Kapanan konu, dilimde kelimeler ve gençlik..!

Oyle yanlislardasiniz ki, her donem onemli insanlar yetisiyor, hayata deger katan sanatcilar yazarlar cikiyor, gunumuzun duzenine gore filmler hatta cizgi filmler cekiliyor.

Cocugunuzu 50 sene oncesinin filmiyle, sairiyle buyutmek ne kadar dogru? Tabii klasikler ve degerliler herzaman klasik ve degerli ama gunluk hayatinizda bu degerlere boyle sikica baglanmak ne kadar dogru?

Cagimiz bilim cagi, cocugunuz kitap okumasin ipadle omur gecirsin demiyorum ama hersene gelisen dunyamizda ne yazik ki susam sokagi izleyerek, neset ertas dinleyerek uyum saglanmiyor.

Unutmayin saglikli bireyler cagina ayak uyduran insanlardir.

Hayata guzellik katmak icin bugunu yasayin... kendinizden pay bicin, osmanli da yasayan en onemli bilim adamlarini, dillere destan kitaplar yazan kac yazari biliyorsunuz? Yada hangi 1800 lerde yazilan siir sizi sizden aliyor... Dil, kultur, yasam sekli hergun bir onceki gunden farkli... Temennim cocuklugunuzu cocuklugunuzda birakip yeni cagin buraklarina berklerine sevgi ve saygi gostermeniz....
 

Ben size hitaben yazmadım, genellemeydi sadece
Genelleme içeren, içinde muhakkak abartı da bulunan bir yakınma yazısı, özeleştiri yapma havuzu diyelim.

Ne mutlu size de...
Allah acılarını göstermesin.

....
Babyshower sizin tercihiniz, bana elbette laf düşmez.

....
Fotoğraf kısmını anlamamışsınız, pardon bem yanlış anlatmışım.:)
Kastım şuydu:
Tüketim toplumu olduk, çocuklarımız da bu yarışta çok önde.
Sahip olduklarının değerini bilmiyorlar ve çabuk sıkılıyorlar.
Çok hazırcılar.
Bir ürünün çıkış noktasını, yapılışını, gelişimini farketmeden son halini alıp tüketiyorlar.
Örneğin, (tekrar ediyorum, her çocuk Ara Güler olsun demiyorum, örneğin!)
Çocuk teknolojiye meraklı, yatkınlığı var, eli de maharetli; telefonların teknolojinin son imkanlarının biri gidip biri geliyor.
20 megapikselli telefon çıkınca ağzı kulaklarında diyelim.
Biz elbette bu teknoloji ve imkandan mahrum bırakmayacağız.
Ama şunu da öğretsek örneğin;
Evladım, önceden fotoğraf makineleri böyle idi, daha eskileri de böyle, bak bununla ilgili müze var, eski bir fotoğrafçı var, sana anlatsın, biz de gençken şöyle şöyle makineler kullanırdık, 36 lik pozu verir karanlık odada banyo edilen resimleri bir hafta sonra alırdık ve albümlerde saklardık.
Fotoğraflar yalnızca sola çekilince silinen önemsiz ayrıntı değil, bizim özel hazırlık yaptığımız ve sonsuzlaştırdığımız anlardı, pek kıymetli idi.
Teknoloji kısa zamanda buralara geldi, senin gibi gençlerin bu geçiş sürecini farketmesıyle, daha da ileriye gidecek, senin evladın da flash bellekleri 1000 tane resme belki bakıp gülecek senin bana yaptığın gibi...desek.

Sıyah-beyazın, doğallığın, akustiğin tadını alsa, bilse, daha fazla keyf almaz mi?
Daha yaratıcı olmaz mı?
Daha kıymet bilmez mi?

Buydu yani fotoğraf konusu.

Yoksa sizin videoya almanızı kastetmemiştim..
 
Bakın sadece gençleri ya da çocuklarını eleştiriyorsunuz. Bir toplumda bozulma yoluna gidiyorsa bu tüm toplumdur . Sadece gençlik vs. değildir. Örnek vereyim hani dediniz ya 20 megapikselde ağzı kulaklarında vs. diye Iphone 6 türkiye'ye geldiğinde 12 saat yoldan gelip saatlerce telefon kuyruğunda bekleyen 15-18 yaş aralığında kaç kişi vardı ? Herkes belirli bir yaşta olan yetişkinlerdi. Artık hangi yetişkin siyah-beyaz fotoğraf kullanıyorda çocuklardan da bu bekleniyor ? Artık telefon kameraları başka, tablet kameraları başka, profesyonel makineler ve ayrıca su altı kamerası ayrı alınıyor. Yani evet eski değerler bazen öğretilmeli tamamen yok edilmemeli ama her dakika değişen bir dünyaya ve milenyum olarak adlandırılan bir çağa da ayak uydurmak zorundayız.
 
