Başında olmayan babası iki evli bir pislik olan, annesi okuma yazma bilmeyen; bir yandan okul için sürekli ne yapıp yapmadığını; çalışıp çalışmadığını ensesine dikili gözlemleyen dedesi, amcası ve hatta yengesi başında bir genç...
Bu gencin, üzerindeki psikolojik baskı, kendini bırakma, iç karmaşa ve huzursuzluğu hissedemiyor musunuz sahi? Bu kadar mı "Umut yok"a yoğunlaştınız laf sokmak adına? Buradan konuyu üstünden okuyan birisi olarak ben bile hissettim. O, muhtemelen kendinden, hayattan umudu kesmeye yöneldi bile, kendini yaktığının farkında değil, siz ise "Bir zanaat öğrensin bari, hiç umudu yok, eltime de lafı koyayım hak etti çünkü okuma yazma bilmeyen inatçı bir cahil"e bağlamışsınız.
Bu genci bir psikolog ile buluşturmak, düzenli birkaç seans ile içini dökmesini sağlamak hiç mi aklınızın köşesine ilişmedi?
Ülkenin sınav sistemi, üni.lerin boş öğrencilerle doldurulması üzerine konuşursak, memnun değilim. Herkes okumalı ancak her önüne gelen üni. kazanamamalı ki bir kıymeti olsun; lise düzeyi, üni. gibi donanımlı işlenecek eğitim-öğretim kalitesinde olsun, okuma-yazma bilmeyen kimse kalmasın vb. bu konular apayrı ve bunları desteklerim. Ama sizin şu haldeki durumunuz, niyetinizin hoş olmadığını hissettiriyor.
Çocuğun hayatı kayıyor, siz laf sokma peşindesiniz.
Öyle "Zanaat öğrensin, olmayacak bundan" demek nasıl bir eski kafadır, nasıl anneyi, çocuğu, zanaatkarları küçümseyip maydanoz olmadır bunu bir düşünün. Size kalmadı bunun kararı.
Gerçek bir iyilik yapmak istiyorsanız, madem bu kadar müdahil olasınız var, eşinizle konuşup, "Okkalı laflar sokmadan, çenenizi kapalı tutarak" gencin psikolojik destek almasına önayak olun.