye çalıştı(son kavgamızda beni dövmeye çalışırken annem bastı diye dövemedi) diyorum ya bu normal mi" diyorum "sen onu kışkırtıyomuşsun ama" diyor.
ben annemle ablama bu duyarsızlıkları için çok kızgınım mümkün olsaydı hayatımdan tamamen çıkarırdım ama onları üzeceğim için daha mutsuz hissediceğimi bildiğim için bunu yapamıyorum.
sonuç olarak kardeşimle son bir konuşma yapıp onu şimdiye kadar ne kadar kırdıysam özür dileyip, bundan sonrası için normal olmayı dilesem mi yoksa günün birinde babam farketse bile bi de babamla kavga etmeyi göze alıp kimin ne yaşıycağını umursamadan yıllarca küs mü kalsam(domuz inadı var kendi gelip özür dilemez zaten)
eşim her seferinde zaten onla konuşan ben olduğum için artık asla adım atma diyor.
terapistim zaten ne yapmam gerektiğini söylemez.
Başka da danışabileceğim kimsem yok.
gururuma bıraksam bana bunları yaşatan kim olursa olsun hayatımdan çıkarmam gerektiğini söylüyor. ama her kararımın başkalarını etkilediği bir durumdayım.
bu arada ben yazarken gözyaşlarım durdu, sakinleştim.
.....
Son durum şu şekilde, bir şekilde anormalliklerini ve herkesin üstüne düşen şekilde kendini düzeltmek zorunda olduğunu söyledim. (Yazistik) engelledi beni. Annem de biraraya gelince derdinizi anlatirsiniz gibi laflar etti. Ben de üstüme düşeni yaptığımı soyleyi insan gibi iletişim kurar da anca gorusucegimi söyledim. Benden bu kadar dedim. İçim çok rahatladı. Bazi geceler onun acı cektigiyle ilgili kabuslar görüyorum. Hayatı sanıyorum ki yolunda gitmiyo. Herkes nasıl mutlu olucaksa öyle yaşasın. Bu durumu atlatiyorum
bir süredir terapiste gidiyorum. yaşım 28
ailemle memleketten, evime geri döndüğüm vakit günlerce eşime sarılıp ağlayıp durdum. çünkü ben nasıl bir ortamda büyüdüğümü unutmuşum, ve bu aileyle birkaç gün birarada durmak geçmişimi yeniden hatırlamama neden oldu. annem babam para kazanabilmek için birkaç yıldır yurtdışında yaşıyor. ablam ise bulunduğum şehrin diğer ucunda, kız kardeşim, mesleğinden dolayı başka bi şehirde. hepsi evli. ben de bir yıldır eşimleyim. ailemle çok sık görüşmüyorum. bekar olduğum vakitlerde de kendi evime ayrılmak için çok çaba verdim. genel olarak en ufak bir meseleden kavga dövüş çıkan, ortalığın yerle bir olduğu bir evde büyüdüm. annem ve ablam hassas ve kırılgan, kardeşim ise kabul etmese de psikolojik sorunları olan biri. basitçe bir tanı koymak gerekirse babam ve kardeşimde öfke kontrol sorunlarına sahip. ben ise son iki yıla kadar özeleştiri yapmam gerekirse öfkeye sahiptim, ama hiçbir zaman onlar gibi fiziksel bir zararım olmadı. kolay sinirlenip çok bağırırdım.
evlenmemden önce de bir dönem annemi babamın yanına gitmesi için ikna edip yalnız yaşamak istedim. detayları anlatmama gerek yok, az çok tahmin edersiniz, neredeyse her günüm ağlamakla hırpalanmakla geçti. kardeşim çok zor biriydi. atanana kadar sevgililerimi bahane etti, hareketlerimii laflarımı bahane etti beni çok yıprattı. tüm bunlar yaşanırken evdeki kimse bu olaylara dahil olmak istemedi, zaten babamdan gizli tutmaya çalışırdık. annemse "siz kardeşsiniz kavga etmeyin" diyip kan bağı dramaları yapıp ben dayak yesem bile konuyu kapatıp barışmamızı isterdi. anneme acıdığım için kardeşimle hep barışan ben oldum. haklı olsam bile özürler dileyip ayağına kapandım. herşeyi buraya yazıcağımı düşünüyodum ama zaten terapiste anlatmak yormuşken burada da anlatmak istemiyorum. senin elin armut mu topluyodu diyenler olucaktır. beni dövdüğü bir vakit de onu bir temiz dövdüm(sinirime engel olamadığımdan falan değil, benim o biçim gözüm hiçbir zaman dönmedi, sadece beni anlamasını istemiştim) bunu yaptığım için kendimden tiksindim ve bir daha asla yapmadım. bir dönem geldi ve kardeşim atanıp defolup gitti.
