Kırmızı et proteinlerinin faydaları neler?
İnsan vücudunun birçok açıdan hayvansal proteine ihtiyacı vardır. Kırmızı et
proteinleri, sağlıklı beslenme açısından doğal ve yoğun protein kaynağıdır.
Kırmızı et proteinlerinin faydalarını şöyle sıralayabiliriz:
• Glisemik indeksleri sıfır olan (doğal beslenmiş hayvanların) kırmızı et proteinleri,
önceki bölümlerde işaret ettiğimiz gibi kilo vermeyi başlatır, zayıf ve
dinç kalmayı sağlarlar.
• Vücudumuzda, katabolizma (yıkılma) ve anabolizma (yeni hücre yapımı)
gibi fizyolojik döngünün sağlanmasında proteinler başrolü oynarlar.
• Kasların gelişmesini, yıkılan dokuların yeniden yapımını ve onarımını sağlarlar.
• Sinir dokularının yapımını, gelişmesini sağlarlar.
• Antikor yapımını artırarak bağışıklık sisteminin güçlendirirler.
• İnsülin, glukagon gibi hormonların ana maddeleridir.
• Proteinlerin en önemli fonksiyonlarından başka biri de, karaciğer yağlarının
yıkılması için gerekli olan glukagon hormonunun yapımını artırmalarıdır.
• Glukagon hormonunun etkisi ile karaciğerde birikmiş olan yağların yıkılarak
enerji için kullanıldığını daha önceki bölümlerde anlatmıştık. Glukagon hormonu
salgılandığı sürece, insülin hormonu yapımı durur, tokluk hissi uzun süre
devam eder ve acıkma hissi gelişmez.
• Kırmızı et kolesterolü yükseltmez (doğru pişirildiği zaman) bilakis yükselmesini
önler. Karaciğer yağlanmasını önler, düzeltir ve sonuç olarak da kan
yağları normalleşir.
Peki, o zaman neden "Kırmızı etler kansere neden olur" deniyor?
Kanser nedeni olan trans yağlardır. Kırmızı etin kanser yaptığını bildiren
çalışmaların yapıldığı ABD gibi ülkelerde, ülkemizde olduğu gibi, kuzu, keçi,
koyun ve dana etleri tüketilmez. ABD'de aşırı miktarda sığır ve domuz eti tüketilir.
Sığır ve domuzların beslenmeleri, kesilmeleri (kan akıtılmaz), etlerinin saklanıp
pişirilme ve de tüketilme yöntemleri de tamamen bizim yöntemlerimizden
farklıdır.
Hayvanlarımızın kanı akıtılarak kesilmesi, etlerimizin hazırlanması ve pişirme
yöntemlerimiz onlardan tamamen başkadır. Ülkemizde (kıyma şeklinde) son
derece az miktarda sığır eti tüketilir.
Kırmızı etin kanser yaptığı bildirilen ülkelerde, kırmızı et olarak daha çok iri
sığırlar, öküzler (buffalolar) tüketilmektedir.
Bu tür hayvanların etlerinin özelliklerini ve kansere sebep olma nedenlerini
şöyle sıralayabiliriz:
• Hayvanlar, kanları akıtılmadan değişik bir yöntemle öldürülür.
• Stilbestrol hormonu (büyüme ve yağlanma hormonu) ile yağlandırılıp,
geliştirilmişlerdir.
• Suni yemlerle beslenmişlerdir.
• Yaşlı, iri sığır, öküz (buffalo) ve domuzların etleri içinde oluşmuş olan 'stearik
asit' ve trans yağlar asıl kanser nedenidir.
• Ayrıca ülkemizdekinin aksine, bu hayvanların etleri iki üç parmak kalınlığında
kesilip, yarım kilo olarak mangalda ya da sıvı yağda kızartılarak yemeğe
hazırlanırlar.
• Mangalda ya da sıvı yağda kızartma sırasında yüksek ısı nedeni ile 'stearik
asit'ten fazla miktarda trans yağlar oluşur.
• İşte asıl kanser nedeni, bu kırmızı etlerin hazırlanış ve pişirilmeleri
sıralarında fazla miktarda oluşan, doğallıklarını kaybetmiş ve bozulmuş olan
trans yağlardır. Kırmızı etlerin kendisi kanserojen değildir. Trans yağların
kansere sebep olduklarını önceki bölümlerde ayrıntılı bir şekilde açıklamıştık.
Bu nedenleri göz önüne aldığımızda, bilinenin aksine ülkemizde kırmızı etlerden
korkmamız gerekmez. Genç hayvanların, işlem görmemiş kırmızı etleri
sağlıklıdır, tüketilmesinin sakıncası yoktur. .
Kilo vermek ve de verdiğimiz kiloda kalmak istiyorsak, her gün 4-5 kalem
kuzu pirzolası, dana biftek, bonfile ya da etli sulu yemeklerini (hiç olmazsa bir
öğünde) korkmadan, suçluluk hissetmeden rahatlıkla tüketmeliyiz. Kırmızı etlerin
sağladıkları demir, protein ve vitaminler bağışıklık sistemimizi kuvvetlendirerek
sık sık hastalanmamızı önlerler.
Ülkemizde en lezzetli yiyeceklerimiz arasında bulunan, doğallığını kaybetmemiş
olan kırmızı et çeşitlerinden biri pastırmadır. Bu bağlamda, açık havada,
gün ışığında dağlarda koşan, özgür olarak çayırlarda beslenen keçi ve diğer av
hayvanlarının etleri de son derece sağlıklıdır. Ancak salam, sosis, sucuk gibi
işlem görmüş şarküteri etleri, fazla miktarda nitrat içerirler. Kızartılarak tüketilen
bu etlerde aşırı miktarda trans yağ meydana gelir. Trans yağlarla birlikte, aşırı
miktarda nitrat tüketilmesi kanser nedenidir.