Yazıyı siz mi yazdınız?

Elinize sağlık güzel bir paylaşım olmuş. Hepsine katılıyorum. Ama değiştirmek için fazla bir seçeneğimiz var mı? Yaşamaya çalışıyoruz. Ayakta durmaya çalışıyoruz koca şehirde.

Aslında bunun çözümü evde oturup çocuk bakmak değil ki.

Yeni nesil annelerin görgüsüzlüğü hat safhada ve bunlar çalışan anneler değil sadece. Çoğu mucize yaratmış gibi davranıyor. Sanki dünyada ilk doğumu o yapmış ilk sancıyı o çekmiş dünyanın en güzel şeyini doğurmuş. Tamam doğum kutsal bişey ama bu muamele çok saçma. Çocuğu şımartan tepeye bindiren bu tavırlar. Baby showermış bilmem neymiş lafım yok. İsteyen yapar. İnsanları bir araya getiren organizasyonlrın bi sakıncası olacağını düşünmüyorum ben.

Çalışan anne çocuğuna karşı kendni suçlu hissetmeyecek. Ben yıllarca bu mesleği yapmak için dirsek çürüttüm. Para kazanmak daha iyi şartlarda yaşamak için çalışıyorum. Çocuğuma karşı ne diye suçlu hissedeyim tam aksi daha her şeye yetişen bir anne olarak daha gururlu hissederim çocuğum olduğunda.
 

1)Yok, sitemli değil.
Savunmaya geçtiğinizi de düşünmüyorum.
Kaldı ki geçseniz bile bu çok doğal, kimse haketmediği bir genellemenin içinde olmak istemez.

2)Gençlerden ziyade, yaşıtlarınızı da aynı oranda eleştirin demişsiniz.
Çok uzun biliyorum ama bir daha okuyun olmazsa.
Gençlere sözüm çok az, sonlarda.
Gençlerin sebep değil sonuç olduğu yazının bütününden ve anafikrinden anlaşılıyor.
Bilakis büyüklere çok büyük ve yoğun eleştiri var, gençlere değil.

Kaldı ki bunu, yazıya gelen eleştirilerden, kendini yazıda bulan, eleştirilen hususları doğal/normal ve olması gerektiği gibi gören, beğeni değil de "ne münasebet canım" tarzında kızan/eleştiren büyüklerin yorumlarından anlayabilirsiniz.

3)Çözüm çok fazla yok ama hiç yok da değil.
Yazıyı yine okuyun:)
Barış Mançolar, Uğur Mumcular, Neşetler, udlar, ikincilikler... birer naçizane çözüm örneği.
Kabaca, eleştirelen şeylerden haklı bulduğumuz varsa, (herkes benim gibi düşünmek zorunda değil, "aa evet burası doğru" diye düşündüğümüz yer varsa) bunu yapmayacağız, dikkat edeceğiz. Çözüm kabaca bu..
 
Gayet anlamlı, nokta atışı yapılmış bir yazı tebrik ederim.

Yazıyı uzun diye okumasaydım "özet geçin, vs" gibi bi cümle de kurmazdım şahsen, paragrafı noktası virgülü olmasa neyse, ona üşen buna özet geç derseniz, daha 13 yaşındaki berkecan sudenazla ilişki durumu yaptı diye depresyona giren buse'lere sahip olma ihtimaliniz yüksektir derim.
 