çocukken annemin babamdan boşanması için yalvaran bi çocukluk geçirdik. iyi bir insan olmasına rağmen babamdan bizi de kendini de hiçbi zaman korumadığına, eve ekmek getiren ve bunun haricinde dedemin ona sahip çıkacağını bilmesine rağmen bizi böyle bi evde büyüttüğü için içten içe hep kızgındım./kızgınım. yıllar geçti ve bu evin üç kadını hayatlarındaki sorunları "sorunları sevgiyle kucaklayın" "falanca gün meditasyon yapın her istediğiniz gerçekleşir. "herkesi olduğu gibi kabul edin" gibi öğretilerle kendilerini kişisel geliştirme(!) dertleriyle uğraştılar ama hiçbir zaman kardeşimi ya da babamı doktara gitmesi için bir konuşma yapmaları için ikna edemedim.
kardeşim çocukluğundan beri sinir krizlerine girer sağı solu kırar, dövmeye çalışır, kendini yerlere atar, birkaç intihar girişimi olan biri. evliliği de bir o kadar kendisi gibi olaylı oldu, bizi histerik hareketleri yüzünden zor durumlara soktu. şuan ben kardeşime acıyorum ona kızamıyorum bile evlendim hala online görüşmelere ya da aile etkinliklerine onlar kadar sık katılmadığım için benim üstüme geliyor, eşimin ailesine kendi ailemden daha çok kıymet verdiğimi söyleyip duruyor. Bu arada küfürlü hakaretli tüm bu suçlamalar kocamın işlerinden dolayı tüm haftayı onlarla geçiremiyceğimi söylediğimde de koca meraklısı olduğumu söylüyor. ve ben kendimi bu konularda dediği gibi biri olmadığımı düşünmeme rağmen, kendimde hep kusur arayıp kendimi harap ediyorum, kendimi hayırsız evlat olarak görüyorum. ailemi olduğu gibi sevmek zorunda olmadığımı düşündüğüm için hep kendimi kötü hissettiriyor ama ben her an birileriyle kavga edilen bir ortamda bulunmak istemiyorum. onlarla yanyana olmadığımda daha mutlu hissettiğim için kendimi kötü hissediyorum. kocamın da başını her gün bunlarla şişirmek istemiyorum, onlara kinlendirmek istemiyorum. arkadaşımı da bu meselelerle çok bıktırmak istemiyorum. insanlar benden bıksın istemiyorum
çünkü ben düzgün bir insan olmayı yeni öğrendim. insanlarla nasıl düzgün iletişim kurulur son iki yıldır ailemden ayrıyken öğrendim. yeni arkadaşlar edindim, yeni bir aileye sahip oldum. örümcek ağı gibi karışmış zihnimle kimseyi uğraştırmak istemiyorum.
kardeşimle küs barış küs barış bir hayat rutinimiz var.(küsen taraf hep kardeşim) doktorum nasıl mutlu olucaksam onu yapmamı söylüyor ama ailemi üzmek ve babamdan bu olayları gizlemeye çalışmak çok yıpratıcı. ablamla görüştüklerinde neden orda benim de olmadığımla ilgili ikna edici yalanlar bulmak çok zor.
ablamdan kardeşime bendeki engeli kaldırmasını istediğimi onunla konuşucağımı söyledim. Ablam "beni bu olaylara dahil etmeyin" dedi. anneme "anne kızın beni dövmeye çalıştı(son kavgamızda beni dövmeye çalışırken annem bastı diye dövemedi) diyorum ya bu normal mi" diyorum "sen onu kışkırtıyomuşsun ama" diyor.
ben annemle ablama bu duyarsızlıkları için çok kızgınım mümkün olsaydı hayatımdan tamamen çıkarırdım ama onları üzeceğim için daha mutsuz hissediceğimi bildiğim için bunu yapamıyorum.
sonuç olarak kardeşimle son bir konuşma yapıp onu şimdiye kadar ne kadar kırdıysam özür dileyip, bundan sonrası için normal olmayı dilesem mi yoksa günün birinde babam farketse bile bi de babamla kavga etmeyi göze alıp kimin ne yaşıycağını umursamadan yıllarca küs mü kalsam(domuz inadı var kendi gelip özür dilemez zaten)
eşim her seferinde zaten onla konuşan ben olduğum için artık asla adım atma diyor.
terapistim zaten ne yapmam gerektiğini söylemez.
Başka da danışabileceğim kimsem yok.
gururuma bıraksam bana bunları yaşatan kim olursa olsun hayatımdan çıkarmam gerektiğini söylüyor. ama her kararımın başkalarını etkilediği bir durumdayım.
bu arada ben yazarken gözyaşlarım durdu, sakinleştim.
.....
Son durum şu şekilde, bir şekilde anormalliklerini ve herkesin üstüne düşen şekilde kendini düzeltmek zorunda olduğunu söyledim. (Yazistik) engelledi beni. Annem de biraraya gelince derdinizi anlatirsiniz gibi laflar etti. Ben de üstüme düşeni yaptığımı soyleyi insan gibi iletişim kurar da anca gorusucegimi söyledim. Benden bu kadar dedim. İçim çok rahatladı. Bazi geceler onun acı cektigiyle ilgili kabuslar görüyorum. Hayatı sanıyorum ki yolunda gitmiyo. Herkes nasıl mutlu olucaksa öyle yaşasın. Bu durumu atlatiyorum
Son düzenleme: