365 GÜN YEMEK PİŞİRİRKEN DİKKAT EDİLECEKLER
Yemekler çok yüksek ısıda pişirilmeyecek, ayrıca terbiye yapılarak hazırlanmayacak!
Yemekler düşük ısıda, uzun sürede pişirilmelidir. Ancak malzemeler çiğden hep birlikte tencere veya tepsiye konup, ocakta ya da fırında pişirilmeli, yağda soğan veya biber öldürme gibi yöntemler uygulanmamalıdır. Özellikle güveç yaparken önce tencerede kavurma, sonra fırında pişirme gibi iki farklı pişirme şeklinin bir arada olmaması gerekiyor. Ya tencere ya da fırın tercih edilmeli. Pişirme süresi çok fazla uzayıp, ısıya maruz kalma şekli değişip ısı derecesi arttıkça lezzet katayım derken yemeklerdeki faydalı vitamin ve mineraller ölüyor, yemeğin glisemik indeksi yükselebiliyor.
Yemekleri pişirirken cam, çelik veya emaye tencere, tepsi kullanılacak, alüminyum ve teflonlardan, mikrodalga fırınlardan uzak durulacak. Pişirme esnasında alüminyum folyo, yanmaz pişirme poşeti, yağlı kağıt gibi ürünler asla kullanılmayacak.
Yemeklerde blander veya mikser kullanılmamalı. Yemeği işlenmiş hale getiriyor ve lifleri yok edip, sağlıksız hale dönüştürüyor.
Yemeklerde soğuk sıkım zeytinyağı veya saf tereyağı kullanılmalıdır.
Sıcak yemeklerde ve kızartmalarda mısırözü ve ayçiçeği yağı kesinlikle kullanılmamalıdır. ısıtılmaları ile zararlı olan trans yağa dönüşmektedirler. Trans yağlar karaciğer yağlanmasını başlatır. Bu trans yağlar kalp, damar hastalıkları, felç ve her türlü kansere sebep olan en zararlı yağlardır. Aynı zamanda trans yağlar insülin direncini başlatan yağlardır. İnsan vücudu bunları tüketmeye programlanmamıştır.
Margarin haline dönüştürülmüş olan sıvı yağlarda da fazla miktarda trans yağ meydana gelmektedir.
Kızgın yağda kızartma yapılmamalıdır. Balık ve etler sos veya una bulandırılarak yağda pişirilmemelidir. İlla kızartma yapılmak isteniyorsa kısık ateşte, az zeytinyağı veya tereyağında sade pişirilmelidir.
Izgara yapılabilir ancak yiyecekler yakılmadan ve yüksek ateşe maruz kalmadan pişirilmelidir.
Buğulama da sağlıklı pişirme yöntemlerindendir.
Yemeklerde salça kullanılacaksa, güneşte bekletilmiş ev yapımı domates veya biber salçaları kullanılabilir. Hazır fabrikasyon salçalar kullanılmamalıdır.
Mayonez veya ketçap gibi soslar yasak! Ev yapımı mayonezi ise 15 dakika içinde tüketmeniz gerekmektedir.
Sızma zeytinyağı her türlü sebze ve bakliyat yemeğinde kullanılabilir.
Arpa ve tel şehriye de işlenmiş yiyecek olduğu için yemeklere eklenmemelidir.
Yemeklere damak tadına göre baharat eklenebilir.
Tuz miktarı azaltılmalı, rafine tuz yerine kristal kaya tuzu cam ya da ahşap değirmenlerde çekilerek tüketilmeli.
Taze balığın her türlüsü sağlıklı. Ancak teneke kutularda veya poşetlerde satılanların ambalajlarındaki kanserojen maddeler yüzünden kullanmamalısınız. Eğer evde cam kavanoza kendiniz konserve yaparsanız onu yiyebilirsiniz.
Salatalarda da soğuk sıkım sızma zeytinyağı veya keten tohumu yağı, bol sirke (doğal) ve limon, istenirse sarımsak kullanılabilir.
Salatalara zeytin, peynir, yoğurt, susam ve ketentohumu, her türlü taze maydanoz, taze veya kuru nane, kekik, fesleğen gibi otlar eklenebilir.
Ketentohumu yağı ve omega-3 yani balık yağı, kan yağlarını düzenler, kanı sulandırır, kilo vermeyi kolaylaştırır, kilo almayı önler, hipertansiyonu ve depresyon gelişimini engeller. Ketentohumu azar azar yiyeceklere eklenebilir. Susam da ketentohumu kadar faydalıdır. Ketentohumu yerine kullanılabilir. Ketentohumu öğütülmüş olarak alınmamalı, kullanmadan önce öğütülmeli ya da tohum hali ile yenmeli, fazlası ishal yapar.
Bol sirkeli, az tuzlu ev turşusu yapılarak tüketilebilir.
Sebze, meyve, balık ve etler doğal olarak tüketilmelidir. Tüketilen yiyecein doğal ve bütün olmasına dikkat edilmelidir.
Tüm işlenmiş yiyecekler ve gıdalardan uzak durulması şarttır. İşlenmiş tüm ürünlerde trans yağ ve gizli şeker bulunur.
Yemeklerle birlikte ekmek, pirinç pilavı ve makarna yenilmeyecek.
Bal, reçel, pekmez yok! Kan glikozuna hızla dönüşen, boş kalorili tatlı oldukları için
Tatlılara, çaylara ve kahveye hiçbir şekilde tatlandırıcı eklenmeyecek. Suni tatlandırıcılar karaciğer yağlanması ve şeker hastalığına neden oluyor.
Un ve nişastalı bütün gıdalar tüketildikten hemen sonra kan şekerine dönüşür. Bu tür gıdalar daha sonra karaciğer yağı ve iç organ yağı olarak depo edilir. İnsülin ve leptin direncini başlatır (leptin kilo vermemizde en önemli hormon
o çalışmazsa kilo vermek mümkün değil)
Tarhananın içinde çok az un olduğu için tüketilebilir.
Aşırı miktarda meyve ve meyve suyu tüketildiğinde vücudumuzun kan şekeri aşırı miktarda yükselme görülür. Enerji olarak kullanılmadığı için kan yağına dönüşürler. Selülit nedenidir. Selülit insülin ve leptin direncinin önemli bir göstergesidir. Meyveler az miktarda ve yenilerek tüketilmelidir.
*****