Tamam ben ne demek isteginizi anlıyorum ama suan eski tip foto makinasiyla resim cekip ciktisini almak icin 1 hafta beklemek pahasina fotoğrafciya kosan kac tane yetiskin vardir su yasadigimiz çağda. Bunu sadece biz öyle yapiyorduk onlarda oyle yapsin diye yeni nesile mal etmek ne kadar dogru. Bu sadece gencleri baglayan bir durum mu. Suan bir mimar bir muhendis tüm çizimlerini calismalarini flash bellek lerde saklarken. Onlar resim saklayinca mi bozulmus oluyorlar.
Bu söylediğinizi hobi olarak yapan vardir ama yapmayan da kötü nesil ornegi degildir.
Siz sadece yeni nesili degil yeni nesil anneleri de gommus oluyorsunuz farkinda degilsiniz.
Kisaca bu konuda siz bir ucta bense diger uctayim. Ben sizin yazinizi yeni nesili asagilayan bir yazi olarak görüyorum ve katilmiyorum. Daha fazla alintiya gerek yokk diye düşünüyorum. Selametle
 
Son düzenleme:
Hepsini okuyamadım malum çok uzun. İyi bi konuya değinmiş. Bence tüm sebebi beton binalara sıkışıp köy yaşamından kopmuş olmak veee aman ben yaşamadım kızım yaşasın ,erkek oğlum yapar diyerekteen ahlaksız bi nesl yetisiyor...
 
Evet bazı durumlarda haklı olabilirsiniz ben çalışmayan bir annenin kızıydımçok zorluk çektik hala çekiyorlar annmeler bir elin nesi var günümüz bunu gerektiriyor eski adı ustune teknolojiye karşı koyamayiz ben çalışıyorum kızım için çok genelleme yapmissin gereksiz ayrıntıya girmissiniz cocugum için iyisini istiyorum o zorluk yaşamasın istiyorum nesil uyaniklasti koyün gibi değil tabiki kendine bagirtmayacak
 

Katılmadığınızı ve ayrı uçlarda olduğumuzu farkettim. :)
Selametle ve bilmukabele..
 
Yazıdaki amaç çocuklarımızı daha sade şekilcilikten şatafattan özentiden
noktasından virgülüne kadar okudum. Yazdıklarınızdan ben şahsen çocuklarımızı daha sade gösterişten şatafattan uzak, çağın getirmiş olduğu imkanlardan abartı olmayacak şekilde faydalanmasını sağlamak "olan var olmayan var" mantığını aşılayıp o şekil yetiştirmek dünyanın sadece kendi etrafında döndüğünü değil paylaşımcı lükse aşık olmayan bencillikten uzak bir şekilde çocuk büyütmek ve bunu sürdürebilmek. Ben bunu anladım. Kültürel olarak sıfır bir ergen gençlik var araştırmacı değil hazırcı olduklarından 10 nundan 8i malsef en basit klişe olan kültürel bir konu hakkında bile fikir yürütüp bilgi sahibi olamıyorlar. Serbest ve özgür yetiştirme tarzı karışmayayın istediğini yapsın modeli ergenler. Artık kaçı eve geç geldi diye annesindem terlik yiyor merak ediyorum. Bende terlikle büyümüş bir nesil olarak bunun hayatımda olumsuz etki oluşturduğunu hiç görmedim okudum ettim hayatımı kurdum hayatı seven insanı hayvanı seven sayan bilgi sahibi bir insan oldum. Yetiştiren ailemede bin şükür. Ama özellikle ergenliğimi şimdilikerle karşılaştırcak olursam arada dağlarrr kadar fark var. Herkes bir değil tabi olamazda ama nesil farklılaşıyor ben şahsen en ufak bir hatada bana ana avrat küfür eden saygısızlık eden bir gençlikte istemiyorum şımarıklıktan başka bir şey değil.
 
Agzına yuregine saglık
 

Yazdıklarını çok takdir ettim, yaşına göre belli ki kendini geliştirmek için çabalıyorsun
Bunları benim mesajıma cevaben yazmışsın ama bir daha oku istersen yazdıklarımı, çünkü ben gençlerden değil ebeveynlerden bahsettim =) Bu durumdaki ebeveynlerin yetiştirdiği nesil tabi ki çok doğru olmayacak. Pırlanta gibi çocuklar yok mu ? Senin gibi farkında olanlar tabi ki var ama kabul etki çok azınlıktasınız.

Bunu düzeltmek baştan başlar, balığın baştan koktuğu gibi ....
 
-Yazım genelleme içerir, yazılanlardan bir tanesini yapan diğerlerini de yapıyor anlamına gelmez.
Ya da herkes aynı yanlış içinde diyemeyiz elbette.

-Eleştirilen husus gençlikten ziyade buna sebep olduğunu düşündüğüm ebeveyn davranışlardır, yani bazılarımızın yaptığı kimi yanlış davranışlar ve özenti halleri, kendimizdem kopuşlarımız.

-Elbette yazımda mübalağa var, aksi halde nasıl meramımızı anlatıp eleştirilere dikkatleri çekebiliriz ki?

-Değinilen konular kimisi için de yanlıştır.
Bu da çok doğaldır, beş parmağın beşi bir değil malum.

-Çözüm önerileri ya da örnekler kişiseldir, dikkat çekmek içindir.
Hepimizin zaman zaman kıyısından köşesinden içinde bulunduğumuz kimi yanlışlara dair özeleştiridir.
Yani, amaç kimseyi gömmek, kimseye ayar vermek değildir, bu hadsizlik olur.

-Deriz ya hep; çocuklar hazırcı, aceleci, tüketici, gençler de duyarsız, tembel, maymun iştahlı diye.
İşte buna sebep bizim bazı yanlışlarımız ve çözülmemiz olabilir mi?

-Hususen birinci tekil şahıs ve birinci çoğul şahıs kullandım, yani kendimizi eleştirdim.
Bundan dolayı savunmaya geçmemize gerek yok.
Kimse kimseyi tanımıyor, kişisel bir durum olarak algılanması yanlış.

-Okumuyor muyuz gençlerin konularını, orada dalga bile geçip aşağılamıyor muyuz, kızmıyor muyuz, zaman zaman toplu halde saldırmıyor muyuz.
O zaman iyi de, şimdi eleştirince mi kötü?
Yapmayın etmeyin.
Elimizden kayıp giden bir kısım gençliğimizin böyle olmasının sebeplerinden bir tutam örnek sadece yazılanlar.

-Çalışan kadınlara kim söz edebilir?
Ya da tüm çalışan anneler çocuklarına karşı ezikler diyemeyiz.

Kasıt belli:
Acaba hayatı, çocukların eğitimini, aileyi kaçırıyor muyuz koşuşturma içinde?
İki arada bir derede kalmıyor muyuz, işle aile arasında zaman zaman bulunmuyor muyuz.
Bazen çocuklara ne istersek alıp yeteri kadar ilgilenememenin, zaman ayıramamanın yükünü üzerimizden attığımız olmuyor mu?
Sabırlı ve elde ettiklerinin değerini biliyor olmanın eğitimini vermekte bazen duyarsız davranmıyor muyuz?
Ezik kalma, suçluluk duygusu dediğim bu; fazlası değil.

-Kimse fişleri çeksin, çadıra taşınsın, burkaları giysin, tarhana bulgur yesin demiyorum :)
Sadece biraz sakin, dingin, yavaş olalım.
Gelişime ayak uyduruyoruz derken gelişimin ötesine geçip, kendimizi kaybetmeyelim.
Geldiğimiz yeri, küçüklüğümüzü, kestane kokusunu unutmayalım.
Çocuklara dünü, bugünü ve yarını öğretelim.
Telefona format atmasını bilsin, büyüklerinin yanında bacak çelmemesi gerektiğini de.
Taht oyunlarını da izlesin, bizim aileyi de.
İpad de vakit geçirsin sokakta da.
Keman da çalsın piyano da; İdil Biret'i de dinlesin, Cihat Aşkın'ı da takdir etsin.
Eklenmesini de bilsin hüznü de.
Pop da takılsın, enstrümantal müziğin doyuruculuğunu da.
Maymun iştahlı olmasın, sindirerek, düşe kalka, kazana kaybedene yaşasın hayatı..

Dediğim bu, ötesi değil.
 

On kere beğenip yüz kere katılıyorum size...
 
Kaç kişisel gelişim kitabi sonunda bu raddeye geldin? Ben o furya birkac sene önce bitti sanıyordum :) neyse en az üç yıl sonra teori ile pratik arasındaki uçurumu sen de göreceksin ve bu sorular artık zihnini meşgul edemiyecek!
 
Çok doğru tespitler yapmışsınız tebrik ederim. Bir çırpıda okudum ve taze bir anne adayı olarak çok etkilendim, hatta ürperdim. Değerlerimizin bilinmediği bir topluma çocuk getirmekle doğru mu yaptık diye düşünmedim değil. Allah yardımcımız olsun..
 
Çok doğru tespitler yapmışsınız tebrik ederim. Bir çırpıda okudum ve taze bir anne adayı olarak çok etkilendim, hatta ürperdim. Değerlerimizin bilinmediği bir topluma çocuk getirmekle doğru mu yaptık diye düşünmedim değil. Allah yardımcımız olsun..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…